loading
close
SON DAKİKALAR

‘İnanç Özgürlüğü’ Diye Diye...

Mustafa Mutlu
Tarih: 21.03.2012

Bugüne kadar dünya çapındaki birçok 'utanç listesi'nde yer aldık...

Bugüne kadar dünya çapındaki birçok “utanç listesi”nde yer aldık:

Düşünce ve ifade özgürlüğünün en kötü olduğu ülkeler sıralamasında örneğin...

Ya da kadın hakları sıralamasında...

Kadınların siyasette ve iş hayatında aktif olarak rol alamaması sıralamasında...

Kadına şiddet sıralamasında...

Çocuk tacizi ve tecavüzü sıralamasında...

Çocuk emeğinin sömürülmesi sıralamasında...

Cezaevlerinde ve poliste uygulanan işkence ya da şiddet sıralamasında...

Uzun tutukluluk süresi sıralamasında...

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde en çok mahkzm olma sıralamasında...

Yargıdaki çifte standart sıralamasında...

Tutuklu gazeteciler, yazarlar, aydınlar sıralamasında...

Sansür sıralamasında...

Yoksulluk sıralamasında...

Açlık sıralamasında...

İşsizlik sıralamasında...

Faize en çok para ödeyen ülkeler sıralamasında...

En çok borçlananlar sıralamasında...

Gelir dağılımındaki adaletsizlik sıralamasında...

Çalışanların örgütlenmesini en çok kısıtlayan ülkeler sıralamasında...

Rüşvet sıralamasında...

Yolsuzluk sıralamasında...

Uyuşturucu ticaretinin en yaygın olduğu ülkeler sıralamasında...

Hasta haklarının ihlal edildiği ülkeler sıralamasında...

Bedensel ya da zihinsel engelli hakları sıralamasında

IMF’ye en çok muhtaç olanlar sıralamasında...

Bilimsel yayın üretmeyen üniversiteler sıralamasında...

Bütçeden eğitime ve sağlığa en az pay ayıran ülkeler sıralamasında...

Çevreyi korumayanlar, katline teşvik verenler sıralamasında...

Sanata, edebiyata baskı uygulayanlar sıralamasında...

Seçim barajının en yüksek olduğu ülkeler sıralamasında...

Demokrasi endeksinin en kötü olduğu ülkeler sıralamasında...

***


ABD Uluslararası Dini Özgürlük Komisyonu’nun (USCIRF) 2011 yılı raporu açıklanmış...

Türkiye, tarihinde ilk kez; en ağır dini özgürlük ihlallerinin yaşandığı ülkeler arasına alınmış...

Açıkça, “Türk hükümeti, din ve inanç özgürlüğüne ciddi sınırlamalar uygulamakta ve böylece Türkiye’deki dini azınlık gruplarının hayatiyetini tehdit etmektedir” denilmiş...

***


Yukarıdaki listeye onlarca madde daha ekleyebiliriz...

“Utanç listelerinde” hep başı çektik, hep yüzümüz kızardı...

Ama...

Osmanlı dönemi dâhil olmak üzere hiçbir uluslararası kurum bugüne kadar Türkiye’yi, “Din özgürlüğü konusunda en ağır ihlallerin yaşandığı ülkeler” sıralamasına koymadı...

Ne Cumhuriyet’in kurulduğu “devrim yılları”nda...

Ne 27 Mayıs 1960 darbesinde...

Ne de 28 Şubat’ta...

Bugün iktidarı oluşturan kesimin, “dinsizleştirme dönemleri” olarak durmadan karaladığı o günlerde bile hiçbir uluslararası kuruluş bu ülkenin yöneticilerini, “Dinsel özgürlükleri ihlal ediyorsunuz” diye uyarmadı...

Bu; sözüm ona “dindar bir nesil yetiştirme” hedefinde olan...

Bu yüzden de sözüm ona “dini özgürlükleri”, diğer tüm özgürlüklerin üzerine koyan...

AKP iktidarına nasip oldu!

Hayırlı, uğurlu olsun!

***

Eminim şimdi birileri bu listeyi kullanarak, dini konularda özgürlüğü sağlamak adına bazı projeler üretmeye soyunacak...

Oysa dini özgürlükler; proje üretmekle değil; devleti dini konularda, “kör, sağır ve dilsiz” kılmakla sağlanır...

Gerisi zaten vicdanlarda kendiliğinden çözülür.

*****

Türban sorunu YÖK’ün emrivakisiyle ve CHP’nin göz yummasıyla oldubittiye getirilip sözüm ona çözüldü. Ama dinsel özgürlükler konusunda ilk kez kara listeye girdik... Sorum; yakın zamana kadar “türbanı”, en temel inanç özgürlüğü meselesi olarak gören herkese:

Dinsel özgürlüğün, örtünmeyle ilişkisi olsaydı; bu utanç listesine girer miydik?

*****

Tüm ülkeler tek tek çekilirken biz neden hâlâ Afganistan’dayız?

Afganistan’da düşen helikopterde şehit olan askerlerimizle ilgili bugüne kadar tek satır yazmadım...

Acı doruktayken; kimseyi üzmek istemedim...

Ama dün düzenlenen törenlerle onları son yolculuklarına uğurladık... Bu saatten sonra yazmamak, en azından bu askerlerimizin aziz hatıralarına saygısızlık olur:

***

Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim:

Afganistan’daki savaş, bizim savaşımız değil... Ama bizim çocuklarımız ölüyor!

Tıpkı yüz yıl önce Çanakkale’de ölen Yeni Zelandalı askerler gibi!

Bu işgal; Amerika’nın, 11 Eylül saldırılarından sonra kendi kamuoyunu frenlemek için giriştiği psikolojik bir operasyon...

Bugüne kadar 49 ülkenin katıldığı harekâtta toplam 27 bin 728 sivil öldürüldü.

Kanada askerlerinin tamamını, Amerika, Fransa, İngiltere, Polonya, Danimarka, Slovenya, Belçika, İspanya, İsveç ve Finlandiya da bir bölümünü geri çekti.

ABD’nin geri çekeceği asker sayısı bu yılın sonunda 33 bine ulaşacak.

Türkiye’nin ise askerlerini ne zaman çekeceği henüz açıklanmadı.

Dışişleri Bakanı her ne kadar, “Orası bizim ata topraklarımız” dese de, çağdaş uluslararası hukukta böyle bir gerekçe olamaz!

Olursa; o zaman iki gün sonra da İstanbul’da, İzmir’de ve Ege’de Yunan ordularını görürsünüz, söyleyeceğiniz söz kalmaz...

***

Dünkü cenaze törenlerine çok sayıda siyasetçi de katıldı...

Sözüm onlara:

O ölümler nedeniyle ne kadar sorumluluk hissettiniz bilmiyorum ama...

Tekrar ediyorum:

Bu savaş, bizim savaşımız değil!

Diğer ülkelerin yaptığını yapın ve Mehmetçik’ibir an önce Afganistan’dan çekin!

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları