loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü Belediyesi açılışlarında konuştu; ‘Bunların görevi engel çıkarmak. Bizim görevimiz de engeli aşmak'

Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü Belediyesi açılışlarında konuştu; ‘Bunların görevi engel çıkarmak. Bizim görevimiz de engeli aşmak'
Tarih: 07.01.2022 - 12:56
Kategori: Siyaset

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü Belediyesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi'ni ziyaret ederek 23 milyon yıllık ağaç fosilini inceledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, daha sonra Beylikdüzü Belediyesi Toplu Açılış ve Temel Atma Töreni'ne katıldı....

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü Belediyesi Toplu Açılış ve Temel Atma Töreni'ne katıldı. Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet Beylikdüzü Belediyesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi'ni ziyaret ederek 23 milyon yıllık ağaç fosilini inceledi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu,"İBB Başkanımıza yönelik yapılan haksız suçlamalar var. Bütün dünya bunların tamamının haksız olduğunu biliyor ama unuttukları bir şey var. Bu ülkenin insanının ferasetine, vicdanına güveniyorum" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu da şunları söyledi:

Bu başarıları hazmedemeyenler var. Engel çıkarmak isteyenler var. Halka hizmet etmek istiyorsunuz, hizmetin halka ulaşmasını istiyorsunuz, kaynağı yaratmışsınız, her türlü imkanınız var ama engellemeye çalışıyorlar. Belediye başkanı arkadaşlarıma şunu söyledim: ‘Bunların görevi engel çıkarmak. Bizim görevimiz de engeli aşmak.' Hangi engeli çıkartırlarsa çıkartsınlar, haklı olduğumuz sürece bütün engelleri aşıp halka ulaşacağız ve hizmeti götüreceğiz.

Ayrım yapmadan bütün İstanbul'u kucaklamak bizim görevimizdir. Dolayısıyla biz bütün İstanbul'u kucakladığımız zaman, ayrım yapmadığımız zaman, ülkeyi nasıl daha sağlıklı, nasıl daha tutarlı, nasıl daha kararlı, nasıl daha itibarlı bir yönetime kavuşturacağımızı artık Mısır'daki sağır sultanın da duymasını istiyoruz ve duyuracağız.

Bizi mutlu etmeyen devlete teslim edilen binaları teslim alacak kişilerin burada olmaması. Devletin sahibi 84 milyondur, kimse çıkıp da devletin sahibi benim diyemez.

84 milyon devletine sahip çıkmak için yeri geldiği zaman şehit olur, yeri geldiği zaman alınteri döker. Hizmet yapıyorsunuz, hizmet almak istemiyorlar, teslim etmek istiyorsunuz, teslim almaktan korkuyorlar.

Eğer bir yönetim, bir kamu kuruluşunun kendileri için yaptığı bir binayı teslim almaktan korkuyorsa o ülkeyi sağlıklı ve tutarlı yönetemez.Siz milletten güç alan kişiyi devre dışı bırakmak, ayrımcılık yapmak istiyorsunuz. Bu ayrımcılıkların tamamını ortadan kaldıracağız, 84 milyonu barıştıracağız. Polislere 3600 ek gösterge verilmesini her yerde savundum. Aynı zamanda karakol yapılıyor, teslim alan yok, neyse belki teslim edilmiştir. Güzel bir müftülük binası, Kuran kursu, taziye evi de yapılmış. Neden teslim almıyorsunuz? Bu inancın sahibi olanlar ayrımcılık yapmazlar, kul hakkı yemezler.

Buradan kısa bir çağrı yapmak isterim: Engel çıkarmasınlar; engelleri aşarız. Gölge etmesinler; güneşi mutlaka doğururuz.

Özellikle bizim belediye başkanlarımıza engel çıkaranlar şunu çok iyi bilmeli: Karanlığın zifirisindeyiz ama güneşin doğmasına çok yakınız. Engel çıkaracaklar, engel çıkarmak isteyenler bunun hesabını mutlaka yeri ve zamanı gelince verecekler.

Çünkü belediye başkanına engel çıkarmak, halka engel çıkarmak demektir.

İBB Başkanımıza yönelik olarak yapılan haksız suçlamalar var. Bütün dünya bu suçlamaların tamamının haksız olduğunu biliyor.

Ama unuttukları bir şey var: Bu ülkenin insanının ferasetine güveniyorum. Vicdanına güveniyorum. İBB'yi kazandığımız zaman 13 bin küsür oy farkı ile alınmıştı.

Mahallelere yapılan baskınlar, evlere yapılan baskınlar, televizyonlardaki haberler, seçim kurulları, bilmem neler… Sanki bir şeyler olmuş… Diyordu ya… Garip bir yapılanma içinde, ‘Nasıl İstanbul'u geri alabiliriz?' diye özel çabalar harcandı.

Ama ben şunu söyledim parti meclisinde: Ben bu ülkenin insanının ferasetine güveniyorum. Bu ülkenin insanı haksızlığa tahammül edemez. Bu ülkenin insanının vicdanında adalet duygusu vardır ve adaletin de zedelenmesini istemez.

İkinci kez seçim oldu, 13 binlik fark, 800 bine çıktı. Demek ki doğruyu yaptığımız zaman, doğrunun arkasında koştuğumuz zaman bütün engelleri aşabiliriz.

Rahmetli babamın güzel bir vasiyeti vardı: ‘Oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur' diye. Biz doğru durmaya devam edeceğiz.

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları