loading
close
SON DAKİKALAR

Asgari ücrette bir "idrak" sorunu

Çiğdem Toker
Tarih: 10.04.2024
Kaynak: Çiğdem Toker - T24

Çiğdem Toker; Merkez Bankası'nın açıklamasında, "Asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesi, öngörülen dezenflasyon patikasının tesis edilmesi açısından kritik bir önem taşımaktadır" ifadesi yer alıyor.

Tüm okurların bayramını en iyi dileklerimle kutlarım. Türkiye 31 Mart yerel seçim sonuçlarıyla birlikte bayrama önemli bir "hava" değişimiyle giriyor. Seçim sonuçlarının özellikle siyaset ve ekonomide önemli kırılmalar yaratacağı hepimizin malumu.

Seçimden kısa süre önce emeklilerde yaratılan büyük beklentiye rağmen, seyyanen zam verilmeyişi, hayal kırıklığı ve öfkeye yol açtı. Bu durumun 31 Mart sonuçlarında belirleyici olduğunu düşünenler var.

O bir yana ancak bu tercihte, ücreti enflasyonun nedenlerinden biri olarak gören yaklaşımın yanı sıra bütçedeki daralma da etkili oldu. Nitekim Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, AKP MKYK toplantısına atfen basına yansıyan son açıklaması da bütçe imkanlarına işaret ediyor. Şimşek, kimsenin kendisine ek ödenek için gelmemesi çağrısını tekrarlıyor. Hazine ve Maliye Bakanı'nın tekrarladığı diğer bir konu, hiçbir inandırıcılığı kalmayan tasarruf tedbirleri. Yani iktidarın propaganda aygıtları yedi yirmi dört kendilerine çalışsa bile, bir bakan vatandaşının aklını hafife almamalı.

Ülkeyi yönetenlerin merkezde ve yerel yönetimde gösterişe şatafata düşkünlüğü, kamu kaynaklarıyla sürülen sefaların görülmediği mi sanılıyor?

34 kat artan cilt harcaması

Şimşek, yine bina kiralama harcamalarına çok dikkat edildiğini söylemiş ama bu yılın Ocak ve Şubat ayı verileri bile kendisini tekzip ediyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, Ocak ayında 116,7 milyon TL olan bina kiralama harcaması, şubat ayında neredeyse üçe katlanarak 329,5 milyon TL'ye yükselmiş. Devletin harcamalarında anormal artış seyri gösteren çok enteresan bir kalem daha var: Baskı ve cilt giderleri.

Bu yılın ocak ayında baskı ve cilt işleri için 27,8 milyon TL harcanmış. Aynı kalemde şubat ayında tam 34 kat bir artış görüyoruz: 954 milyon 864 bin TL. Bu kadar cilt ve baskı harcaması ne için yapılıyor acaba.

Taşıt ve hava taşıt kiralama uçmuş

Yine tasarruf tedbiri denilince akla gelen kalemlerden biri olan (Şimşek "çok titiz" olduklarını belirtiyor) taşıt kiralama da tasarruf şöyle dursun, bitmeyen bir artış görüyoruz. Ocak ayında 177 milyon TL olan taşıt kiralama gideri, şubatta. 330 milyon TL'yi geçmiş.

Hava taşıtı kiralamada da durum çok farklı değil. Devlet büyüklerinin uçuşları için yapılan kiralamalardan bahsediyoruz. Ocak ayında 142,4 milyon TL olan bu harcama kalemi, şubat ayında 317 milyon TL'ye yaklaşmış.

Gelelim temsil, tanıtma işlerine. O da fecaaat. Ocak ayında 19 milyon TL olan devletin temsil tanıtım harcaması, şubat ayında yaklaşık beş kat artışla 92 milyon 295 bin TL'ye çıkmış. Hazine ve Maliye Bakanlığı, kendi verilerini saydam bir şekilde yayımlamaya devam ettikçe, harcamaların tutarı ilgili bakanı tekzip etmeyi sürdürüyor yani.

Şimşek'in (Nuray Babacan'ın Gazete Pencere'deki yazısına göre) emekli aylıklarının neden arttırılmadığı sorusuna "Bunu yapmak için Türkiye'nin yurtdışından yüzde 50'den fazla faizle borçlanması gerekecekti. Böyle yaparsak gelecek nesilleri ipotek altına alacaktık. Buna izin veremezdik" yanıtını verdiği iddia ediliyormuş.

Bakan Şimşek, Kamu Özel İşbirliği projelerinde müteahhit şirketlere dolar/Euro cinsinden verilen milyarlarca doları, gelecek nesiller için ipotek saymıyor anlaşılan. İpotek aranıyorsa, vaktiyle yasal çerçevesine imza attığı bu "ticari sır" sözleşmelerdeki Hazine yükümlülüklerine bakılabilir pekala.

Asgari ücret de artmasın!

Emeklileri yok sayan bu anlayışa şimdi de Merkez Bankası'nın asgari ücret yaklaşımı eklendi. Malum Banka, kendi yasası gereği, belirlediği enflasyon hedefine ulaşamayınca bunun sebeplerini ve alınması gerekli önlemleri kamuoyuna yazılı biçimde bildirmek durumunda. Merkez Bankası'nın ("mektup" olarak adlandırılan) bu açıklamasında, "Asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesi, öngörülen dezenflasyon patikasının tesis edilmesi açısından kritik bir önem taşımaktadır" ifadesi yer alıyor.

Merkez Bankası, bu vurgusuyla milyonlarca asgari ücretli için 17 bin 2 TL'nin yeterli olduğunu da söylemiş oluyor. Belki bazı okurlar bu cümleyi görünce "Merkez Bankası'nın görevleri arasında asgari ücretlinin geçim koşullarını düşünmek yok ki" diyebilir. Ama o zaman aynı Merkez Bankası, bu enflasyonun hangi siyasi, popülist motivasyonlarla tırmandığını, hangi dini referans temel alınarak faiz politikasının belirlendiğini de nesnellikle kamuoyuyla paylaşmalıdır. Çünkü bu enflasyona ne emekliler ne asgari ücretliler yol açtı öyle değil mi.

Kuşkusuz Merkez Bankası'nın asgari ücrete dair bu ifadesi, iktidar (yani Erdoğan) için bağlayıcı değil. Temmuz gelip çattığında asgari ücret "güncellemesi" görülme olasılığı düşük değil. Ama nedir, Merkez Bankası, son yıllarda unutulan bir niteliği olan "bağımsız"mış gibi davranmış, ya da Bakan Şimşek ile istişareli bir biçimde öyle görünmek istemiş.

Yine de bu cümleyi oraya yazanlar ve onay verenler, asgari ücretliye "Ayda 17 bin 2 TL ile 2025'e kadar idare et" demiş olduklarını ve bunun ne anlama geldiğini idrak edemiyor olmalı. İdrak ederek yazdılarsa (mevcut gelir standartlarıyla mümkün olmayabilir) çok çok fena, onun için böyle diyorum.

Mutlu bayramlar.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları