loading
close
SON DAKİKALAR

Gezi direnişinin 8. yıl anması engellemelere rağmen yapıldı: 'Gezi'nin haklılığı ve gerçekliği karşısında her seferinde yenileceksiniz'

Gezi direnişinin 8. yıl anması engellemelere rağmen yapıldı: 'Gezi'nin haklılığı ve gerçekliği karşısında her seferinde yenileceksiniz'
Tarih: 31.05.2021 - 20:40
Kategori: Gündem

Gezi direnişinin 8. yıl dönümünde Taksim'de yapılan anma polis engellemesine rağmen gerçekleşti.

Gezi direnişinin 8. yıl dönümü için Taksim Dayanışması saat 19.00'da İpek Sokak'taki TMMOB Makine Mühendisleri Odası önünde toplanacaklarını duyurmuştu. Beyoğlu Kaymakamlığı anmaya "İstiklal Caddesi, Taksim Meydanı ve çevresi ile İpek Sokak ve çevresinin toplantı ve gösteri yürüyüşü alanı olarak belirlenmemesini ve Covid-19 tedbirleri"ni gerekçe göstererek yasak getirdi.

Yasakla birlikte polis, İstiklal Caddesi'ne çıkan tüm ara sokakları kapattı.

Polis kalabalıkların bir araya gelmesini engellemeye çalışırken Taksim Dayanışması'ndan avukat Can Atalay, anma alanına milletvekillerinin de alınmadığını söyleyerek tepki gösterdi. Avukat Atalay, "Biz insanlarımızın buraya gelmesini, hep birlikte anayasal, demokratik hakkımızı kullanmak istiyoruz. Eğer sesimiz İstanbul emniyet müdürlüğüne ulaşmıyorsa İçişleri Bakanlığı'na sesleniyoruz. Barikatları açın. Halkın önüne barikat kurmayın. Anayasal demokratik hakkımızı kullanmak istiyoruz" dedi.

Polis engellemesi nedeniyle gruplar bir araya gelemedi. 
Anmaya Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, kardeşi Gamze Elvan, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TİP Milletvekili Ahmet Şık, HDP Milletvekili Serpil Kemalbay, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Sol Parti temsilcisi Alper Taş ile çok sayıda sendika ve STK temsilcisinin katıldı.

Basın açıklamasını Taksim Dayanışması adına Avukat Can Atalay okudu.

Avukat Can Atalay'ın okduğu açıklama şöyle:
"Bundan 8 sene önce, bu iktidar insanlık onurumuza dokunduğu için, haklarımızı gasp ettiği için, kentsel hafızalarımızı yok ettiği için, doğayı ranta kurban ettiği için, bize yaşam alanı bırakmadığı için Gezi'de buluşmuş, bir arada olmanın coşkusunu, gerçeği haykırmanın gururunu, direnmenin onurunu yaşamıştık.

Pandemi süreci bir kez daha gösterdi ki bu iktidar halkına yabancıdır. Yasaklar, cezalar hep halka, tüm imtiyazlar ise muktedirden yanadır. Ne halkın sağlığı, yoksulluğu, açlığı, işsizliği, ne de gençlerin geleceksizliği umurlarındadır. O kürsülerden çekilen azarlar, savrulan tehditler, hukuksuz yargılamalar, siyasi tutuklamalar hepsi korku salmak için. Çün iktidarlarını ayakta tutabilmelerinin tek yolu bu. Gezi'yi yargılamaya kalktılar. Bir yetmedi, iki yetmedi... Üçüncü kez torba davayla adını kirletmeye çalışıyorlar. Değil üç, değil beş, bin kere de yargılasanız Gezi'nin haklılığı ve gerçekliği karşısında her seferinde yenileceksiniz. 

Biz, ağaçları yerinde tutmak için, dereler kurulmasın diye, ekmeğini kazanırken bir can daha göz göre göre gitmesin diye, kimse ayrımcılığa uğramasın diye, bu ülkenin neredeyse yarısı açlık sınırındayken yüzde biri daha da palazlanmasın diye uğraşırız.

Biz direnişin adıyız, onlar saldırının. Bu iktidar karanlık ilişkileri yüzünden yarattığı pislikle boğuşurken biz tarihin sayfalarında tertemiz, alnı açık bir halk hareketi olarak anılacağız. Umudumuzu yitirelim istediler. Buna hukuksuz yargılama, cezalar, şiddet, gözaltı, göz göre göre talan... Ama bir şeyi unutuyorlar: Gezi başlı başına bu halkın eşitlik, özgürlük, adalet umududur. Gezi yurttaşların kendi kaderini tayin etme iradesi ve kararlılığıdır. Bir kez yaşayan ömrünce unutamaz, Gezi unutturulamaz.

Gezi'de söylemiştik; parayı ve rantı tek değer olarak kabul edenlerin karşısında paylaşımın, tüketimin karşısında üretimin, yozlaşmanın karşısında aydınlanmanın direnişidir Gezi. Bugün de aynı talepleri bir kez daha yükseltiyoruz. Acil demokrasi istiyoruz. Bu halk, adil, özgür ve eşit bir ülkede yaşamayı hak ediyor. Haklarımızı istiyoruz, alana kadar direneceğiz.

Gezi'de canlarımızı bıraktık. Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Hasan Ferit Gedik, Medeni Yıldırım, Ahmet Atakan, Ali İsmail Korkmaz ve Berkin Elvan için direneceğiz. Gezi bizim dünümüz değil geleceğimizdir. Kayyumlarla, kararnamelerle gasp edilen demokrasinin parlak ve temiz geleceği için en somut dayanağıdır. Mazide kalmayacak kadar büyük ve hayatidir.

Gezi direnişi burada. Halkın üzerine zulüm saçanlar kaçacak delik arıyorlar. Gezi biziz. 8 yıldır meydanlardayız. Hala bir aradayız ve her yerdeyiz. Gezi'de söylemiştik. Bugün de sözümüz aynıdır: Saraylar yıkılır, çeteler dağılır, zorbalık biter, karanlık gider, Gezi kalır. Yaşasın özgürlük, yaşasın adalet, yaşasın Gezi direnişi."

*Fotoğraf: Fatoş Erdoğan

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları