loading
close
SON DAKİKALAR

Hızlı evrimleşen türlerin soy tükenme olasılığı daha yüksek

Hızlı evrimleşen türlerin soy tükenme olasılığı daha yüksek
Tarih: 21.11.2021 - 15:44
Kategori: Bilim

Bristol Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, hızlı evrimin hiçbir yere varamayacağını keşfettiler.

Bristol Yer Bilimleri Okulu’nda Dr. Jorge Herrera-Flores ve meslektaşları, kertenkeleler ve akrabaları üzerinde yaptıkları yeni bir araştırmada, “yavaş ve istikrarlı olanın yarışı kazandığını” keşfettiler.

Ekip, Lepidosauria adlı bir grup olan kertenkeleler, yılanlar ve akrabaları üzerine çalıştı. Bugün 10.000’den fazla lepidosaur türü mevcut. Tür ile ilgili son gelişmelerin çoğu, uygun koşullarda hızlı evriminin bir sonucu. Fakat bu her zaman bu şekilde gerçekleşmez.

Herrera-Flores şöyle açıkladı: “Lepidosaurlar 250 milyon yıl önce Mezozoik Çağ’ın başlarında ortaya çıktılar ve iki ana gruba ayrıldılar. Bir yanda modern kertenkelelere ve yılanlara yol açan squamatlar, diğer yanda ise günümüzde Yeni Zelanda tuatarası adlı tek bir tür ile temsil edilen rhynchocrphalianlar yer alıyor. Rhynchocephalians’ta yavaş evrim ve squamatlarda hızlı evrim tespit etmeyi bekliyorduk. Fakat biz yapılan çalışmalar sonucunda tam tersini tespit ettik.” 

Dr. Herrera-Flores’in meslektaşlarından biri olan Dr. Tom Stubbs, “Bu eski sürüngenler arasında vücut büyüklüğündeki değişim oranını inceledik. Bazı squamat gruplarının, özellikle de deniz mosasaurları gibi özel yaşam tarzlarına sahip olanların Mezozoik Çağ’da hızla evrimleştiğini belirledik. Ancak çalışmalarda ortaya çıkan bulgulara göre rhynchocephalianslar çok daha istikrarlı bir şekilde hızlı evrimleşiyordu.” diyor.

Dr. Herrera-Flores’in başka bir meslektaşı olan Dr. Armin Elsler, “Doğrusu, ortalama evrim oranları, squamatlardan önemli ölçüde daha hızlıydı, arka plandaki evrim oranının yaklaşık iki katıydı ve bunu gerçekten beklemiyorduk. Mezozoik Çağ’ın son dönemlerinde tüm modern kertenkele ve yılan grupları ortaya çıktı ve çeşitlenmeye başladılar. Dinozorlarla yan yana yaşadılar ancak muhtemelen onlarla ekolojik olarak etkileşime girmediler. Bu erken kertenkeleler; böcekler, solucanlar ve bitkilerle besleniyorlardı, ancak çoğunlukla oldukça küçüktüler.” diyor.

Prof. Mike Benton şunları ekliyor “66 milyon yıl önce, Mezozoik’in sonunda dinozorların neslinin tükenmesinin ardından rhynchocephalianlar ve squamatlar çok zorluk çekti fakat squamatlar kendini toparladı. Ancak Mezozoik Çağ’ın çoğunluğunda rhynchocephalianlar, yenilikçi ve hızlı evrim geçiriyordu. Mezozoik dönemin bitiminden önce oldukça şiddetli bir şekilde azaldılar ve bundan sonra tüm dinamikler değişti.” 

Bu çalışma, ünlü paleontolog George Gaylord Simpson’ın 1944 tarihli Tempo and Mode in Evolution adlı kitabında yaptığı ilgi çekici bir öneriyi doğruluyor. Kendisi, Darwinci evrim çerçevesinde temel evrim kalıplarına baktı ve hızlı evrimleşen birçok türün, potansiyel olarak hızla değişen ortamlara uyum sağlayan kararsız gruplara ait olduğunu gözlemledi.

Prof. Benton, “Yavaş ve istikrarlı bir şekilde yarışı kazanır. Klasik Ezop masalında, hızlı tavşan yarışı kaybederken, yavaş hareket eden kaplumbağa bitiş çizgisini önce geçer. Darwin’in teorisinden beri biyologlar, evrimin daha çok tavşana mı yoksa kaplumbağaya mı benzediğini tartışıyorlar. Pek çok türden oluşan büyük gruplar, kısa sürede hızlı evrimin mi yoksa uzun bir süre içinde yavaş evrimin mi sonucuydu?” diyor.

“Bazı durumlarda, stabil hale gelebilir ve iyi bir şekilde hayatta kalabilirler. Fakat çoğu durumda türlerin soyu, yenileri ortaya çıktıkça hızlı bir şekilde yok olur ve tıpkı uyuklayan bir tavşan gibi soyu tükenebilir. Öte yandan, Simpson, yavaş evrimleşen türlerin de yok olmasının yavaş olabileceğini ve sonunda, tıpkı masaldaki yavaş hareket eden ama ısrarcı kaplumbağa gibi, uzun vadede başarılı olabileceklerini öngördü.”

Kaynak : arkeofili.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları