loading
close
SON DAKİKALAR

Lastik gibi uzarım

Hüsnü Mahalli
Tarih: 16.10.2022
Kaynak: Hüsnü Mahalli - Korkusuz

Hüsnü Mahalli; Rusya ve Suriye ile yaşanan tüm gerginliklere rağmen Türk ordusu dünyanın en azılı teröristlerinin işgali altında bulunan İdlib’i korumakta ve o bölgenin elektrik, internet ve benzeri TÜM gereksinimlerini karşılamaktadır.

Sansür yasasının 29. maddesine göre “Halk arasında endişe, korku-panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç-dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak”.

Lastik gibi uzarım fiyakanı bozarım’ misali.

Bakalım…

‘Endişe, korku-panik yaratmak’. Kim neye göre belirleyip ölçecek?

‘Saikiyle’. Çok havalı az da ödümü koparan bir sözcük.

‘Ülkenin iç-dış güvenliği’. Aman Allah!

‘Kamu düzeni’. Düzen dediniz mi akan sular durur.

‘Bu düzeni yıkacağız’ dediniz mi hapı yuttunuz.

‘Genel sağlığı’. Bu iki sözcükte ısrar edenler büyük olasılıkla tartışmalı Kovid haberlerinin etkisinden kurtulamamışlar.

‘Gerçeğe aykırı’. Noter tasdikli olay.

‘Kamu barışını’. İşin püf noktası burası…

Barış marış kalmamış ama olsun.

‘Elverişli şekilde’. Elverişli olmayınca ne olacak?’

‘1 yıldan 3 yıla kadar’. Kesin kavga nedeni. ‘Bana üç ona neden bir yıl verdiniz’ diyenler çok olur. Ne çıkarsa bahtına…

Sipariş üzerine verileceğine göre kararları tartışmanın alemi yok.

Bu maddede belirtilen ‘suçların’ neredeyse tümü başka yasaların bir çok maddesinde var ve istenildiğinde istenildiği gibi yorumlanır ve uygulanır.

Örneğin benim başıma gelenler.

  1. Madde’deki ‘ülkenin iç-dış güvenliği’ kapsamında değerlendirilebilir.

Yaklaşık 5.5 yıl hapisle cezalandırıldığım suçlarım;

‘Cumhurbaşkanına Hakaret, Kurul Halinde Kamu Görevlilerine Hakaret, Türk Devletini Aşağılama, başlangıçta Başka Bir Ülkenin Liderine (Suudi Arabistan) Hakaret olan dava sonradan Erdoğan’a Hakaret oldu…’

Ana başlıklarıyla bu suçlamaların alt başlıkları vardı ama hepsinin bir tek kaynağı vardı:

AKP iktidarının Suriye politikasını eleştirmek ve bu politikanın Suriye’yi bu hale getirdiğini söylemek’…

Kanıtlarıyla kendimi savundum işe yaramadı…

‘Benim yazıp anlattıklarımı Kılıçdaroğlu, Bahçeli, eski Dışişleri Bakanları, emekli bir çok diplomat ve asker söyledi’ dedim işe yaramadı…

‘Türkiye ve Erdoğan’ı Suriye’deki teröristlere destek vermekle suçlayan’ Biden’ın 5 Ekim 2014’de söylediklerini hakimin önüne koydum yine işe yaramadı.

Yaramaz çünkü iktidar benden gıcık alıyordu çünkü o sıralar ve Kanlı Arap Baharı’nın ilk günlerinden itibaren doğruları korkmadan ve cesaretle söyleyebilen bir tek ben vardım.

13 Aralık 2016’da gözaltına alınıp tutuklandım ve ağır sağlık sorunlarıma rağmen Silivri’ye kapatıldım ama bir kaç ay sonra Katar’ın eski Başbakanı Hamed Bin Casim 27 Haziran 2017’de “Suudi Arabistan, ABD, Türkiye ve biz birlikte Suriye’ye müdahale ettik. Her şeyi Türkiye üzerinden yaptık. Silah, para ve yabancı militanları Türkiye üzerinden soktuk ve bu iş için milyarlarca dolar harcadık…” dedi ama onu tutuklayan olmadı. Başkaları da buna benzer şeyler söyledi ama umursayan olmadı.

Hiç kimsenin hiçbir şey söylemesine gerek yok.

Bugün Türk ordusu Suriye’nin % 9’unu kontrol ediyor.

‘Suriye Milli Ordusu’ Ankara’da kuruldu ve bu ordu elemanlarının maaşı başta olmak TÜM gereksinimleri Türkiye tarafından karşılanmaktadır.

Rusya ve Suriye ile yaşanan tüm gerginliklere rağmen Türk ordusu dünyanın en azılı teröristlerinin işgali altında bulunan İdlib’i korumakta ve o bölgenin elektrik, internet ve benzeri TÜM gereksinimlerini karşılamaktadır.

Olayın karanlık daha bir çok noktası var ama onları da anlatmayayım yoksa Sansür Yasası’nın 29. Maddesi’ne takılırız!

Tipik bir trajikomik hikaye.

Tam da Erdoğan’ın ‘Suriye Başkanı ile görüşebilirim’ dediği sırada…

Tam 11 yıl önce söylediklerime geldiler.

İyi de bize verilen cezalar ne olacak?

Benim Silivri ve Cerrahpaşa’da yaşadıklarımın hesabını hangi vicdan verecek?

O rezil ve pislik Troller ne olacak?

11 yılda yaşananların hiçbiri olmayabilirdi.

Beni dinleseydiler bugün ne Suriye ne de Türkiye bu durumda olmazdı.

  1. Madde’ye bile gerek kalmazdı.

Hele parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçmek kimsenin aklına gelmezdi.

15 Temmuz darbe girişimi Maazallah!

Ülkenin bugün geldiği noktayı konuşmak ise abesle iştigal.

Her şeye rağmen konuşmaya devam.

Nasıl mı!

  1. Madde ‘mimikler ya da beden diliyle anlatmakla’ ilgili bir suçtan söz etmiyor. 

Herkes her şeyi göbek atarak, kalça sallayarak ve el kol hareketleriyle her şeyi anlatabilir.

  1. Madde’nin komiserlerinin işi zor ama AKP iktidarı ‘tağyir, tebdil ve ilga’dan vazgeçmez.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları