loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: Gırtlağına kadar lağım çukurunda olan bir iktidarın Türkiye'ye yararı olamaz

Kılıçdaroğlu: Gırtlağına kadar lağım çukurunda olan bir iktidarın Türkiye'ye yararı olamaz
Tarih: 08.06.2021 - 13:34
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"-Türkiye'yi bataklıktan biz çıkaracağız, herkes bundan emin olsun. Ahlaklı siyaseti getireceğiz, dayanışma kültürünü getireceğiz. Kimse kimseye düşman gözüyle bakmamalı. Farklı görüşler kavga konusu olmamalı. 

-Her toplumun bir taihi vardır, o taraihi çarpıtmazlar. İnebolu Kastamonu'nun şirin bir ilçesi. İnebolu'dan başlayıp Ankara'ya gelen yol istiklal yolu olarak tanımlanır. Kadınların, gençlerin cepheye silahları nasıl götürdüklerini biliriz. 9 Haziran 1924'te İnebolu'ya istiklal madalyası verilmiştir. Her yıl İnebolulular 9 Haziran'ı kurtuluş günü olarak kutlarlar. Bu yıl bir şey oldu. 9 Haziran'ı 8 Haziran'a aldılar. Gençlik ve Spor Bakanının programı müsait değilmiş. Bakan size uymayıp da Kastamonu'yu bakana uyduruyorsa herhalde sizin sandıkta söyleyecek lafınız olacaktır. Bunlar tarihe bile saygı duymuyorlar.

-Hasan Saltık hayatını kaybetti. Anadolu'nun kaybolan müziklerini derledi ve müzik kültürümüzün korunması açısında bakanlığın yapamadığını yaptı. Hayatını kaybetti, Allah'tan rahmet diliyorum.

-Milletvekillerimiz Çankırı'ya bütün ilçelere gittiler. Çok sayıda şikayet var. Büyük bir işsizlik var. İnsanlar Ankara'ya göç ediyorlar. Bir yurttaş şöyle demiş, "MHP'den AK Parti'ye geçmiştim. 3 ay önce de AK Parti'den de istifa ettim. Battık. Ben CHP'nin önünden bile geçmezdim. Oyum bu seçimlerde CHP'ye." 
Bütün Çankırılıların oylarına talibiz.

-Boğaziçi'ne kayyum atadılar. (Melih Bulu'ya) Sen o üniversiteye bırak rektör olmayı orada ders verecek kapasiteye sahip değilsin. Sende onur varsa istifa et. Hocaların görevine son veriyor. Hangi akılla? Üniversitenin rektörü bilim insanına düşman olur mu? Hiç endişelenmeyin güzel günler göreceğiz. Hep beraber mücadelemizi sürdüreceğiz.

CHP demokrasi demektir. Kendi iradesiyle çok partili hayatı getiren partidir. Demokrasi olmazsa olmazımızdır. Demokrasinin vazgeçilmez unsurları siyasi partilerdir. Siyasi partiler sahneye çıkar, seçim bildirgelerini açıklar, oy isterler. Vatandaş arzu ettiği partiye gider oyunu verir. Milli irade oluşur, 600 vekil halkın oyuyla seçilir. 

Demokrasinin savunulması gereken bir ortamda bir partiyi kapatamazsınız. Şiddet uyguluyorsa, parti yöneticileri ellerinde silahla geziyorsa eyvallah. Savcı siyasi talimatla harekete geçiyorsa orada demokrasiyi yok ediyorsunuzdur. 

Kaç parti kapatıldı, hiçbir sonuç elde edilmedi. Düşünceyi ifadeden korkmayacaksınız. Siz siyasi partileri düşman olarak görüp, küçük ortak büyük ortağı teslim alıp Yargıtay Cumhuriyet başsavcısına talimat verip harekete geçiyorsa orada demokrasi yoktur.

Parti kapatmayı ve seçime girmeyi engellemeyi doğru bulmuyoruz. Bir siyasi partiyi beğenmesek bile düşüncelerini açıklamasına ortam yaratmalıyız. 

Milli iradeye duyduğum saygı sadece HDP için değil. AKP'li belediye başkanları zorla istifa ettirildiğinde haklarını savundum. Ben inançlı bir insanım. Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır. Mazlumun kimliği sorulmaz.

İktidar kendisini kurtama gündemi saptırmak istiyor. Gırtlağına kadar lağım çukurunda olan bir iktidarın Türkiye'ye yararı olamaz. Koku bütün ülkeyi  sardı saray hissetmiyor. Çünkü lağım orda. Saraydan tek cümle yok, niçin? Bu lağım çukuru dünyaya yayılmışken neden kimse konuşmuyor, neden savcılar harekete geçmiyor? Nerede bu savcılar? 

Türkiye bir hukuk devleti olmaktan çıkmıştır. Yargı asla tarafsız ve bağımsız değildir. Talimatla iş yapan bir yargı vardır. Kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Her an sabah kapınız kırılır, eşinize, çocuğunuza silah doğrulturlabilir, yeri geli öldürülebilirsiniz.

Yeraltı dünyasının bir ismi iddialarda bulunuyor, iktidar sahibinden tık yok. Dış güçler diyorlar. 19 yıldır sen iktidarda değil miydin? Türkiye'yi dış güçlerin ayağına sen getirmedin mi? İstifa diye bir şey var. 

İktidar sahipleriyle mafya devleti ortak yönetiyorlar. Cumhur İttifakı'nın 3. ortağı mafyadır. Mafya bozuntuları için özel kanun çıkarmadılar mı, mafya bozuntusunun önünde el pençe durmadılar mı? Mafyadan talimat alıyorsunuz. İçişleri Bakanı açıkça sarayı tehdit ediyor. 17-25'ten, para kasalarından söz ediyor. Bir siyasi her ay 10 bin dolar alıyor, diyor. Nasıl bir devlet yönetimidir bu? 

Meclis başkanına geçen salı çok ağır konuimuştum. 600 vekili kimse töhmet altında tutamaz. Mektup gönderdim, siyasetçinin ismini sordum, dedi. Bakan  gönderir mi ismi? Cevap vermiyorum, istediğin akdar yaz diyecek, göreceksiniz bakan. Başkana mektup için teşekkür ederiz ama takipçisi olacağız. O açıklamıyorsa Erdoğan'a gitmesi lazım.

Kirliliğe bulaşmış insanlar için temizlik diye bir kavram yoktur. 

Rüşvet alanlardan söz ediyorlar, tık yok. Uyuşturucu kaçakçılığı diyorlar. Hiçbir savcı soruşturma açamıyor. Kara para aklayanları önce serbest bırakıyorlar, yurt dışına çıkabilirsin diyorlar. Bunu yapan siyasetçiler. İvedilikle tedbirleri kaldırın diyen savcıyı Adalet Bakanlığı'na bakan yardımcısı yapıyorlar. 

En baştaki adam bir konuşuyor. Millete hakaretler, nerede huzur? Huzur siyasi iktidarın tutumundan kaynaklanır.  

Kurtuluş Savaşı'na ihanet edenler baş tacı ediliyor. Keşke Yunan galip gelseydi diyen bir meczup bir şeyler söyledi, devlet ricali adamı ziyaret etti. Kendi tarihine ihanet adamın ayağına gidip milli dayanışma mı diyeceksin? Tank palet fabrikasını Katar ordusuna peşkeş çektiler. 15 Temmuz şehit ve gazileri ile, Beşiktaş şehitlerinin paralarına çökmediler mi? 

Hülle ile anayasa mahkemesine hakim tayin edildiğinde o mahkeme adaleti mi sağlayacak? Bir İçişleri Bakanı çıkıp 'bir siyasetçi 10 bin dolar rüşvet alıyor' dediğinde bir savcı kalem oynatamıyor. Bu saray ve şürekası kaçakçıları, mafyayı koruyor anlamına gelir. 

Adam yurt dışında kara paradan aranıyor. Önce tutuklanıyor. MASAK önce suçludur, mal varlığına el koyun, diyor. Sonra aynı MASAK  tedbiri kaldırın, diyor. 

Çiftçiye borçlarını zamanında ödemedi diye haciz uyguluyorsunuz. Ziraat Bankası'nı soyan, iktidar partisi tarafından el üstünde tutulanlar var. Milyonlar işsizken asgari ücretliler geçinemezken, saray beslemeleri 5 yerden dünyanın aylığını alıyorlar. Bu mudur adalet? 

Mafya için özel kanunla af çıakrırsın, Osman Kavala, harp okulu öğrencileri, Selahattin Demirtaş içeride. Bu mu adalet? 

Düşüncesini açıkladı diye çok kişi tutuklanmadı mı, gözaltına alınmadı mı?

Kadına şiddeti savundular. İstanbul Sözleşmesi'ni bir gecede tek imzayla kaldırdılar. 

Faili meçhul cinayetlerin araştırılması lazım. Araştırmadılar. Cumartesi Anneleri Erdoğan'la görüşmüşlerdi. Erdoğan söz vermişti bulacağım, diye. Ne oldu, copladılar, yerde sürüklediler yaşlı başlı kadınlar. Sonra insan haklarına saygı... Hangi insan hakları?

128 milyar doları buharlaştırdılar. Utanmadan bus soru sorulur mu diyorlar. Sizde utanma yok mu? Boyunu mu, yaşını mı, altın klozetli tuvaletini mi soracağız sana.

'Her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım' diyen bir insana milliyetçilik sorulmaz. 

Atatürk'e hakareti meşrulaştırdılar. Türkiye Barolar Birliği başkanı Danıştay'ın kuruluş yıl dönümünde konuşma yaptı. Uzattı diye Erdoğan salonu terk etti. Aynı Erdoğan, bir ibadet mekanında Atatürk'e hakaret edilirken o kişiyi huşu içinde dinliyordu. Atatürk ortak değerimizdir. 

Türkiye cumhuriyeti demokratik mi, laik midir? Konteynerlerden beslenen yüz binler var. Hangi sosyal devletten bahsediyorlar. 

Biz kendi ülkemize saihp çıkmak zou-rundayız. Birileri gelip demokrasiyi kurmayacak, Atatürk'ün ilkelerini bize anlatmayacak. Bizler bunu yapmak zorundayız. Yaparken her kuruşun hesabını milletece vermek zorundayız. 

Kirlilikten arınmış bir siyaset istiyoruz. Devletimiz güçlü olsun, yeraltı örgütlerinin esir almasını istemiyoruz.

Erdoğan gençlerle birlikte dondurmacıya gidip dondurma yiyor. Bir genç kız ayak ayak üstüne atmış. Hemen müdahale, ayağını indireceksin. Makama saygısızlık olmasınmış. O makam hırsızlara, yolsuzluk yapanlara, mafyaya bir şey demedi. Kendisine aptal dendi bir şey demedi. Bir kızcağız ayak ayak üstüne atınca mı rahatsız oluyorsun. Kişiler zorla saygı sahibi olamazlar. 

Bu kadar çürüme hiç olmadı ama demokratik yollarla temizleyeceğiz.

Temizliğin sihirli anahtarı seçim. Hemen seçim, erken seçim. Türkiye'yi aydınlığa birlikte kavuşturacağız."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları