loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu'ndan iktidara: Milletten topladığın 34 milyar dolarlık deprem vergisini nereye harcadın?

Kılıçdaroğlu'ndan iktidara: Milletten topladığın 34 milyar dolarlık deprem vergisini nereye harcadın?
Tarih: 28.01.2020 - 13:34
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"Tasada ve kıvançta birlikte olmak gibi bu milletin bir hasleti var. Deprem olursa tüm insanlarımız açılan yaraları kapamaya gidiyorlar. Elazığ ve Malatya'da depremde hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Yaralananlara da şifa diliyorum. Bütün arzumuz bu tür felaketler olduğunda can kaybının olabildiğince olmamasıdır. CHP'li belediyeler deprem bölgesine katkıda bulundular. Bütün belediye başkanlarımızı kutluyorum. Soruna olabildiğince katkı vermeye çalıştılar. Arama kurtama araçları, ekipleri ambulanslar, battaniyeden sıcak yemeğe kadar ihtiyaçları karşılayacak katkıları esirgemediler. 
Her yıl başı yeni bir yılı kutlamak için güne başlıyoruz. Ocak ayı önemli bir ay. Yeni bir başlangıca adım atmak istiyor insanlık. Bizim hafızamızda ocak ayı acılarla dolu. 
Onat Kutlar, Yasemin Cebenoyan, Metin Göktepe, Hrant Dink, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Gaffar Okkan bir ocak ayında öldürüldü. Terör onları aramızdan ayırdı ama aynı yola azimle devam etmek boynumuzun borcu. İstedikleri kadar katliamlar yaparlar ama biz davamızdan dönmeyeceğiz.
Osman Kavala'nın davası görüşülüyor bugün. 803 gündür hücrede. Haksızlık yapıldığını herkes biliyor. En son AİHM 10 Aralık'ta karar verdi, tahliyesi gerekir dedi. AİHM kararı tercüme edilmemiş hakimin önüne gitmemiş diye tahliye edilmedi. Bugün görülen davada inşala adalet tecelli eder.
Devlet sürekli ve bakidir. Devletimizin bayrağı, vatanımızın sınırları var, bir anayasamız var. Devletin omurgasını berlirler anayasa. Halk siyasi partilere yetki verir. Bu 1921'den beri egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesinden kaynaklanır. Devlet baskı aracı değildir, topluma hizmet etmelidir. 
Malatya ve Elazığ'da yaşanan deprem dolayısıyla pekçok farklı kimlikteki insan beraber olmanın örneğini verdi. Talebimiz birlikte yaşamak istiyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan... Huzur, barış içinde yaşamak istiyoruz. Gelecek kaygısı olmayan, güven içinde bir toplum olsun istiyoruz. 
Devletin dini adalettir. Adaleti sağlamak bütün partilerin ortak görüşü, ortak uygulaması, amacı olmalıdır. 
Herkesin aşı, herkesin işi olsun istiyoruz. Elaleme muhtaç olan bir insan olmasın istiyoruz. Gelecek kaygısı olmadan güvcen içinde okula göndermeli aileler. Herkes alınterinin karşılığını almalı. 
Mutfaklarda yangın değil bereket olsun istiyoruz. 
Üniversitelerimiz bilgi üretsin istiyoruz. 
Kimse inancından, kimliğinden, yaşam tarzından ötürü ötekileştirilmesin istiyoruz. Siyasetin konusu inançla, kimlikle uğraşmak değildir. Siyasetin konusu insanların karnı aç mı tok mu, gelecek endişesi var mı, budur.
Farklı düşündü diye kimse cezalandırılmasın istiyoruz. Düşünce şiddete başvurmadığı sürece herkese saygı duymak gerekir. 
Çocuklarımız güzel bir çevrede yaşasın isteriz. Depreme dayanıklı, güvenli evlerde yaşamak isteriz. 
Barış içinde, bilime değer veren, geleceği açık, farklı düşündü diye kimseyi suçlamayan bir toplum inşa etmek istiyoruz. 
Bunlar gerçekleşsin diye ne yapıyoruz? Askere gidiyoruz. 
Devlet adaletle yönetilsin istiyoruz. 
Hepimiz vergi veriyoruz. Devlet kaynakları en verimli şekilde kullanacak. Devleti yönetirken vatandaştan vergi alıyoruz. Verginin yerinde kullanılması lazım. Doğduğunuz andan itibaren vergi ödüyorsunuz. Hayatın her alanında vergi vardır. İnsanın yaşadığı her yere uygarlığı götürelim diye vergi veriyoruz. Servet bırakıyorsanız, çocuklarınız mirasınızın da vergisini ödüyorlar. Doğumdan ölüme vergi veriyoruz. 
Hiçbir siyasetçi kendi cebinden harcamaz, bizim paramızı harcar. Siyasi iktidar her kuruşun hesabını millete vermek zorundadır. Buna devlette şeffaflık diyoruz. Demokrasinin çıkış noktası 'ey iktidar benden vergi aldın, nerelere harcadın'dır.
Türkiye bugün uluslararası yolsuzluk endeksinde 13 basamak geriye gidiyorsa bizden toplanan vergilerin hesabının verilmediği içindir. 
Her vatandaşın, 'Vergimi nereye harcadın' sorusunu sorma hakkı vardır. 
Benim vergimi benim vatanım ve benim insanım için kullanacaksın. Bu soruyu sorarsam başım derde girer dendiği yerde kimsenin can ve mal güvenliği yoktur.
Siyasi iktidar bunu bana soramazsın, diyor. O zaman niye vergi alıyorsun? 
17 Ağustos 199'da büyük Marmara depremini yaşadık. Rahmetli Ecevit Ankara'dan İstanbul'a ulaşamadı, yollarda çökme vardı. O deprem faciasında 17480 vatadanşaımız hayatını kaybetti, 557 vatandaşımız sakat kaldı. 21 vatandaşımız yaralandı. 
Rahmetli Ecevit yaraları sarmak için vergiyi parlamentoya getirdi. Deprem vergisi yani. Büyük ölçüde yaralar sarıldı. Deprem vergilerinin nereye ne kadar harcandığı internet sitesine kondu. Nereye harcandığı bilgisi veriliyordu. Diğer vergiler kalktı, 2004'te AK Parti iktidarı Özel İletişim Vergisi'ni kalıcı hale getirdi. 2004-2019 arası 65 milyar lira toplandı. 34 milyar dolar yani. Kentleri depreme dayanıklı hale getirmek için topladıkları para. Malatya ve Elazığ'da çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Evleri depreme dayanıklı değildi. Vatandaş haklı olarak '17 yıldır iktidarsınız deprem vergisi alıyorsunuz, tahribatı ve can kaybını önlemek için neler yaptınız? diye sordu. Vay sen nasıl sorarsın? Elazığ için ne yaptın? Tahribatı gidermek için şu önlemleri aldık, meraklanma her kuruşun hesabını vermeyi namuslu görev kabul ediyoruz, desene. Şimdi sorulur mu, diyorlar. Yıllardır soruyor vatandaş. Vatandaş vergisini ödedi. Nereye gitti bu para, nedir bu can kabu? Vatandaş görevini yaptı, 17 yıldır iktidarda olanlar görevini yapmadı. Ali Özcan geçen dönem vekilimiz. Kürsüden konuşmuş, 'Elazığ İstanbul'dan sonra deprem riski en büyük ikinci ilimiz. Elazığ fay hattında bulunuyor, tedbirleri görüşelim' diyor. Reddedildi. Bu kırılan fay hattı değil, saray iktidarının ar damadırıdır. Deprem vergilerini nereye harcadın, diye soranı linç ediyorlar. Bu parayı deprem için kullanacağım, dedin. Nereye harcadın? 3 ay önce depremlerde alınması gereken önlemlerle ilgili araştırma önergesi verildi. AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Depremde ölenlerin bütün günahı onların boynundadır. Depremden çönce tartışmayalım, deprem sırasında, insanlar defnediliyor, ne diyorsun. Depremden sonra tartışılır mı, mercimek bulgur gönderiyoruz. Bu mudur sosyal devlet? 
En büyük can kayıplarını depremde vermişiz. Erzincan'dan Marmara depremine. 
Bir sorun varsa soruna akılcı yaklaşmak gerekir. Bilim adamları görevini yaptı. Buradan fay hattı geçiyor, diyor. Burada binalar nasıl yapılması konusunda belediye görevini yaptı mı? Hayır. Siyaset vatandaşa hizmet aracıdır, köşeyi dönme aracı değildir. Bu milletten topladığın 34 milyar dolarlık deprem vergisini nereye harcadın? 
Erdoğan, 'depremi durdurma şansımız var mı, diyor. Soru şu: 34 milyar dolar para topladın, evleri depreme dayanıklı hale niye getirmedin? Japonya'da büyük deprem oluyor kimsenin burnu kanamıyor, burada insanlar ölüyor. 
1999-2019. Beyefendiler hala 80 kamu binası ve 53 okulla ilgil çalışma yapıyor. Bu 34 milyar dolar nereye gitti, herkesin bunu sorması lazım.
Sakarya Marmara depreminde en çok etkilenen illerdendir. 60 okul binasından 21'inin yıkılması gerekiyor. 99-2014. Ne yapıyor bunlar? 
Aklı baliğ olan herkesin deprem vergisinin nereye kullanıldığını sorması gerekir. 
Hala İstanbul'da 99'dan bu yana el atılmamış okullar var. 
Deprem oluyor, sonrasında kriz yönetiliyor. Ne yöneteceksin adamlar yer altında. Onları kurtarmaya koşuyorlar zaten. Sen önlem aldın mı,suçu Allah'a yüklüyor. Önlem alacaksın, evi dayanklı hale getireceksin. Allah aklı Japon'a verdi de sana niye vermedi?
Devlet liyakatle, ahlakla, erdemle yönetilir. Çürük binaları kim yaptı, kim yapılmasına izin verdi? 
Devlette liyakat geleceği planlamaktır. Liyakati bitirdiler. Her şeye bir kişi karar veriyor. Bir akıl var her şeyin üstünde. Kadılar 3 doğum yapacak, etek boyu şu olacak... Kimsin sen? İnsanların kimliğiyle, inancıyla, yaşam tarzıyla uğraşırsın. İnsanlar karnını doyurabiliyor mu bunu söylesene. Doğalgaz boruları Türkiye'den geçiyor, bize pahalı veriliyor. 
Kurtarma mükemmel önlem alma sıfır. Şov yapılıyor, bu doğru değil. Liyakat ahlaklı davranmayı içerir. Devleti yöneten kişinin vatandaşına yalan söylememesi, erdemli olması lazım. 
27 Eylül 2019'da 5.8 büyüklüğünde deprem oldu. Erdoğan, 'İstanbul'da AFAD'ın on binlerce ilan edilmiş toplanma alanı vardır' dedi.Vallahi de billahi de toplanma alanının ne olduğunu bilmiyor. AFAD '2864 toplanma alanımız var' diyor. Toplanma alanı vatandaşın deprem sırasında en rahat ulaşacağı alandır. Bundan da haberi yok.
Bunlar moralimiz bozmasın. Biz güzel ülkemizi adaletle yöneteceğiz, her vatandaşı kucaklayacağız.
Biz tank paleti unutmadık. TSK'nın en önemli fabrikasını yabancı orduya peşkeş çekene vatan haini derim. 15 Temmuz şehitlerini, gazilerini unutmadık. Onların haklarını takip edeceğiz. Beşiktaş'taki saldırıda hayatını kaybeden yurttaşlar için toplanan 52 milyonun hesabını da soracağız. 
Erdoğan Kaddafi'den 250 bin dolar aldı. Derneklere bağışlayacağım, dedi. Hangi derneğe bağışladın, çık söyle. 
Haftaya FETÖ'nün siyasi ayağı nedir anlatacağım."
 
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları