loading
close
SON DAKİKALAR

Dünya beşten büyük

Hüsnü Mahalli
Tarih: 05.07.2022
Kaynak: Hüsnü Mahalli - Korkusuz

Hüsnü Mahalli; Liderlerinin yanlış hesaplarından dolayı Avrupanın tümü perişan olacak ama köleliliğin bağımlılığı ile hepsi çaresiz ve zavallı. Bizim coğrafyanın sultan, kral, emir, şeyh ve başkanları gibi. Ne hikmetse hepsi ABD’den korkuyor.

Ukrayna savaşından dolayı her alan ve konuda Rusya’yı sıkıştırmayı sürdüren ABD ve müttefiği Batılı ülkeler şimdiye dek tartışmasına bile izin vermedikleri BM Güvenlik Konseyi’nin üye sayısını artırmayı konuşmaya başlamış. Amerikalılar; Japonya ve Almanya’nın Güvenlik Konseyi’ne alınmasını önerirken Ruslar; Afrika, Asya ve Latin Amerika ülkelerini temsilen Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika’nın üyeliğini destekliyor.

Dört parmağı ile “Rabia” işareti yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan beş parmağı ile “Dünya beşten büyük” deyip duruyordu. ‘Duruyordu’ diyorum çünkü BAE, Suudi Arabistan ve Mısır’la barışma çabası içinde olan Erdoğan Müslüman Kardeşler’den vazgeçtiği (Henüz tam değil) için Rabia işaretini artık kullanmıyor. AKP’yi kurarak Rahmetli Erbakan’ın “Milli Görüş” sembolü şehadet parmağını da artık kullanmayan Erdoğan her nedense ‘Zafer’ işareti iki parmağını hiç kullanmadı ve kullanmıyor.

Dönelim Güvenlik Konseyi’ne…

Aslında şu ‘beş parmak’ hikayesinin patenti Kaddafi’nindir.

23 Eylül 2009’da BM genel kurulunda konuşan Kaddafi herkese ayrılan 15 dakikalık süreyi aşarak (96 dakika) örgüt yapısının yeniden düzenlenmesini ve yeni düzenlemede Güvenlik Konseyi’nin olmamasını önerdi. Kaddafi’ye göre “kurulduğu günden bugüne dek hiçbir savaş ve işgali önleyemeyen ve genel olarak emperyalist ülkelerin sopası olarak kullanılan Güvenlik Konseyi hiçbir işe yaramıyor. Onun için Konsey’in üye sayısının artırılması bölgesel kavgaları daha da körükleyecektir”.

“İtalya, Almanya, Endonezya, Hindistan, Pakistan, Filipinler, Japonya, Brezilya, Arjantin, Nijerya, Cezayir, Mısır, Kongo, Güney Afrika, Tanzanya, Türkiye, İran, Yunanistan ve Ukrayna gibi ülkelerden bazılarının Konsey’e alınması durumunda diğerlerinin buna itiraz edeceğine” dikkat çeken Kaddafi “Yetki ve veto hakkının Genel Kurul çoğunluğuna tanınmasını” önerdi.

Önerdi ama işe yaramadı ve bu konuşmadan 20 ay sonra BM Güvenlik Konseyi üyesi ABD, Fransa ve İngiltere yanlarına NATO’yu alarak Libya’ya saldırdı ve Ekim 2011’de Kaddafi öldürüldü.

Irak ve Afganistan’ı işgal eden aynı yapı 1947’de BM kararı ile kurulan İsrail aleyhine alınan tüm kararları veto etti.

Özetle uluslararası ilişkiler ve uluslararası hukukun saçmalığının sınırı yok ve emperyalist ülkelerin genetik karaktersizliği olduğu sürece olmayacaktır. Olmayacak ve dünyanın mazlum halkları her zaman bu karaktersizliğin kurbanı olarak kalacaktır.

5 Ağustos 1945’de Hiroşima ve Nagasaki’ye atom bombası atarak 360 bin insanın ölümüne neden olan Amerikalılar kana doymamış olacak ki Türk askerinin de katıldığı Kore savaşında ‘haritadan silmek için’ Çin’e 30-50 atom bombası atmayı düşünmüş.

Bugün bile dönemin Kore savaşının komutanı MacArthur’a hayranlığını gizlemeyen Amerikan derin devletinin savaş sevdalıları

“MacArthur’a izin verilseydi bugün Çin belası ile uğraşıyor olmayacaktık” diyorlar.

Bunun farkında olan ve batının her an bir çılgınlık yapabileceğini bilen Putin Ukrayna savaşının daha ilk günlerinde “gerekirse nükleer silahlarımızı kullanırız” tehdidinde bulundu.

Unutmadan Amerika’nın İncirlik’te 50 kadar atom bombası olduğunu söyleyelim.

Nükleer güç konusunda Rusya üstünlüğünün bilincinde olan Avrupalı ülkeler Putin’in tehditlerinden korkar gibi oldu ama ABD’nin baskısıyla bildik tavırlarını sürdürüyorlar. Macaristan, Sırbistan, Avusturya ve bir iki ülke hariç AB ülkeleri savaştan yana tavır alırken Polonya; Ukrayna’nın batısını kendine katma hayalleri kuruyor ve Doğu Avrupa’da herkes etnik kavganın hesaplarını yapıyor. Emperyalist karakterli Avrupa iktidarları Bosna ve genel olarak Yugoslavya’nın kanlı deneyimini özlemişe benziyorlar…

Liderlerinin yanlış hesaplarından dolayı Avrupanın tümü perişan olacak ama köleliliğin bağımlılığı ile hepsi çaresiz ve zavallı. Bizim coğrafyanın sultan, kral, emir, şeyh ve başkanları gibi. Ne hikmetse hepsi ABD’den korkuyor.

ABD’den korktukları için İsrail’le dost geçinmeye çalışıyor ve İsrail’e hizmet etmek için kendi aralarında yarışıyorlar.

Avrupalılar da öyle.

Beş, dört, iki ve bir parmak hesabını bilmezler ama ABD’nin orta parmağına alışmışlar.

Zavallılar!

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları