loading
close
SON DAKİKALAR

Türkiye sırat köprüsüne çıkartıldı, ya cennete ya cehenneme itilecek

Orhan Bursalı
Tarih: 11.04.2019
Kaynak: Cumhuriyet

Orhan Bursalı: Sanki birileri sandık namus değilmiş, Türkiye de aslında Mısır ve Suriye imiş, dedirtmek istiyor: “Biz kazandığımız sürece bu doğrudur, kaybedersek yanlıştır” denklemi okunuyor sanki.

Operasyonu YSK eliyle mi yapmayı planlıyorlar sanki: “Her şey hukuk dahilinde gerçekleşiyor, seçimlerin patronu YSK, o yeniden seçim dedi...”
Eğer böyle bir plan varsa, bunu burada ve dünyada kimseye yutturamazlar; YSK kendi ipini çeker, aynı zamanda iktidar da sandık demokrasisini bitirir. Böylece bindikleri “demokrasi tramvayı”ndan tamamen inmiş olurlar.
Türkiye “açık dikta, keyfi yönetim” dönemine geçer. Böyle bir planları varsa ve YSK’yi el altından buna hazırlıyorlarsa, ülkeye yazık ederler. Yarattıkları parçalanmış ülkeyi daha büyük tehlikelere sürüklerler. YSK’ye güvenmiyor musunuz, lafları boşboğazlıktır.
YSK’yi kullanarak yaratacakları oldubitti, siyasal bir darbe olur, iktidarın hukuku, yasaları iğdiş ederek, kullanarak gerçekleştirdikleri darbe.
“YSK karar versin öpüp başımıza koyalım” açıklamalarının hiç güvencesi yok, çünkü YSK önceki uygulama ve kararlarının tersine hareket ediyor, mazbatayı yokuşa sürüyor ve sanki Büyükçekmece üzerinden seçimlerin yenilenmesi için hazırlanan planın uygulamasına geçiyor, izlenimi çok yaygın.

YSK yasalara uysun yeter

YSK yasal sorumlulukları konusunda güven vermiyor, kulağının iktidarın sesine yönelik olduğuna ilişkin kamuoyunda ağırlıklı bir görüş var.
Bunun doğru olmadığını kanıtlamak, iktidarı değil ülkeyi ve yasaları rahatlatmak için büyük bir şans var önünde.
Cumhurbaşkanı, 14 Eylül 2013 tvitinde “Burası ne Mısır ve ne Suriye’dir. Sandıktan çıkan neticenin takdire şayan olduğu, demokrasinin örneği bir ülkedir” diyordu. Yine “sandık namustur” sözü de onundur.
Şimdi ise Büyükçekmece’de sandık başkanları arasında şu varmış bu varmış bahaneleri ile yenilemeyi dayatıyorlar. Önce 20 bin seçmen kaydırdılar yalanını piyasaya sürdüler. Bu tutmayınca sandık başkanı meselesini.
Bütün bu süreç YSK’nin onayından geçti, atamaları o yaptı, Ekrem İmamoğlu değil. Büyükçekmece sandığını yüz kere saysan içinden Ekrem Bey çıkıyor mu çıkmıyor mu?..
Sandık sonuçları namussa, Türkiye, Mısır ve Suriye değilse, bu dayatmalar neden?
Sanki birileri sandık namus değilmiş, Türkiye de aslında Mısır ve Suriye imiş, dedirtmek istiyor: “Biz kazandığımız sürece bu doğrudur, kaybedersek yanlıştır” denklemi okunuyor sanki.

Kütükleri Ekrem Bey mi yazdı

Geçen seçimlerde boş arsalara, apartmanlara yazılmış binlerce seçmen ihbarı yapılmıştı, kimsenin umurunda olmadı.
Konu Cumhurbaşkanlığı seçimleriydi ve önceki referandum seçimlerinde pek çok büyük kent ve İstanbul “Hayır” demişti.
Cumhurbaşkanlığı seçimi iktidar için sırat köprüsü gibiydi. Ya Hayır çıkarsa?
O zaman bu yaygın seçmen yazımı için “seçimleri kazanırlarsa görmezden gelirler, ama kaybederlerse bu seçmen kayıtlarını seçimleri iptal için kullanırlar: Hile karıştı!” derler...
Acaba şimdi Büyükçekmece’de ileri sürdükleri bahaneyi, referandum ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde de bilerek gerçekleştirmiş olabilirler mi? Sürece birileri, sonradan bahane edebilecekleri bir kara kedi yerleştiriyor olabilir mi?
O zaman ileri sürdüğümüz boş arsalara vb. seçmenler yazıldı haberlerini hiç dikkate almayan iktidar, şimdi “Boş arazilerde oturan seçmenler yazılmış.. AKP’ye oy verecek seçmenler kayıttan düşürülmüş” bahanelerini ortaya çıkartıyor.
Sanki seçmen kütükleri Ekrem Bey’in ve ekibinin elinde..
Ekrem Bey doğru söyleyin, seçmen kütüklerini düzenlemek gibi ikinci bir gizli göreviniz mi var?
Türkiye’de sistem sırat köprüsünün üzerinde yürütülüyor.
Ya cennete ya cehenneme düşecek!
Bu durum, İstanbul’un sadece bir yerel yönetim meselesi olmadığını, asla kaptırılmaması gereken, trilyonların içinde bulunduğu, dünyanın en büyük para kasası olduğunu gösteriyor.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları