'Türkçeyi öldürmeye' soyunan zavallı kafa!

Mustafa Mutlu; Çocuklarımızı Türk değil, Arap gibi yetiştirmek...

İmam hatip liselerinde Türkçe konuşmanın yasaklandığını dün yazmıştım.

Bu haberi okuduğum andan beri çok kötüyüm.

Başım ağrıyor, kulaklarım çınlıyor, nefesim kesiliyor.

Hani, İzmir'de önceden söz verilmiş bir dizi etkinliğe katılmak durumunda olmasam vurup kafayı uyuyacağım ve günlerce kalkmayacağım.

***

Düşünün "demokrasi"de geldiğimiz noktayı:

Bu ülkenin Milli Eğitim Bakanlığı'nda Din Öğretimi Genel Müdürlüğü yapan Nazif Yılmaz isimli bir bürokrat, elbette Milli Eğitim Bakanı'nın, Başbakan'ın ve Cumhurbaşkanı'nın bilgisi dahilinde bir bildiri yayınladı.

O bildirinin başlığı, "Türkçe öldü!"

Nazif Yılmaz, bu bildiriyle İmam Hatip Liseleri'nde okuyan 675 bin çocuğumuza Türkçe konuşmayı yasakladı...

Hem de resmen!

Gerekçe olarak da "Arapça öğretilirken ikinci bir dil kullanılmamalı" dedi.

Dalga geçerek, öğretmeniyle ille de Türkçe konuşmak isteyen öğrencinin, yanında tercüman getirmesini önerdi.

***

Nasıl ağrımasın ki başım?

Dünyada ilk kez bir ülkenin "milli" bir bakanlığı, kendi ülkesindeki okullarda, kendi dilini yasaklıyor!

Önce Atatürk'ün "Ne Mutlu Türk'üm Diyene" sözünü karaladılar. Yıllarca bunu sakız gibi ezip durdular. Sonunda okullarda okutulan "Andımız"ı "ırkçı" bulup yasakladılar...

Sonra tabelalardan 'Türk'ü kazıdılar...

Bu arada Arap kültürünü dayattılar.

Kızlarımızın başlarını onlar gibi örtüp, onlar örf ve adetlerini benimsediler.

Dinimizi onlar gibi yaşamımızı emrettiler!

Şimdi ise zorla kaydettikleri imam hatiplerde, çocuklara dilimizi yasaklıyorlar...

Peki; neden?

Sözüm ona Arapçayı rahat öğretebilmek için...

Palavra!

Amaç yeni nesli Araplaştırmak!

Çocuklarımızı Türk değil, Arap gibi yetiştirmek...

Çatlıyor başım!

***

Allah'ın dili Arapça değil kafasız adamlar; Kur'an-ı Kerim'in dili Arapça...

Çevirirsiniz Kur'an'ı istediğiniz dile; o dilde ibadet edersiniz...

"Allah ise konuşmasanız dahi duyar sizi..."

"O kainatın yaratıcısıdır... Sadece insanların değil, tüm canlıların dilini anlar O..."

O zaman çare ana dili yasaklayıp Arapça öğretmek değil, ibadetimizi kendi ana dilimizle yapabileceğimiz olanakları yaratmaktır...

***

Çok kızacaksınız yobaz beyler; biliyorum.

Ama size düşen görev, Atatürk'ün yaptığı gibi başta "ezan" olmak üzere, tüm dualarımızı Türkçeleştirmek, namazımızı bile Türkçe kılmamızı sağlamaktır.

Allah beni Türkçe de anlar...

Varsın sizin kapısına kul olduğunuz Arap kardeşiniz de anlamayıversin!

***

"Demokrasi" dediler, "özgürlük" dediler; sonunda Türkçeyi Türkiye'de yasakladılar; baylar, bayanlar...

Başım ağrıyor!

İlacınız var mı?

TAKKE!

Bayramoğlu'nda Basın İlan Kurumu'na ait bir Tatil Köyü vardır. Tam 46 yıldır, tatil yapma olanağı bulamayan gazeteciler buraya aileleriyle gidip kafa dinler.

Ancak AKP iktidarı sonunda buraya da el atmış... Tesislerde alkol satışı yasaklanmış; odalara seccade, takke ve tespih konulmuş...

AKP yıllar önce ne diyordu?

"Biz sadece dinsel özgürlüklerin artırılmasını istiyoruz. Başörtüsü yasağının kalkmasını istiyoruz. Biz her türlü yasağa karşıyız. Kimsenin yaşam tarzına karışma gibi bir niyetimiz yok!"

Bizim bazı safoş (saf-liboş) meslektaşlarımız bunlara inandı ve destek verdi.

Şimdi "Bayramoğlu da gitti" diye ağlaşıyorlar!

Üzülmeyin civanlar:

Mayonuzu giyin, takkenizi takın, seccadenizi serip şezlonga uzanın, tespihinizi çekin.

O sıcağın altında kafayı bulmazsanız, konaklama ücretiniz benden!

GÜNÜN SORUSU

Sorum din alimlerine:

Allah ibadetimizi ille de Arapça yapmamızı istese, hepimizi Arap olarak dünyaya getirmez miydi?

CHP'Lİ DELEGE ARKADAŞA SON DAKİKA HATIRLATMASI

Cumhuriyet Halk Partisi'nin 18'inci Olağanüstü Kurultayı bugün başlıyor... Sözüm bugün oy verecek delegelere:

Siz, CHP'nin delegelerisiniz...

Atatürk'ün emaneti sizin ellerinizde...

Bugün ülkemizi bölmek ve dönüştürmek isteyenlere sıcak bakanlara değil; cumhuriyet ilke ve devrimlerine sahip çıkanlara vereceksiniz görevi...

Halkı "tıpış tıpış sandığa gitmek zorunda olan emir kulu" olarak görenlere değil, "tıpış tıpış halka gidenlere" vereceksiniz...

Ağızlarına Atatürk'ün adını almakta sıkıntı çekenlere değil, nefesinin sonuna kadar onun adını ve ilkelerini haykıranlara vereceksiniz...

Kusura bakmayın ya siz vereceksiniz ya da biz bir yıl sonra gereğini yapacağız...

Dincilerle, bölücülerle kol kola girip ABD Büyükelçisi'yle kapalı kapılar ardında pazarlık yapanları sandığa gömeceğiz.

Kararınız ve seçiminiz şimdiden hayırlı olsun sayın delegeler...

GÜNÜN İSYANI

Son yerel seçimlerde Saadet Partisi'nden Rize Belediye Başkanlığı'na aday olan Mehmet Bekaroğlu önceki gün CHP Fındıklı Teşkilatı'na giderek CHP'ye üye olmuş... Yarın yapılacak seçimlerde de parti yöneticisi olması kesin gibiymiş... İsyanım Kılıçdaroğlu'na:

Bu müthiş transferinizin kaç SP'linin CHP'ye oy vermesini sağlayacağını, buna karşın kaç CHP'liyi partisinden uzaklaştıracağını hesapladınız mı? Yoksa sizin, bize söylemediğiniz başka ince hesaplarınız mı var?

Xxxxxxxx

Mustafa Mutlu - Aydınlık