loading
close
SON DAKİKALAR

Sedat Peker'den 6. video: 'Erdoğan sonrasına kimin planları varsa bizi mahvedecekler' dedim

Sedat Peker'den 6. video: 'Erdoğan sonrasına kimin planları varsa bizi mahvedecekler' dedim
Tarih: 20.05.2021 - 08:49
Kategori: Gündem

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, kendisi hakkındaki gelişmelerin fitilini iki olayın ateşlediğini söyledi.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, kendisine yönelik operasyonlar sonrası çektiği videoların altıncısını yayınladı.

Sedat Peker, 6. videosunu "Zaferin büyüklüğü verilen mücadelenin zorluğuyla ölçülürmüş.” Kardeşlerim, acılar bizim arkadaşımızdır. Çünkü bizi ayakta tutarlar. Vallahi bunlar insan değiller" notuyla paylaştı.

Peker yeni videosunda Süleyman Soylu, Mehmet Ağar'la birlikte Yıldırım Demirören'i de hedef aldı. Peker, Yıldırım Demirören'e 'pambık ören" diye hitap etti.

İlk kırılma noktasının Amerikalı yazar Michel Rubin'in yazdığı bir yazı olduğunu söyleyen Sedat Peker, yazıda "Sedat Peker etki alanını bu şekilde geliştirmeye devam ederse, Tayyip Erdoğan sonrasında oraya simge olarak birinin seçilmesini sağlar arka perdeden de ülkeyi o yönetir" dendiğini belirterek "Dedim ki bu tuzak. Bize tuzak kurdular. Tayyip Erdoğan sonrasına kimin planları varsa bizi mahvedecekler dedim" şeklinde konuştu.

Peker, ikinci kırılma noktasının Elazığ'da şehit aileleriyle bir araya gelmesinin engellenmesi olduğunu söyledi.

Peker şöyle konuştu:
"Mehmet Ağar beni aradı, 'Elazığ'a yapacağın ziyareti iptal et' dedi. Bana dedi ki 'orada CHP’nin de yanı gün mitingi var. Bilgi geldi devletten karışıklık çıkacak.' Dedim ki 'abi bizim yetiştiğimiz kültürde şehit aileleri devlet başkanından bile önce gelir benim buraya gitmem lazım. Sonra 'kalabalık tekrar görüşelim ben seni arayayım' dedim. Sonra bir daha aradı kendisi. Dedim 'abi ben orada en az 30 bin arkadaşın geldi bir miting yaparım hem de çok güzel olur.'

Dedi ki 'seni seviyorlar bizim oranın gençleri seni çok seviyor daha önce birçok ilde yaptın yine olur ama provokasyon çıkacak, çatışma çatışma saldırı'. Dedim abi devletin polisi var. Sonra telefonu kapattık ama konu netleşmedi. Bir baktım Elazığ gazetelerinde 'Sedat Peker Elazığ mitingini iptal etti' diye haber çıkmış. Ben de dedim ki açıklama yapın, arkadaşlarım hazır olun Elazığ'a gidiyoruz oradaki kardeşlerimizle buluşacağız. Sonra yine hükümetin içinde bakanlık yapan bir beyefendi o zaman özel kalem müdürü kendisi benim bir yakınımla görüştü ya oraya gitmesin karışıklık olacak diyor. O arkadaş da bana söyledi. Dedim ki ya şehit aileleri çağırdı, Ahmet Mehmet çağırsa iptal edeyim ama olmaz. Sonra valilikten karar çıkardılar. Güvenlik nedeniyle iptal edildi diye. İkinci kırılma noktası bu oldu.

Biz emir ve tahakküm altına girmeye ruh dünyamız uygun olmadığı için boynumuzu hiçbir suretle hiç kimseye eğmediğimiz için bizi herhalde kullanışsız gördüler. Kendi inanmadığım doğruya ne kendimi ne kimseyi sürüklemedim sürüklemem.

Ben cezaevindeyken bu Fethullahçılar beni annemin cenazesine yollamadılar. 84 milyona uygulanan hakkı bana vermediler. Ki anneme ne kadar düşkün olduğumu herkes bilir, izin vermediler. Ne insan hakları dernekleri ne o ne bu… İnsanları gıcık ediyorum. Bir tek Yılmaz Özdil, aynı davada yargılanan insanların hepsinin cenazesine izin verdiniz Sedat Peker'e neden izin vermediniz.  Başka bir Allahın kulu demedi. Lan ben bu ülkenin vatandaşı değil miyim? Bu ülkenin kimliğini taşımıyor muyum? Bugün de aynısı… Namuslu adam olarak böyle bir şey. Namus sahibi adam. Beğenirsin beğenmezsin, aynı dünya görüşünü savunursun savunmazsın ama dik adam.

Bizim basında tanıdığımız çok şanlı basında tanıdığımız büyük iş adamları sayın cumhurbaşkanımızın yanına gidince güvenlik tedbirleri amacıyla 3 tane aramadan geçiyorlar. Oradaki görevli kardeşlerim anlattı. Poliste hırsızlara yapılan muamele vardır. Saatini çıkar, şununu bununu çıkar diye. Bunlara saatini çıkar, onu çıkar bunu çıkar diyorlar. Hırsız muamelesi yapıyorlar. Gerçi bunlar da hırsız. Bir yer kapayım diye… Ve öyle gurursuzlar ki. Bir tek Turgay Cineri ‘ne oluyor, bu nedir’ demiş. Şimdi bunlar dik duranlarımız.

Çakma gazetecileri unuttuğumu sanmasınlar. Bunlar diyorlar ki 'Suç örgütünün liderine inanılır mı?' Cami hocasının dediğine mi inanacaksın, bu işler pis iş, pis işleri kim bilir pislikler (Süleyman Soylu'nun kendisine pislik demesine atfen) bilir... Dünyadaki en büyük skandallar cami hocalarının ya da bir kilise papazının anlattıklarından mı ortaya çıktı? Benim söylediklerimi etkisiz hale getirmek için üretebildikleri en büyük hikaye bu...

Bana suç örgütü diyen herkes utanacak, o suç örgütünü de anlatacağım ama ben 40 yaşından küçüklere anlatacağım, büyükler gelirse onlar misafir. Suç örgütü olmadan dünyada büyük skandallar ortaya çıkar mı ya da devletin içinden bir adam olmadan, cami hocası mı anlatacak skandal olacak bu işleri... Çakma gazeteciler siz ne verirlerse onu diyorsunuz, siz hediye, prim peşindesiniz, şerefiniz maaşınız kadar.

Ben cezaevindeyken Fethullahçılar annemin cenazesine katılmama izin vermedi, herkese tanınan hakkı bana tanımadılar, üstelik bilirler; herkes babasının oğludur, ben annemin oğluyum...

Bizim böyle çok şanlı, basında tanıdığımız büyük işadamları var ya, sayın cumhurbaşkanımızın yanına gidince güvenlik amacıyla üç tane aramadan geçiyor. Ordaki görevli kardeşlerim anlattı; Poliste hırsızlara yapılan muamele vardır, 'saatini çıkar, şununu çıkar bununu çıkar' diye, bunlara saatini çıkar, oyunu çıkar, buyunu çıkar, bildiğin hırsız muamelesi yapıyorlar. Gerçi polis biliyor, bunlar da hırsız, bir ihale kapayım diye, ve öyle gurursuzlar ki... Bir tek Turgay Ciner, o demiş 'Noluyor arkadaşlar, nedir bu demiş...' Ben bunlara yalı çetesi diyorum, onlar para için her şeyini, onurunu gururunu satan adamlar, o kadar paranız var, hırsız muamelesi yapılıyor size yine gidiyorsunuz... Bir çıkar demez mi, Cumhurbaşkanına 'bize kapıda böyle böyle yapıyorlar' diye. Tabi 300 milyon dolar, 500 milyon dolar, 1 milyar dolar ihale, ondan sonra onu çıkar üstünden, bunu çıkar... Onlar işadamı ben organize suç örgütü lideri ondan sonra... Soydunuz devleti tarihin her döneminde.

Gazeteciler diyor ya, 'organize suç örgütünün dediğinden bişey mi olur?' Tamam, ben yaptırdığımı anlatacağım, ispatlarıyla anlatacağım, delilleriyle. Hürriyet gazetesindekilerden, pambık ören ekibi dinliyor musunuz? Şatafatlı gazeteciler, ünvanlı gazeteciler, sizin gazetenizi ben bastırdım. Bak suç ikrarı yapıyorum. Hürriyet'i bastırmadan önce gelen milletvekilinin telefon sinyallerine de bakın, ismini söylemeyeyim ayıp olur, bakabilirsiniz. 'Bizim gençlik kollarından bir takım arkadaşlar gidecek, ama onlar profesyonel değil, sen böyle arkada' dedi milletvekili, tamam dedim, ben gönderdim."

Pambık ören ne oldu? Seni bırakmam bir daha. Lan oturduğun yerde benim hakkım var. Benim evde suç aletleri karımın odasından çıkmış gibi yayın yapıyorsun. Gerçi emanetçisin yönetimde de hiçbir sözün yok.

Pambık seni kesin tutuklayacaklar. Süslü sülü seni de tutuklayacaklar...

Size bir delil daha söyleyeyim; AK Parti'nin gençlik kolları Abdurrahim Boynukalın, milletvekili, spor bakanı yardımcısıydı, şimdi hangi görevde bilmiyorum. O bir kaç gazeteciyle röportaj yapıyor, yanında da AK Parti'nin kelle isimleri, gazeteci soruyor 'İşte sizin adınız da geçiyor (Hürriyet baskını)...' Yok diyor, gazeteci dövdürme olayıyla, Hürriyet binasının basılması olayını Sedat Peker'in yaptırdığı anlaşılınca ben rahatladım' diyor. Adam da bunun yazmış mı, açın bundan büyük delil olur mu sayın savcılar?

Aslan Sülü. Yav bu dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonu diye bir operasyon yaptın ya 1.5 sene falan önce gazetelerde herkesi inandırdınız lüks arabalarını falan gösterip. Lan dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonunda yarım kilo uyuşturucu olmaz mı. Nerede bu uyuşturucu. Allah aşkına dinleyin sayın savcılar delilleriyle anlatacağım. O operasyonda Nevzat Kaya diye şahıs var. Yeniköy Motors’un sahibi operasyondan 10 gün öncesine kadar kendi bindiği arabada Süleyman Soylu’nun oğlunun ihtisaslı plakası var. Yani Emniyet’ten oradan buradan geçer. Yani İçişleri Bakanı’nın ailesine ait görünüyor plaka. Durdurulmaz. Ayrıcalık da benim gibi. Ben de öyle ayrıcalıklıydım. Şimdi küstüm benim ayrıcalıklarımı  aldılar ellerimden. Küstüm ben onlara.

Operasyondan 10 gün önce gidiyor, Engin (Süleyman Soylu'nun oğlu Engin Levent Soylu) oğlum böyle böyle büyük bir operasyon olacak, bu ihtisası iptal etmemiz lazım. Tamam. Tarihine bakın operasyondan kaç gün önce? O Yeniköy Motors’un sahibi Nevzat Kaya’nın kullandığı araç plakasının ihtisası iptal edildi. 10 gün önce. İki; telefon irtibatları Engin’le ne zaman kesildi? 10 gün önce. Engin buna diyor ki, 5 milyon dolar verirsen seni bu dosyanın içinden çıkarabiliriz. O da diyor kardeşim ben onlara iki araba sattım niye para vereyim diyor. Anlamıyor. Tamam diyor. Operasyon oluyor bunu da alıyorlar. Bu cezaevinde, sonra karısı Engin’i arıyor.  Ailece görüşüyorlar. Tabii bunlar dostlarına yapar en güzel özellikleri o.

Yav, İbrahim Kalın tweet paylaşıyor, sana destek oluyor. Bu İbrahim Kalın’ı takip ettiriyor biliyor musunuz?

Sülü, 1,5 sene önce dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonu diye operasyon yaptınız ya, herkesi inandırdınız buna. Dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonunda yarım kilo uyuşturucu olmaz mı, nerede bu uyuşturucu? Suriye açıklarında 1,5 ton esrar yakalandı diye açıklama yapıyor. 1,5 ton esrarın değer ne kadar biliyor musunuz, 300 bin dolar. 5 ton kokaini yakalasana, paranıza kıyamıyorsunuz.

Erdal Aras, herkes biliyor benim adamım, sabıkalı. 14 farkla genel başkan seçildikten sonra Erdal Aras'ı MKYK'ye sen üye yapmadın mı, yav sabıkası var, nasıl üye yaptın oraya. Akrabalarımla ilgili yok dedin, var, telefon sinyalleri var, bir gün savcılar yazarlar, vallahi tutuklanacaksın. FETÖ'yü sen bu hale getirdin, FETÖ'nün çocuğu gibi dolanıyordun arkasında."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları