loading
close
SON DAKİKALAR

Yozlaşma, çürüme ve dağılma

Hüsnü Mahalli
Tarih: 26.04.2019
Kaynak: Hüsnü Mahalli-Korkusuz

Hüsnü Mahalli: Herkes sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyor ama ben olayı çok önemsiyor ve olası siyasal ve sosyal sonuçlarından endişeliyim.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıyla ilgili çok şey yazıldı, çizildi ve anlatıldı.
Detayına girmeksizin neden ve sonuçları itibarıyla bu saldırının çok karmaşık siyasal, sosyal, dinsel, ahlaksal ve psikolojik boyutları vardır.
Neresinden bakılırsa bakılsın bu saldırı içerdiği anlamlar nedeniyle çok tehlikelidir.
Saldırı sonrasında AKP ve MHP’nin sergilediği tavır devam ederse bu tehlike katlanarak büyüyecektir.
Bir gazeteci olarak her gün birçok yerden çok ürpertici hikayeler duyuyoruz.
Farklı bir ülke yaratılmak isteniyor ama insanlar direniyor.
Hiçbir iktidar Türkiye’yi bekleyen olası risklerden daha önemli değil, olamaz ve olmamalıdır.
Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir iktidar sonsuza dek yaşamamış ve yaşamayacaktır.
Türkiye tarihine ve etrafımızdaki ülkelere bakın.
AKP’lilerin ya da AKP’ye oy verenlerin bir bölümünün ‘bu ülke yalnızca bizim’ saplantılarıyla davranma alışkanlıkları giderek yayılırsa hiç kimse olacakları kestiremez.
Binlerce örnek var ama Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nın ne tür provakasyonlarla başladığını ve nasıl gelişip bittiğini herkes biliyor.
Örnekler farklı ama o gün Kılıçdaroğlu öldürülmüş olsaydı ya da götürüldüğü ev yakılmış olsaydı şimdi biz çok farklı konuları konuşuyor olacaktık?
Herkes sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyor ama ben olayı çok önemsiyor ve olası siyasal ve sosyal sonuçlarından endişeliyim.
Endişeliyim ve biraz da korkuyorum çünkü AKP toplumu rahatlatacak hiçbir şey yapmıyor ve yapacak gibi de görünmüyor. AKP; İstanbul, Ankara ve 29 ili kaybetmenin intikamcı refleksleriyle davranıyor.
O kadar ki İstanbul ve Ankara’da belediye meclislerinde çoğunlukta olan AKP ve MHP’li üyeler Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın bütün kararlarına karşı çıkıyorlar.
İroni gibi olmuş ama adamlar İstanbul’da uyuşturucuyla mücadele komisyonunun kurulmasına bile onay vermediler.
Anlaşılıyor ki başkanlarla meclis üyeleri arasındaki kavga giderek sertleşecek.
AKP lideri ve Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ın talimatına uyarak üyeler İmamoğlu ve Yavaş’ı çalıştırmayacaklar.
Çok senaryo yazılabilir ama bu sürecin sonunda kayyum bile atanabilir.
AKP yenilgiyi kabullenecek gibi davranmıyor ama ne olursa olsun İmamoğlu önümüzdeki dönemin en önemli siyasal figürü olacaktır.
Yenilgi sonrasında yandaş medyanın kendi içindeki kavga ve Davutoğlu’nun ilk ciddi çıkışı çok önemlidir.
Kontrol ettiği medyanın yüzde 95’i ile toplumu sürekli provake eden AKP herhangi bir yumuşama durumunda iktidarı kaybedeceğini düşünüyor.
Şimdi diyelim ki; İmamoğlu ve Yavaş meclis üyeleriyle uyum içinde çalışıyor ve çok önemli işler yapıyorlar.
Diyelim ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhur İttifakı içindeki ortağı MHP’den vazgeçmiş ve lideri olduğu parti işlerinden uzak durmaya başlamış.
Diyelim ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni anayasadan kaynaklanan yetkilerini kullanmaktan vazgeçiyor ve yargı alanı başta olmak üzere ülkede her şey normalleşiyor.
‘Diyelim’ diyorum ama demekle olmuyor.
Bir mucize olmazsa düşündüğünüz hiçbir şey olmayacak ve AKP yüzlerce nedenden dolayı şimdiki iç ve dış politikasından vazgeçmeyecek.
İyi de medyanın yüzde 95’ini, camiler dahil devletin tüm olanaklarını ve olağanüstü para gücüne rağmen AKP oyların yalnızca yüzde 42.5’ini alabildi ve 31 önemli belediyeyi muhaliflerine kaptırdı.
Peki AKP’nin olanakları CHP’de olsaydı sonuç ne olurdu?
Tahminen AKP büyük bir yenilgi alır ve biz bugün çok farklı bir Türkiye’de yaşıyor olurduk.
Böyle bir olasılığı önlemek için AKP kendine göre uygun olan her önlemi alacaktır.
AKP’nin iktidardan ve iktidar nimetlerinden vazgeçmesi beklenmez.
Ne pahasına olursa AKP şimdiki politikalarından vazgeçmez.
Kılıçdaroğlu’na saldıran o zavallıları kollamak bunun içindir.
Türkiye bunu haketmiyor.
Türkiye’nin bir beka sorunu varsa nedeni kesin AKP’dir.
AKP Türkiye değil ve Türkiye’den daha önemli olamaz.
19 ve 20. yüzyıllardan farklı olarak ülkeler ve devletler 21.yüzyılda savaşlarla değil toplumların her alanda yozlaşma ve çürümesiyle dağıtılmaktadır.
Nasıl mı?
BOP, Arap Baharı…!

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları