‘İngiliz Mehmet’ şimdi de emekli maaşlarına göz dikti!

Mustafa Mutlu yazdı, “Türkiye’de çalışanlara yönelik düşük ücret politikasının” ve “emek sömürüsü”nün bir itirafıdır!...

Aynı zamanda İngiltere vatandaşı da olan Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında, çalışılan dönemde alınan maaşa oranla en yüksek emeklilik maaşı veren ülke olduğunu söylemiş...

Bundan ne anlıyorsunuz?

Türkiye‘de emekliler acayip güzel para kazanıyor!

Hemen somut bazı bilgiler verelim:

Fransa‘da ortalama emekli maaşı bin 400 Euro... Bugünkü kurla 3 bin 300 lira!

Yunanistan‘da bin 200 Euro... Yani 2 bin 800 lira!

Almanya‘da bin 550 Euro... 3 bin 650 lira...

Peki; Türkiye‘de ne kadar?

Sadece bin 100 lira!


***


Maliye Bakanı‘na haksızlık etmeyelim:

Zaten o, “En yüksek emekli maaşını biz veriyoruz” demiyor... “Çalışılan döneme oranla en yüksek emeklilik maaşını biz veriyoruz” diyor...

İyi de bunda çalışanların ve emeklilerin suçu ne?

Maliye Bakanı’nın övünmek amacıyla söylediği bu sözler tersinden okursanız, “Türkiye’de çalışanlara yönelik düşük ücret politikasının” ve “emek sömürüsü”nün bir itirafıdır!

Demek ki siz insanlara çalıştıkları dönemde o kadar az ücret veriyorsunuz ki; çalışmış ya da emekli olmuş fark etmiyor!


***


Bunu yine resmi bilgilerle açıklamaya çalışalım:

İşçileri bir kenara bırakalım; çünkü önemli bir bölümü özel sektörde çalışıyor, işsizlik tehdidi ve örgütsüzlük yüzünden üç otuz paraya talim ediyor...

Örneği “devlet memurları”ndan verelim:

Türkiye‘de ortalama memur maaşı bugün 2 bin 039 lira... Yani bin 145 dolar!

Peki Avrupa ortalaması ne?

Hemen söyleyelim:

Avrupa‘da ortalama memur maaşı 4 bin 400 Euro... Diğer bir deyişle bu, 5 bin 780 dolar ya da 10 bin 300 Türk Lirası ediyor!


***


Diyeceksiniz ki; “Canım, Avrupa’da insanlar emekli olduktan sonra maaşları, bizden daha çok azalıyor...”

O da doğru...

Daha çok azalıyor ama Avrupalı emeklilerin ne kadar maaş aldıklarını yukarıda yazdım... O, “daha çok azalan” maaşla bile bizim emeklinin üç katı fazla refaha sahip olabiliyorlar!

En azından bir Avrupalı emekli bile, “açlık sınırı”nda yaşamıyor...

Bizde ise durum gerçekten vahim:

Çünkü açlık sınırı bin 071 lira...

Yani Türkiye‘de yıllarca çalışmış ve emekli olmaya hak kazanmış, ortalama bir emekli maaşı alan herkes; bütün dünya tarafından “aç” kabul ediliyor!


***


Beddua etmeyi sevmem.

Ama madem Maliye Bakanı, emeklilere ne kadar yüksek maaş verdikleriyle övünüyor ve hatta bunun “düşürülmesi” gerektiğini bile söyleyebiliyor...

O zaman Allah onu da sadece emekli maaşına muhtaç etsin...

Ama Türkiye‘den alacağı maaşa, İngiltere‘den alacağına değil!


*****


A(H)TV!

İktidar tepkisinden çekinen yandaş medyanın “haberleri gizlemek” için attığı taklalar, artık akılların almayacağı boyutlara ulaştı.

Bu konuda son “icraat”a, “akraba medyası”ndan atv imza attı.

atv, Başbakan’ın ODTÜ‘ye gelmesini protesto eden öğrencileri, “Göktürk-2 uydusunun uzaya atılmasını protesto eden bilim karşıtı öğrenciler” olarak adlandırdı.

Oysa Ankara polisinin çok sert bir şekilde müdahale ettiği gösterinin amacı Göktürk-2’yi değil, Başbakan‘ı protesto etmekti!

Bunu elbette atv muhabirleri, editörleri ve haberi okuyan spiker de biliyordu ama gerçeği söylemek “oturma organı” isterdi!

Bu yüzden sadece gerçeği saptırmakla kalmadılar, bu “yalakalık şaheseri”yle Türk televizyon haberciliği tarihine de geçtiler.

Kendilerini tebrik ederiz!


*****


GÜNÜN SORUSU

PKK‘nın üst yapılanması olduğu öne sürülen KCK hakkında açılan davaya devam edilmiş. Önceki günkü duruşmada doktora öğrencisi sanık Cihan Deniz Zarakolu‘nun BDP Siyaset Akademisi‘nde verdiği derslerin “ortam dinlemesi”ne takılan bölümleri okunmuş. Zarakolu‘nun Yunan mitolojisine ilişkin bir derste “Zeus, tanrıların tanrısıdır” dediği belirtilerek, bu cümlenin altı çizilmiş... Sorum size:

Mahkemeden Zeus hakkında bir yakalama kararı çıkarsa ve polis de Türkiye’yi didik didik ederek Zeus’u aramaya başlarsa... Çok şaşırır mısınız?


*****


Yandaş medya bunu yazsanaaaa!

Özellikle CHP‘li belediyelere yapılan ve çoğu takipsizlikle biten “yolsuzluk baskınlarını” manşetlerine taşımakta sakıncaya görmeyen yandaş medya yazmadı ama biz duyuralım:

MİT‘in “iki numaralı” ismi, yani Müsteşar Yardımcısı Muhammed Dervişoğlu hakkında dava açılmış...

Dervişoğlu, “Gerçeğe aykırı mal bildiriminde bulunmak, haksız mal edinmek ve gizlemek” suçlarından 13 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacakmış.

Bilirkişi raporuna göre Muhammed Bey 323 bin, kızı da 751 bin liralık kaynağı belirsiz harcama yapmış.

Bu harcamalar da mal beyanında gizlenmiş.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Dervişoğlu’nun memurluktan atılmasını da talep etmiş...


***

Vatan/Mustafa Mutlu