loading
close
SON DAKİKALAR

Sanıktan Şule Çet'in babasına: Kızına sahip çıksaydın!

Sanıktan Şule Çet'in babasına: Kızına sahip çıksaydın!
Tarih: 15.05.2019 - 14:10
Kategori: Gündem

Üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Şule Çet’in geçen yıl Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesinin ardından başlayan ve katil zanlıları Çağatay Aksu ile Berk Akand’ın yargılandığı davaya bugün devam edildi.

Şule Çet için adalet arayışı sürerken, davanın ikinci duruşması bugün Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Şule Çet’in geçen yıl Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesinin ardından başlayan ve katil zanlıları Çağatay Aksu ile Berk Akand’ın yargılandığı davaya bugün Ankara Adliyesi’nde devam edildi.

Bugün görülen Şule Çet davasında Aksu ve Akand’ın 39 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Çet ailesi avukatlarının, sanık avukatlarının ve sanıkların dinlendiği davada ara karar verildi.

Dava sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 10 Temmuz’a ertelendi.

Duruşma salonu çıkışında ‘Şule için adalet, herkes için adalet’ sloganları atıldı.

13.44: Mahkemede ara karar verildi:

Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. Duruşma 10 Temmuz’a ertelendi.

Şule’nin misafir odasından değil de salondan atıldığı iddiası ile ilgili tekrar olay yeri incelemesine, Şule’nin ruhsal durumu ile ilgili psikolojik tedavisine ilişkin evrakların istenmesine karara verildi.

13.19: Sanık avukatlarından İskender Fatih Malkış:

“Gerçeğin açığa çıkmasını istiyoruz. Söylediklerimin aksine bir delil çıkarsa ben bu davadan çekilirim. Şule o gece Furkan’la mesajlaşmış olabilir. Şule’nin telefon kayıtlarında o geceye ait kayıtlar yok.
Dosyada resmî adlı tıp raporunda cinsel istismar olmadığı yazıyor. Erkek arkadaşı olan bir kızda anal bölgede ‘psa’ çıkması o gece olduğu anlamına gelmez. Bir daha ki rapora kadar içeride yatsın tahliye istemiyorum.”

Sanık avukatı Malkış, “Şule’nin elinde bir tomar saç var. Acaba Şule elindeki son dal olan erkek arkadaşı Furkan ile kavga edip, arası bozulunca şaçlarını mı yoldu? ” diyerek sözlerini tamamladı.

13.10: Sanıkların avukatı Levent Erkmen, Şule’nin okul durumu ile ilgili yazı yazılmasını istedi.

Erkmen şunları söyledi:

“Babasının para göndermediğini iddia ediyoruz. Para yollanmaması ve okulda durumunun iyi olmaması intihara sürükler. Şule’nin telefonunun son iki günlük kayıtlarını da isteyelim. Twitter’ının da doktor tarafından incelenip psikolojik durumu ile ilgili rapor yazılmasını istiyoruz.
Bırakıldıklarında yurt dışına çıkacaklarmış, anne baba emekli…
Zengin erkek fakir kız algısı yaratılıyor. İddiaları çürüttüğümüze inanıyorum. Uzman psikolog dinlenirse majör depresif hastanın durumu anında değişir. Suçsuzluğumuzu ispatlamaya çalışıyoruz. Müvekkilimin ekonomik durumu değil yurt dışı, şehir içinde bir yere gitmeye dahi uygun değil. Eser miktarda DNA’ya doku deniliyor. Savcı iddianamesini çürüttük. Sosyal medyaya kötü yansıtıldı. Benim ağzımdan kızlık zarı diye bir laf çıkmadı…
Toplanan deliller çok fakat bu suçu işlediklerine dair somut delil yok. Kaçma şüphesi mevcut değil. Delilleri karartma ihtimali de yok. Diğer odadan düşme ihtimali var mı diye keşif yapılsın.
Tecavüz ve öldürme olayı saptanamadı. Beraat talep ediyorum.”

12.56: Sanık Çağatay Aksu:

“Yoruldum. Delil bulursanız beni asın. Benim DNA örneğim yok. Tecavüz edeceksiniz ve DNA örneğiniz geçmeyecek, mümkün değil. 10 aydır cezaevindeyim. Her geldiğimde suçlamalar değişmiş oluyor.
Umur Bey tanık ifadeleri için yönlendiriyor. Pınar’ı aramış ve porno görüntümüz olduğunu söyleyerek yönlendirmiş.
Yorulduk. Beni senaryo ile yargılamayın. Ben beraatimi alıp gideyim. Cezaevinde ödül almışım. Cezaevindekiler suçluyu gözünün içinden tanıyor. 70 metreden insan düşerken ayağından çıkması kadar normal bir şey var mi?
Raporlarda tecavüz ile ilgili bir şey var mı? Cezaevinde yatmayı hak eden bir insan değilim.”

Sanık Berk Akand:

“DNA nasıl oluyor da mahrem bölgeye geçmiyor. Ben hapis yatmak için dünyaya gelmedim.”

12.45: Çet ailesinin avukatı Ferhat Gebeş:

“Çağatay Aksu olay sonrası verdiği ifadede Şule’nin düştüğünü ve tutamadığını belirtti. Olay sonrası bilirkişi mütalasına göre cam üzerinde ne sanıklara ne de maktule ilişkin parmak izi yok. Umur Yıldırım’ın de belirttiği gibi olay salonda yaşanmıştır.

Şule’nin intihar ettiği belirtilirken Şule’nin dört ayak üstü düşmesi imkansız. Ayrıca Şule’nin ayakkabıları ayağında değil. Önce sol ayakkabısı sonra da sağ ayakkabısı atılmış. Sol ayağında çorap var. Sanıklara soruyorum diğer çorap nerede?”

Avukat Gebeş olay yeri görüntülerinden Şule’nin düşme sonrası görüntülerini gösterdi. Duruşmayı izleyenler, Şule’nin son görüntüsünün ekrana yansıtılması ile duygusal anlar yaşadı.

12.34: Çet ailesinin avukatları savunmalarını yapıyor. Avukat Onur Tatar şunlar söylendi:

“Dosyaya sunulan Mersin Üniversitesi Raporu’nu hazırlayan kişileri gelecek celse dinleteceğiz.
Meslektaşlarım ise mahkemeye sundukları rapor ile tartışmaya neden olan Mehmet Nuri Aydın’ı buraya getirebilirler mi? Daha önce meslekten çıkarılan adlı tıp uzmanı Aydın, geç saatte içkili ortamda olanların kişinin rızasında olduğunu belirtiyor. Bu anlayışla biraz önce Çağatay’ın ağzından ‘Kızına sahip çıksaydın’ ifadesi çıktı.

Salondan alkış sesleri yükseldi.

Sanık avukatı “Burası kadın programı değil” dedi. Sanık avukatının sözlerine itiraz edildi.

Tatar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tokalaştık diyorlar… Anal bölgedeki ısırık ve tükürük ne? Tecavüz ettiniz. Maktulün kanunda tespit edilen ilaç direncini kırmış. Yani her şey planlanmış.”

12.25: Sanık ifadesinde olay gecesi alışveriş yapılan dükkan sahibi Çağatay’ın kendisine borcu olduğu için konuşmadıklarını belirtti. Çağatay Aksu, “O gün facebook paylaşımım var. Şule ile fotoğraf atmıştım. Görmüş mü kendisi? Tecavüz edilip öldürülen birinden bahsediliyor, öyle bir durumda öncesinde fotoğraf paylaşacak kadar kim manyak olabilir?” dedi.

12.19: Şule Cet’in eski erkek arkadaşı olduğunu söyleyen tanık “2016 yılında doktora gittiğimizde Şule’ye ilaç vermedi. Doktor bize herkese söyleyeceği şeyleri söyledi” dedi.

12.15: Çağatay Aksu, tanık Yalçın’a “Şule yolun sonu görünüyor” diyerek intihar edebileceğini söylediğinde, Yalçın “Bu ikimizinde sevdiği bir türkü sözü benim de böyle bir paylaşımım var” dedi.

12.10: Tanık olarak Şule’nin arkadaşı Gözde Yalçın dinlenmeye başladı. Yalçın şunları söyledi:
“Şule’nin intihar etme ihtimaline inanmıyorum. Olaydan iki hafta önce beni arayarak işten çıkarıldığını ve parasını alamadığını belirtti. Şule bana Çağatay’ın kendisini rahatsız ettiğini söylemişti.”

12.00: Çağatay Aksu’nun annesi iddia edildiği gibi zengin olmadıklarını belirtirken, Çet ailesinin avukatları itiraz etti. O esnada bu beyana yer verilmemesi gerektiği belirtilirken, sanık koltuğundaki Çağatay Aksu “Kızına sahip çıksaydın” dedi.

11.40: Yıldırım, duruşma salonuna kurulan projeksiyona yansıtılan fotoğraflar eşliğinde sanıkların yalan söylediğini belirterek şunları söyledi:

“Olay iddia edildiği gibi misafir odasında değil de makam odası diye nitelenen büyük salonda yaşandı. Misafir odasının o kadar toplu olma sebebi delillerin karartılması değil o odaya gidilmemiş olmasıdır. Olayın misafir odasında yaşandığını iddia ederek sanıklar birbirini korumaya çalışıyor. Salondaki camda Berk Akand’ın avuç içi izinin olması da bunu doğruluyor. Aynı zamanda Şule’nin düştüğü yer de dikkate alındığında salon camının altında olduğu görülüyor.
Berk bu davanın en büyük sanığı olduğu kadar tanığıdır da… Berk bir önceki duruşmada Çağatay’ın bardakları yıkadığını itiraf etti.
Şule’nin kanında bulunan ilaca evinde ve çantasında ulaşılamadı. Bu ilaç Şule’nin içeceğine mi karıştırıldı?
Sanık avukatları Şule’nin ekonomik gerekçe ile intihar ettiğini iddia ediyor. Hangimiz babamız para göndermiyor diye kendimizi bir plazanın 20. katından aşağı attık? Baz istasyonu verilerine göre Berk iddia ettiği gibi uyumuyor. Hareket ettiği görülüyor.”

11.15: Duruşma Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım’ın savunması ile başladı.

11.10: Avukatlar içeri alınmadığı için mahkeme başlamıyor.

10.45: Duruşma salonu açıldı. Ancak küçük salonun seçilmesi, Şule Çet ailesinin avukatları tarafından tepkiyle karşılandı. Duruşma salonunda yer olmadığı gerekçesi ile avukatlar ve kadın örgütlerinin bir kısmı alınmadı. Avukatlar salona meslektaşlarının alınması için mahkemeye talepte bulundu.

Kaynak : BirGün

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları