loading
close
SON DAKİKALAR

Otizmin Farkındayız

Otizmin Farkındayız
Tarih: 02.04.2016 - 11:37
Kategori: Gündem

Otizmin tedavisinde en etkili yöntem erken yaşlarda başlamak üzere yoğun olarak uygulanan özel eğitimdir.

Otizm ile ilgili farkındalık oluşturmak ve otistik bireylerin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla, 2 Nisan, Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilmiştir. Bu çerçevede Nisan ayı boyunca tüm dünyada otizmle ilgili yapılan etkinlikler yoluyla, otizmli bireylerin toplumla bütünleşmelerini sağlamaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır.

Otizmin tedavisinde en etkili yöntem erken yaşlarda başlamak üzere yoğun olarak uygulanan özel eğitimdir. Erken eğitime başlanabilmesi için ise tanının mümkün olduğunca çabuk konulması gerekmektedir. Tanısı konulduktan sonra ikinci aşama ailenin hastalık hakkında bilgi sahibi olmasıdır. Çünkü tedavi içinde aile aktif olarak rol almalıdır. Gerginliği üzerinden atamamış, sabırsız ve beklentisi yüksek olan ailelerin tedaviyi sürdürebilmeleri imkânsızdır. 

OTİZİM NEDİR?

Otizm, çocuklarımızda üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlık adı. Bu belirtiler otizmi, Asperger sendromu gibi daha hafif seyreden otistik spektrum bozukluğundan (OSB) ayırır. Otizm kalıtımsal kökenlidir fakat kalıtsallığı oldukça karmaşık ve OSB’nin kökeninin çoklu gen etkileşimlerinden mi yoksa ender görülen mutasyonlardan mı kaynaklandığı çok açık değil. Nadir vakalarda, doğum sakatlıklarına sebep olan etmenlerle yakından bağlantılıdır. Diğer görüşlere göre ise çocuklukta yapılan aşılar gibi sebepler tartışmalı ve aşı kökenli varsayımların ikna edici bilimsel kanıtları yok. Yakın dönemde gerçekleşen araştırmalar otizmin prevalansını 1.000 kişiye bir ya da iki vaka olarak tahmin eder, aynı araştırmalardaki tahminlere göre OSB yaklaşık 1.000 kişide altı vakadır ve erkeklerde rastlanma oranı kadınlara göre 4,3 kat daha fazla. Otizm vakalarının sayısı 1980’lerden beri oldukça fazla oranda artmıştır. Bunun nedeni kısmen tanı koyma yöntemlerindeki değişikliklerdir; gerçek prevalansın artıp artmadığı anlaşılamamış.

Otizm beynin birçok kısmını etkiler fakat bu etkinin nasıl geliştiği çok iyi anlaşılamamış. Ebeveynler genellikle çocuklarının yaşamının ilk iki yılında belirtileri fark eder. Erken davranışsal ya da kavrayışsal müdahaleler çocukların kendine bakabilme yetisi ile sosyal ve iletişimsel yetiler kazanmasına yardımcı olabilir. Otistik çocukların çok azı erişkin olduktan sonra bağımsız yaşamakta, bunlardan bir kısmı bunda başarılı olabilmektedir. Bazılarının otizme bir çare aradığı, diğerlerinin de otizmin bir bozukluktan çok bir durum olduğuna inandığı bir otistik kültür ortaya çıkmıştır.

Doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen bir gelişimsel farklılık olan otizmin görülme sıklığı hızla artıyor. 1985 yılında her 2.500 çocuktan birine konan otizm tanısı, günümüzde doğan her 68 çocuktan birisi için geçerli. 

Değişime karşıdırlar

Değişim karşısında direnç gösterip beklenmedik tepkiler gösterebilirler. Sabır gerektiren durumlarda oldukça sabırsızdırlar.

Tedavi

Otizme özgü bir ilaç tedavisi henüz yoktur. Son dönemde üzerinde durulan çocukları otistik halden çıkarmaya yönelik eğitim programlarıdır. Amaç çocuğun sosyalleşmesini, iletişim ve dil becerileri konuşma dışında dinleme, cevap verme, anlama, beden dilini kullanma gibi becerileri içerir. Konuşma becerisi olmayan çocuklara iletişim becerisi kazandırılmaktadır. İletişim becerileri geliştirilen çocuklarda sosyal uyum becerilerinde düzelmeler görülmektedir. Otizmin tedavisinde en etkili yöntem erken yaşlarda başlamak üzere yoğun olarak uygulanan özel eğitimdir. Erken eğitime başlanabilmesi için ise tanının mümkün olduğunca çabuk konulması gerekmektedir. Tanısı konulduktan sonra ikinci aşama ailenin hastalık hakkında bilgi sahibi olmasıdır. Çünkü tedavi içinde aile aktif olarak rol almalıdır. Gerginliği üzerinden atamamış, sabırsız ve beklentisi yüksek olan ailelerin tedaviyi sürdürebilmeleri imkânsızdır.

Vişne Haber Ajansı - Çiçek Güçlü

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları