loading
close
SON DAKİKALAR

Üç görüşle NATO’nun yanlışlığı ve kışkırtıcılığı

Orhan Bursalı
Tarih: 13.03.2022
Kaynak: Orhan Bursalı - Cumhuriyet

Orhan Bursalı; Bugün yaşanan sorunun kökleri 90’lı yıllara gidiyor. NATO, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği çöküp dağıldığında, NATO önce dağılan Varşova Paktı üye ülkelerini ittifaka almayacağını açıklamıştı.

Neyse ki Batı’da dürüst, düzgün davranan yorumcular var. Bunlardan Dani Rodrik, ABD’nin saygın ekonomisti, aynı zamanda küresel ekonomi, teknoloji - siyaset ilişkileri analisti, çok net yazdı: 

Ukrayna ve Batı, ülkenin, Avrupa ekonomisine ve Batı askeri ittifakına dahil edilmesini, hem ekonomisini hem de güvenliğini destekleyeceğini gördü. Fakat Vladimir Putin, bu hareketleri Rusya’nın güvenlik çıkarlarına aykırı buldu gördü. Bu size tuhaf mı görünüyor, o zaman varsayalım ki Meksika, Rusya ile askeri ittifak tasarlasaydı ABD nasıl tepki verirdi?

Rodrik, bugünkü durumu “güvenlik ikilemi” kavramıyla izah ediyor. Büyük güçler ulusal güvenliklerini vurguladığı bir küresel sistemin temelde kırılgan olduğunu ve savunma önlemlerini saldırgan önlemlerden ayırt etmenin imkânsız olabileceğini söylüyor: Her iki tarafın daha güvenli hale gelme girişimleri, diğerinin güvensizliğine katkıda bulunur ve kısırdöngüyü sürdüren karşı önlemleri tetikler.

İSTİKRAR VE BARIŞ MEZARA MI?

ABD ve NATO, diyelim ki hem ekonomik hem de güvenlik açısından Ukrayna’yı Batı’ya “ilhak etme”yi kendileri için uygun gördüler. Fakat bu kararları, NATO’nun Rusya sınırlarına dayanması ve Rusya’nın “güvensizleşmesi” (veya kendini güvensiz görmesi) sonucu üretiyordu. Bu da Ukrayna işgalini gündeme getirdi. Putin, Ukrayna için Batı’nın Rusya ile savaşmayı asla göze alamayacağını da görüyor. ABD/NATO, ilk hamleyi yaptıkları için, Ukrayna konusundaki bu “mahcubiyetlerini”, ekonomik ambargo ile Rusya’yı köşeyle sıkıştırma politikalarıyla, silahlanma ve yardımlarla telafi etmeye çalışıyorlar. 

Ukrayna’yı yönetenler de, bu küresel düşünceyi ve gerilimi algılayamadıkları için de ülkelerini bu hegemonya savaşının dışına çıkaramadılar. Liderlik yapamayanlar, ülkeye ve millete kıymayı göze aldılar.

Tabii belki Rodrik’in vurgulamaktan kaçındığı nokta şu: Saldıran, sürekli olarak rakibini Moskova’ya doğru sıkıştıran, 1990’larda genişlememe sözünü tutmayan ABD ve NATO’dur. Kadim Rusya düşmanlığı, ekonomik kültürel - sanatsal yaptırımlar ve Rusya ile ilgili her şeyden nefret hallerinde yeniden hortlamıştır. Bu açıdan ABD’nin, NATO’nun Avrupa’ya ve dünyaya istikrar ve barış getirme olasılığı çok çok zayıftır.

1998: ‘SOĞUK SAVAŞ YENİDEN BAŞLAR’

Bugün yaşanan sorunun kökleri 90’lı yıllara gidiyor. NATO, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği çöküp dağıldığında, NATO önce dağılan Varşova Paktı üye ülkelerini ittifaka almayacağını açıklamıştı.

90’lı yılların ilerleyen tarihlerinde bu kararını iptal etti ve 1999’da Polonya, Macaristan ve Çekoslovakya’yı aldı.

Bu, Rusya ile Batı arasında yeniden “büyük gerilim ve nüfuz bölgeleri savaşları”nın başlangıcıdır.

1998’de New York Times’ın ünlü yazarı Thomas L. Friedman, bu NATO genişlemesi üzerine bir yazı yazdı. Amerikan - Sovyet ilişkileri ve Sovyetler’in durdurulması konusunda tarihsel roller oynayan, Amerika’nın büyük devlet adamlarından biri olarak nitelendirilen George Kennan, Amerikan Senatosu’nun bu genişleme kararını şiddetle eleştiriyordu, özetle:

“Bence bu yeni bir soğuk savaşın başlangıcı.. Rusların yavaş adımlarla buna olumsuz tepki vereceğini ve politikalarını etkileyeceğini düşünüyorum. Bence bu trajik bir hata. Bunun için hiçbir sebep yoktu. Kimse kimseyi tehdit etmiyordu. Ciddi bir kaynağımız ne de niyetimiz olmasa da genişleme kararı ile.. bir dizi ülkeyi korumak için imza attık... Elbette Rusya’dan kötü bir tepki gelecek ve ardından (NATO’cular) Rusların tepkisini ‘Rusların böyle olduğunu her zaman söyledik’ diyecekler ama bu tamamen yanlıştır.”

Büyük bir politikacı, bunları 1998’de söylüyor!

ABD VE NATO TETİKLEDİ

Son olarak Newsweek’ten Ted Galen Carpenter’in yazısını anımsatayım.

Başlık: NATO ve ABD, Ukrayna savaşının tetiklenmesine yardımcı oldu... Özetle: “Rusya’nın işgali her ne kadar Ukrayna ve NATO provokasyonuna abartılı bir yanıtı olsa da… Hem Bush yönetiminde hem de Barack Obama’da savunma bakanı olarak görev yapan Robert M. Gates, 2014’te ‘Gürcistan ve Ukrayna’yı NATO’ya dahil etmeye çalışmanın gerçekten aşırı olduğunu’ kabul etti. Bu girişimin, ‘Rusların kendi hayati ulusal çıkarları olarak gördükleri şeyi pervasızca görmezden gelme’ vakası olduğunu yazıyordu. Gerçekten de öyleydi..”

Dani Rodrik’in saptaması ile bitireyim:

“ABD ve Avrupa politikacıları kurallara dayalı bir uluslararası düzenden söz ettiklerinde, bu düzenin nasıl kendi ülkelerinin çıkarlarına uygun inşa edildiğini unutuyor ve yaptıkları çeşitli ihlalleri görmezden geliyorlar. Batılı olmayan pek çok ülkedeki sıradan insanların, Batılı güçleri fırsatçı, ikiyüzlü ve tamamen bencillikle motive ettiklerinin farkında değiller ya da bu gerçeğe şaşırıyorlar.”

Not: Dani Rodrik’in yazısı: www.project-syndicate.org/commentary/new-world-order-avoiding-zero-sum-competition-by-dani-rodrik-2022-03

Thomas Friedman’ın yazısı: www.nytimes.com/1998/05/02/opinion/foreign-affairs-now-a-word-from-x.html

Ted Carpenter’in yazı link’i: www.newsweek.com/us-nato-helped-trigger-ukraine-war-its-not-siding-putin-admit-it-opinion-1685554

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları