Muharrem İnce: CHP'nin yeni bir umuda, onun sarayını başına yıkacak bir iradeye ihtiyacı var

CHP, 36. Olağan Kurultayı'nı gerçekleştiriyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ardından Muharrem İnce de kurultay konuşmasını gerçekleştirdi.
Muharrem İnce'nin konuşması şöyle:
"Ben artık salonlarda meydanlarda direnen bir CHP'yi aşmak istiyorum, kazanan bir CHP istiyorum. Beni öğretncilerimin karşısından alıp milletin karşısına çıkaran Deniz Baykal'a sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Enis Berberoğlu'na kocaman bir selam gönderiyorum.
Kuruluşun kurtuluşun, devrimlerin, zaferlerin partisiyiz. Bugün Eskişehir'i dünya çapında bir kent yapan divan başkanımızın yanında, il, ilçe başkanlarımızı, yöneticilerimizi, yabancı misyon şeflerini, gözünü CHP kurultayına dikmiş yurttaşlarımızı selamlıyorum. Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Sakarya'da şehit düşenlere selam olsun. Güçlülerin önünde boyun eğmeyenlere, ekmeğine haram lokma bulaştırmayanlara, yarının gençlerine, öldürülen bütün kadınlara selam olsun. Adalet büyüten herkese selam olsun. Umuttur ilk adımı attıran, ekilen tohumu çiçeğe dönüştüren umutttur. Özgürlüğün, kardeşliğin peşinden koşturan umuttur. Selam olsun karanlığı aydınlığa çevirenlere.
Ya kazanacağız ya yok olacağız. Yol ayrımınmdayız. Geleceğmiz elimizden alınıyor, cumhuriyetimiz yıkılıyor, umutlarımızı söndürmek istiyorlar, geleceğimizi çalıyorlar. Karşımızdaki bir siyasi parti değil, ülkeyi yağmalamak üzerine bir araya gelmiş bir yapı. 16 yıldır ülkemin üzerine karabulut gibi çöktüler. Denizin bittiği yerdeyiz. Cumhuriyet gemisi karaya oturmak üzere. Son delikleri açmakla meşguller. Bizi bir arada tutan bütün değerleri bir bir yok ediyorlar. Cumhuriyeti kuran parti cumhuriyeti kurtaracaktır. Geleceğimizi geri alacağız. Umutlarımıza kelepçe vurdurmayacağız. Kendimize güveneceğiz ve kazanacağız. Artık direniş değil kazanma diyeceğiz. AKP OHAL rejimiyle cumhuriyeti tarihsel rotasından çıkarmıştır. Artık demokrasiden, insan haklarından bahsetmek mümkün değildir. Anayasa bizzat AYM tarafından rafa kaldırılmıştır, hukuk sistemi emir komuta zincirine girmiştir. İşszilik can yakıyor.
"CHP'de de tuzu kuru olanlar var"
Gram altın uygulamasını bunlar buldu. 2002'de AKP iktidara geldiğinde insanlar 1. derecede yakınına bilezik, uzak akrabalarına küçük altın takardı. Tuzu kuru olanlar bunu bilmez. Bugün gram altın var. Çeyrekten çok daha ucuz. İşte AKP'nin Türkiye'yi getirdiği nokta budur. CHP'de de tuzu kuru olanlar var. Çankaya, Bakırköy Kadıköy, Şişli aldı mı yetiyor. Şanlıurfa onu ilgilendirmiyor. Sığınmışlar 3-5 belediyeye yetiyor. Urfa ne olacak, Kastamonu, Nevşehir, Rize ne olacak, çözüm arayan yok. CHP içindeki mutlu azınlıklar da durumdan memnun. Ben durumdan memnun değilim. Onun için itaat etmiyorum. Partinin durumundan memnun olup itaat edenler var. Ben memnun değilim itiraz ediyorum.
"Bir tarih cahili 'ÖSO Kuvayı Milliye'dir' diyor"
Halkımız yargıya güvenmiyor. Bu başlı başına ülkenin başındaki felaketin göstergesidir. Bir kaç kanal dışında gerçek bilgi alamıyoruz. 3-5 kadrolu yorumcu her akşam TV'lerde. Bu yalan makinalarına karşı sadece salı günler 45 dakikalık cevap vermeyle başa çıkamayız.
Halkımızın önemli bir bölümü bu yalan maklinalarına iman edercesine inanıyor. Diğerleri ise bizi alternatif olarak görmüyor. Dış politikada topyekün bir bozgun dönemi yaşıyoruz. 100 yıllık geleneklerinden koparılmış bir Türkiye var. Türkiye'nin 70 yıllık bir politikası vardı. İktidara kim gelirse gelsin o politikayı uygularlardı. Bugün 70 yıllık politika terkedildi. Politika AKP genel merkezinden belirleniyor.
Bir tarih cahili ÖSO Kuvayı Milliye'dir diyor. ÖSO militanları aylık 300 dolar maaş alıyor. Kuvayı Milliye'nin askerlerinin ekmek almaya parası yoktu, ne diyorsun cahil.
"CHP yöneticileri bu tarih cahilinin haddini bildiremiyor"
Kuvayı Milliye'nin askerleri emperyalizme karşı savaştı. ÖSO'nun Amerika'ya, Rusya'ya karşı emperyal mücadelesi var mı? ÖSO'nun derdi Suriye'de rejimi değiştirmek. Nasıl yan yana koyarsın? Kaçak sarayda oturan tarih cahili bunları konuşurken CHP yöneticileri bu tarih cahilinin haddini bildiremiyor. İşte bana niye aday oldun diye soranlara sesleniyorum, haddini bildirmek için burdayım. Otoriter yapıların sonunun ne olduğunu görmek için bögemizin yakın tarihine bakmak gerekir. Ezilen ve mazlum milletlere, özgürlük mücadelesi verenlere örnek değiliz artık. Türkiye'nin görevi niteliksiz göçmenlerin toplandığı bir tampon bölgedir. Çağdaş dünyadan zihinsel olarak kopmuştuk, fiziksel olarak da kopuyoruz.
Kadınlarımıza kabul edilemez bir yaşam dayatılıyor, çocuklarımıza dadanan sapık bir güruh ortalıkta cirit atıyor. Bu sapıklar devlet tarafından korunuyor. 2002'de Türkiye'nin 3 sorunu vardı. Bunlar 3 Y idi. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar... Şimdi bir Y daha var. 1071'den beri bu topraklar böyle yalancı görmedi. Yanlış yapıyor, kandırılıyor rabbim beni affetsin, diyor. Dün dost olduklarıyla bugün düşman oluyor. Mevcut durumlarını korumak için söylemeyecekleri yalan yok. Cumhuriyeti kuranların sloganı 'ya istiklal ya ölüm'dü, bugünkülerin 'ya iktidar ya ölüm'.
Gelişmekte olan ülkeler arasında 19. sıradayız. Son 14 yıla baktığımızda enflasyon çift haneli. 2010 yılından beri canlı et alıyoruz, 195 ülke arasında özgür olmayan ülkeler kategorisindeyiz. Enerjide dışa bağımlılığımız yüzde 36 oldu.
Simit fiyatı yüzde 500 arttı. 2002'de cari açık 22,5 milyar dolarken, 40 milyar dolar oldu. 2002'de 6 milyon civarındaki icralık dosya sayısı 24 milyon şimdi. Dünyanın en pahalı benzinini biz kullanıyoruz.
"Laiklik tehlikededir hatta ileridedir
Bütün velilieri uyarıyorum. Çocuklarınızı MEB'den koruyunuz. AKP dönemine vicdan ile din arasındaki hat kırılmıştır. Yeni bir din var artık. İhaleye fesat serbest. Böyle bir din yok .Bunlara karşı çıkacağız. Ne derlerse desinler. Elalem ne der diye siyaset yapılmaz, ilkeyle siyaset yapılır. Adalet ve hukuk arasındaki bağ koparılmıştır, hesap verme ve utanma arasındaki bağ kopartılmıştır. İnsanlara yeniden utanma duygusunu getirmek için, işin ehline verildiği Türkiye için kazanmak zorundayız. Bunun için yenilenmeye, değişime mecburuz. CHP iktidarında insan odaklı bir politika uygulamalıyız. Dünyadaki değişimi kavrayacağız. Ekonomik politikamız adil paylaşım için olacaktır. 70'lerdeki sloganımız bugün de geçerlidir. Ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen diyeceğiz. Akdemik özgürlükleri yeniden sağlayacağız. Hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmadığı ülkede demokrasi olmaz. Demokrasiyi güvenlik güçleri ve yargıçlar koruyamaz. Medyası, yargısı bağımsız olan demokraitk bir toplum kurulacak. Demokratik toplum için laiklik olmalı. Laiklik tehlikededir hatta ileridedir. Türkiye'ye kimlik siyasetini terkettireceğiz. CHP olarak asla kimlik siyasetine düşmeyeceğiz. Beraber olmazsak hepimizi aynı kötü son bekliyor.
"Malatya'da Alevilerin evine işaret konuluyorsa, Alevilerin partisi derler diye çekinmeden karşı çıkacağız"
Ezilen kim varsa yanında olacağız. İmam camide içki içilmedi diyorsa ve sürülüyorsa o imamın yanında olacağız. Malatya'da Alevilerin evine işaret konuluyorsa, Alevilerin partisi derler diye çekinmeden karşı çıkacağız.
12 yaşındaki Kürt çocukaları öldürülüyorsa sahip çıkacağız. Gezi'nin direnen çocuklarına otelini açtı diye holding patronun ihalesi iptal ediliyorsa bana ne demeyeceğiz, ona sahip çıkacağız. Mor beyin tuzağına düşürülüp hapse atılan AKP vekiline kendi arkadaşları sahip çıkmasa da ziyarete giden tek vekil benim. Uludere'de 12 yaşında Kürt çocuğunun üzerine bombalar yağdığında o çocuğumuza sahip çıkacağız ama protez bacağına haciz gelen gaziye de sahip çıkacağız. Kürt sorununu demokrasi, özgürlük, insan hakları özelinde çözeceğiz.
"Bizi Almanya'ya götüreceklerdi 14 yılda Orta Doğu bataklığına götürdüler"
Önce Türkiye önce insanlık dedik. Türkiye 20014'te Kızılay'da gündüz vakti havai fişeklerle tanışmıştı. 14 yıl içinde bizi Almanya'ya götüreceklerdi Banker Bilo filmindeki gibi Orta Doğu bataklığına götürdüler. Gençlerimizin umudu Vahabi çölleri değildir. Yunus Emre'nin, Pir Sultan'ın, Dadaloğlu'nun Mustafa Kemal'in kültürüdür geleceğimiz.
"Enis Berberoğlu hapiste acaba bunda CHP yönetiminin suçu var mı?"
Özgüveni yüksek bir parti olmaya mecburuz. Yüzde 25 yetmez. Kendi evlatlarına güven. Transfer yönetici dönemini kaldıralım bu partiden. Bugün örgütümüzün doğruları bilmesini istiyorum. Enis Berberoğlu hapiste acaba bunda CHP yönetiminin suçu var mı? Dokunulmazlıkların kaldırılması gündeme geldi. Hayır oyu vereceğim, dedi. Genel başkan ve parti yönetimi anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz, dedi. Korku şuydu, 'HDP hayır diyor biz de hayır dersek aynı kefeye koyarlar. Koysunlar. Kürtler doğruyu söyleyemezler mi? Önce HDP'yi atarlar, sonra bize sıra gelir dedim. Olan yanlıştı ben hayır dedim, MYK evet dedi. Onun için bu MYK'nin hepsinin yenilenmesi lazım. İnşallah bu akşam genel başkan seçildiğimde evet oyu veren MYK'nın hepsini sıfırlayacağım, yepyeni bir MYK yapacağım.
"Sandık görevlilerini seçim akşamları ağlatmamak için genel başkanlığa adayım"
Sürekli kandırılan bir iktidar var. Yanında da sürekli kaybeden bir muhalefet var. Muhalefetin birini hapse attı, öbürünü yanına çekti, CHP'den de memnunlar. Hayır böyle kalmayacak. Hedefimiz cumhurbaşkanlığı. Sandık görevlilerini seçim akşamları ağlatmamak için genel başkanlığa adayım. İlçe başkanlarım, il başkanlarım size kaymakamların, valilierin karşısında düğme ilikletmemek için adayım, sizi ezdirmeyeceğim.
99'da parti baraja takıldığında sabaha kadar ağlayan bir il başkanıyım. Yalova'nın 2. belediye seçimlerinde 48 saati sandık başında nasıl beklediysem yine öyle bekleyeceğim. Yüzde 26'ya razı değilim. Konya'dan, Trabzon'dan bir milletvekiline razı değilim. Bunu devrimciliğimin bütün içtenliğiyle söylüyorum.
"CHP'de kimse Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adını bilmiyordu"
Bu akşam beni genel başkan seçerseniz 45 gün içinde olağanüstü tüzük kurultayını toplayacağız. İmza rezaletine son vereceğiz. Toplu imza törenleri olmayacak. İl başkanlarının genel başkanına destek açıklaması yasak olacak. Bu partide itiraz kültürünü eleştireceğiz. CHP'nin 2019'da bir cumhurbaşkanı adayı olacak. 2014'te grup başkanvekiliydim. Odam sayın genel başkanın yanındaydı. Değerli genel başkanımız anket yaptırdı, ankette de Yılmaz Büyükerşen'in adı çıktı. 130 vekilden hiçbirisi, 60 PM üyesinden hiçbirisi, 81 il başkanından hiçbirisi Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adını bilmiyordu. Ben Yalova'ya gitmiştim, bahçedeydim. Eşim Cumhurbaşkanı adayımız belli oldu. Adı ne , dedim. Unuttum, değişik bir adı var dedi. Beni genel başkan yapın, cumhurbaşkanın adayını 1 milyon 200 bin üye seçecek. Sandığı koyacağız. Sen genel başkan oldun aday olacak mısın diyorlar, CHP'nin genel başkanı doğal cumhrbaşkanı adayıdır, kaçamaz. Partiyi ben yöneteyim, ülkeyi başkası yönetsin, o zaman niye koltukta oturuyorsun. İstanbul Barosu diyorsa ki benim adayım da CHP'nin adayı, gelir. Sokaktan geçen herhangi birisi ben de cumhurbaşkanı adayıyım derse en az 50 kurultay delegesinin oyuyla aday olursun. Böyle belirleriz. Emin olun sonuçta cumhurbaşkanlığını kazanır.
"2 seçimde partiyi 1. yapamayan genel başkan istifa etsin"
45 gün sonra yapacağımız olağanüstü tüzük kurultayında bir önerim daha var. 2002'de vekil olduğumda genel başkanla sabahları kahve içerdik. Baykal'a çekil diye bildiri yayınladık 31 isimle birlikte. Ben de yarın genel başkan olduğumda değişir miyim diye önlem alayım dedim. 2 seçimde partiyi 1. yapamayan genel başkan istifa etsin. Kılıçdaroğlu iktidar yapamadı, belki İnce de yapamayacak, ondan sonraki gelsin. Genel başkanın nasıl geleceği belli, nasıl gideceği belli değil. Yarın ben de aynısı olurum, önünü kapayın, tüzüğe yazın.
"8 kere denedin olmuyor, farklı bir şey yap farklı bir sonuç bekle"
Türkiye'nin son 60-70 yılına bakmadan bugünü iyi değerlendiremeyiz. Menderes 50'de ilk seçiminde başbakan oldu. 65'te Demirel ilk seçiminde başbakan oldu. 73'te Ecevit ilk seçimine girer ve başbakan olur. 83'te Özal, ilk sçeiminde başbakan oldu. Erdoğan 2002'de ilk seçiminde başbakan oldu. Dünyada, Çipras iilk seçiminde, Fransa'da Macron ilk seçiminde geldi. İlk seçiminde yaptın, olmuyor. 8 kere denedin olmuyor, farklı bir şey yap farklı bir sonuç bekle. Yıl 1973 Ecevit ve İnönü arasında ayrışma var. Ecevit tanınmamış bir gazeteci. Karşısında İsmet İnönü var. İsmet Paşa'yı çok seviyorlardı, yüreklerinde şükran duyuyorlardı, ona oy vermeyecekleri için üzgünlerdi delegeler ama Türkiye'nin bir değişime ihtiyacı vardı o da Ecevit'ti. Kurultay delegeleri yüreklerine taş basarak Ecevit'e oy verdi. İsmet Paşa'nın saygınlığı azaldı mı, hayır. Kılıçdaroğlu da başımzın tacı olacak. Onu Ankara'dan İstanbul'a 430 km'lik yürüdüğü yolu her zaman yüreklerimizde taşıyacağız. Biz sayın genel başkanı seviyoruz ama cumhuriyeti daha çok seviyoruz. CHP'nin yeni bir umuda onun sarayını başına yıkacak bir iradaeye ihtiyacı var.
"Dünyanın takdir ettiği bir Adalet Yürüyüşü yapıyoruz ortada bırakıyoruz"
Son söz milletindir. Millet sayın delegelere sokakta bir mesaj veriyorsa delegelerin onu sandığa yansıtması gerekir. Onu yansıtmazsa vebali büyük olur. Geçmişte insan kaynakları o kadar hoyratça kullanıldı ki. 18 yılda 119 genel başkan yardımcısı değişti. Man belgeleri diyoruz devamını getirmiyoruz, hedefe kilitlenmiyoruz. Dünyanın takdir ettiği bir Adalet Yürüyüşü yapıyoruz bırakıyoruz ortada. CHP'liler sıcak yatağınızda yatarken çocuklarımız şehit oluyor diyor Erdoğan. Ali Gümüş, Mersin Mut ilçe yöneticisi Afrin'de şehit oldu. Ama bunu sahiplenip hesabını sormuyoruz.
"Önce CHP'de değişim, sonra Türkiye'de değişim"
Bana kadron kim diyor, parti kurmuyorum ki. Bana büyük adamlar değil, büyük davaya inanmış insanlar lazım. Üniversite öğrencisi genç kız Muharrem İnce'yi destekliyorum diye Facebook'a yazıyorsa kadrom o gençtir.
24 Kasım 1986, Artvi Borçka'da ilk derse giriyorum. Öğretmenler Günü'nde. Kendimi büyük devrimci Mustafa Necati bey gibi hissettim. Bugün bu kürsüde o an geldi aklıma. Şimdi 16 Mayıs 1919. Samsun'a çıkan Mustafa Kemal'in ruhunu hisstemenizi itiyorum. Yaşasın demokrasi, yaşasın cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal, yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Önce CHP'de değişim, sonra Türkiye'de değişim.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları