loading
close
SON DAKİKALAR

Ölüm çanları çalıyor, AKP Oyalıyor!

Hakan Tahmaz
Tarih: 07.11.2012

Hakan Tahmaz yazdı, ''Hükümet kendi sorumluğunu yerine getirmeyerek insanlığa ihanet ediyor...''

Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç, 56 günü geriden bırakan, açlık grevcilere bırakmaları için çağrı yaptı.

Hiç kuşkusuz Arınç, Başbakanı dilinden daha özelli, daha insani ve duyarlı bir açıklama yaptı.

Açıklamanın, Başbakanın toplumu yılan gibi zehirleyen, Kürt siyasetçilerini ve açlık grevcileri aşağılayan yaklaşımının yarattı tahribat ve umutsuzluk ortamında, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yapılması daha bir önemli kılıyor.

Anadilde savunma konusunda Başbakan, Adalet Bakanı’na talimat vermiş olsa da veya Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesine kapı aralanmış olsa da, açıklama hükümetin aymazlığının devam ettiğini gösteriyor.

Hükümet sorunun derinliğinin farkında değil.

Sorunun özünü müzakere sürecinin ya da diyalog sürecinin akamete uğraması oluşturuyor. Yani Öcalan, müzakere’ye eski koşullarda devam etmek istemiyor. Açlık grevcilerde buna destek veriyor. Müzakere için eskine göre daha elverişli koşullar istiyor.

Tam da bu nedenle kardeşinin görüşüne gelmemesini istediği biliniyor.

Talep, müzakere için uygun koşulların yaratılması, tecridin kaldırılması, müzakere masasının kurulmasıdır.

Arınç’ın açıklamasında, Öcalan’ın “ailevi nedenlerle” avukat istemesi durumunda bunun karşılanabileceği ifade etmesi ve avukat isteminin gerekçesinin adalet bakanına iletilmesini istemesi, yasadışı ve keyfi uygulamada ısrar edilmesinden başka bir şey değildir.

Hükümlünün, uluslararası hukuka göre avukatlarıyla görüşme yapamaz sözleri ise, bugüne kadar hükümetin yasadışı işler yaptığının ikrarıdır.

Öcalan’ın cezasını Yargıtay on yıl önce onadı. Bu durumda Öcalan, avukatlarıyla yasadışı mı görüştürüldü?

Bu güne kadar avukatların görüşme istemi bu gerekçeyle ret edilmiyor da, koster bozuk gibi gülünç gerekçeler uyduruldu?

Hala İmralı savcısı, gerçek olmayan bilgilerle avukatları mı oyalıyor?

Bütün bunlar ciddiyetsizliğin ve aymazlığının örnekleridir.

İsmi üzerinde tartışma yapılan yalnızca bir hükümlü değil.

Aynı zamanda Türkiye’nin en önemli sorununun çözümünde etkin rol sahibi bir hükümlüdür.

Hükümetin top çevirme ve oyalama taktikleri barışa uzaklaşmamıza ve ülkenin cehenneme dönmesine yol açacak gelişmelerdir.

Cezaevlerinden çıkacak ölümler veya hükümetin cezaevlerine müdahalesi, hayata dönüş operasyonların yol açtı felaketten daha ciddi ve sarsıcı sonuçlar açma potansiyeli taşıyor.

Kürtler 12 Eylül sonrası Diyarbakır cezaevindeki direnişleriyle varlıklarını korudular;

Şimdi çözüm için ve müzakere için ölüme yattılar.

İnsan yaşamını tehdit eden her türden eylem biçimine karşı durmak barış isteyenlerin en temel sorumluğudur.

Ama esas sorumluluk ölüme yatmanın gerekçelerinin ortadan kaldırılmasıdır. Onları anlayabilmektir.

İnsanların bedenlerini kitlesel biçimde ortaya koyduğu koşullarda, oyalama taktiklerine başvurma da insanlığa yapılan en büyük ihanetlerden biridir.

Hükümet kendi sorumluğunu yerine getirmeyerek insanlığa ihanet ediyor.

İnsan yaşamını değersizleştiriyor, insanlığı öldürüyor.

Hakan Tahmaz

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları