loading
close
SON DAKİKALAR

Sadece BDP'liler değil, fezlekesi bulunan tüm vekiller yargılanabilmeli!

Mustafa Mutlu
Tarih: 01.12.2012

Mustafa Mutlu yazdı, ''Haklarında fezleke bulunan tüm vekillerin dokunulmazlığını kaldırın ve tarihe geçin!''

BDP’li on milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi, TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu‘na gönderildi.

Doğru mu?

Bana göre geç bile kalındı...

Çünkü bu vekiller sadece PKK’lı teröristlerle kucaklaşmakla kalmadı; aralarından halkı silahlanması için kışkırtan bile çıktı.

Yıllar önce jandarma kurşunuyla öldürülen oğlunun mezarının başında ağlayan bir annenin, “terörü ve teröristi övme suçlaması”yla yargılandığı bu ülkede, BDP’lilerin milletvekili dokunulmazlığına sığınıp hâkim karşısına çıkmaktan kurtulmaları uzun zamandır kamu vicdanını kanatıyordu.

***


Peki, yanlış olan ne?

Haklarında fezleke bulunan diğer vekillerin, hâkim karşısına çıkarılmaması!

Bugüne kadar Meclis’e 868 dosya geldi...

Bunun, 660’ı BDP’li, 84’ü CHP’li, 64’ü AKP’li, 38’i bağımsız, 21’i MHP’li, 1’i ise KADEP’li vekiller hakkında...

Tamam; mahkemelerin yargılama talebi konusunda BDP’li vekiller açık ara şampiyon da...

Diğerleri neden görmezden geliniyor?

Hele hele haklarında 84 fezleke bulunan ve yıllardır her yerde, “Dokunulmazlığımızı kaldırın ve yargılanmamıza olanak sağlayın” diye bağıran CHP’li vekillerin taleplerinin yerine getirilmemesinin gerekçesi ne?

***


Meclis çatısı altındaki tüm vekiller eşitse...

Hukuk açısından terörü destekleme suçunun, ölüme neden olma ya da sahtekârlık, taciz suçlarından farkı yoksa...

O zaman bunların bazılarını hâkim karşısına çıkarıp, diğerlerini kollamaya devam etmek, düpedüz ayrımcılık yapmaktır!

***


Kısacası... Yargılanmak ceza değil, “aklanmak” için bir haktır beyler... Hazır elinize bir fırsat geçmişken, sadece BDP’lilerin değil, haklarında fezleke bulunan tüm vekillerin dokunulmazlığını kaldırın ve tarihe geçin!

*****


Abaza!

Şamil Tayyar, yayınlanması yasak olan hazırlık soruşturmalarını yıllarca gazetesinde tefrika etti... Hakkında yüzlerce dava açılınca çareyi AKP’den Meclis’e kapağı atmakta buldu.

İlk iş olarak da hakkında açılan davaları düşürmek için yasa çıkarmaya soyundu! Şimdi hem Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne aykırı bir şekilde vekillik yapıyor, hem de yandaş gazetesinde yazmaya devam ediyor...

İktidarın yanlışlarını sergileyen herkese hem Meclis çatısı altında, hem de köşesinde hakaretler yağdırıyor.

İnsanların onuruna saldırıyor.

Dün yine bir tweet atmış ve belden aşağı vurmuş...

CHP’li Muharrem İnce’ye “abaza” demiş...

Bu seviyesizliği tarih elbette yazacaktır ama... Her şeyi tarihe havale etmekten bıktığım için paylaşmak istedim!

*****


Truva atı!

Yiğit Bulut’u biliyorsunuz; bir süre önce gözden düşmüş, hatta işsiz kalmıştı. Ama o günlerde de yazdığım gibi çabuk toparlandı ve yandaş bir televizyon kanalının en tepe koltuğuna oturdu.

İşte bu arkadaş, konferans vermek için gittiği Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi’nde öğrenciler tarafından yumurtayla karşılanmış! Gençler yumurta atarken bir yandan da “İktidarın taşeronlarını üniversitemizde istemiyoruz” diye bağırmış...

Yiğit arkadaş da onlara, “Hepinizden daha solcuyum, hepinizden antiemperyalistim” diye yanıt vermiş!

En komiği ne biliyor musunuz?

Rektör, ona minyatür Truva Atı hediye etmiş!

Bu hediye bana göre “cuk” oturmuş!

Bir çift söz de sana sevgili okur: Ne olur her iki parlak laf edene kaptırma kendini... Hep böyle üzülürsün!

*****


Günün sorusu

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek bir açıklama yapmış ve “Başbakan Erdoğan’ı inşallah yüzde 50 ile değil yüzde 60 ile Köşk’e çıkaracağız” demiş... Kendisine iki sorum var:

1) Çok ufak atmışsınız Sayın Başkan, bu ne tevazu?

2) Sizin oralarda yeterince “civciv” var mı?

*****


Ataşehir, Çamlıca, Taksim, Göztepe, Büyükada! Amaç ne?

Şu cami seferberliği konusunda yazmayayım, kimsenin kalbini kırmayayım diyorum ama iş çığırından çıkıyor... İstanbul’daki tüm yeşil alanlar talan ediliyor!

Halka sormadan, “Halkın talebi” diyerek Ataşehir’e devasa bir cami diktiler, herkes sustu...

Yine halka sormadılar; Çamlıca’ya, Taksim’e, Göztepe Parkı’na cami yapma kararı aldılar.

Dün öğrendik ki Büyükada’ya da çok büyük bir cami yapılacakmış!

Peki neden? Halk mı istemiş?

Hayır... Yazın çok Arap turist geliyormuş da o yüzden!

Siz Arapların değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin iktidarısınız beyler...

Arapların değil, bizim halkımızın taleplerini dikkate alacaksınız... Cami yaptıracağız diye tutturduğunuz yerlerde yaşayan vatandaşlar arasında “halk oylaması” yapın bakalım sonuç ne olacak?

Kaç kişi bu tarihi, turistik yeşil alanları betonlaştırmanıza izin verecek...

“Cami yaptırma ve yaşatma derneği” gibi çalışmanızın nedeni belli:

Seçmeninize şirin görünmek, yandaşlarınıza ihale vermek!

Ama madem her fırsatta “halkın talebi”nden söz ediyorsunuz; o zaman hodri meydan...

Koyun o referandum sandıklarını da halk ne düşünüyor hep birlikte öğrenelim.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları