loading
close
SON DAKİKALAR

‘Gün safları sıklaştırma, mücadeleyi ortaklaştırma günüdür’

‘Gün safları sıklaştırma, mücadeleyi ortaklaştırma günüdür’
Tarih: 09.09.2016 - 18:06
Kategori: Sendika

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Hasan Kütük, KHK’larla yapılan kamudaki tasfiyelere ilişkin, darbecileri temizleme adı altında emekçilerin mağdur edildiklerini ifade etti.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Hasan Kütük, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından uygulanan OHAL ve çıkarılan KHK’larla yapılan kamudaki tasfiyelere ilişkin, ‘Darbecileri temizleme adı altında insanlar mağdur ediliyor. Bağımsız bir yargıyla çok hızlı ve adil biçimde yapılan bir soruşturmayla insanların mağduriyeti giderilmeli’ dedi. Sorunun parlamento çatısı altında çözülmesi gerektiğini belirten Hasan Kütük, 11 bin 285 eğitimcinin görevden uzaklaştırılmasının da veliler ve öğrencilerde kaygı yarattığını belirtti.

“Darbecileri temizleme adı altında insanlar mağdur ediliyor”

15 Temmuz’daki darbe girişiminde bulunanların bu kadar stratejik noktalara nasıl geldiklerin dikkat çekilmesi gerektiğini vurgulayan Kütük, Meclis’in bombalanmasını demokrasi ve cumhuriyete yönelik bir saldırı olduğu belirterek şunları söyledi:

“Demokrasiye, cumhuriyete, sosyal hukuk devletine dönük bu darbede sorumluluğu olanlar hesabını vermeliler. Darbeye karşı çıkan parlamentonun çatısı altında yürütülmesi gereken süreç, KHK’larla yürütülmeye çalışılıyor. Kamuda görevden almalarda görüyoruz ki darbecileri temizleme adı altında insanlar mağdur ediliyor. Bağımsız bir yargıyla çok hızlı ve adil biçimde yapılan bir soruşturmayla insanların mağduriyeti giderilmeli ve bütün sorunlar parlamentoda çözülmeli.

Görevden almaların devam edeceği yönünde kaygılar var. Bizim yönetici ve üyelerimizden de mağdur olanlar var. İdari ve adli soruşturmalardan sonra inanıyoruz ki görevlerine döneceklerdir. Görevden alınanların büyük bir kısmının öğretmen. Okullar açılacak, aileler ve veliler kaygılı. Kamuda cemaatle ilgili bir yapı aranacaksa, bu yapının en uzak olabileceği emek örgütü biziz.”

“657’nin kaldırılması demek iktidara bağlı köle modeli yaratmak demektir”

İktidarın daha önce 657 sayılı devlet memurları kanununun kaldırılmasına dönük değerlendirmeler yaptığını belirten Hasan Kütük, darbe girişimden sonra bunun yeniden gündeme geldiğini söyledi.

657 sayılı kanunun 1965 yılında verilmiş bir güvence olduğunu hatırlatan Hasan Kütük, şöyle konuştu: “İktidar değişince bürokraside de değişiklikler olur. Ancak bu kadar alt kademeye kadar inmemişti. Kamuda var olmanın koşulunun siyasal iktidarın kadrolarının ya da kendi elleriyle var ettikleri sendikaların referanslarıyla gerçekleştiğini biliyoruz. 657 bize hizmet götürme görevini verirken kendini bağımsız, özgür şekilde taşıma sorumluluğunu da vermiştir. 657’nin kaldırılması demek iktidara bağlı köle modeli yaratmak demektir. Şu an Türkiye’de 3 milyon 340 bin memur var. Bu düzenleme yapılırsa, düşük ücret, esnek ve güvencesiz çalışma getirilecek ve emekçiler siyasal iktidarların memuru konumuna getirilecek. Tüm kamu emekçilerinin buna karşı ortak bir tavır sergilemesi gerekir.”

“Sendikalı memur sayısı: 1 milyon 756 bin 934”

Kamuda 3 milyon 340 bin memur çalıştığını; sendikalı olabilecek kamu emekçisi sayısının 2 milyon 452 bin olduğunu ifade eden Hasan Kütük, 2016 resmi rakamlarına göre sendikalı memur sayısının ise 1 milyon 756 bin 934 olduğunu dile getirdi. Kütük, “Üye olma oranı 71,6. İşlevsel olarak yeterli değil. 1 milyon 756 bin 934 kişinin 956 bini 2002’de 40 bin üyesi olan ve bu iktidarla birlikte dünya sendika tarihinde örneği görülmeyecek şekilde büyüyen Memur-Sen’e aittir. 956 bin kişinin aidatlarını devlet ödüyor. Bu kadar üyesi olan bir konfederasyonun bugüne kadar kamu emekçilerinin sorunlarına, iktidarın uygulamalarına ilişkin bir eylem içinde olduğunu göremiyorsunuz. Sadece siyasal iktidarın kamudaki yaşamı kendilerine göre şekillendirme, atama, terfi, iş takibi, tayin misyonu üstlendiğini görüyoruz. Ne emek ne demokrasi mücadelesi göremiyoruz.”

“13 milyon işçiden 1 milyon 499’u sendikalı”

Türkiye’de 13 milyon işçi olduğunu söyleyen Hasan Kütük, sendikalı işçi sayısının ise 1 milyon 499 bin olduğunu, bunun yüzde 11 oranına tekabül ettiğini vurguladı. 

Hasan Kütük, taşeron firmalarda çalışanların sayısının ise 1 milyon 50 bin civarında olduğunu belirtti.

“İşçi ve memurlar geçmişte bir araya gelerek ciddi mücadele ortaya koyan eylemler gerçekleştirmişlerdir” diyen Hasan Kütük, bugün mücadele kültüründen uzaklaşıldığını kaydederek, bunda emek örgütlerinin çok fazla etkin olmayışlarının ve siyasal iktidarların emeğe, örgütlü mücadeleye bakışının etkisi olduğunu söyledi. Kütük, “1 Mayıs işçi sınıfının dayanışma ve mücadele günüde bile bir araya gelip sorunları ifade etmesi gereken örgütler farklı yerlerdelerdi” diyerek şunları söyledi: 
 
Emekçilerin insani koşullarda yaşamaları, daha çağdaş ve insanca çalışma ortamlarında görevlerini yapmaları için daha fazla yan yana durmaya, birlikte mücadeleye ihtiyaç var. Gün safları sıklaştırma, mücadeleyi ortaklaştırma günüdür.”

Özlem Çoban - Vişne Haber Ajansı


ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları