loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu'ndan Gezi Davası açıklaması: Gezi eylemini, bir baskının ortaya çıkardığı aydınlanma hareketi olarak görmemiz gerek

Kılıçdaroğlu'ndan Gezi Davası açıklaması: Gezi eylemini, bir baskının ortaya çıkardığı aydınlanma hareketi olarak görmemiz gerek
Tarih: 18.02.2020 - 13:30
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
 
"-Farklı görüşlerimiz olabilir, birlikte, huzur içinde yaşamak istiyoruz. Huzur bırakmadılar aama asla umutsuzluğa kapılmayın. Bu ülkeye güzel baharı hep beraber getireceğiz. Demokrasi içinde, halkın oylarıyla getireceğiz. Milletin ferasetine güveniyorum. 
-Gezi Davası bugün görüşülüyor. Gezi davası genç, hayatı sorgulayan gençlere karşı baskı rejimidir. Düne kadar gençler acaba ülkenin sorunlarıyla ilgileniyor mu diye düşünüyorken baktık ki bizden daha iyi sorguluyorlar. Gezi eylemini, bir baskının ortaya çıkardığı aydınlanma hareketi olarak görmemiz gerek. Bir dönemin savcılarının hazırladığı iddianamelerle bizim gençlerimiz, akademisyenlerimiz yargılanıyor. Buna izin vermemek lazım, adalet kavramının içini boşaltmamak lazım. Gezi olaylarının üzerinden çok zaman geçti. Gençlerimiz hayatlarını kaybetti. İktidarın baskısı sonucu hayatlarını kaybettiler. Ellerine silah almadılar. Ramazan bayramında namazlarını kıldılar, yeryüzü ibadet alanımız, dediler. Bu eylemi darbe eylemi olarak tanımlamak doğru değil. 
Osman Kavala 840 gündür tutuklu. AİHM kararı çıktı. Serbest bırakılması lazım, AİHM kararı uygulayacak mahkeme yok. Üst mahkeme kararını alt mahkeme uygulamıyor. O zaman yargı hiyerarşisine ne gerek var? AİHM kararlarının uygulanmasını emreden bizim anayasamız. Bunlardan zarar gören Türkiye'nin itibarıdır. Bu memlekette adalet, hukuk vardır diye dünyaya anlatamazsınız. 1376 yurttaş ben de oradaydım, diye metin hazırlamışlar. 
Anayasamızın 34. maddesi herkes önceden izin almadan silahsız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir, diyor. Anayasa saray iktidarı için geçerli değil. Hepimiz bu davanın adalet içinde sonuçlanmasını bekliyoruz, her şeye rağmen. 
Hep beraber bu ülkede demokrasiyi savunacağız. Her düşünceye, her inanca, her yaşam tarzına saygı göstereceğiz. 
Yargıyı kullanarak gençlerden intikam alınmaz. Ellerine kelepçe vursan ne olur? 
-Ben her şeyi bilirim demek yanlıştır. Ben fizikçiysem fizik dünyasını, hukukçuysam hukuk dünyasını bilirim. O nedenle üniversiteler vardır. Farklı disiplinler vardır. 
-Vatandaş niye perişan, emekli niye geçineyiro, neden işsizlik var, bunları sormak zorundayız. Almanya'yla nüfusumuz aynı, onlar işçi arıyor bizde dünya kadar işsiz var, neden?
Neden hapishaneler tıka basa dolu?
Neden parası olan dışarı çıkıyor da parası olmayan neden yıllarını hapishanede geçiriyor? 
Akademisyenler bizi attınız, bırakın yurt dışına gidelim, diyorlar. Pasaportuna el koyuyorlar, çalışmasına izin vermiyorlar. Aklını kullanan her vatandaşın sorması lazım, bu adaletli midir diye.
83 milyon vergi verirken devleti yönetenler kendi yönettikleri devlete vergi vermemek için yasayı dolanırlar, neden? 
Milyonlarca insan işiszken, milyonlarca insan asgari ücretle geçinirken, yüz binlerce insan çöp konteynerlerinden beslenirken neden saraya yakın bazıları ikişer, üçer maaş alıyorlar? 
Gözün doymuyor, gidiyorsun 4-5 yerden aylık alıyorsun. 
Neden hiçbir çocuk doğru dürüst eğitim almıyor? 
Neden on binlerce aile pazar artıklarından besleniyor. 
Akşam gidin pazarlara, diyorlar. Zaten öyle yapıyorlar. Bu gerçeğin vicdanları yaralamaması mümkün değildir. 17 yıldır ülkeyi yönetenlerin acziyetinden söz ediyorum.
Neden on binlerce ailenin elektriği, doğalgazı kesilir?
Türkiye'nin bu kadar bereketli toprakları varken yurt dışından neden saman ithal ederiz? En son İsviçre'den saman ithal ettik.
Beni tv başında izleyen vatandaşlar: Senin artık buna dur demen lazım. 
Sarayın Türkiyesi ayrı, halkın Türkiyesi ayrı.
13 maddede kıyaslayacağım.
Saraydakilerin Türkiye'sinde işsizlik derdi yok. 7 göbek yakınlarının işi hazır. Arada paket açıklıyorlar. Her paketin sonunda işsizlik arttı. 
Sarayın gündeminde yoksulluk yok. Saray sosyetesi yoksulluğun ne olduğunu da bilmiyor. Vatandaşın simitle geçinmesi de normaldir. Arada bir 50 bin dolarlık çantayla yoksul evlerine gidilir. Sen 50 bin dolarlık çantayla gidiyorsan alay ediyorsundur.
Akşam pazar atıklarından beslenen milyonlar var. 
Saray sosyetesinin asla gelecek endişesi yok. O kadar ki sadece Türkiye'de değil ABD'de geleceklerini güvence altına aldılar. Manhattan'da gökdelen dikenler kim? Kamunun kaynakları aktarılarak kendilerine gökdelen dikiyorlar. Metrekaresinin kirası 10  bin dolar. Hangi öğrenci akalcak burada? 
Halkın gelecek endişesi var. Gençlerimiz umudunu kestiler, geleceklerini başka ülkelerde arıyorlar.
Sarayda hayat pahalılığından eser yok. Kira, elektrik, doğalgaz, ulaşım, mutfak masrafları yok. Bu masrafları 82 milyon olarak biz karşılarız. 
Halkın yaşadaığı Türkiye'de hayat pahalılığı var. Aile boyu intiharlar var. 
Türkiye'yi huzura kavuşturmak dürüst, namuslu politikacıların görevidir. 
Saray sosyetesi vatandaşa hesap vermez. Vatandaşı ezilmesi gereken sinek gibi görür. Ne hesabı diyotr. İstediğim gibi yerim, hesabını vermem, diyor.
Halkın beklediği temiz siyaset.
Saray sosyetesi TBMM'yi kendi çıkarların hizmet eden bir organ olarak görür. Bilir ki hangi talimatı verirsen AK Parti ve MHP'nin oylarıyla bütün talepler yerine gelir.
Vatandaş sorunlarının dile getirilmesini, sorunların çözülmesini ister. 
Vatandaş sandığa gider, milletvekillerini seçtiğini sanır. Milletin vekilini millet seçtiğinde demokrasi gelir ülkeye.
Saray sosyetesinde hak-hukuk-adalet yoktur. Hep bana kavramı vardır. 
Saray sosyetesinin gözünde devlet soyulacak organ olarak görülür. Sen burdan beslen ben de besleneyiim, denir.
Milletin anasına küfredecek kadar makbul vatandaşlardır.
Halkın Türkiyesinde vergiler nereye gitti diye sormak bile tepki sebebidir.
Kendi yönettiği ülkeye vergi vermemek için aile boyu Man Adası'na vergi kaçırırlar. Mahkeme doğrudur dedi. Mahkemeden yasak kararı getirdiler, millet doğruları öğrenmesin diye.
Vatandaş bütün vergilerini öder. Garanti de vatandaşın sırtına yıkılır. 
Saray sosyetesi vergiler yetmezse dışarıdan borç alır. O masrafı da vatandaşın sırtına yıkar. 
Vatandaş çoğu zaman bunların farkında değildir. Vatandaş ay başını nasıl getireceğim, nasıl faturaları ödeyeceğim, der. 
Saray sosyetesinde icra kavramı yok. 
Vatandaşın 20 milyon 21 bin icra dosyası var. Saray sosyetesinin bunlardan haberi var mı,  bürokratlarının raamlarına da inanmıyorlar.
Bunlarda vatan sevgisi yoktur. Tank palet fabrikasını, bedelsiz olarak Katar ordusuna peşkeş çekenler vatansever olamazlar. Bunlara destek verenler de ne milliyetçi ne vatansever olamazlar.
15 Temmuz şehitleri için toplanan paraya da göz diktiler. Biz dile getirmesek onu da yiyecekler. Utanmıyor musunuz? 
Beşiktaş'ta hayatını kaybedenler için de para toplandı, çoğu polis. Dile getiremesek onu da götürecekler. 
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez saray sosyetesini emriyle bir Türk toprağı terkesilmiştir. Süleyman Şah Türbesi... Onların tek derdi malı nasıl götürürüz? Yedikçe doymuyorlar. 
Saray sosyetesinde israf esastır. İtibar olarak görürler. Halkta ise tasarruf esastır. 13 tane uçağı var. Ne yapacaksın, 13 uçağı. İnsan Allah'tan korkar. 
 
Sarayların yapımı, onarımı için 610 milyon lira bütçeye konana para. 2020'de harcanacak. 265 bin asgari ücretlinin bir aylığına bedel.
Taşınan malların 3 milyon lira ödenek ayrılmış. 2019'da 100 milyona çıkmış. Taşınan malların onarım gideri olarak ayırıyorlar? Ne oldu da 3 milyon 100 milyona çıktı? Sonra 140 milyona çıkıyor. Bu nedir? 
Suriye'de öteden beri yanlış yapıyorsunuz, dedik. Orta Doğu bataklığında ne işiniz var dedik. Vatan millet edebiyatı yaptılar.
Egemen güçlerin taşeronluğuna saray sosyetesi soyunuyor. Ölen bizim askerimiz. Mitibglerinde yandaşların kefenle karşılıyordu seni, onları gönder fakir fukaranın çocuğunu niye gönderiyorsun?
-24 saatte Emevi Camii'nde namaz kılacaklardı. Biz gidemedik, Putin gitti. 
-Süleyman  Şah Türbesi'ni kaçırmak zorunda kaldılar. 
-Bunlar 24 saatte Emevi Camii'ne gideceklerdi, 3 milyon 600 bin Suriyeli geldi. 40 milyar dolar harcadılar. 
-İdlib'den şimdi 1 milyon kardeşimiz gelecek. Bu mudur başarı, bu mudur dış politika?
Devleti böyle yönetirsen çıkmak sokaklarda kaybolur gidersin.
Egemen güçler ateşi elleriyle tutmaz maşa kullanırlar. O maşalardan biri Erdoğan'dır. 
FETÖ ile ilgili 20 soru ve 20 cevap vermiştir geçen toplantıda. Erdoğan cephesinde büyük yankılar uyandırdı.
15 Temmuz'a kadar geldim sonrasın aktarmadım dikkat ederseniz. Onları da konuşuruz. 
7 soru sordum cevabını bekliyorum.
Erdoğan, benimle ilgili 500 bin liralık dava açmış çok korktum. Avukatım geldi, biz de dava açalım mı, dedi. Açalım, dedim. Ne kadarlık, dedi, adamına göre, 5 paralık dava açalım, dedim. Avukat arkadaş 5 para yok, dedi. O kadar etmez ama 5 kuruşluk açtık." 
 
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları