Eşit Hikâyeler

Melih Aşık; Bildiri CHP seçmenini değil adeta Saadet Partisi, DEVA ve Gelecek Partisi seçmenini memnun edecek tarzda düzenlenmiş. CHP seçmeninin eğilimleri, ilkeleri, beklentileri yok sayılmış. Oysa CHP seçmeninin oyu yüzde 25, peşine takıldığı üç partinin toplam oyu yüzde 5.

Kadınların ve kız çocuklarının daha güçlenmesi... Eski alışkanlıkların, inançların, geleneklerin yontulması...

Kadınların günlük hayata eşit bireyler olarak katılması...

Toplumda cinsiyet eşitliğinin sağlanması... Milliyet gazetesi bu hedeflerin gerçekleşmesi için Birleşmiş Milletler iş birliğiyle proje ve kampanyalar düzenliyor. Geçen cuma günü de bu çabaların parçası olarak “Eşitlikçi Hikayeler Zirvesi”ni gerçekleştirdik.

Zirvede teknoloji, girişimcilik, kültür - sanat, spor gibi alanlarda başarılı olan kadınların deneyimleri paylaşıldı.

Bendeniz iş hayatında kadın farkını çok yakından gözlemledim. Biz erkekler çabuk sinirleniyoruz. Bir sorun ortaya çıktığında çatışmacı kişiliğimiz öne geçiyor, güce dayalı yaklaşımlara başvuruyoruz. Sinirlenmek çoğu kez yanlış kararlar almamıza yol açıyor. Kadınlar sorun ortaya çıktığında güçlerini değil zekâlarını kullanıyor. Olaya birkaç adım geriden bakıyor. Sakin ve iki taraflı düşünüyor. Fikirlerini sorduğunuzda da size akılcı yanıtlar veriyor, sizin aklınıza gelmeyen çözümler önerebiliyorlar.

Erkeklerin evde, işte, hayatın her alanında kadın aklına ihtiyacı var. Erkekler bunu anladıkları andan itibaren kadının üstünlüğü demeyelim de eşitliğini kabul ediyorlar. Onu yardımcı değil de ortak olarak benimsiyorlar. Erkekler her problemde kadın aklına başvursalar eminiz sorunlar iki kat hızla çözülecek, hayat kolaylaşacaktır.

CÜNEYT ARKIN

Cüneyt Arkın anılarından oluşan mütevazı bir kitap yazdı.

Oradan alıntı yaptık. Soruluyor kendisine:

- Eskişehir’den milletvekili adayı olmuştunuz, daha sonra siyasetten neden uzaklaştınız?

- Seçim çalışmasına çıktığımda karım başında al yazmasıyla dua ederdi. Kalbi temiz mübarek bir insandır. Mutlaka duası kabul edilecek, seçimi kazanacaktım. Ancak daha sonra itiraf etti. Meğer seçimi kaybetmem için dua ediyormuş!

***

Bir filmde 40 tane garibana Bizans elbisesi giydirmişler. Cüneyt Arkın ve iki arkadaşı saldırıp bu üç kişiyi yere serecekler. Rejisör gerekli talimatları vermiş. Ancak çekim başlayınca bu 40 kişi Cüneyt Arkın ve iki arkadaşına saldırıp kanlar içinde bırakıyor. Rejisör isyanlarda:

- Ne yaptınız len, hani yenilecektiniz?

- Biz gâvur değil Türk’üz, Türk yenilmez.

- Film len film bu, film icabı yenileceğniz!

- Türkler filmde de yenilmez.

TEMEL

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu bir toplantıda konuşuyor. Video banttan izlediğimiz konuşmasında Karamollaoğlu diyor ki:

“Bazen bize şöyle diyorlar; Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin peşine takıldınız gidiyorsunuz. Biz kimsenin peşine takılmadık. Onlar aslında bizim peşimize takıldı.”

Sonra da kendini tutamayıp kahkahayı patlatıyor.

Altı partinin imzaladığı Bilkent mutabakatını okuyunca Temel Bey’e hak veriyorsunuz.

Bildiri CHP seçmenini değil adeta Saadet Partisi, DEVA ve Gelecek Partisi seçmenini memnun edecek tarzda düzenlenmiş. CHP seçmeninin eğilimleri, ilkeleri, beklentileri yok sayılmış. Oysa CHP seçmeninin oyu yüzde 25, peşine takıldığı üç partinin toplam oyu yüzde 5.

ECZACI

Eczacı Odası Başkanı Ecz. Pınar Özcan eczacılık fakültesi açmaktaki gayretimize değinerek diyor ki:

“Türkiye’de eczacılık fakültelerinin sayısı 60’a ulaştı. Hindistan ve ABD’nin ardından eczacılık fakültesi sayısı en fazla olan üçüncü ülkeyiz. Bu ülkenin bu kadar çok sayıda eczacılık fakültesine ihtiyacı yok.”

2016 yılında Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı rapora göre 2023 yılında olması gereken eczacı sayısı 31.300. Şimdi 2023’te beklenen eczacı sayısı 39.400.

Son altı yılda eczacılık fakültesi sayısı 23’ten 60’a çıkmış. Devlet için yatırım israfı. Gençler için vakit ziyanlığı, işsizlik adaylığı.

ARAMA

Gazeteci dostumuz bir milletvekili ile TBMM’nin “Bahçe Lokantası”nda yemek yiyordu. Bir ara iki sivilin iki köpekle içeri girdiğini gördü. Köpekler masalar arasında dolaşıp sağı solu koklayıp gittiler. Gazeteci garsonlara “Nedir bu olay?” diye sordu. Aldığı yanıt;

“Efendim, Meclis Başkanı Sayın Şentop lokantamıza yemeğe gelecekmiş, o nedenle bomba araması yapıldı.”

Gazeteci bunu bir güvenlik görevlisine sorduğunda aldığı yanıt:

- Devlet adamları için böyle bir protokol kuralı var. Meclis Başkanı yalnız da gelse konuğu ile de gelse aynı protokol uygulanıyor. Lokantada bu tür arama yapılıyor.