loading
close
SON DAKİKALAR

'Herkes Şikayetçiyse, Konuşalım'

'Herkes Şikayetçiyse, Konuşalım'
Tarih: 24.02.2012 - 17:20
Kategori: Siyaset

CHP İzmir Milletvekili Türmen, CHP İstanbul Milletvekilleri Binnaz Toprak ve Oktay Ekşi, basın özgürlüğüne ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

CHP İzmir Milletvekili Türmen, CHP İstanbul Milletvekilleri Binnaz Toprak ve Oktay Ekşi, basın özgürlüğüne ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

Türmen, otoriter rejimlerde, özgürlüklerin hangi sınırdan geçtiğinin iktidarlar tarafından belirlendiğini belirterek, bu durumun Türkiye’de de aynı olduğunu savundu.

Muhalif basının da yandaş basının da bulunduğunu ifade eden Türmen, ancak o gazetelerin neyi yazıp yazmayacağının sınırının iktidar tarafından belirlendiğini söyledi.

Türmen, basın üzerindeki baskıların, üç kaynaktan doğduğunu belirterek, muhalif gazetecilerin cezaevine konulduğunu, terör örgütü üyesi kabul edildiğini, Başbakan ya da Hükümetin doğrudan müdahale ettiğini, azarladığını, gazetecilerin işlerinden çıkarıldığını iddia etti.

Aralarında Mehmet Altan, Ece Temelkuran, Banu Güven, Nuray Mert’in de bulunduğu gazetecilerin işlerine son verildiğini anlatan Türmen, bu listede 20’ye yakın isim olduğunu söyledi. Türmen, bu isimlerin, iktidarı eleştirdikleri için işlerinden olduğunu ileri sürdü.

Türmen, "iktidarın, vergi denetmenleri ordusuyla patronlara basın özgürlüğü sınırının nereden geçtiğini öğrettiğini" öne sürdü.

Basın özgürlüğünün sınırının nereden geçtiğinin AİHM’in Erbil Tuşalp ile ilgili son kararında görüldüğünü belirten Türmen, AİHM’in, "Basın özgürlüğü sadece iyi şeyler için değildir. Siyasetçiye yönelik eleştiriler söz konusuysa, bir kamuoyu çıkarı varsa gazetecinin özgürlüğü daha da geniştir" dediğini savundu.

Binnaz Toprak da Türkiye’nin, giderek otoriterleşen iktidarın yönetimi altında olduğunu iddia ederek, böyle bir ortamda farklı kurumların sesinin çıkmasının zorlaştığını, iktidara karşı eleştiri yöneltilemediğini ifade etti.

Toprak, "Bir ülkede basın, düşünce özgürlüğü yoksa, sahayı otoriter yönetimlere bırakıyorsunuz. Bununla mücadele etmeyen herkes o otoriter yönetimin parçasıdır" dedi.

Oktay Ekşi de Ocak 2008’den itibaren hızlandırılarak uygulamaya konulan bir politika olduğunu ileri sürerek, "Önce korkutacaksınız, eğer korkutmanız yetmiyorsa, beğenmediklerinizi kovarak, korkutarak, içeri atarak ayıklayacaksınız. 3 K harfi, korkutma, kovma, kapatma...Bunlar da yetmiyorsa, geriye ne kalıyorsa onu yapıyorsunuz" diye konuştu.
Yaklaşık 20 yazar, gazetecinin, sadece iktidarın canını sıkacak şekilde yazı yazdıkları, işlerini yaptıkları için işlerinden olduğunu iddia eden Ekşi, pek çok gazetecinin, hapishanelere kapatıldığını, buna önce "Ergenekon" denildiğini söyledi. Ekşi, Ergenekon’un, "Türkiye’nin, arzu edilmeyen, ses çıkarması uygun görülmeyen kesimlerini susturma kampanyası" olduğunu ileri sürdü.

Ekşi, "Bugün Başbakan’ın, gözünün üstünde kaşın var diye, onunla ilgili eleştirel nitelikte tek kelime söyleyecek bir babayiğit görüyorsanız, ismini söyleyin, yazın biz de öğrenelim. Türkiye, öyle bir duruma geldi" diye konuştu.

-"Herkes şikayetçi"-

Türmen, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in, "Özel yetkili mahkemelerde ölçü kaçtı" yönündeki açıklamalarına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, özel yetkili mahkemelerin hakim ve savcıları dışında, bu mahkemelerden herkesin, iktidarın şikayet ettiğini söyledi.

Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması için kanun teklifi verdiklerini anımsatan Türmen, "İktidar şikayetçiyse o zaman konuşabilir, görüşebiliriz. Bizim önerilerimizle iktidarın şikayeti arasında uzlaşı bulabiliriz belki de" dedi.

"Meclis Başkanı’ndan bir çağrı bekliyor musunuz?" sorusuna Türmen, "Çok iyi olur tabii. Herkesin şikayetçi olduğu konular üzerinde uzlaşı bulma imkanı varsa, önce bunu denemek lazım" diye konuştu.

Ekşi, "bugünkü modern istiklal mahkemelerinin", can acıtacak bir noktaya geldiğini ifade etti.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları