loading
close
SON DAKİKALAR

SODEV yöneticileri Ercan Karakaş, Erol Kızılelma, Aydın Cıngı ve Tülay Ateş "FETÖ'nün Solcuları" kitabı hakkında açıklama; Tüm “Cemaat” girişimlerine karşı net duruşumuz yazılarımızla ve eylemlerimizle sabittir'

SODEV yöneticileri Ercan Karakaş, Erol Kızılelma, Aydın Cıngı ve Tülay Ateş "FETÖ'nün Solcuları" kitabı hakkında açıklama; Tüm “Cemaat” girişimlerine karşı net duruşumuz yazılarımızla ve eylemlerimizle sabittir'
Tarih: 21.10.2020 - 08:46
Kategori: Gündem

Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) yöneticileri Ercan Karakaş, Aydın Cıngı, Erol Kızılelma ve Tülay Ateş; Hikmet Çiçek'in yazdığı ve Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından basılan “Fetö’nün Solcuları” kitabında isimlerinin “Abant Müdavimleri” olarak geçirilmesinin hedef gösterme olduğunu belirtti....

“Fetö’nün Solcuları” kitabının iftira niteliğinde “kirli” ifadeler içerdiğini ifade eden SODEV yöneticileri, "Bırakınız 'müdavim' olmayı, dincilik eksenli tarikat ve cemaatlerle en ufak bir ilişki imasını, yaşamımız boyunca benimsemiş bulunduğumuz değerlerle ve dünya görüşümüzle çelişen ve bizleri lekeleyen bir hakaret sayarız" ifadelerini kullandı. SODEV yöneticilerinin ortak açıklaması şöyle:

"Hikmet Çiçek adlı bir zatın, bir süre önce, Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından basılmış olan “Fetö’nün Solcuları” adlı kitabı, bizlere yönelik iftira niteliğinde “kirli” ifadeler içermektedir.

Bizlere, yazar tarafından Abant Toplantıları’nın “müdavimleri” listesinde yer verilmiş. TDK sözlüğüne göre “müdavim”, “bir yere sürekli giden (kimse), gedikli” olarak tanımlanıyor. Yazar, bizi hiç ama hiç gitmediğimiz bir toplantı dizisinin “müdavimi” olarak tanıtıyor. Bırakınız “müdavim” olmayı, dincilik eksenli tarikat ve cemaatlerle en ufak bir ilişki imasını, yaşamımız boyunca benimsemiş bulunduğumuz değerlerle ve dünya görüşümüzle çelişen ve bizleri lekeleyen bir hakaret sayarız.
Esasen, kurucusu olduğumuz ve uzun dönem başkanlığını ve yöneticiliğini yaptığımız SODEV’in varlık nedeni ve üyesi olduğumuz CHP’nin doğrultusu, bizlere yöneltilen yakıştırmalarla asla bağdaşmaz.
 
Yazar, sahibi olduğu iddiaların asılsız olduğu kanıtlanınca, şimdi de sözcüklerin anlamlarını kendine göre eğip bükerek, editörü aracılığıyla yaptığı düzeltmelerde “Abant müdavimliği” nitelemesini, bir “sembol” gibi kullandığını ve o toplantılara gitmemiş olsak da “yetmez ama evetçi” veya “kullanışlı aptallar” olarak Cemaat’in emellerine hizmet etmiş olduğumuzu öne sürüyor. Bunu da, demokratikleşme talebine yönelik, Fethullahçılıkla hiçbir ilintisi bulunmayan ve 300 kadar aydının imzasına açılmış tek bir bildiri üzerinden yapma sığlığını gösteriyor.
 
Öncelikle, sözcüklerin anlamını yazarın kendi değil sözlük belirler. Öte yandan, bizim 2010 referandumu sürecindeki muhalif tutumumuz ve tüm “Cemaat” girişimlerine karşı net duruşumuz yazılarımızla ve eylemlerimizle sabittir. Yazarın ve editörünün öznel sözcük yorumu, onu okuyanları bizi bir dönemin “Fetö hayranı” sanmaktan gerçekten alıkoyabilecek mi? Bu sorumsuzca itibarsızlaştırma girişiminin hesabı verilmelidir.
 
Öte yandan, FETÖ’nün açılımının “Fethullahçı Terör Örgütü” olduğu herkesin malumudur. Bu örgütçe düzenlenen toplantıların “gediklisi” listesinde adı geçen kişilerin de, yazara göre, söz konusu terör örgütünün “en azından“ destekçisi konumunda olmaları gerekir. Bu da, ağır ve nefretle reddeceğimiz bir suçlama ve hedef göstermedir. Birbirinden farklı yüzlerce insanı tümüyle aynı anlayışta gören ve herkese kara çalma eyleminde bulunan zat, ne kadar çok sayıda insanı haksız zan altında bırakırsa o kadar çok sayıda kişiden tepki alarak reklamını yapacağını düşünmüş olmalı. Özür dileme erdemini dahi göstermeyeceği anlaşılan yazar, editör ve yayıncı kuruluş ile yargı önünde hesaplaşacağız."

 

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları