İktidarın ordudan subay atma hamlesinin düşündürdükleri
Orhan Bursalı; Ordudan subay atma Savunma Bakanlığı yani hükümetin kontrolünde sayılır. Yüksek Disiplin Kurulu karar verici rolündedir. Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek kılıç çattıkları için teğmenler ordudan atıldı. Tabii ki Saray’ın yol göstericiliğinde.
Gerçi tasarı torbadan geri çekildi ama her an yeniden bağımsız olarak Meclis’e sunulabilir: Konu cumhurbaşkanına orduda general altındaki rütbelerdeki subayları “disiplinsizlik” bahanesi veya gerekçesiyle ordudan atma yetkisi...
Anayasa Mahkemesi böyle bir yetki, kararname ile değil yasa ile düzenlenir demiş ve 4 Haziran’a kadar yasalaştırma zamanı tanımıştı. Alelacele torba yasa tasarısı içine soktular ama ne hikmetse sonra geri çektiler.
Bundan vazgeçeceklerini düşünmemeli. Tüm üniversitelerde yöneticileri atma-atama yetkisine, tüm kurumlarda aynı yetkilere tek başına sahip olan cumhurbaşkanı, biliyorsunuz belediyeleri de kontrol atına alacak... Her şey kendi kontrolünde olacaksa, orduda da bu yetkiye sahip olmayı, kurduğu düzenin doğal bir sonucu olarak görüyor.
***
Ordudan subay atma Savunma Bakanlığı yani hükümetin kontrolünde sayılır. Yüksek Disiplin Kurulu karar verici rolündedir. Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek kılıç çattıkları için teğmenler ordudan atıldı. Tabii ki Saray’ın yol göstericiliğinde.
Ama bu süreç çok dolambaçlı. Bir iki hukuki davranmak isteyen komutan çıkabiliyor ve ordudan çıkarılmaya karşı oy kullanabiliyor. Nitekim atılan teğmenler olayında bunları yaşadık. Oysa bu konuda çıt çıkmamalı ve emir demiri kesmeli.
TARTIŞMAYA GEREK YOK
Bunun en iyi yolu da cumhurbaşkanı kararıyla Cumhurbaşkanlığının ordusuna layık görülmeyen general altında rütbedeki subayların tartışmasız ordudan temizlenmesidir.
Başkomutan orduyu iktidara göre tasarımlama yetkisi istiyor.
Hangi subayların çıkartılacağı konusunda bir tartışma olacağını sanmıyorum.
Orduda teğmenlerin Atatürkçü yetiştikleri veya Atatürk’e layık olmaya çalıştıkları görüldü. Üstelik en çalışkan, en zeki ve en iyiler...
Cumhurbaşkanlığına böyle yetki verilirse, orta vadede ordunun ideolojik olarak biçimlendirilmek isteneceği çok açık.
TEK ADAMA SADAKAT
Tek adam rejimlerinde en önemli aranan nitelik sadakattir.
Ancak böyle sadakate dayalı bir ilişki içinde rejim kendini güvende hisseder.
Şöyle bir durum da var: Cumhurbaşkanlığına verilecek böyle bir yetkinin, o koltuğa başka birinin eline geçme “tehlikesi” de vardır.
Genel kanaat cumhurbaşkanının Allah imkân, sağlık ve ömür verdikçe o koltukta oturmayı planladığı, düşündüğüdür. Zaten cumhurbaşkanı buna benzer sözler de etmektedir.
Dolayısıyla cumhurbaşkanı o koltuğu hep kazanacağını, elinde tutacağını düşündüğüne, planladığına göre, ordudan subay atma yetkisini de kendisi kullanacaktır.
TASARI GERİ GELİR
Böyle bir düşünce epey korkutucu olabilir. Belediyelere ve CHP yönetimine karşı yürütülen operasyonları gören bazı kanaat önderleri, “Sayın Erdoğan oradan kalkmayı düşünmüyor, her ne pahasına olursa olsun...” biçiminde söylemlerini artırdığını görüyoruz.
Bu bağlam ve ilinti içinde, cumhurbaşkanına böyle bir yetkinin verilmesini, siyasi durumun anlam bütünlüğü içinde değerlendirmek kaçınılmaz oluyor.
Bu yasa tasarısı er geç gelecektir geriye...
CHP’liler, tasarıya karşı çıktıkları için yasanın geri çekildiğini sanmasınlar.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları