Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanına hakaret davası duruşmasında savunma yapmadı Savcılık, mütalaa verdi: 4 yıl 8 ay hapis cezası ve siyasi yasak istedi!

Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle Özdağ’ın yargılandığı duruşma bugün İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşma 24 Aralık'a ertelendi.
Zafer Partisi Başkanı Ümit Özdağ savunma yapmadı Savcılık, mütalaa verdi: 4 yıl 8 ay hapis cezası ve siyasi yasak istedi! Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın 'Cumhurbaşkanı'na alenen hakaret' suçundan yargılandığı davada mütalaa verildi. Savcı, 'İfade özgürlüğünün sınırları, başkalarının şeref ve saygınlıklarının zedelenmesine kadar genişletilemeyeceğini' belirterek Özdağ'ın 4 yıl 8 ay hapis cezası ve siyasi yasak talep etti. Duruşma 24 Aralık'a ertelendi. Savcılık, 'Cumhurbaşkanı'na alenen hakaret' suçuyla yargılanan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ için mütalaasını sundu. Savcılık Özdağ'ın 4 yıl 8 ay hapsini istedi. Duruşma 24 Aralık'a ertelendi. Cumhurbaşkanına hakaret suçundan yargılanıyor İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, 19 Ocak'ta düzenlenen partisinin il başkanları istişare toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında sarf ettiği sözlere ilişkin Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma neticesinde Özdağ Ankara’da yemek yediği restoranda gözaltına alınmış İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne sevk edilmişti. Adliyeye sevk edildiğinde ise “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçundan tutuklanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Cumhurbaşkanına hakaret" ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçundan iki ayrı dava açılmıştı. Siyasi eleştiri vurgusu Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle Özdağ’ın yargılandığı duruşma bugün İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, “her ne kadar sanık savunmasında söz konusu ifadelerin siyasi eleştiri kapsamında olduğunu, doğrudan cumhurbaşkanlığı görevine değil, siyasi kimliğe yönelik olduğunu savunsa da; ifade özgürlüğünün sınırları, başkalarının şeref ve saygınlıklarının zedelenmesine kadar genişletilemeyeceği” ifadelerini kullandı. 4 yıl 8 ay hapis ve siyasi yasak talep edildi Savcı, Ümit Özdağ’ın ”Cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar cezalandırılmasını ve kamuoyunda siyasi yasak olarak bilinen TCK 53 “belirli haklardan yoksun kılma” maddesinin uygulanmasını talep etti. Özdağ, mütalaaya karşı ek savunma yapmak üzere süre talep etti. Mahkeme, süre talebini kabul ederek duruşmayı 24 Aralık’a erteledi.“HUKUK SİSTEMİ AĞIR BASKI ALTINDADIR”
Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ, üstüne atılı ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçlamasından dolayı görülen davanın ikinci duruşması sonrası basın açıklaması yaptı. Davanın üçüncü duruşması ise 24 Aralık 2025 tarihine ertelendi.
Prof. Dr. Ümit Özdağ: Avukatlarım da ve ben de son savunma için, yazılı savunma için süre istedik çünkü Anayasa Mahkemesi'nin ve Yargıtay'ın birçok emsal kararı var. Bunların hepsini tek tek ortaya koyacağız ama bu bir hukuk süreci değil. Bu bir düşman ceza hukukuyla siyasetin yeniden yapılandırıldığı ve siyasi partilerin baskı altına alındığı bir alınmaya çalışıldığı bir süreç.
Bir Milli Eğitim Bakanı şöyle söylemiş zamanında, “Okullar olmasaydı milli eğitimi ne kadar iyi yönetirdim.” Sayın Erdoğan'da “Diğer muhalif siyasi partiler olmasaydı ne kadar iyi demokrasi olurdu” şeklinde konuya yaklaşıyor anlaşılan. Kendisi her şeyi söylemekte özgür, serbest, en ağır ithamlarda bulunmakta, serbest ama muhalefetin kendisini eleştirmesi yasak kabul ediliyor. Bu demokrasi değildir, bu hukuk devleti de değildir. Türkiye'de hukuk sistemi ağır baskı altındadır. Düşman ceza hukukunu büyük bir şiddetle uygulayan hukukçular olduğu gibi Anayasa'ya ve hukukun temel ilkelerine sadık olan birçok savcımız ve avukatımız hakimimiz de vardır. Onların yüzü suyu hürmetine zaten bugün Türkiye'de hukuktan geriye kalan ne varsa onunla toplum bir ölçüde tatmin oluyor ama biz bunu yeterli görmüyoruz.
Biz muhalefete mensup olan insanlar, seçmenler bu ülkenin ikinci sınıf vatandaşları, zencileri değiliz. 1950'li, 40'lı, 60'lı yıllarda Amerika'nın güney eyaletlerinde yaşayan zencilere, beyaz ırkçıların uyguladığına benzer bir hukuk anlayışının bize uygulanmasını reddediyoruz. Bunun milli birliğimizi sabote eden, devletin altını oyan bir uygulama olduğunu düşünüyoruz. Çünkü adalet mülkün temelidir. Devletin dini adalettir. Adaletin olmadığı devlet dinsiz devlettir. Laiklik dinsizlik değildir ama adaletin olmaması bir devlette o devleti dinsiz devlet yapar. Biz tekrar adaletin olduğu bir ülkenin mücadelesini vereceğiz ve veriyoruz.
Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ, Gürsel Tekin'in kayyum atanması ve CHP'ye yönelik operasyonlara ilişkin soruya ise şu cevabı verdi:
Prof. Dr. Ümit Özdağ: Bir süre önce bir avukat casusluk iddiasıyla tutuklandı ve casusluğunun kanıtı olarak iktidarı destekleyen basın organları tarafından masada çekilmiş fotoğraf ortaya sunuldu. Bir masada kiminle yemek yerseniz yiyin o sizin casusluk yaptığınız anlamına gelmez. Elinizde başka bir kanıt yoksa bir fotoğrafta kimseyi 'casus' diye suçlayamazsınız ama o masanın ucunda oturan avukatı casuslukla suçlayıp o masanın başında oturan ve o avukatı da masaya davet eden kişiyi kayyum olarak atıyorsanız ben size sorarım, 'Ne yapıyorsunuz?' Evet, Gürsel Tekin'den bahsediyorum. Avukat Bey'in casuslukla suçlandığı fotoğrafta avukatın ifadesi 'beni Gürsel Tekin davet etti o masaya.' Evet, buna Gürsel Tekin bir cevap vermeli. Gürsel Tekin'i buraya atayanlar da bir cevap vermeli. Nasıl bir oyun oynanıyor? Ben Sayın Özgür Özel'e de ifade ettim. Hukuk mücadelesinde Anayasa'nın siyasi partilerin varlığını güvence altına alan maddelerinin savunulması noktasında Zafer Partisi Cumhuriyet Halk Partisi'nin yanında olacaktır ve Cumhuriyet Halk Partisi seçmeninin iradesini destekleyecektir.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları