loading
close
SON DAKİKALAR

Brüksel yutmadı!

Melih Aşık
Tarih: 23.01.2014

Melih Aşık; Başbakan’ın bu konudaki fikirleri gerçekten de mantığın kabul edeceği cinsten değil.

Başbakan’a Brüksel temaslarında en çok polis ve yargıdaki gelişmeler soruldu... Başbakan’ın yanıtlarının etkisini Karma Parlamento Komisyonu Başkanı Helene Flautre anlattı:

- Polis ve yargıda meydana gelen dramatik yeniden yapılanmaya vurgu yapan sorulara Erdoğan’ın yanıtları, parlamenterleri ikna edemedi.”

Başbakan’ın bu konudaki fikirleri gerçekten de mantığın kabul edeceği cinsten değil. Diyor ki:

- Yargı ve emniyet içine sızmış bu örgüt, ülkenin çıkarlarını değil, kendi çıkarlarını ya da kendisini kullananların çıkarlarını gözeterek bir kaos oluşturmaya, Türkiye’nin gücünü kırmaya çalışıyor. Düşünün hakimler ve savcılar var, kendi vicdanlarıyla millet adına değil, örgüt yöneticilerinin emir ve talimatlarıyla hareket ediyorlar. Bizim de mücadelemiz yargıyla değil, işte bu tehlikeli örgütlerledir...”

Buraya kadar iyi...

Ama bundan sonrası yok...

Kaos oluşturan bu örgütün yöneticileri kimlerdir? Neden hiçbiri hakkında dava açılmış veya suç duyurusu yapılmış değil?

Siz bu örgütlenmeye neden göz yumdunuz?

Özellikle Balyoz ve Ergenekon davalarında tam 5 yıldır sahte kanıt imal eden ve yargıya hakim olan çetelerden söz ediliyor... Neden bu şikayetleri hiç dikkate almadınız?

Sizin destek ve iradeniz olmasa bu çete bu kadar dal budak salar mıydı?

Avrupalı bunları görmüyor mu sanıyorsunuz?

Madem yargılamaları çete yapıyor... Neden bu çetelerin yargıladığı onca aydın ve asker hala hapiste... Neden bir an önce onların durumuna çözüm üretmiyorsunuz?



“Biz de tanimayruz”

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve taraftarlar hep bir ağızdan ilan ettiler:

- Yargı kararını tanımıyoruz...

Haksızlar mı? Ne münasebet...

Başbakan yargı kararını tanımıyor, kararları bir çetenin verdiğini söylüyorsa kimi aksi yönde ikna edebilirsiniz... Hangi vatandaşı kanunları ve yargı kararlarını tanımaya zorlayabilirsinz?

Hukuk ve yargı ülkemizde maalesef bu kritik bir noktaya geldi.

Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu dünkü açıklamasında doğru bir tespitte bulunuyor:

- Özellikle yargı organında ve emniyet teşkilatında yasal hiyerarşik yapı dışında bir başka yapının bulunduğu iddiaları sonucu... Ülkede hemen herkes bir soruşturma veya dava söz konusu olduğunda ilgili hâkim, savcı ve emniyet görevlisi için “hangi taraftan” sorusunu sormaya başlamıştır.

- Bu, doğrudan doğruya devletin ve ülkenin temellerinin sarsıldığı andır.

- Hayati soru, “yargının kime bağlanacağı” değil “yargının bağımsızlık ve tarafsızlığının nasıl sağlanacağı”dır.
Ne yapmalı?

Prof. Metin Feyzioğlu TBMM’de görüşülmekte olan HSYK yasasının geri çekilmesini onun yerine tüm siyasi partiler ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının katılmıyla Anayasa değişikliği yapılmasını öneriyor... Kendi hazırladıkları taslağı sunuyor...

Yargının raylarına oturtulması için en uygun imkan budur...



SOHBET

CHP İstanbul belediye başkan adayı Mustafa Sarıgül önceki gün gazetemizin konuğuydu... Onu yarışa epey hazırlıklı gördük... Polonezköy’ün imara açılmasına tepkisini sorduk:

- Orayı değil imara açmak yol bile yapmamalı, gözümüz gibi korumalıyız, dedi.

Taksim Meydanı için bir proje yarışması açılmasını planlıyordu.

- Halkın, doğanın, bilimin, hukukun kabul etmeyeceği hiçbir projeyi uygulamayacağım, diye güzel bir vaad verdi.

Seçimi Kadir Topbaş’tan 3- 4 puan önde bitireceğini tahmin ediyordu...

İstanbul’daki 34 bin seçim sandığının başında 3’er genç bulundurarak sonuçlar üzerinde oynanmasını kesin olarak önleyeceğini anlattı. Her konuda iddialıydı.



RTE “Ananas cumhuriyeti olmayacağız” diyor.
Muz cumhuriyeti gibisi yok tabii...

* * *

Yolsuzluk haberlerine yayın yasağı geldi.
Siyasilerin hırsızlık yapması yasak değil ama gazetelerin yazması yasak... Hırsıziye Cumhuriyeti olduk...
Akif Kökçe



KESK

Kamu Emekçileri Sendikası KESK davası bugün Çağlayan Adliyesi’nde başlıyor...
Geçen yıl şubat ayında 28 ildeki operasyonlarda 84 kişi gözaltına alınmıştı... Diğer illerdeki tutuklular serbest bırakıldı... İstanbul’da ise aynı suçtan 28 kişi 11 aydır tutuklu bulunuyor. Nedir suçları: 1 Mayıs, 8 Mart gibi yasal gösterilere katılmak, Grup Yorum’un biletlerini satmak, sendikal çalışmalar yürütmek vb... Aslında amaç belli; sendika camiasına gözdağı vermek. 28 tutuklu bugün 11 aylık hapisten sonra ilk kez yargıç karşısına çıkacak. Bir iddianamenin hazırlanması bu kadar mı sürer? İnsan hayatı bu kadar mı ucuz? Bunlar da cevaplanması gereken sorular...



“Suriye’de işkenceye bakana kadar, burada Kuddisi Okkır’ a, Fatih Hilmioğlu’ na bak önce ey yurdum insanı!”
Demet Özel

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları