loading
close
SON DAKİKALAR

''Halka kaynak yok diyor, sermayeye teşvikte sınır tanımıyor''

''Halka kaynak yok diyor, sermayeye teşvikte sınır tanımıyor''
Tarih: 13.07.2012 - 13:10
Kategori: Sendika

Emekli-Sen'in 17. yılında Emekliler Sendikası Genel Başkanı Veli Beysülen, Merkez kurul adına yaptığı yazılı açıklama yaptı...

Emekli-Sen'in 17. yılında Emekliler Sendikası Genel Başkanı Veli Beysülen, Merkez kurul adına hükümetin yeni teşvik paketi hakkında yazılı açıklama yaptı.

 

"Hükümet sermayeye kaynak aktarmaya devam ediyor"

"Türkiye toplumu Suriye Krizi, KCK ve Ergenekon operasyon ve tutuklamaları ile oyalanırken, Hükümet sermayeye kaynak aktarmaya devam ediyor. Dış ticaret teşvik paketiyle, dış ticaret fazlası veren bilişim-yazılım, dizi-film, eğitim ve sağlık turizmi alanlarına verilen teşvikler arttırıldı" diyen Beysülen, Önceki gün bu teşviklere ilişkin açıklamalar yapan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, TV dizilerinin yurtdışında seyredilmelerini sağlamak üzere, yapımcı şirketlerin, dış ülkelerde yapacakları reklam giderlerinin %50’ini ve film başına 100 bin dolara kadar destek verileceğini, Türkiye’ye yabancı öğrenci gelişini teşvik etmek amacıyla “Yüksek Öğretim ve Orta öğretim kurumlarının yurtdışında açacakları ofislerin yıllık kiralarının %60 oranında karşılanacağını ve 200 bin dolara kadar destek verileceğini, “Hasta Yol Desteği” adlı proje ile sağlık kuruluşlarının yurtdışından getirecekleri hastaların uçuş giderlerinin %50 oranında ve hasta başı 1000 dolara kadar destek verileceğini açıkladığını hatırlatarak, Bakan'ın açıklamasında  “Özel Ekonomik Bölgeler” ve bu bölgelerde sermayeye sağlanacak destekler ile sermayenin kanun dışı kazanç sağlama girişimlerine seyirci kalmak gibi, ilginç birçok tedbir bulunduğunu vurguladı.

 

"Sağlıkla dönüşüm programlarıyla Türkiye'yi sağlığa cepten ödeme yapmak zorunda bırakmak"

Hükümet milyonlarca lira kazanan, devlete vergi bile vermeyen birçoğu kayıt dışı ekonomik faaliyet yürüten şirketlerden vergi alamadığı gibi, vergilerini bordro üzerinden yapılan kesintilerle peşin ödeyen emekçilerin vergilerini de bunlara peşkeş çektiğini söyleyen Beysülen, hükümetin üstlendikleri toplumu uyuşturma görevlerini başarıyla yerine getiren yapımcı şirketleri ödüllendirmenin peşindedir. Hâlbuki bu yapımcı şirketlerin bir çoğu, ucuz ve kayıt dışı eleman çalıştıran, dizilerde oynattıkları oyuncuları karın tokluğuna çalışmaya mahkum eden, ücretlerini bile doğru dürüst ödemeyen, şirketlerdir. Asgaride iş kanunu ve sosyal güvenlik mevzuatını bile uygulamayan şirketlerin bu şekilde ödüllendirilmeleri kanun tanımazlığın teşvik edilmesinden başka bir şey değildir.
Bir yandan, kurallı çalışma ortamıyla toplumun bilinçlenmesi ve gelişmesi için çaba sarfeden  Devlet Tiyatrolarını kapatıp, devleti sanattan çekmeye çalışacaksınız diğer yandan da kuralsız çalışma ile insan emeğinin sömüren ve yaptıkları dizilerle topluma hiçbir şey kazandırmayan, aksine toplumu yaşamdan kopararak uyuşturan dizi yapımcısı şirketlere destek vereceksiniz. Bu mu sizin sanat anlayışınız?" diye sordu.

Beysülen, Bakanın yurtdışından hasta getirecek sağlık kuruluşlarına yol desteği ve 1000 dolara kadar destek verileceği açıklamalarına yönelik, sağlığın bu kadar ısrarla özelleştirilmek istenmesinin asıl amacının ne olduğunu da açıkça ortaya koymaktadır" diyerek, amacın sağlık kurumlarına kaynak aktarmak, sağlıkla dönüşüm programlarıyla Türkiy'yi sağlığa cepten ödeme yapmak zorunda bırakıp, sağlık hakkından mahrum edildiğini söyledi.

 

"Türkiy'yi sağlığa cepten ödeme yapmak zorunda bırakıyor"

"Sağlıkta yıkım programı ile sağlıkla dönüşüm programlarıyla Türkiy'yi sağlığa cepten ödeme yapmak zorunda bırakıpile sefalete sürüklenirken, milyonlarca yoksul insan, asgari ücretin üçte biri gelir karşılığı Genel Sağlık Sigortası primi ödeme zorunluluğu karşı karşıya kalmışken, özel sağlık kuruluşlarının yurtdışından zengin hasta transfer etmelerine teşvik vermek, bu hükümetin Türkiye insanının sağlıklı yaşama hakkından mahrum eden politikasının kimlere hizmet etmek üzerine kurulduğunun göstergesidir" diye belirten Beysülen açıklamasına şu şekilde devam etti.

"Hiç kuşku yok ki, sağlık turizminin teşvik edilmesi adı altında verilecek olan bu teşvik uluslar arası sağlık tekellerinin Türkiye’deki sağlık emekçilerinin emeklerini sömürmelerinin yanı sıra, devletten aktarılacak kaynakla tatlı karlar elde etmelerini sağlayacaktır. Çünkü bu iktidar için, dolar zengini yabancı hastane müşterilerinin tedavileri ve sağlık tekellerinin onları tedavi ederken elde edecekleri dolarlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sağlığından önce gelmektedir.

Uygulamaya konan yeni teşvik paketi daha önce çıkarılmış olan paketlerden farklı değildir. Yıllardır, teşvik paketleriyle, Türkiye emekçi halkının alın teriyle ortaya çıkardığı bütçe kaynakları sermayeye aktarılmaktadır. İşçinin, Kamu Çalışanının, Emeklinin, ücretleri arttırılırken veya tarlasındaki ürünü satmak isteyen köylüye taban fiyat verilirken, küçük esnaf vergi yükü altında ezilirken kaynak yokluğunu bahane edenler, bu ülkenin kaynaklarını yerli ve yabacı sermayeye nasıl peşkeş çektiklerini bu paketle bir kez daha tercihlerini kimden yana yaptıklarını göstermişlerdir. Ne dermişler eskiler “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” Bütün bu uygulamalar. Garip/Guraba, Fakir/Fukara edebiyatı yaparak iktidar olanların asıl amaçlarının zengini daha zengin, yoksulu ise daha yoksul yapmak olduğu gayet açıktır" dedi.

 

Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları