loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu, İstanbul Ahmet İsvan Halk Ekmek Fabrikası açılışına konuştu; Ekmekte de adalet, suda da adalet. Mahkemede de adaleti sağlayacağız!

Kılıçdaroğlu, İstanbul Ahmet İsvan Halk Ekmek Fabrikası açılışına konuştu; Ekmekte de adalet, suda da adalet. Mahkemede de adaleti sağlayacağız!
Tarih: 24.07.2022 - 08:34
Kategori: Siyaset

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Ahmet İsvan Halk Ekmek Fabrikası açılışına katıldı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Adaleti sağlayacağız her alanda. Ekmekte de adalet, suda da adalet. Mahkemede de adalet. Kurda da adalet, kuşa da adaleti sağlayacağız. Sözüm sözdür, söz. Adaleti sağlayacağız. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye. Kendi içinde barışık olan bir Türkiye’yi millet ittifakı olarak, ayağa kaldıracağız. Ve beraber bu güzel Türkiye’yi yöneteceğiz” dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, açılışta yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Sayın Başkan, büyük bir keyifle dinledim sizi. Büyük emek harcıyorsunuz. Alın teri döküyorsunuz. Çabalarınızın sonucunu İstanbullular takdir ediyor. Büyük baskılar gördüğünüzün farkındayım. Engellenmek istendiğinizin de farkındayım. İstanbul gibi rant yaratan bir kentin sosyal demokrat bir Belediye Başkanı tarafından yönetilmesinin hazmedildiğinin de farkındayım. Ama bütün bunları aşacağız; sadece İstanbul’da değil, bütün Türkiye’de bu anlayışı egemen kılacağız. Herkesin emin olmasını isterim.

Efendim TBMM’nin Sayın Başkanvekili, değerli milletvekili arkadaşlarım, İsvan ailesinin değerli bireyleri, Sayın Sözen, daha önce İstanbul’a hizmet etmiş, hepimizin saygıyla andığı Sayın Sözen, hepiniz hoş geldiniz değerli İstanbullular, hepinize yürekten teşekkür ederim. Bizleri yalnız bırakmayan siyasi partilerin değerli İl Başkanlarına da hepinizin huzurunda şükranlarımı, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.

Efendim bizim kültürümüzde ekmek, nimettir. Yere düştüğü zaman alırız, öper başımıza koyarız. Ekmeğin girmediği hiçbir ev yoktur. Ekmeğe saygının duyulmadığı da hiçbir ev yoktur. Ekmeği kutsayan ve o gelenekten gelen bir toplumuz. Bu kadar değer verdiğimiz ekmeğin, her eve önkoşulsuz girmesi lazım. Yani pahalı olmaması lazım, yani insanların bunu rahatlıkla satın alabilecekleri bir ekonomik güce kavuşmaları lazım. Ama öyle bir tablo yaşıyoruz ki evlere ekmek giremiyor, insanlar evlerine ekmek bile alamıyorlar.

Bir ahdim vardı ve onu her ortamda dillendirdim. Bizim Belediye Başkanlarımızın görev yaptığı yerde, hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecekti. Bunu Allah nasip eder, milletin oylarıyla göreceksiniz bütün Türkiye’de gerçekleştireceğiz. Her evde huzurun, her evde bereketin, her evde sevginin, saygının, hoşgörünün olduğu bir iklimi Millet İttifakı olarak yaratacağız. Bizim ahdimizdir bu. Bunu yapacağız. Kavgasız bir toplum, kendi içinde barışık bir toplum; herkesin inancına, herkesin kimliğine saygı duyulduğu bir toplum… Herkesin yaşam tarzına saygı duyduğumuz bir toplum. Bunu yaratacağız. Beraber yapacağız. Demokrasi içinde yapacağız, sevgi içinde, hoşgörü içinde yapacağız. Kinden, öfkeden, intikam duygusundan uzaklaşarak yapacağız. O duyguları ruhumuzdan söküp atacağız.

Ayrıştık biliyorum, kavga eden bir toplum haline geldik onu da biliyorum. Kadın cinayetlerinin arttığını da biliyorum. Yoksulluğun derinleştiğini de biliyorum. Ama Sayın Başkan dedi ki, ‘asla biz umutsuz değiliz’ dedi; bütün baskılara rağmen umudu büyütüyoruz. Aynı umudu Türkiye sathında da büyüteceğiz, aynı umudu güçlendireceğiz. Herkesin emin olmasını isterim.

Evet 150 günde, 150 proje… Sayın Başkan dedi ki, ‘Bizi yalnız bırakma, bizim açılışlarımıza gel, güzel hizmetler yapıyoruz’. Evet, güzel hizmetler yapılıyor. İstanbul’a hizmet etmek, aynı zamanda, Türkiye’ye hizmet etmek demektir. Çünkü 80 ilin bileşkesi, 81. ilde, yani İstanbul’da zaten kucaklaşıyor. 80 ilden gelen yurttaşlarımız burada. Zaten, İstanbul’a fazla geliyorum. İstanbullularla kucaklaşıyorum. İstanbul’daki Karslılarla da, İstanbul’daki Hakkarililerle, Rizelilerle… Herkesle Edirne’den tutun İzmir’e kadar; herkesin buluştuğu bir mekan. Üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir İstanbul, kadim bir şehir. Taşı toprağı bereketli, ‘altın’ diye tanımladığımız bir kent. Dolayısıyla bu kente hizmet etmek, olağanüstü güzel bir görev. Aynı zamanda verdiğiniz her hizmeti takdir etmek de sadece siyasetçilerin değil, bu kentte ve İstanbul’da değil Türkiye’de yaşayan herkesin de size, bir anlamda gönül dolusu, teşekkür etmesi lazım. Bunu da açık yüreklilikle ifade etmek isterim.

Efendim CHP’li belediyeler, bütün engellemelere rağmen, güzel işler yapıyorlar. Sadece bugün değil, tarihlerinde de yaptılar. Acaba CHP’li belediyeler, tarihte ilk neleri başlattılar diye yerel yönetimlerden sorumlu arkadaşıma dedim ki, ‘şöyle bir tablo çıkarabilir misin’ bana diye… İlk ekmek fabrikası burada, 1977; Ahmet İsvan döneminde yapılmış. Ankara’da 1979’da rahmetli Ali Dinçer yapmış. Demek ki ekmeğin kutsiyetini bilen ve her eve girmesini sağlayan ve bu konuda ilk çabayı, ilk adımı atan CHP’li belediyeler olmuş. Metro… İstanbul’da metronun ilk kazmasını vuran, bugün aramızda, Sayın Nurettin Sözen. Ankara’da Sayın Murat Karayalçın, İzmir’de Yüksel Çakmur. ‘Metroları biz yaptık’ diyorlar. İlk temelini atan, ilk mücadelesini veren, ilk kaynağı sağlayan CHP’li belediyeler. İlk tercihli yol uygulaması nereden kaynaklanıyor? Tercihli yol yapıyoruz. İstanbul’da Aytekin Kotil döneminde yapıldı ilk tercihli yol. Ankara’da Ali Dinçer döneminde yapıldı. 0-1 yaş arasındaki çocuklara süt dağıtımı… İstanbul’da ilk kez Sayın Nurettin Sözen başlattı. Sayın Sözen’den sonra kesildi, uzun bir süre vazgeçildi bundan. Ama sonra İstanbullular genç birisini seçtiler, Sayın Ekrem İmamoğlu… Söz verdi bunu yapacağım diye ve onu hayata geçirdi. Ama biz yaptığımız çalışmaları, yoksullara yaptığımız katkıları; sağ elin verdiğini sol el görmeyecek felsefesi içinde yaptığımız için bugün ülkeyi yöneten kişi, Sayın İmamoğlu’nu eleştirdi: ‘Hani dedi siz süt dağıtıyordunuz, nerede kaldı bu sütler?’ Oysa aylardır dağıtılıyordu. Ama o illa fakirleri dizeceksin, reklamını yapacaksın, sonra sütü vereceksin; öyle düşünüyorlar. Biz öyle değil. Biz inancımıza, kimliğimize; yoksulun onuruna saygı duyan bir gelenekten geliyoruz. Dolayısıyla yeni başlattı, bugün İzmir’de de pek çok ilde de benzer uygulamalar var. Hamidiye suyu. Yine rahmetli İsvan döneminde, Hamidiye suyu da satılarak, İstanbullulara sunuldu. İlk tanzim satış mağazaları, İzmir’de İhsan Alyanak döneminde başladı. İstanbul’da Kağıthane’de 1974 yılında Celal Altınay döneminde yapıldı. İstanbul’da İstiklal Caddesi’nin trafiğe kapatılması ve nostaljik tramvayın uygulamaya konması 1990 yılında Sayın Sözen döneminde gene yapıldı. Kente güzellik katmak, kentin estetiğine hizmet etmek, bir nostaljiyi bir anıyı yaşatmak için yine bir kültür insanı olan aynı zamanda güzel bir siyasetçi olan Sayın Sözen başlattı. Belediyelerin örgütlendiği, konut yapı kooperatifleri, kentsel dönüşümler… Bunu da ilk yapan, uluslararası ödüller alan yine belediye başkanlarımız. İzmit’te yeni yerleşmeler diye olağanüstü bir alan yaratan Sefa Sirmen. Ankara’da Batıkent projesini başlatan Sayın Karayalçın. Kentsel dönüşümü Dikmen Vadisi ve Ankara’da Portakalçiçeği vadisiyle gerçekleştiren yine CHP’li belediyeler.

Kentle kırsal kesim arasında sağlıklı bir diyalog kurulmasını; kentteki kaynakların kırsala aktarılmasını ve kırsalın üretimini kentte tüketmek için bir yol, yöntem bulunmasını sağlayan yine CHP’li belediyeler. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı aynı zamanda, tarımsal üretim ve araştırma merkezi kurdu. Benzerini bizim, geçmişte Silivri Belediyemiz yapmıştı. İlk Uzay Evi’ni, çocuklar için kuran, açan Yılmaz Büyükerşen. Efendin kreşten tutun güneş kooperatifine kadar, Aile Destekleri Sigortasını uygulamaya koyan, inşallah bunu yasal olarak Türkiye genelinde tümüyle uygulamaya koyacağız. Meraların ıslahı, hayvancılığın desteklenmesi, doğal yaşam parklarının oluşturulması gibi pek çok şeyi CHP’li belediyeler yaptılar.

Sayın Başkan, 16 milyonluk bir kenti yönetiyorsun. ‘16 milyon’ diyoruz ama yolda gelirken de konuştuk aslında 20 milyonun üstünde bir nüfus var burada. Mültecileri, diğerlerini de sayarsanız. Bu kente hizmet etmek olağanüstü çabayı gerektiriyor. Ve bu kente hizmet etmek aynı zamanda liyakatli kadrolarla çalışmak gerekiyor. Dolayısıyla burayı temel attığımız süreçle bittiği sürece baktığımız zaman liyakatli kadrolarla, kararlı kadrolarla, azimli bir ekiple çalıştığınızı da görüyoruz.

Bu çerçevede yine bütün İstanbulluların huzurunda yürekten teşekkür ederim. Çalıştığınız sürece göreceksiniz. Bu halk kadirşinastır. Halk, hakkını ve desteğini verir. Bu çerçevede bakmak lazım, bu çerçevede çalışmak gerekiyor.

Efendim adaletle yönetmek. Şu anda Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu alan adalet. Hapishaneleri tıka basa doluysa, adalet yoktur. Gazeteciler hapisteyse adalet yoktur. Uyuşturucu baronları dışarıda ama ekmek çaldı diye insan hapisteyse bu ülkede adalet yoktur. Uyuşturucu baronlarının desteklediği bir siyasal iktidar varsa bu ülkede adalet yoktur ve olamaz. Adaleti sağlayacağız her alanda. Ekmekte de adalet, suda da adalet. Mahkemede de adalet, parkta da adalet. Kurda da adalet, kuşa da adaleti sağlayacağız. Sözüm sözdür, söz. Adaleti sağlayacağız. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye. Kendi içinde barışık olan bir Türkiye’yi millet ittifakı olarak, ayağa kaldıracağız. Ve beraber bu güzel Türkiye’yi yöneteceğiz. Hep birlikte.

Tekrar yürekten teşekkür ederim Sayın Başkan. Sağ olun, var olun.

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları