loading
close
SON DAKİKALAR

Tuluhan Tekelioğlu: Kadın varsa imkansız yoktur

Tuluhan Tekelioğlu: Kadın varsa imkansız yoktur
Tarih: 12.03.2018 - 17:13
Kategori: Medya

Gazeteci Tuluhan Tekelioğlu, Can Ataklı’nın sunduğu Yazı İşleri programına konuk olarak katıldı.

Tekelioğlu 9 kadının hikayesini anlattığı 'Yapabilirsin' isimli kitabının belgesel olarak da gösterime girdiğini söyledi.

Tekelioğlu’nun açıklamaları şöyle:

“Belgeselin gösterimleri Amerika’da başladı. 6 yerde gösterim yapılacak. Bu cesaretin kitabı. Bu bir yolculuktu. İlk kez bir kitapta kendi hayatım da var. Doğduğumuz andan itibaren farklı genlerle doğuyoruz. Kadınlarda cesaret geni var. Anneden geçiyor. Bu geni hemen fark edemiyoruz. Başımıza acılar gelmesi lazım. Bunu fark ettiğimiz anda korkular bitiveriyor. Cesareti fark ettiğiniz anda başka biri oluyorsunuz. Yapmamız gereken şey; umudu, güveni, cesareti, onaylanmayı hep başkanlarında, dışarıda arıyoruz. Halbuki özümüze baktığımızda o kadar çok cesaret var ki.

Kadına ‘elinin hamuruyla erkek işine karışma’ diyorlar. Bunlara kendi direnciyle ayakta kalmış kadın sporcumuz var. Yürüyemiyor, engelli ama Türkiye’ye ilk milli olimpiyat madalyasını  getirdi. Kadın varsa imkansız yoktur.

Özellikle anneannemden sonsuz bir iyimserlik geni geçmiş bana. Bu kadınlarda da gördüm. Kendilerini üzen her şeyle barışmışlar, alay ediyorlar. Kadınlarda annemden geçen tutkuyu gördüm. Bana cesareti geçiren teyzemdir. Kadın hakları savunucusuydu. Kadın haklarını savunduğu için içeri alındı ve 2,5 yıl yattı. Mamak Cezaevine görmeye giderdim. Hapisten çıktıktan sonra bile o günleri kötü anlatmadı. Biz onu hapisten çıktıktan 3 sene sonra kaybettik. İstedim ki onun adı da olsun kitapta.

Üzerimize kara perde inmiş vaziyette. 1 yılda 420 kadın öldürülmüş. Kara perdede cinsel taciz şiddet, kadınların görülmemesi, kahkaha atma demek var. Biz haklarımıza sahip çıkmazsak herkes bizi şekle sokmaya başlayacak.

Kitaptaki kadınlar 9 kişi ama onlar milyonlardır. Kadınlara ulaşmam zor olmadı. Gazetecilik tecrübem var, bazılarını geçmişten de tanıyorum. Bu kadınların her biri devrimcidir ve çevresinin değiştirmiş isimlerdir.

-Nuran Özyılmaz var. Kars Kazevi’ni kurdu. ‘Kızını ez, kazını ezme’ diye bir deyim varmış . Nuran ‘biz kızı da ezdirmedik, kazı da para ettik. 4 kızım var onlar için yola çıktım’ diyor. 2 altın bileziği varmış onları ticarete yatırmış. Kars’ta kadın çalışmaz algısını yıkmış.

-Filmimizin geliriyle burada 83 yoksul genç kızımıza eğitim bursu sağlanacak.

-Genç kızlar sokağa çıkarken şort bile giyemiyor. Ülke kendisini kapatıyor gittikçe. Bu ülke inşaatlar yollarla gelişmez, büyük vizyoner düşünceyle gelişir. Umudun olmadığı yerde hayaller yeşermez. Engellendik ama onu yıkmak elimizde.

-Ananem bir Selanik göçmeni. Ailenin tek kızı. Çok acılar çekilmiş. Bir erkek kardeşi yolda hastalanmış ölmüş. Kapadokya’ya yerleşmişler. Anneannem topraklara sıkı sıkı bağlanmak için dedeme 7 çocuk doğurmuş. Hep ‘komşuna, düşmanına bile ekmek vereceksin’ derdi. İnsanları evlendirirdi, işi olmayana iş bulurdu. Bana ‘engeller takılmak için değil aşılmak için’ derdi.

-Ümmiye Koçak, okumayı seven bir kadın. Bin kitaptan oluşan kütüphanesi var. Köyündeki yanlış davranışları düzeltmek için kadınlardan oluşan tiyatro grubu kurup erkeklerin hatalarını oyunlarla onlara göstermiş. Aslanköy Tiyatro topluluğuyla Anadolu’yu gezmeye başlıyor. Film çekiyor, ABD’den ödül alıyor. Ronaldo ile reklamlara çıktı.

-Hülya Avşar gibi değil Ümmiye Koçak gibi kadınlar Türkiye’yi yüceltecek.

-Bu insanları ‘yapabiliriz’ diyerek bir araya topladım. İstedik ki cesareti yayalım. Kadınların mağdur edildiği dönemde bu çok önemli.
Dünya nüfusunun yarısıyız ama ya bastırılma ya yüceltilmeye maruz kalıyoruz. Biz sadece sizinle eşit vatandaşlar olmak istiyoruz.  Varoluşumuzdan beri mücadelenin içindeyiz. Hepimizin eşit haklara sahip olana kadar feminist olmamız lazım.

-Nazmiye Uslu engelli bir halterci. Ailesi hiçbir zaman engelli olduğunu hissettirmemiş. Tek başına kanepeyi kaldırıyormuş, annesi ‘seni güç sporuna yönlendirelim’ demiş. Babası ‘erkek evladımdan umduğumu kız evladımdan buldum’ diyor. ‘Annem ısrar etmeseydi kendimi güçlü görmeyecektim’ diyor Nazmiye. Takıma girdiğinde kendisinin üzerinde kiloda ağırlık kaldırıyor. Ankara’ya idmanlara geliyor. Bundan sonra olimpiyat rekoru kırdı. İspanya’dan madalya getirdi.

-Altın Emir, 9 kardeşli yoksul bir aileden. En büyük isteği yoksulluktan çıkmak için avukat olmak. Bir gün mahallesine bir kadın geliyor. ‘Kadını arkadan gördüm’ diyor. Annesine kim olduğunu soruyor. Annesi ‘savcı’ diyor. Altın, ‘Rol modelim oldu. Demek ki hayatımı değiştirebilmek için savcı olmam, sonra kardeşlerimin hayatını değiştirmem lazım’ diyor. Sağlık meslek lisesinde okuyor. Sonra İstanbul’a atanıyor. Aynı zamanda hukuk okuyor. Sonra bütün kız kardeşlerini yanına alarak okutuyor."

Kaynak : Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları