loading
close
SON DAKİKALAR

Nihad Matkap soruları yanıtladı

Nihad Matkap soruları yanıtladı
Tarih: 12.02.2012 - 01:51
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihad Matkap Kanal A’dan Pınar Ağca’nın sorularını yanıtladı.

“Sadece 2 İl görevden alındı, öyle öne sürüldüğü gibi CHP’de deprem falan yok. CHP Kadın ve Gençlik Kolları’nın atamayla değil, seçimle gelmesini istiyoruz. Bunun için kadın ve Gençlik kurultayları yapacağız.. 2011 seçimlerinde 33 ilde milletvekili çıkaramadık. Bunu sorguluyoruz. Bunun üzerinde çalışmalar yapıyoruz.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihad Matkap Kanal A’dan Pınar Ağca’nın sorularını şöyle yanıtladı;

Pınar AĞCA- Gördüğümüz kadarıyla görevden alınmalar bir deprem yaşanıyor adeta CHP içinde. Siz Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısısınız neler oluyor CHP’de diyebilir miyiz size?

Nihad MATKAP- Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde ilk defa görevden alma yok. Hiç deprem yaşanmıyor. Geçmiş dönemlerde sık sık görevden almalar yaşanırdı. Ama bu dönem hiç yaşanmadı. Sadece iki ilimizle ilgili böyle bir ihtiyaç doğdu. Biri Diyarbakır ili. Diyarbakır ilde görevden alınmasıyla Dersim açıklamaları arasında hiç fark yok. Çünkü il başkanımızın Dersim açıklamasından önce bu karar belli olmuştu. İstifasını istemiştik yani iki, üç saat önce. Bu nedenle Dersim açıklamalarına dayandırmak doğru değil, içtenlikli değil, samimi değil.

Sadece iki il görevden alındı bu dönem. Tunceli’deki olay farklı. Tunceli’deki olay il başkanımız il yönetimimizle ilçeler arasındaki kopukluk. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin en köklü partisi. 33 ilde son 2011 seçimlerinde milletvekili çıkaramadık. Bunu sorguluyoruz. Bunun üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Bunun bir değil, birden fazla nedenleri var. Ama örgütsel yenilenme, örgütsel tazelenmede bu arada önemli. O nedenle bazı yanlış algıları da düzeltelim. Tunceli’de 4 ilçe yönetiminin görevden alındığı şeklinde yansımalar oldu. O doğru değil. Bizim tüzüğümüzün 29. maddesine göre eğer bir ilçe yönetimi görevini yapmıyorsa bir üst yönetim birimi onu tespit ederse onları görevden düşmüş sayabiliyor. O nedenle Tunceli’de yaşanmadı. Bu tespitlerde 4 ilçe yönetiminin görevlerini yapmadığı, gerektiği zamanlarda toplanmadığı tespit edildi tutanakla. O nedenle görevlerinden düşmüş sayıldı. Yoksa orada da görevden alma yok. Bakınız son…

Pınar AĞCA- Bunlar belki öne çıkanlar ama efendim mesela hafta sonu Malatya’dan da istifa haberleri geldi, il yönetimi düştü. Önce çıkanlar dediğim gibi Tunceli ya da Diyarbakır ama görüyoruz ki Malatya’dan da istifa haberleri geliyor. Bunları neye bağlıyorsunuz?

Nihad MATKAP- Şöyle; şimdi bir kurultay takvimi işlemeye başladı. Onunla ilgili kimi hazırlıklar var. Örgütün içine dönük kimi anlaşmazlıklar su yüzüne çıkıyor. Bizim tüzüğümüzün 42/E maddesinde eğer üye tam sayısının bir dahi altına düşülürse o yönetim görevden düşmüş sayılır. O bize bayağı külfet yaratıyor. İlk tüzük kurultayında zaten onu değiştirmeyi planlıyoruz. Yoksa nitelikli sayı üçte iki olduğu müddetçe işleyişinde herhangi bir kusur olmaz. Bu tüzüksel bir yanlıştan kaynaklanan bir sorun. Yoksa ilk defa bu dönem görevden alma olayı yok. Ama istifalar her zaman doğal karşılanması gereken arayışlar. Malatya veya diğer yerlerde eğer istifa oluyorsa bu Genel Merkezle o yönetimler arasındaki herhangi bir ihtilaftan, sorundan kaynaklanmıyor.

Pınar AĞCA- Bir kopukluk yok değil mi?

Nihad MATKAP- Hayır hayır. Kendi iç işleyişinden kaynaklı. Nitekim Malatya’ya da hemen müfettiş arkadaşları gönderiyoruz. Daha sağlıklı bir Malatya örgütü kurmak için hızla hareket ediyoruz.

Pınar AĞCA- Birde parti içinde olağanüstü tüzük kurultayı isteği var. Yine CHP Kadın Kolları Başkanı da görevden alındı. Buna bağlayabilir miyiz? Çünkü olağanüstü tüzük kurultayı isteği geçen Parti Meclisinde de gündeme geldi. Biz biliyoruz ki Zühal Samlı’da o tüzük kurultayı isteğiyle imza veren isimlerden birisi.

Nihad MATKAP- Şimdi uzaktan yakından Zühal hamının imzasıyla ilgisi yok. Ayrıca Zühal Samlı zaten Parti Meclisi üyesi. Seçilmiş bir Parti Meclisi üyesi. Aynı zamanda Kadın Kolları Genel Başkanlığını da götürüyor. Şimdi biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak yıllardır sıkıntısını yaşadığımız seçilemeyen, seçimle gelmeyen gençlik ve kadın kolları olayına son noktayı koyduk. Hemen acilen bir kadın kolları kurultayı ve gençlik kolları kurultayına doğru gideceğiz. Bununla ilgili geçici kurullar yapacağız.

Şimdi tüzük kurultayıyla ilgili konu farklı.

Pınar AĞCA- Ona gelmeden efendim Zühal Samlı’nın görevden alınma nedeni kurultaydan dolayı mı yani? Yani görevden alınma nedeni nedir?

Nihad MATKAP- Şöyle bir sıkıntı vardı. Tüzüksel veyahutta işleyişten kaynaklanan sorunlar vardı. Oradan kaynaklanan bir olay yaşandı. Ama hızla bunu telafi etmek için yeni bir atamaya gitmeyeceğiz. Ama hızla geçici kurul atayıp biran önce kadın kolları kurultayını yapmaya gideceğiz. Öyle değerlendirebilirsiniz. Çünkü kimi aksamalar var. Bu aksamaların önemli bir kısmı bu kadın kolları veya gençlik kollarındaki örgütlemenin alttan yukarıya doğru seçimlerle gelmemiş olmasından kaynaklanıyor. Şimdi bunu da hızla telafi etmeye çalışıyoruz.

Tüzük kurultayına gelelim.

Pınar AĞCA- Evet parti içinde muhalif bir tavır…

Nihad MATKAP- Evet şimdi geçen hafta Cumhuriyet Halk Partisinin Parti Meclisi sonrası en çok konuşulan konu tüzük kurultayı. 15 arkadaşımız tüzük kurultayı yapılmasını karara bağlanması için bir önerge verdi. Şimdi bununla ilgili yönetim ne düşünüyor? Bu konuda kamuoyu konuyu merak ediyor haklı olarak. Şimdi ben şu kanaatteyim. Bu düşüncelerimi de Parti Meclisinde söyledim. Tüzük Cumhuriyet Halk Partisi için veya diğer siyasal partiler için bir anayasa hükmündedir. O nedenle bu konuyla ilgili değişiklikler yapılacağı zaman çok çalışmak gerekiyor, çok tartışmak gerekiyor. Çünkü ikide bir değiştirme şansımız yok. Bu arada en büyük talihsizliğimizde şu; halen siyasi partiler yasası, yani bizim tüzüğümüzün kılavuzu olan veyahutta dayanağı olan siyasi partiler yasası 12 Eylül ürünü bir yasa. Halen bu değiştirilmedi. Bu çürümüş pozisyonda. Buradan kaynaklanan sıkıntılarda var. Ama şimdi bu demokratikleşme çalışmalarında, arayışlarında acaba meclisimiz siyasi partiler yasasını ele alacak mı? Bu çağın gerekleriyle hiç örtüşmeyen bu anlayışları değiştirecek mi? Bir o önemli.

İki; bizim halen bu konuda yapılan saygın çalışmalarımızla birlikte tüzük komisyonumuz var çalışıyor. Kimi il örgütleri bu konuda çalışmalar yaptı. Gelen görüşler harmanlandı. Önümüzde bir taslak var ama ben Cumhuriyet Halk Partisi ailesi içerisinde tüzük konusunda yeterince mutabakat olduğunu düşünmüyorum. Örneğin 80 kişilik Parti Meclisimizin işlevini bir sorgulamalıyız. Yaklaşık bir yıl önce Merkez Yönetim Kurulumuzun oluşumuyla ilgili bir farklılık yaşadık. Acaba bu model Cumhuriyet Halk Partisinin işleyişine katkı sunuyor mu, sunmuyor mu? Bunu da bir masaya yatırmalıyız. Örneğin İstanbul ilimiz 16 milyonluk, 15 milyonluk bir il. Oradaki il yönetim kurulu sayımız 20, 1 milyonluk bir Anadolu kentinde de il yönetim kurulu sayısı 20. Bunun için ne yapacağız? Bunları konuşmalıyız.

Pınar AĞCA- Zaten mutabakat sağlanamadığı için efendim muhalifler örgütleri harekete geçirmeye çalışıyor şuan bölgelerde.

Nihad MATKAP- Şimdi anlatacağım, oraya geliyorum. Kurultay delegelerimizin dağılımıyla ilgili diğer partilerden farklı bir dağılımımız var. Bu ve benzer tartışmamız gereken çok konular var. Elimizde bir taslak var. Şimdi biz kurultay takvimini işletmeye başladık. Düşüncemiz şu; bu konuda ne kadar tartışırsak o kadar yanlışı az olan bir tüzük elde ederiz. Şimdi Mart ayından itibaren Cumhuriyet Halk Partisinin ilçe kongreleri yapılacak. İlçe kongrelerinin gündemine bu konunun konmasını sağlayacağız. Yani her ilçe kongresinde çıkacak o kongre üyeleri, partililer nasıl bir tüzük istediklerini açıklayacaklar. O tutanaklar saklanacak. Ardından her ilde il kongreleri yapıldığı zamanda bu konu gündeme gelecek o ilçelerde yapılan konuşmaların, tartışmaların özetiyle birlikte orada da farklı bir çalışma yapılacak. Türkiye’nin 81 ilinden bu Mayıs – Haziran ayına kadar gelen önerileri bu var olan başlangıç taslağımıza katıp, harmanlayıp en iyisini yapmaya çalışacağız. Bu konuda acele etmenin, bu konuyu aceleye getirmenin, bu konuyu olağanüstü toplantıyla yapmanın Cumhuriyet Halk Partisine hiçbir yararı yok. Çünkü bu sakinlikle, yavaş, serinkanlı bir şekilde işlenmesi, hazırlanması gereken bir konu. İkide bir olmaz, sıkıştırarak bunu yapamayız. Önce ilçe kongrelerimizde 960 ilçe kongremizde bunu tartışacağız. Ardından 81 il kongremizde tartışacağız. Sonra konuyu MYK’ya getireceğiz, sonra Parti Meclisine getireceğiz, ardından tüzük komisyonuna teslim edeceğiz.

Pınar AĞCA- Yani CHP’nin tavrı bir süre daha tartıştıktan sonra gündeme almak mı?

Nihad MATKAP- 4 – 5 aya daha ihtiyacımız var. Tüzük kurultayını kesin yapacağız. Bu var olan tüzük hükümleriyle zaten çok aksamalarla karşı karşıya kalıyoruz. O nedenle bu konuda kimsenin kuşkusu olmasın. Ama zamanlama konusunda, yöntem konusunda bazı arkadaşlarla farklı düşüncelerimiz var.

Pınar AĞCA- Peki bu arada, yani bu zaman geçerken muhaliflerin tavrından dolayı parti içinde bir ikilik yaşanması?

Nihad MATKAP- Hayır, hayır. Yani bunu anlattım. Bazı arkadaşlarımız, yani imza veren kimi arkadaşlarımız zaten önünde işte o arkadaşını kırmamak adına imzaladı onu. Kimi de imzalarını çekti. Ama Genel Başkanımız imzaları çekilmemiş kabul etti. Yani bu konuda işte herhangi bir yönetimden kaynaklanan bir zorlamayla oylamayı etkilememek için. O nedenle orada sıkıntı yok. Doğru olan yöntem budur. Cumhuriyet Halk Partisi herkesindir. En sadece üyesinden Genel Başkanına kadar. Kimsenin Cumhuriyet Halk Partisinde bir diğerinden fazlası yoktur. Önemli olan Cumhuriyet Halk Partisini en güzel şekilde yönetmektir. Önemli olan Cumhuriyet Halk Partisinin bütün Türkiye’de etkili olmasıdır. Düşünün Diyarbakır’da %1 – 2 oy alıyoruz. Bu kabul edilemez. Diyarbakır bizim için Ankara kadar önemli.

Pınar AĞCA- Siz bu konuda muhaliflerin tutumunu doğru değerlendirmiyorsunuz yani yanlış buluyorsunuz.

Nihad MATKAP- Doğru bulmuyorum. İyi niyetli buluyorum ama doğru bulmuyorum. Zamanlama konusunda aynı şeyleri düşünmüyorum. Partinin çıkarı benden de, onlardan daha önemli. Tartışılması gereken konu bu.

Pınar AĞCA- Yine efendim güncel bir konu olaraktan sormak istiyorum. Emekli milletvekillerinin maaşlarına yapılan zam düzenlemesiyle ilgili CHP’nin tavrı nedir? Anayasa mahkemesine gideceği açıklandı.

Nihad MATKAP- Şimdi önce şunu söyleyeyim. Nedense bu konu hep Cumhuriyet Halk Partisi üzerinden tartışılıyor. Bunu çok tuhaf, çok garip karşıladığımı söyleyeyim. Ayrıca konu yanlış tartışılıyor Türkiye’de. Şimdi milletvekillerinin bir artışa ihtiyacı var mı bu ayrı bir konu tartışılabilir. Milletvekili emeklilerinin böyle bir artışa ihtiyacı var mı? Buda ayrı bir konu. Bu arada grupta var olan işleyişten kaynaklanan iletişim problemi var buda ayrı bir konu.

Pınar AĞCA- En çokta bu tartışıldı zaten. İki vekil ve grup başkanvekilleri arasındaki tartışma.

Nihad MATKAP- Şimdi bir defa önce şunu söyleyeyim. Bu mecliste son 9 yıldır şekillenen bu meclisten AKP’nin istemediği hiçbir yasal düzenleme geçmez. Eğer AKP istemeseydi zaten bu yasal düzenleme olmazdı. Zaman zaman TBMM çalışmalarında gruplar arasında bir mutabakat olur. Mutabakat sadece bu dönemin milletvekilleriyle geçmiş dönem milletvekilleri arasında özlük hakları konusunda olan ayrılığın kaldırılmasına dönüktür. Emeklilik işlemleriyle ilgili geçmişte doğrudan milletvekilliğine seçilenler emekli sandığıyla ilişkilendirilir ve emeklilik döneminden sonra emekli maaşını o birinci dereceden memurla birlikte eşit düzeyde alırdı. Orada geçmişte yapılan bir düzenleme veyahutta iptallerden kaynaklı bir haksızlık vardı. Onun giderilmesine dönük Cumhuriyet Halk Partisinin de mutabakatı vardı. Ancak bu düzenlemeler sırasında birde artış önergesi almış. Teknik bir konu. O konuya imza atması, mutabakat metnine imza atması önerilen arkadaşımız bunu atlamış. Yoksa kendisi de dün açıkladı Bolu milletvekilimiz. Kendisinin bu artıştan yararlanacağı bir durum yok. Ayrıca kamuoyu gündemine de bu milletvekili maaş düzenlemelerine veyahutta sosyal güvenlikleriyle ilgili yapılan bu düzenleme yanlış algılanıyor. Bir defa eğer ödemesi gereken prim günü kadar prim ödememişse hiçbir milletvekili zaten emekli olamıyor. Hani sanki iki yıl milletvekilliği yaptınız mı doğrudan emeklilik hakkını elde ediyorsunuz. Böyle bir şey yok. Kamuoyu da bunu yanlış biliyor. Bir defa eğer 30 yıl prim ödemesi gerekiyorsa 30 yıllık prim süresini geçirmeden milletvekili de olsa, 4 dönemde yapsa emekli olamayacak. Bunun düzeltilmesi lazım. Ama bu arada bazı avantajlar sözkonusu. Yani SSK emeklisi veyahutta bağkur emeklisi olma yerine emekli sandığı emeklisi olabiliyor. Bu arada temsil tazminatı diye bir şey var bunu bütün üst düzey bürokratlar alıyor. Milletvekilleri de iki yıl…

Pınar AĞCA- Süremizin de sonuna geliyoruz efendim. Benim sormak istediğim bir iki soru daha var. Siz vekillerle, yani o iki vekille grup başkanvekilleri arasındaki tartışmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Nihad MATKAP- Şöyle; o saatte bir iletişim sorunu var. Yani orada konu boş bırakılmamalıydı. Çünkü sadece bir milletvekili arkadaşımız oy vermiş bu artışla ilgili. Ama diğerlerinde zaten Genel Başkanla, grup başkanvekilleriyle, grup yönetimiyle bir mutabakat var. Orada sorun yok. Bir arkadaşımız ben bilerek oy verdim diyor. Ama onun dışında diğer arkadaşımız teknik bir konuydu, ben yanlışlıkla imza attım diyor. Dolayısıyla bu konuyu kamuoyu AKP’den sorsun. Bu konuyu MHP’den sorsun. Hem Cumhuriyet Halk Partisinin üstüne gitmenin bir anlamı yok. Bizim için önce 16 milyon emeklinin durumunun düzeltilmesi önemli. Bunların intibak yasasının düzenlenmesi önemli. Ama bizim seçim öncesi vaat ettiğimiz intibak düzenlemesiyle şimdi AKP’nin önerdiği 200 – 300 TL’lik iyileştirme arasında fark büyük. O da çok yanlış. O nedenle bizim için önemli olan diğer emeklilerin durumunun düzeltilmesi. Yoksa milletvekillerinin maaşlarının durumu tabi ki tartışma konusu. Onların yaşamı, onların ilişkileri sade yurttaşlardan çok farklı. Onların yükümlülükleri var. O ayrı bir konu.

Pınar AĞCA- Yine bu konuyla alakalı olarak efendim Cemil Çiçek’in son bir açıklaması oldu. Düzenlemenin karşısında duranları hedef alaraktan halk dalkavukluğu yapılıyor, tribünlere söyleyenler eminim ki maaşlarını herkesten önce gidip alacaklar diye.

Nihad MATKAP- Bakınız şimdi burada yanlış olan şu; kıymetli Meclis Başkanımızın atladığı şu, bu tür ihtiyaç varsa bu gece yarısı düzenlemesiyle olmamalı. Çünkü görsel basın var, yazılı basın var, elektronik basın var. Artık üç beş tane televizyonu, üç beş tane gazeteyi kontrol edebilirsiniz ama bu iletişim çağında her yeri kontrol edemezsiniz. Ayrıca kamuoyunun onayını almayan düzenlemelerin meclisin geçmesi bu tür tepkilere neden oluyor. Bu daha da uzayabilir. Çünkü beni de aradılar. Haklı olarak Türkiye’de son 10 yılda uygulanan politikalarda gelir dağılımı dar gelirlilerin aleyhine çok bozuldu. Emekliler bırakın ay sonunu bulmayı ilk 10 günden itibaren borçlanmaya başlıyor. Öyle sıkıntılı bir dönemde ikna ederek, çalışmalar yaparak, tartışarak bu konular ele alınsaydı daha iyiydi. Onun için Sayın Meclis Başkanının bu tür yaklaşımını ben doğru bulmuyorum.

Pınar AĞCA- Çok teşekkür ederiz efendim verdiğiniz bilgiler için.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları