loading
close
SON DAKİKALAR

Örgütün Kendi Kaderini Belirlemesi İçin Son Şans!

Örgütün Kendi Kaderini Belirlemesi İçin Son Şans!
Tarih: 13.02.2012 - 05:56
Kategori: Özel Haberler

CHP İstanbul İl Delegesi Can Özyedierler'den Cağrı; "Türkiye dolaşılmış, İstanbul’da da görkemli mitingler düzenlenmişti."

Partimizin 12 Haziran seçimlerinde aldığı sonuç ve sonrasında yaşanan gelişmeler, yakın geçmişimizi bir kez daha anımsamamızı ve CHP’li olmanın bilinci ve sorumluluğu ile tavır koymamızı zorunlu kılmaktadır.

22 Mayıs 2010 Kurultayının olağanüstü koşullarında göreve gelen Sn. Genel Başkanımız ve yeni yönetimi, AKP’nin yargıyı ele geçirme projesinin en önemli ayağı olan 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliği Referandumu ile karşı karşıya kaldı ,  yönetimin deneyimi , örgütlerimizin yüksek moral motivasyonu ile Sn. Genel Başkanımızın  performansı birleşerek tüm Türkiye dolaşılmış ,İstanbul’da da görkemli mitingler düzenlenmişti.

AKP’nin devletin tüm kurumlarını teslim alma projesini destekleyen ve gerek AB’den, gerekse de ABD’den destek gören çevreler ile  AKP’nin 12 Eylül’le hesaplaşılacağı yalanına inanan ya da inanmak isteyen çevrelerin  EVET veya YETMEZ AMA EVET kampanyası yürüttüğü süreç  % 42 HAYIR , % 58 EVET şeklinde sonuçlanmış, bunun sonucunda Anayasa Mahkemesinin yapısı değişmiş, HSYK hükümetin arka bahçesine dönüştürülmüş ve AKP’nin çıkarına hizmet etmeyen Savcıların görevden alındığı yeni, tehlikeli ve çağdaş demokrasiye ters  bir süreç başlamıştır.

Referandumun ardından, Sn. Genel Başkanımız  başta olmak üzere tüm örgütümüz tarafından, % 42 oranındaki HAYIR oyunun % 34- % 35’inin CHP oyu olduğu  ifade edilip, geleceğe umutla bakılırken, Partimizde, anti demokratik ve CHP’ ye yakışmayan tüzük garabetinden kaynaklanan bir tartışma başlamış, Sn. Genel Başkanımızın PM’yi yenilemesi halinde CHP’ye tek başına iktidar yolunun açılacağı iddiası bir medya grubu tarafından  güçlü bir kampanyaya dönüştürülmüş, bu kampanyadan etkilenen ve iktidar özlemi çeken CHP kurultay delegeleri, gerçekleşen olağan üstü kurultayda,   bizzat Sn. Genel Başkanımız tarafından vaat edilen ÇARŞAF LİSTE yerine,  BLOK LİSTE ile PM seçimi yapılmasına bile itiraz etmemişlerdir.

Ancak; kurultaya sunulan PM listesinin, sayıları 25’ e varan ve partide üyeliği bile olmayanlardan, sağdan gelen isimlerden, cemaat önderlerine sempati duyanlardan, başta Sn. Genel Başkanımız olmak üzere tüm CHP’lilerin büyük bir mücadele vererek engellemeye çalıştığı Anayasa değişikliklerine EVET ya da YETMEZ AMA EVET diyenlerden oluştuğu da, Sn. Genel Başkanımıza akıl hocalığı yapan medya grubunun sürece verdiği katkının nedeni de ,PM  ve MV aday listeleri oluştuktan sonra anlaşılmıştır.

Referandumda çıkan %42 oranındaki HAYIR oylarından partimizin payı olduğunu iddia ettiğimiz  %34 oranındaki oyu daha da arttırarak AKP’yi devirmek, CHP’yi tek başına iktidar yapmak iddiası ile girdiğimiz 12 Haziran seçimlerinde, Milletvekili aday listelerinde seçilebilir sıralarda yer bulan sağ kökenli adayların ve referandumda EVET ya da YETMEZ AMA EVET diyenlerin katılımına rağmen oy oranımız % 26’ya DÜŞMÜŞ, AKP ise ne yazık ki %50 civarında bir oy oranına ulaşmıştır.

Ulusal Bağımsızlık destanımızın siyasal ifadesi ve Atatürk’ün iki büyük eserinden biri olan CHP’ye sahip çıkma bilinci ve büyük bir fedakarlıkla uzun yıllar partilerine hizmet veren kadrolar gerek PM’de, gerekse de 12 Haziran seçimlerinde Milletvekili aday listelerinde yer bulamamışlardır.

Ülkemizin en büyük ve en önemli ili olan İstanbul’un örgüt temsilcileri, MV adaylarının ÖNSEÇİM yoluyla belirlenmesini her platformda talep etmiş, ancak, bu talepleri kabul görmemiş, MV adayı olmak üzere görevlerinden istifa eden İlçe Başkanlarından bir tanesi bile diğer İllerde olduğu gibi ciddi bir sıradan aday gösterilmemiştir. Buna rağmen, Cumhuriyetin zapt edilemeyen son kalesi CHP’yi tüm saldırılara karşı korumayı ilke edinen, Cumhuriyetin temel değerlerinden ve anti emperyalist duruşundan ödün vermeyen Devrimci CHP örgütleri büyük bir sorumluluk duygusu ile seçim çalışmalarına katkı vermişlerdir.

İstanbul gibi önemli bir il, aday olacak yöneticileri istifaya çağıran genelge ile  tam da seçim arifesinde uzun  süre yönetimsiz bırakılmış, seçim süreci devam ederken birçok ilçe yönetimi görevden alınmış, ardından 53 gün süren  bir yönetim atanmış , sonra o yönetimin bir kısmı ile yeni bir yönetim atanmış, yaklaşık üç aylık bir arayışın ardından ,şimdi de o yönetimin içinde bulunan bir İl Yöneticisinin başkanlığında yeni bir atama yapılmıştır.

Değerli Arkadaşlarım,
Kamuoyunun tanımadığı gibi, örgütümüz tarafından da tanınmayan, seçim çalışmaları sırasında bile tanıma fırsatı bulamadığı, emek vermemiş, parti kültürümüze yabancı ve yıllarca emek veren deneyimli,birikimli CHP örgütüne dudak büken isimlerin önce PM’ye sonra MV listelerine taşınması partideki adalet duygusunu ve siyasal emeğe saygıyı yerle bir etmiştir.

İktidar umudu sömürülerek susturulan CHP örgütünün artık sabrı kalmamıştır.

Örgütümüz, CHP’nin köklerinden gelen anti emperyalist reflekslerinin uyuşturulmasına izin vermeyecektir.

Örgütümüz, parti emeğine saygı duyulmasını, Parti içinde hizmet ederek yarışmayı sağlayacak hukuksal alt yapının oluşmasını beklemektedir.

Örgütümüz, tek adam yönetimi ya da kurtarıcı değil, tüm partililerin karar süreçlerine katılımını sağlayacak parti içi demokrasinin tesis edilmesini beklemektedir.

Örgütümüz, adayların, akrabalık ya da kişisel sadakat kriterleri yerine, emek, birikim, deneyim gibi kriterlere göre ve pahalı villalar yerine sokakta, mahallede belirlenmesini beklemektedir.

Değerli Arkadaşlarım,
Örgütümüzün bu haklı taleplerinin hayata geçirilebilmesinin ilk adımı kendi yöneticisini seçme hakkına kavuşmaktır. Bunun için, parti tabanının sesine kulak verilmeli olağan üstü İstanbul il kongresi derhal toplanmalıdır. Bu sadece örgütümüzün haklı taleplerinin realize edilmesini sağlamakla kalmayacak, Parti üst yönetimimize de örgüte bakış açısını gözden geçirme şansı verecektir.

Partimiz İstanbul’da, parti ilkelerine bağlı, parti içi emeği, üretkenliği ve barışı öngören yeni bir yapıyla ayağa kalkabilir. İstanbul örgütünün bunu gerçekleştirebilecek birikimi de, yaklaşan yerel seçimlerde kişisel beklentileri bir yana bırakarak Partisini başarıya taşıyacak inancı da vardır.

Tüm bunların sonucu olarak,  olağan üstü İstanbul İl kongresinin ivedilikle toplanması gerektiğine inanıyor, tüm örgütümüzü partimizin erime sürecini durdurmaya ve yaklaşan yerel seçimlerde hepimizi üzecek ve Ülkemizi daha karanlık bir tabloyla karşı karşıya bırakacak bir başarısızlık yaşanmaması için sorumluluk almaya çağırıyorum.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları