loading
close
SON DAKİKALAR

‘Uçan Parmaklar’dan ‘Filenin Sultanları’na

Sinan Meydan
Tarih: 06.09.2023
Kaynak: Sinan Meydan - Cumhuriyet

Sinan Meydan; A Milli Kadın Voleybol Takımımızın 2023’te geldiği noktayı doğru anlamak için 1923’teki Cumhuriyet Devrimi’ni iyi anlamış olmak gerekir.

‘Sabiha Rıfat Gürayman’dan Eda Erdem Dündar’a Bir Dünya Markasının Doğuşu’

A Milli Kadın Voleybol Takımımız Avrupa şampiyonu oldu. Cumhuriyetimizin 100. yılında kadınlarımızın uluslararası düzeydeki bu büyük sportif başarısı ulusça göğsümüzü kabarttı. Türk kadınının birçok alandaki başarılarına bir yenisi daha eklendi. Atatürk, “Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir. Kadınlar toplum yaşamında erkeklerle birlikte yürüyerek birbirlerinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır” diyerek bir kadın devrimi yapmıştı. Böylece yüzyıllardır kafes ardında kalmış, en temel haklarından mahrum bırakılmış Türk kadını, haklarına ve özgürlüğüne kavuşmuştur. Bu nedenle Türkiye’de kadınlarımızın her başarısı aynı zamanda laik, çağdaş Cumhuriyetimizin bir başarısıdır.

CUMHURİYETİN İLK KADIN SPORCULARI

Türkiye’de laik Cumhuriyetin yarattığı büyük çağdaş dönüşüme Türk kadını çok çabuk ayak uydurdu. Yüzyıllarca adeta eve hapsedilmiş, okuması, çalışması, sosyal hayata katılması sınırlandırılmış ve erkeğinin birkaç adım ardında yürümek zorunda bırakılmış, Türk kadınları Cumhuriyetin daha ilk yıllarından itibaren okulları, fabrikaları, hastaneleri, sokakları doldurdu. İşte o günlerde ilk kadın sporcularımız da pistlerde ve spor salonlarında boy göstermeye başladılar.

Cumhuriyetin ilanından üç yıl sonra, 1926 yılında Türk Medeni Kanunu kabul edildi. Böylece Türk kadınları en temel haklarına kavuştu. Aynı yıl, Ömer Besim Koşalay’ın girişimleri ve çalışmalarıyla Nermin Tahsin, Emine Abdullah, Mübeccel Hüsamettin ve Neriman gibi ilk Türk kadın atletleri pistlere indi. Dünyada kadın sporcuların ilk kez 1928 yılında Amsterdam Olimpiyat Oyunları’nda pistlerde yarışma şansını elde ettikleri dikkate alındığında Türkiye Cumhuriyeti’nin bu konudaki öncülüğü dikkat çekicidir.

İlk kadın atletlerimizi ilk kadın kürekçilerimiz, ilk kadın tenisçilerimiz ve ilk kadın yüzücülerimiz izledi. Şerefnur, Vecihe, Leyla, Melahat ve Kamran hanımlar kürek sporuyla ilgilenmeye başladılar. Vecihe (Taşçı), Mediha (Bayar), Adriyel (Sadak), Hidayet (Karacan) hanımlar 1927 yılında Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tenis kortlarında boy gösterdiler. İlk kadın milli yüzücülerimiz Leyla Asım Turgut ve Cavidan Elberger hanımlar 1934 yılında Sovyetler Birliği’nde yapılan ikili yüzme karşılaşmalarında Rus rakipleriyle yarıştılar.

Cumhuriyetin ilk yıllarında yetişmeye başlayan Türk kadın sporcuları kısa süre sonra uluslararası yarışmalara da katıldılar. Örneğin, 1936 Berlin Olimpiyat Oyunları’nda Suat Fetgeri Aşeni (Tarı) ile Halet Çambel eskrimde Türkiye’yi temsil eden ilk kadın sporcularımız oldular.

Yüzyıllardır peçe ve çarşaf altında, kafes ardında yaşamak zorunda kalan Türk kadını, Atatürk’ün kurduğu laik Cumhuriyet sayesinde ilk kez spor salonlarında, atletizm pistlerinde, tenis kortlarında kendini göstermeye, uluslararası yarışmalara katılmaya başlamıştır. Bugün Türk kadın sporcuların elde ettiği uluslararası başarıların kökleri buradadır.

İLK TÜRK KADIN VOLEYBOLCU

1895’te William G. Morgan’un tasarladığı voleybol 1919’da Amerikalılar tarafından Türkiye’ye getirildi. İlk olarak İstanbul’da Erkek Muallim Mektebi’nde Selim Sırrı Tarcan okulda öğrencilere voleybol öğretmeye başladı. Bu sırada başka bazı okullarda da voleybol oynanmaya başlandı ve ilk voleybol takımları okullarda kuruldu. İşte o okullardan birinde, İstanbul Kız Lisesi’nde voleybol oynamaya başlayan kızlardan biri de Sabiha Rıfat’tı. Yeteneğiyle dikkat çeken Sabiha Rıfat, okulun voleybol takımına seçildi.

Sabiha Rıfat Gürayman, 1910 yılında Manastır’da doğmuştu. Çocukluk yılları I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’na denk gelmişti. Bu nedenle zor bir çocukluk geçirmişti. Sabiha Rıfat Gürayman, 1920’lerin başında İstanbul’da önce Beşiktaş Esma Sultan İlkokulu’nu, sonra Nişantaşı Kız Ortaokulu’nu bitirmiş ve sonra da İstanbul Kız Lisesi’ne devam etmişti.

1927/1928 öğretim yılında Atatürk, ilk defa Yüksek Mühendis Mektebi’ne (İstanbul Teknik Üniversitesi’ne) kız öğrenci alınmasını istedi. Yüksek Mühendis Mektebi’ne kız öğrenci alınacağını duyan Sabiha Rıfat Gürayman, arkadaşı Melek Ertuğ ile birlikte bu okula kayıt yaptırdı. 1927 yılında Yüksek Mühendis Mektebi’ne giren ilk kız öğrencilerden biri olarak tarihe geçen Sabiha Rıfat Gürayman, bu okulda voleybol oynamaya devam etti.

Türkiye’de 1920’li yılların ikinci yarısında kadınlar arasında ilk spor faaliyetleri Fenerbahçe Spor Kulübü’nde başladı. Atletizm, kürek ve teniste sarı-lacivertli ilk kadın spor takımları kuruldu. Bu bağlamda Türkiye’nin ilk kadın voleybol takımı da 1927 yılında yine Fenerbahçe Spor Kulübü’nde oluşturuldu. Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı’na giren Sabiha Rıfat Gürayman, o günleri şöyle anlatıyor: “Birinci yılın sonunda okulun voleybol takımına seçildim. Sonra Fenerbahçe Kulübü’ne kaydedildim. İlk maçımızı Kabataş’la yapmıştık. Kaybedeceğiz ve sorumlu olacağız diye ödüm kopmuştu. Çok şükür kazandım. Sonra birçok resmi maçta oynadım.” Genç Sabiha Rıfat’ın kaptanlık ettiği bu takım, rakipsizlik nedeniyle kapandı. Ancak Sabiha Rıfat voleybol oynamaya devam etmek istiyordu. Fakat kadın voleybol takımı yokken bu nasıl olacaktı? O zamanlar, kadın sporcuların erkek takımında oynamalarını engelleyen bir madde yoktu. Sabiha Rıfat, Fenerbahçe Erkek Voleybol Takımı’nda oynayabilirdi, oynadı da. Böylelikle bir erkek takımında forma giyen ilk kadın sporcu oldu.

Dünyada ilk kez beş erkek bir kadın oyuncudan oluşan Fenerbahçe Erkek Voleybol Takımı, tüm rakiplerini yenerek şampiyon oldu. Arkadaşları tarafından “uçan parmaklar” diye adlandırılan Sabiha Rıfat Gürayman, Fenerbahçe’nin ilk “sarı meleği”“filenin ilk sultanı” oldu.

Sabiha Rıfat, Fenerbahçe Voleybol Takımı’nın 1927-29 yıllarında kazandığı İstanbul şampiyonluklarında pay sahibi oldu.

Fenerbahçe Spor Kulübü Umumi Kaptanı Hayri Celaleddin (Atamer) Bey, takım kaptanı Bedii Süheyl Bey aracılığıyla, 28.01.1929 tarihinde Sabiha Rıfat Hanıma’a bir mektup gönderip kendisini şöyle kutlayacaktı:

“Bu memlekette ilk defa cem’i bir sporda erkek arkadaşlarla beraber oynamak suretiyle gösterdiğiniz teceddüd ve muvaffakiyetten dolayı sizi Fenerbahçe gençliği ve heyet-i idaresi adına hararetle tebrik ederim efendim.”

31 Ocak 1929 tarihli Spor Âlemi dergisi de şöyle yazıyordu: “Üç sene üst üste İstanbul birinciliğini kazanan Fenerbahçe Voleybol Takımı bu seneki resmi müsabakalara bazı değişikliklerle iştirak etmiştir. Bu arada, Fenerbahçe Hanımlar Takımı Kaptanı Sabiha Rıfat Hanım, erkek takımına dahil olmuştur. Memleketimiz sporunda ilk defa resmi müsabakalarda muhtelit (karma) takım çıkararak yenilik meydana getirdiğinden Fenerbahçe’yi tebrik ederiz.”

Fenerbahçe; Türkiye’de kadın voleybol takımı olan ilk kulüp, Sabiha Rıfat Gürayman ise bir kulüpte (Fenerbahçe’de) voleybol oynayıp şampiyonluk kazanan ilk kadın voleybolcu olarak tarihe geçti.

Gürayman, şampiyonluk kazanan ilk kadın voleybolcu olarak tarihe geçti.

İLK TÜRK KADIN MÜHENDİSİ

1933 yılında Yüksek Mühendis Mektebi’ni başarıyla tamamlayan Sabiha Rıfat Gürayman aynı yıl Ankara’da Bayındırlık Bakanlığı Başmühendisliği’nde göreve başladı.

İlk Türk kadın inşaat mühendisi Sabiha Rıfat Gürayman, 1934- 35 yıllarında Ankara-Beypazarı yolundaki Kemer Köprü’nün yapımında görev aldı. Birçok defa inşaatı bırakıp gitmek isteyen işçileri köprüyü bitirmeden gitmemeleri konusunda ikna etti. Bu sayede köprü tamamlanabildi. İlçe halkı, köprünün adını değiştirerek köprüye ‘Kız Köprüsü’ adını verdi.

1935 yılında Yapı ve İmar İşleri Reisliği emrine atandı. Bu görevinde, çeşitli kamu binalarının projelerini yaptı ve kontrol işlerinde çalıştı. Sabiha Rıfat Ecebilge, 1939 yılında yüksek mühendis Remzi Gürayman ile evlenerek Gürayman soyadını aldı. 1941’de Koordinasyon Bürosu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi inşaatının kontrol şefiklerini yaptı.

Sabiha Rıfat Gürayman, 1945 yılında, 35 yaşında Anıtkabir’in inşaatı kontrol mühendisliği görevine atandı. On yıl boyunca bu görevde kaldı. Atatürk’e saygısı ve sevgisi nedeniyle bu görevi, meslek hayatının en önemli görevi olarak gördü.

Anıtkabir inşaatında bir kadın mühendisin görev alması sadece ülkemizde değil dünyada da yankı uyandırdı.

Sabiha Rıfat Gürayman, Anıtkabir’in inşaatında çalışan ilk kadın mühendisti.

1953’te Atatürk’ün naaşının Anıtkabir’e nakledilmesinden bir süre sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nda görevlendirilen Sabiha Gürayman, bu bakanlıkta görevliyken 1963 yılında emekliye ayrıldı.

Çalışma hayatının ilk yıllarında adı “mühendis hanım” olarak geçiyordu. Öte yandan “Kadınlar şantiyede çalışamaz, kadın mühendis olmaz!” denilerek engellenmek de istenmişti. Ancak Sabiha Rıfat Gürayman bütün bu engellemelere inat, liyakat sahibi, eşit, özgür, çağdaş bir Türk kadını olarak çalışmaya devam etmişti.

Sabiha Gürayman çok yardımseverdi. Çalışma hayatında elde ettiği tüm servetini yaşarken İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı’na ve Fevzi Akkaya Temel Eğitim Vakfı’na bağışladı. Bir asker çocuğu olan Gürayman, bu vakıflar aracılığıyla burslar vererek birçok şehit çocuğunun eğitim masrafını karşıladı.

İlk Türk kadın voleybolcularından biri hatta birincisi, bir erkek voleybol takımının ilk ve tek kadın oyuncusu ve ilk Türk kadın mühendis Sabiha Rıfat Gürayman, 4 Ocak 2003 tarihinde 93 yaşında hayatını kaybetti.

Gürayman, erkek takımında forma giyen ilk kadın sporcuydu.

Bugün Anıtkabir Hürriyet Kulesi’nde yer alan “Anıtkabir Yapımında Emeği Geçen Mimar ve Sanatçılar” vitrininde Sabiha Rıfat Gürayman da tanıtılmaktadır. Ayrıca Anıtkabir Müzesindeki “Hukuk, Kadın Hakları ve Soyadı Devrimleri” bölümünde de ilk kadın mühendis olarak fotoğrafı bulunmaktadır. Bir röportajında, “Bu görevi (Anıtkabir’in yapımı) yerine getirmekle Türk kadınına çağdaş uygarlık yolunu açan Atatürk’e olan borcumun çok küçük bir bölümünü ödeyebildim” diyen Sabiha Rıfat Gürayman, Atatürk’ün kurduğu laik Cumhuriyetin ilklere imza atmış başarılı Türk kadınlarından biridir.

***

Bu yıl Cumhuriyetimiz 100 yaşına giriyor. Bu 100 yıl içinde Türk kadını bilimde, sanatta, sporda sayısız başarılar elde etti. Son olarak A Milli Kadın Voleybol Takımımız Avrupa Şampiyonu oldu. Bütün bu başarıların temelinde Atatürk’ün “kadın devrimi” vardır. Gerçek şu ki, Türk kadınını kafes ardından alıp sahneye çıkaran, spor sahalarına indiren laik Cumhuriyettir. Türk kadını laik Cumhuriyetin özgürleştirici etkisi sayesinde her alanda başarılı olmuştur.

A Milli Kadın Voleybol Takımımızın 2023’te geldiği noktayı doğru anlamak için 1923’teki Cumhuriyet Devrimi’ni iyi anlamış olmak gerekir. Bugün A Milli Kadın Voleybol Takımımızın değerli oyuncularının; Eda Erdem ve arkadaşlarının elde ettikleri başarıyı temellendirmek için Sabiha Rıfat Gürayman’ı, bilmek gerekir. Türkiye kadın voleybolunda “Uçan Parmaklar”dan “Filenin Sultanları”na yaklaşık 100 yılda dünyanın en iyisi olmayı, -reklam filminde hatırlatıldığı gibi- Atatürk’ün ifadesiyle “muasır medeniyetler düzeyinin üstüne çıkmayı” başarmıştır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında ülkemizi bilim, sanat, teknoloji, demokrasi ve daha birçok alanda Atatürk’ün gösterdiği hedefe; çağdaş uygarlıklar düzeyine, hatta onun da üstüne çıkaracak birikime ve potansiyele sahip olduğumuzu asla unutmamalıyız.

KAYNAKÇA

Güran, Betül, “İlk Kadın İnşaat Mühendisi: Sabiha Gürayman”, Mühendislik-Mimarlık Öyküleri, C.7-13, Öykü 10, TMMOB, Mayıs 2016.

Naymansoy, Günseli, Anıtkabir’deki Kadın Eli: Sabiha Rıfat Gürayman, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2022

“Kafesten Pistlere”, Hürriyet, 75.Yıl Özel Eki, 29 Ekim 1998.

Gönültaş Güngör, “Sabiha Rıfat Gürayman Röportajı”, Milliyet, 20 Aralık 1973.

Sabiha Rıfat Gürayman’ın da yer aldığı Fenerbahçe Erkek Voleybol Takımı Fotoğrafı, Milliyet, 22 Şubat 1929.

Sabiha Rıfat Gürayman http:// fenerbahcetarihi.org/2020/05/sabiha-rifatgurayman/ (Son Erişim, 5 Eylül 2023)

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları