loading
close
SON DAKİKALAR

10 hukukçu ve 4. kez adaylık

Çiğdem Toker
Tarih: 27.05.2025
Kaynak: Çiğdem Toker - T24

Çiğdem Toker; Bugün Türkiye’nin temel ihtiyacı “yeni” bir Anayasa değil, milyonların altında ezildiği yoksulluk ve adaletsizliği ortadan kaldıracak, herkesin ama herkesin anayasaya bağlı hissedeceği bir demokrasi ortamıdır.

erdoğan

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Macaristan dönüşünde “Yeni Anayasa’yı kendim için değil, ülkemiz için istiyorum. Tekrar aday olma derdim yok” deyip ekledi: “Yeni Anayasa yatırımcının da beklentisi. Siyasi istikrar ve ekonomik reformlar birbirini tamamlıyor.”

Hangi yatırımcının yeni Anayasayı nasıl istediğini henüz öğrenemesek de Erdoğan’ın “Tekrar aday olma derdim yok” ifadesine detaylı cevaplar gecikmedi.

Malum; kısa dönemli arşiv taraması için kütüphanede zaman geçirip raflardan ağır ciltler indirdiğimiz günler tarihe karıştı. Ağızdan çıkan ve ekrana aktarılan her kelimenin dijitalize olduğu sosyal medya çağında, toplumsal karşılığı olan kişilerin ne zaman ne dediğinin hemen önünüze çıkarılması gayet kolay.

Hal böyle olunca da Erdoğan’ın “Tekrar aday olma derdim yok” sözü dolaşıma girer girmez; kendisinin 2009 yılında 2011 seçimlerini kastederek son milletvekili adaylığı olduğunu, 2012’de Büyük Kongre’de son kez genel başkanlığa aday olduğunu söylediği, 2022 yılında 2023 seçimlerini kastederek, milletten kendi adına son kez oy istediğini ve nihayet geçen sene de “Bu seçim benim için final” dediğini listeli ve sıralı bir şekilde çıkardı sosyal medya kullanıcıları.

Hoş, böyle bir liste hemen çıkarılmasaydı da Erdoğan’ın tekrar aday olmak istemediğine dair sözü, "Hmm mutlaka öyledir" diye karşılanacak bir ifade değil takdir edersiniz. Vatandaşın 23 senedir siyasi aktörlerle, haberlerle, kurduğu bağlara bu kadar da haksızlık edilmese ne iyi olur.

Yine bir takvimsel rövanşizm

Erdoğan, siyaseten farklı önem atfettiği havadisleri, kırılma doğuracak hukuksal ve ekonomik nitelikli gelişmeleri, tarihlerini özel seçerek açıklamayı tercih eden bir lider. Büyük yatırımların açılışlarında kahramanlık içeren tarihi olaylar, savaşlar vb. olayların yıldönümleri seçilirken, siyaseten iktidarı tahkim edip ömrünü uzatacak plan projeler için de propaganda işlevi gördü.

(KÖİ projelerinde İstanbul’un Fethi, Çanakkale Zaferi, Cumhuriyet’in ilanı tarihleri seçilirken, 12 Eylül 2010 Anayasa Değişikliği Referandumu için de 12 Eylül 1980 Darbesine nazire yapıldı.)

"10 hukukçu arkadaş”

Yine öyle oldu ve geçen sonbahardan bu yana konuşulan yeni Anayasa’ya dair bu netlikteki ilk açıklamayı, 27 Mayıs 1960 darbesinin yıldönümü arifesinde yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda, yeni Anayasa için "10 hukukçu arkadaşımı görevlendirdim" diyerek hazırlık çalışmalarının yürütüleceğini açıkladı.

Bununla birlikte, fikri hazırlığı uzun zamandır yapılan yeni Anayasa’nın "10 hukukçu" detayıyla kamuoyuna açıklama zamanlamasında, temel belirleyici faktörün terör örgütü PKK’nın kendisini feshetmesi olduğunu öngörebiliriz.

Aslında Cumhur İttifakı’nın, Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı adayı olabileceği bir Anayasal zemin için CHP’ye ihtiyacının kalmayacağı bir ortamı hazırladığı zaten sır değildi.  Fesih, “süreç” için yolun henüz başı sayılsa da Erdoğan’a yeni Anayasa adımı  için yeterli alanı açmış görünüyor.

Öte yandan Erdoğan’ın mevcut Anayasa’ya göre üçüncü kez Cumhurbaşkanı olma koşullarının da bulunmadığını hatırlamakta yarar var. (İktidarın bazı sözcülerinin değiştirilen Anayasa metnine dair zorlama yorumu, dönemin muhalefetinin yeterli siyasal direnci göstermeyişiyle birleşince üçüncü dönem Cumhurbaşkanlığı’nın kapısı açılmış oldu.)

Bugün Türkiye’nin temel ihtiyacının “yeni” bir Anayasa değil, milyonların altında ezildiği yoksulluk ve adaletsizliği ortadan kaldıracak, herkesin ama HERKESİN -80 darbesi sonrası hazırlansa dahi içinde temel ve hak ve özgürlüklerin yer aldığı- anayasaya kendisini bağlı hissedeceği bir demokrasi ortamı olduğu ise tartışmasızdır.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları