loading
close
SON DAKİKALAR

Tanrıkulu'ndan Kanun Teklifi!

Tanrıkulu'ndan Kanun Teklifi!
Tarih: 01.03.2012 - 18:16
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu “Ailenin Korunmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” verdi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu “Ailenin Korunmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” verdi

Tanrıkulu’nun Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduğu teklif ve gerekçesi ise şöyle;

14/01/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunması Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesinden bu yana gerçekleştirilen uygulamalar ışığında bir kısım konularda yetersiz olduğu değerlendirilmiş ve anılan kanunun yetersiz kalan bölümlerinin özellikle yargı kararlarıyla ihtiyaca cevap verir hale getirildiği gözlemlenmiştir. Ne var ki, yargı kararlarıyla uygulaması genişletilen ilgili kanunun uygulanmasında birliğin sağlanması ve koruma alanının genişletilmesi amacıyla işbu kanun teklifi hazırlanmıştır.

Bilindiği gibi taraf olunun uluslararası sözleşmeler ve yerel mevzuatımızda “kadına yönelik şiddetin engellenmesi” üstün tutulması gereken menfaat olarak yer almaktadır. Hal böyleyken bu konudaki güncel sorunların aşılması ve hukuk uygulamasında birliğin sağlanması için aşağıda belirtilen değişikliklerin yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır.

MADDE 1- 14/01/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunması Hakkında Kanun maddeleri incelendiğinde, şiddet gören kadının korunması için ülkemiz gerçeklerine pek de uygun düşmeyen şekilde ayrı yaşalar dahi “resmi nikah” şartı getirilmekte ve çoğunlukla nikahsız yaşamayı tercih eden veya buna zorlanan kadınlara karşı şiddetin korunmayacağı sonucuna ulaşılmaktadır. Her ne kadar, yargı kararlarıyla anılan husus düzeltilmeye çalışılmakta ise de bu konunun tüm ülkede uygulanacak yeknesak bir kural haline getirilmesi ihtiyacı aşikardır. Amaç kadını aile içi şiddetten korumak ise, medeni durumlarına bakılmaksızın bütün kadınları şiddetten koruyacak önlemlerin alınması gerekmekte veya nikahsız birlikteliği de “aile birliği” olarak değerlendirmek gerekmektedir.

Bu nedenledir ki, nikahsız bir birliktelik olsa dahi fiili veya ekonomik şiddete uğrayan bireyin ve çocukların korunması; bu amaçla koruma uygulanacak bireylerin ve koruma kapsamının nafaka yükümlülükleri de dahil olmak üzere genişletilmesi gerekmektedir.

MADDE 2- Genel gerekçede açıklandığı üzere korunması gereken ve üstün tutulan menfaat doğrultusunda şiddet gören kadının korunması için “özel yetkili” veya “uzman” Cumhuriyet Savcıları, adli personel ve birim oluşturulmasının uygulamanın etkinliğini artırmakta önemli bir rol oynayacağı düşünülmektedir.

MADDE 3- Bu ek madde ile şiddete karşı korunma ihtiyacı olan veya bu nedenle suça sürüklenen kadınlar hakkında hukuki işlem yapıldığında ilgili Baro, ilgili Bakanlık ve ilgili Sivil Toplum Kuruluşları’na yapılacak bildirimle kadının korunması için uzman kişilerce etkin ve süratli bir çalışma yapılması sağlanacaktır.

MADDE 1- 14/1/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 1- Türk Medenî Kanununda öngörülen tedbirlerden ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin veya mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin veya nikahsız yaşayan bireylerden birinin birliktelik içinde şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi üzerine Aile Mahkemesi Hâkimi meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak re'sen aşağıda sayılan tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başka tedbirlere de hükmedebilir:

Kusurlu eşin, diğer aile bireyinin veya nikahsız birliktelikteki diğer bireyin;

a) Birliktelik içindeki bireylere karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,
b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile veya birliktelik içindeki bireylere tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması,
c) Aile bireylerinin veya birliktelik içindeki bireylerin eşyalarına zarar vermemesi,
ç) Aile bireylerini veya birliktelik içindeki bireyleri iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,
d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi,
e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,
f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması.
Yukarıdaki hükümlerin uygulanması amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği hususu şiddet uygulayan eş, birliktelik içindeki diğer birey veya diğer aile bireyine ihtar olunur.

Eğer şiddeti uygulayan eş, birliktelik içindeki diğer birey veya diğer aile bireyi aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak daha önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

Bu Kanun kapsamındaki başvurular ve verilen kararın infazı için yapılan icraî işlemler harca tâbi değildir.”

MADDE 2- Ailenin Korunmasına Dair Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 1- Cumhuriyet Başsavcılıklarında bir “kadın bürosu” kurulur. Cumhuriyet Başsavcısınca atanacakları bölgeye veya bir alt bölgeye hak kazanmış, adlî yargıda görevli, tercihen kadına karşı şiddetle ilgili alanda uzmanlaşmış, sosyal psikoloji ve sosyal hizmet alanlarında eğitim almış olan Cumhuriyet savcıları bu büroda görevlendirilir.”

MADDE 3- Ailenin Korunmasına Dair Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 2- Kadına karşı şiddetle ilgili kolluk görevi, öncelikle kolluğun kadın birimleri tarafından yerine getirilir.
Kolluğun kadın birimi, şiddete karşı korunma ihtiyacı olan veya bu nedenle suça sürüklenen kadınlar hakkında işleme başlanıldığında durumu, ilgili Baroya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na ve bu alanda faaliyet gösteren kadın örgütlerine veya sivil toplum kuruluşuna bildirir. 

Kolluğun kadın birimlerindeki personeline, yılda iki defa kadına karşı şiddetle mücadele konularında eğitim verilir.
Kadının korunma ihtiyacı içinde bulunduğunun bildirimi hâlinde kolluğun çocuk birimi, durumun gerektirdiği önlemleri almak suretiyle kadının güvenliğini sağlar.”

MADDE 4 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 5 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları