loading
close
SON DAKİKALAR

İstanbul Gençlik Örgütü Kongresi Son mu Başlangıç mı?

İstanbul Gençlik Örgütü Kongresi Son mu Başlangıç mı?
Tarih: 19.06.2012 - 15:27
Kategori: Siyaset

Tek isteğimiz söyleyeceğimiz taleplerimize cevap vermeleridir...

Bildiğiniz gibi 10.06.12 tarihli CHP İl Gençlik Kongresi gerçekleştirildi.


Kongre öncesinde ve sonrasında yaşananları tek kelimeyle özetlemek gerekirse, parti içinde ki parti oligarşisinin seçimlere müdahil olduklarının iddiası ile iki aday etrafında örgütlenen gençlik örgütlerinin, üyelerinin, delegelerinin: genel olarak birbirlerini adamcılık (örn: M.Zeki Gündüz ile Gürsel Tekinci ve/veya İl başkanlığı ile SODEV'ci olmakla) suçladılar. Bununla birlikte parti etik ve değerlerine sahip olamamak (mezhepçilik yap(tır)mak ve/veya sol(cu) değerlerden uzak olmakla yaftala(n)dılar. Kongreyi yürüten ekipler, bu etiketleme üzerinden tezlerini ileri sürdüler ve bunlar nezdinde savunma mekanizmalarını oluşturdular. Aynı zamanda bu karşıtlık üzerinden yürüyen kongremiz, ulusal/yerel ve en önemlisi gençlik politikaları üzerinde farklılaşan tezler yerine, ilçe delegelerinin imzalarının peşinde koşulan, delegelerin kelle olarak sayılmasıyla noktalanan bir seçim propagandası olarak noktalandı.


Özetle büyük umutlarla beklediğimiz kongremiz, baştan bozuk düzen içerisinde olduğunu ispatladı. Kanaatimce bu sürecin bu şekilde yürümesinde Eser ve Ali arkadaşlarımızın en az kusuru görülmektedir. Öyleyse bu sürecin bu şekilde yürütülmesinde kimlerin ve/veya hangi kurumsal mekanizmaların etkisi vardır? Sorusu bütün genç arkadaşlarımızla, partinin organlarınca cevaplandırılmayı beklemektedir.


Yapılan gözlem ve görüşmeler sonucunda bu sorunun cevabı:


Genel ortam itibariyle; seçim dönemlerinin parti-içi ve dışında ki çıkar çatışmalarının (gençlik, il ve ana kademe siyasetçileri ile partiye yakın olan STK ve Derneklerin çıkarları peşinde koşan aktörleri kastedilmektedir) aleni bir şekilde ortaya çıktığı görülmektedir. Somut olarak söylemek gerekirse, partinin üst-kademe yöneticileri(MYK) ile il yöneticileri, ilçe yöneticilerinin, çift yanlı olarak her iki adayın arkasında saf tutarak, kendi çıkarlarına uygun gençlik kadrolarını şekillendirmek istedikleri herkesin dilindedir. Ancak facebook ya da kongre salonu ile kongre çalışmalarında dillendirilen bu makamların ilgili aktörleri bilinmelerine rağmen, yaptıkları usulsüzlük ya da uygunsuzluklar örgüt nezdinde bir bildiri ile ifşa edilememiştir. Sonuç itibariyle, gölge oyunu eşliğinde birileri işlerine geldiği ölçüsünde, birilerini etiketleyip, dedikodu ve karalama sürecinde kongrenin geçmesine neden olmuştur.


Bugün geldiğimiz nokta itibariyle, İstanbul CHP Gençliği, bu çıkar çatışmaları yüzünden en fazla zararı ve mağduriyeti yaşamıştır.


Aynı zamanda, kongre salonunda genel olarak, dillendirilen iki esas başlık göze çarpmaktadır. Bunlardan ilki, hükümetin anti-demokratik uygulamaları, adaletsiz, gerici ve kamplaştırıcı, bölücü, özgürlüğün ve demokrasinin kısıtlandığı politikalarına tepki olarak somutlaşmıştır. Buradaki ortak düşmanın adı, AKP olarak bilinen, herkesin kabul ettiği mevcut iktidardır. Diğer başlık ise yukarıda belirtilen üst yöneticiler ve otoritelerin, yaptıkları davranışlar ile gençliğin karar alma süreçlerine haksız ve kişisel çıkarları uğruna müdahil olduklarıdır. Ancak bunun adı konulamamıştır. En başından konulamadığı gibi büyük kurultaya giderken dahi konulamamıştır. Bizce belirsiz olan bu otoritelerin adı sadece ve sadece kişisel çıkarları uğruna hareket eden, PARTİ OLİGARŞİSİNİN DEV AKTÖRLERİ YANİ PARTİ OLİGARKLARIDIR. İstanbul gençliği sürekli kızdığı, kürsüden yer yer hakaret ettiği bu gölge karakterlerin adını koyamadığı gibi, onların gölgeleri üzerinden siyasetini yürütmekle yetinmiştir. Oysa asıl soru, parti içinde ki OLİGARK’ların ifşa edilemeyip, gereken dersleri alamamalarıdır.

 

Şimdi asıl soru, iddia ettiğimiz Parti Oligarşisinin bizlere olan yansımaları nelerdir ve bunlara nasıl tepki verilmeli olmalıdır?

 

Öyleyse ilk yansıması, gençlik uzun bir aradan sonra yaptığı kongreyi bütün İstanbul’a duyurmakta zorlanmıştır. Halka ve İstanbul gençliğine duyuruda eksik kalmamızın nedeni maddi yetersizlikler midir yoksa ihmal midir? Çünkü, seçimden yaklaşık 5 gün önce, il başkanlığı ile MYK temsilcilerinin katıldığı toplantıda tarafsızlık ilan ettiklerini akla getirirlerken, aslında gençlerin dilinde taraf oldukları açıkça bilinmekteydi.(yukarıda nasıl olduğunu açıklamış bulunuyorum) fakat kongremizin hazırlık aşaması, kim vurduya gitmiştir. Bu soruların ilgili kişilerce yanıtlanması gerekmektedir. Maddi yetersizliklerden ötürü ise, 2014 seçimlerine giderken 2000TL bulamıyorsak bir an önce mali çözümler üretmek hepimizin görevidir. Şayet ihmal söz konusu ise, ihmalcilerin örgüt nazarında deklare edilip görevlerinde ayrılmaları siyasi etik gereği onlardan beklenendir. (Örn: 39 ilçeye üçer pankart tanesi 15TL’den toplam da 1800TL bir bütçe ayırmayan il başkanlığımızdır. Hakkını yememek lazım, uzak ilçelere ulaşım imkânı sağlanmıştır.)

 

Aynı zamanda, kongre gününden birkaç güç önce, her iki aday ile ilçe başkanlarının katılacağı bir toplantının yapıl(a)maması, kongre günü ortak dil ve taleplerde bütünleşmek yerine(kazanan kim olursa olsun) delege pazarlığı üzerinden yürüyen bir seçime bizleri sürüklemiştir.( Bu talebimiz, ilgili kişilere şifahen iletilmiş ancak sonuç alınamamıştır.) Sonuç itibariyle kongre günü Eser ile Ali’nin arkadaşlarının bir arada olamadığı, tek ses içeren taleplerimiz somut halde gençliğin tapusu olarak gençliğimize ve parti organlarına duyurulamamıştır. (Taleplere aşağıda değinilecektir)

 

Bu şekilde gelişen kongremiz, netice itibariyle seçim günü politik söylem olarak AKP iktidarına tepkinin üst seviyede olduğu- PARTİ OLİGARKLARINA öfke ve tepkinin hat safhada görüldüğü demeçlerle başladı. Aynı zamanda  devrimci ruh ve sözlerin sıkça kullanıldığı yer yer Mahir, Hüseyin, Deniz hatta İbrahim Kaypakkaya gibi ülkemizde farklı partilerin gençlik hareketlerinin önderleri, CHP kürsüsünden yükselmiştir. Bununla birlikte Sosyalizm (Yeni Sosyalizm,Çaykara Örn.?)- Sosyal Demokrasi-Devrimcilik- Atatürkçülük-Kemalizm olarak vurgulanan, farklı siyasal söylemlere gerek partinin üst yöneticileri- il yöneticileri-ilçe yöneticileri-gençlik organları ve üyeleri değinmiştir. Geldiğimiz bu an itibariyle geriye dönüp baktığımızda, düzensizlik içerisinde ilerleyen, söz ve eylemde birliği bulamayan bir seçimi geride bırakmış olduk. Endişemiz o dur ki, Büyük Gençlik Kurultay’ına giderken, İstanbul Örneğinde yaşananlar gençlik genel merkezinin seçim sürecinde de yaşanacağını göstermektedir. Parti Oligarklarının müdahale etme girişimleri, örgütsüz gençlik yapıları ile söylemde kalan ya da kalacak bir gençlik örgütlenmesine doğru ilerlemekteyiz.

 

Bu gidişin önüne geçmek amacıyla, üst-yönetimden-il başkanlıklarından-ilçe yönetimlerinden hiçbir isteğimiz yoktur. Tek isteğimiz söyleyeceğimiz taleplerimize cevap vermeleridir. Bu talepler ile gençlerin karşısına parti oligarkları; kuracağımız gençlik demokratik, uzlaşma masamıza oturmalarıdır. Taleplerimiz özellikle üst siyasal söylemlerden(SOSYALİST-SOSYALDEMOKRAT-ATATÜRKÇÜ-KEMALİST-DEVRİMCİ VS) uzak olup, gençliğin mevcut sorunları üzerinde yükselmektedir. Bilinmelidir ki somut sorunlar üzerinden uzlaşacağımız politikalar ve ortaya koyacağımız politik-ekonomik bölüşüm stratejileri ideolojik olarak bizleri bir şemsiyede toplayacağı gibi söz ve eylemde birliği de sağlayacaktır.

 

Bunun için, seçimlerin başlatıldığı, artık kongrelerle yürüyecek olan partimizin, gelecek 10 yılını şekillendirecek politikaların oluşturulması amacıyla; “Gençler Tarafından, Gençler İçin” DEMOKRATİK ÖZGÜR GENÇLİK HAREKETİNİN TEMELLERİNİN atılacağını bütün kamuoyuna duyuruyoruz.

 

Bu temellerin atılabilmesi için en önemli unsur, bütün gençlerin gençlik politikalarında, karar alma mekanizmalarına dâhil edilmeleri gerekmektedir.

 

Karar alma süreçlerine katılım tabandan-tavana olmalıdır. Katılımcı demokrasinin sağlanabilmesi için, aşağıdaki yollar izlenmelidir.

1-Mevcut kongrelerini kazanan yönetimlerin bir daha ki seçime kadar, keyfi olarak görevden alınmalarının önüne geçebilmek amacıyla, ilçelerinde ki üye sayılarının 1/3’ünün imzası ve gerekçeli nedenleri ile bir üst kurula başvurması ve kabul edilmesi seçimli yapıların düşürülmesi sağlanmalıdır.(ilgili yönetmeliklerde bu düzenleme yoktur. En azından mevcut başkanlar bu kurual temayülen uyabilirler) (Örn: İST-Fatih İlçesinde 450 üye vardır. Mevcut seçimde sadece 30 oy ile başkan ve yönetimi seçilmiştir. Feodal üyelerin olduğu yapıya rağmen, en az 150 üyenin imzası ile gerekçeli nedenler, partide etkinliklerin olmaması, yapılan çalışmaların parti ilkeleriyle uygun olmaması(illegal yapılara destek gibi), maddi kazanç gözetilerek çalışmaların yapılması ya da il gençlik çalışmalarına katılımın engellenmesi gibi somut nedenler ile yapılacak demokratik talepler neticesinde mevcut yönetimlerin düşürülmesi)

 

2-Yukarıda değinildiği gibi, gençlik kongresinin maddi yetersizlikten mi yoksa ihmalden ötürü duyurul(a)mamasının nedenleri örgütlere açıklanmalıdır. İl Gençlik Kongresinde neden birlik ve bütünlük dolu bir metnin yazılamadığı izah edilmelidir.

 

3-Eser ve Ali arkadaşlarımızı desteklemeleri yönünde mevcut delegelere usulsüz baskı yapan, telkinde bulunanlar( Milletvekillerinin- MYK üyelerinin-İl Yöneticileri-İlçe Yöneticilerinin vs.)ispatları ile örgüt nezdinde ifşa edilmelidir. Neden bu tavrı aldıklarını açıklayıp, yaptıklarının gençlik üzerinde olumsuz bir havaya, kamplaştırmaya neden olduğu gerekçesiyle, gençlik örgütlerinde siyasal etik ve erdem sahibi insanlar olarak özür dilemeli gerekirse istifa etmelidirler.

 

4-Ayrıca kongre salonunda kavgaya neden olan GOP ilçesinin pankartını asan ve indirmeye yeltenen arkadaşların, kimler olduğu ve hangi gerekçeler ile bu davranışları yaptıkları il gençlik örgütü başkanı- il başkanı ve ilçe gençlik başkanlarının katılacağı toplantı sonucunda açıklanmalıdır. Arkadaşlarımızın şiddete kadar vardıkları sorunu açıklamaları ve her iki taraf olarak örgütten özür dilemeleri sağlanmalıdır.

 

5-Bir daha ki senelerde bu tür olayların yaşanmaması için (kişiler üzerinden siyaset-imza toplama yarışı, hatta kavganın önüne geçilmesi için ilk olarak, GENÇLİK POLİTİKALARININ en az bir yıl öncesinde belirlemek amacıyla, 2 günlük GENÇLİK ÇALIŞTAYLARI-YAZ KAMPLARI DÜZENLENMELİDİR. (Örn: Adalar-Sarıyer-Çatalca vs. kamp alanlarının olduğu ilçelerimizde, kamplar düzenlenmelidir. Bunun için ilçe gençlik kollarından gelecek talep doğrultusunda ideolojik eğitim- propaganda ve halkla ilişkiler çalışmaları ile sokak çalışmaları-örgütlenme üzerine öğretim programları hazırlanmalıdır. Gerekirse bu programlar için örneğin SODEV-SDD gibi sivil kuruluşlar ile çeşitli dernek ve sendikalardan uzmanlar yurtiçi ve dışından gençler vs. davet edilmelidir. O kamplarda gençlik meclisleri kurularak, gençlere politik ortam yaratılıp, parti oligarşisinde bağımsız bir yapı kurulmalıdır. Ayrıca gençler kamp yerlerine kendi imkânlarıyla gideceklerdir. Sadece kampta kullanacakları araç ve gereçler partimiz bünyesince sağlanmalıdır) Buradan çıkacak bildiri ve manifestolar ile politik anlamda söz ve eylemde birlik içerisinde yerelimizde-üniversitelerimizde propaganda çalışmalarına geçilebilmelidir.

6-Üniversite örgütlenmesi amacıyla, gençlerin ortak bir dil ve çatı altında toplanmaları için somut gençlik sorunları üzerinden politikalar bütün örgütlerin tecrübelerinden ve bilgisinden faydalanarak bir bildirge hazırlanmalıdır. Bu bildirge ışığında gençlik kendi örgütlü mekanizmasını kurmalıdır.( Örn: belli süre içerisinde bütün ilçe gençlik örgütleri mevcut üniversitelerin sorunlarını bir üst kademeye yollamalıdır. Üniversitelerde polisin işgali-harç ücretlerinin yüksekliği- öğrenci konseylerinin ve öğrenci temsilciliklerinin anti-demokratik yapıları-kulüplerin maddi kaygılarla yürüttükleri popülist politikaları- öğrencilerin fakülte ve senatoda oy hakkının olmaması- ulaşım ve barınma sorunları vs. ortak ses üzerinde bütün üniversitelerde CHP GENÇLİĞİ OLARAK AYNI DİLİN KULLANILMASI SAĞLANMALIDIR.)

 

7-Üniversite öğrencileri için sorun olan bütçelerinin yaklaşık %50’sine neden olan barınma sorunun parti içerisinde çözülmesidir. Örn: İstanbul’da 12 belediyesinin öğrenci yurtlarından İstanbul İl Gençlik Örgütüne ve ilçelerine kontenjan ayrılmalıdır. (Örneğin, x belediyesinin 400 yataklı yurdunun %33’ü il gençlik örgütüne ayrılmalıdır. Bu oran üniversite yoğunluğu göz önüne alınacak şekilde ilçelere paylaştırılmalıdır. İlgili ilçeler kontenjanları dâhilinde üniversite kayıt zamanlarında öğrenci stantları açarak aydın gençleri bünyesine katmanın imkânı doğacaktır. Böylece cemaat ve tarikat üçgenine sıkışan, devlet yurtlarında faşistlerin arasında yaşamak zorunda olan arkadaşlarımızı örgütümüze dâhil etmiş oluruz. Bu arkadaşlarımız mevcut ücretler karşılığında( parti üyesi olmaları dâhilinde öğrenci indiriminden yararlanarak) partimizin imkânlarından yararlanmaları sağlanmalıdır.

 

8-Gençlik Genel Merkezi düzeyinde günün koşullarına uygun öğrenci birliği-sendikası kurulmasının fikri ve ekonomik alt yapısı hazırlanmalı ve en kısa sürede hayata geçirilmelidir.

 

9-Devlet politikası olarak belirlenen genel sağlık sigortası kapsamında belirlenen gelir beyanları doğrultusunda, kira da kalan ya da yurtta kalan öğrencilere belli oranda devlet tarafından karşılıksız kira yardımı verilmesi için partimizin üst yetkili organlarının kanun tasarısı vermeleri zorlanmalıdır. (Örn: Fransız CAF yardımı, kira kontratı-kalınan kişi sayısı-gelir durumuna göre, belli oranda kira yardımı yapılmalıdır)

 

10-Gençlik Çalıştayı olarak vurgulanan kamp programı bölgeler arası olarak düzenlenmesinin alt yapısı hazırlanmalıdır. Bu şekilde Güneydoğu-Doğu Anadolu-Karadeniz-Ege-Marmara-İç Anadolu-Akdeniz bölgelerinde arkadaşların buluşması sağlanmalıdır. Katılımcılar yol ücretlerini kendileri karşılayacak ancak kamp iaşeleri partimiz tarafından temin edilecektir.

 

Bu talepler “ Gençler Tarafından, Gençler İçin” olup, Demokratik ve Özgür Gençlik Hareketinin Temelleri için kısa-orta ve uzun vadeli programlara ihtiyaç duymaktadır.  Bu taleplerin eksikliği ve yanlışlığı genç arkadaşlarımızla oturulup konuşulmalıdır. Ancak yukarıda belirlenen taleplere katılan arkadaşlarımızın ortak imzaları ile talepler ilgili partili organlarına bildirilmelidir. Belirlenecek süre dâhilinde ilgili taleplere, GENÇLİK DEMOKRATİK UZLAŞMA MASASINDA cevap ver(E)meyen parti organları ve yetkililerine karşı (örn x belediyesinin yurt durumu gibi, il ya da gençlik genel merkezi gibi …) gençlik örgütü olarak, örgütlü eylemselliğimizi kamu nezdinde duyuracağımızı, hatta kayıtsızlık ve parti oligarşisi tarafından gelecek baskıların anti-demokratik ve hukuksuzluğunun tespiti durumunda parti organlarımızın gençler tarafından yönetilmesi için işgal dahil her yol deneneceği kamuoyuna duyurulur.

 

Saygılarımla,

Ahmet Yaman

CHP Fatih Gençlik Örgütü Başkanı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları