Tanıklara rüşvet

Tarih: 27.04.2013

Melih Aşık, 'Çünkü gizli tanıklara ve ailelerine ömür boyu sağlık sigortası garantisi vererek gizli tanıklığı özendiriyor'.

Başbakan’ın imzasıyla sağlık alanında düzenlemeler öngören bir tasarı Meclis’e sevk edildi... Tasarı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik öngörüyor. İlk maddesi şöyle:

“Tanık koruma kanunu kapsamında olan kişiler ile ailenin korunması kanununa göre koruyucu tedbir kararı verilen kişiler gelir tespiti yapılmaksızın sağlık sigortasından yararlanır”...

Avukat Turgut Kazan bu kanunla ilgili:

- Ahlaksızlığı ödüllendiren ve adil yargılanma hakkını öldüren bir yasa, diyor...

- Neden?

- Çünkü gizli tanıklara ve ailelerine ömür boyu sağlık sigortası garantisi vererek gizli tanıklığı özendiriyor.

Gizli tanık denilen kişileri artık tanıyoruz... Yüzde 99’u yalancı tanık... Bu kanun ipsiz sapsız ahlaksız kişileri gizli tanık kuyruğuna girmeye heveslendirecek... Turgut Kazan ekliyor:

- Tanıklık çıkardan uzak olmayı ve tam tarafsızlığı gerektirir. Ucunda ikramiye olursa tanıklık da biter adil yargılama da... Bir hukuk devleti böyle bir yasa düşündüğü için utanmalıdır...

Neyse... Burası hukuk devleti olmadığı için utanan da olmayacaktır muhtemelen...

Tutu’yu tanıyalım

Bir grup parlamenter önümüzdeki günlerde Güney Afrika’ya gidecek. Biri Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu olmak üzere CHP’nin üç milletvekiliyle katılacağı gezide heyet Uluslararası Barış İnisiyatifi’nin fiilen başkanlığını yürüten, Nobel Barış Ödülü sahibi Başpiskopos Desmond Tutu ile Kürt sorununun çözümünü ve barış sürecini görüşecek.

CHP’li Onur Öymen, geçtiği notta Desmond Tutu‘ya ilişkin bazı hatırlatmalar yapıyor. Ne gibi hatırlatmalar mı?

* Desmond Tutu, bir süre önce Güney Afrika’ya gidip kendisini ziyaret eden BDP’li milletvekillerine Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için dua ettiğini söylemiş...

* Türkiye’nin PKK ile mücadelesini Güney Afrika’da Apartheid’a (ırk ayrımına) karşı yapılan mücadeleye benzetmiş...

* 3 Şubat 2011’de Danimarka’dan yayın yapan PKK yanlısı Roj TV’yi Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermiş...

* 21 Kasım 2010’da Brüksel’de Avrupa Parlamentosu Binası’nda toplanan Kürt Konferansı’na gönderdiği mesajda Abdullah Öcalan’ın koşulsuz serbest bırakılmasını ve TSK’nin PKK’ye karşı yürüttüğü mücadeleyi durdurmasını talep etmiş... Hükümetin PKK ile müzakerelere başlamasını istemiş...

* 4 Aralık 2012’de Başbakan Tayyip Erdoğan’a PKK’yle müzakerelerde bulunması için bir kez daha çağrı yapmıştır.

AKtivist

* AKtivistler (teröristler) Kuzey Irak’ta elde silah bekleyecek... TBMM onların taleplerini anayasaya koyarsa ve Öcalan serbest bırakılırsa silahı bırakıp dağdan inecekler. Adamın biri silahı çeker size senet imzalatırsa bu suç olur. Anayasa yaptırırsa bu barış oluyor...

* Kandil’de toplanan gazetecilerin üzerinden Predatörler uçmuş. Bir gün önce de F4’ler uçurulmuş. Gerekçe... Silahlı Kuvvetler’in bölgeyi sürekli izlediği ve kontrol ettiğini göstermekmiş. Gazeteciler aşağıda Karayılan’ı bulmuş. TSK havada Karayılan’ı arıyor. Hem de 30 yıldır. Ya bu millet çok saf... Ya Silahlı Kuvvetler’imiz... Özeti... Milletçe enayi yerine konulmanın ızdırabı zor...

Osmanlı Padişahı da “Sevr Antlaşması’nı” kabul etmeyip Kurtuluş Savaşı’na kalkışan Mustafa Kemal Paşa için “Barış sürecini bozuyor” idam fermanı çıkarmıştı...

***

AK Parti “aklamayı” o kadar ileri götürdü ki -geri çekilecekler bahanesiyle- PKK’lı teröristleri yargı karşısına çıkarılmadan aklıyorlar...
Akif Kökçe

Soru

Radikal’de Ezgi Başaran, Murat Karayılan’a soruyor:

- Anayasa’da Türk milleti sözünün yer alması sizi çok mu rahatsız eder?

Cevap: Eğer Türk milleti herkesi kapsıyorsa bu “herkes”in tanımlanmasını isteriz. Biz Türkiye’de yaşayan tüm halkların ve grupların resmini çeken bir tanım olmasını isteriz...

Doğrusu yaklaşım, bu ülkeyi yönetenlerin yaklaşımından daha olumlu...

Gazetelerin ilk önce spor sayfalarını okurum, burası başarı haberleri ile doludur. Birinci sayfada ise sadece birilerinin hatalarından söz edilir.
Earl Warren

Melih Aşık - Milliyet