loading
close
SON DAKİKALAR

Unutulan Adam

Unutulan Adam
Tarih: 11.02.2012 - 18:40
Kategori: Gündem

Siyasi suçlamalardan dolayı 31 yıldır 'özgürlük hakkını' arayan Canan, cezaevinden yazdığı mektubunda hukuk sistemini eleştirdi

Siyasi cinayet suçundan 1979 yılında 36 yıl hapis cezası alan Tahir Canan (58), cezaevinde 31’inci yılını doldurmak üzere. Canan’ın yaptığı başvurular karşılıksız kaldı. Yaşadığı hukuksuzluğu mektupla duyuran Tahir Canan, yaşadıklarını Aziz Nesin’in “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” romanına benzetti. 2003 yılında tahliye olması gerekirken halen cezaevinde tutulduğunu vurgulayan Canan, “Adeta adalete Tarım ve Köy İşleri Bakanı kadar uzak, Orman Bakanı kadar da yabancı durmakta. Yıllardır orman kanunuyla içerde tutuluyorum ve bunu görmüyor. Görmek de istemiyor” dedi.

Babası ilk cezaevine girdiğinde 1 yaşında şimdi ise 33 yaşında olan İlhan Canan, “Babam kendi deyimiyle ‘cezaevinde unutulan adam’. Sıkıyönetim mahkemeleri ve DGM’lerin verdiği karar nedeniyle 30 yıl 5 aydır cezaevinde. Canan’ın cezaevinde yatıyor olması tam bir hukuksuzluk ve vicdansızlıktır” dedi.

1978’de tutuklandı

Tahir Canan, 1978’te Gaziantep’te iki faili meçhul cinayetin zanlısı olarak tutuklandı. 1980 askeri darbesinin de hayata geçirilmesinin ardından Canan, hiçbir hukuki belgeye dayanmayan, işlemediği bir suç nedeniyle 36.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Söz konusu suçtan 1991 yılına kadar cezaevinde kalan Canan, 1991’de de “şartlı tahliye” ile bırakıldı. Adıyaman’da 1993 yılında aile ziyaretine gittiği sırada OHAL bölgesinde gözaltına alınarak tekrar tutuklanan Canan, Türkiye Devrimci Komünist Partisi üyeliğinden de 12.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Canan’ın 12.5 yılına, 36 yılından kalan cezası da eklendi.

Babam neden hâlâ cezaevinde?

Canan’ın 4 çocuğundan biri olan İlhan Canan, babasının tam bir hukuk skandalı ile karşı karşıya olduğunu söyledi. İlhan Canan, “12 Eylül ile hesaplaşmanın çokça bahsedildiği bir dönemde, insan hak ve özgürlüklerinin konuşulduğu, anayasa çalışmalarının yapıldığı bir dönemde babam 30 yıl 5 aydır cezaevinde. Bugün ne sıkıyönetim mahkemeleri ne DGM’ler, ne de OHAL var. Bunların hepsi kalktı. Benim anlamadığım tüm bunların sonuçları yüzünden cezaevinde olan Tahir Canan neden cezaevinde? Canan’ın cezaevinde yatıyor olması tam bir hukuksuzluk ve vicdansızlıktır” diye konuştu.

Canan’dan gelen mektup

Kendi deyimiyle “cezaevinde unutulan adam” Tahir Canan ise Bandırma M tipi Ceza ve Tutukevi B-8 Koğuşu’ndan gönderdiği mektupla yaşadıklarını anlattı. Malatya 1 No’lu DGM’nin, “cezayı bütün sonuçlarıyla kaldıran kararının” Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından uygulanmaması nedeniyle keyfi olarak cezaevinde tutulduğuna dikkat çeken Canan, kendisine verilen hapis cezasının ortadan kalkmasına karşın, uygulamada halen devam ettiğini belirtti. Hukukun tüm yargılama süreci boyunca çalışmadığına dikkat çeken Canan, polis fezlekesi kapsamında tutuklandığını anlattı. Canan mektubunda, “Sıkıyönetim yargılamaları hukuki yargılamalar olarak kabul edildi. Arkasından özel yetkili mahkemeler, sıkıyönetim mahkemelerinin devamı olarak çalıştı. Hâlâ da çalışıyor. Hukuk, 7 başlı bir ejderha gibi ezilenlerin üzerine çullandı” dedi.

Yaşadıklarını Aziz Nesin’in “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” romanına benzeten Canan, “İşlerine geldiğinde cezan yok, ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmış. İşlerine gelmediğinde cezan kalksa da suç devam eder. 1994’te Malatya 1. DGM’nin, 12 yıl 6 ay verdiği ceza ile uğradığım hak kayıpları bu ceza kalkmasına karşın infaz ediliyor. Burjuvazi kendi hukukunu kendi normuna uygun uygulasaydı, beni 21 Ekim 2003’te tahliye etmesi gerekirdi” ifadelerini kullandı.



1 saat dahi tutulmam suç

Tutukluluğu ile ilgili Gebze Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe sunduğunu ve bu talebinin reddedildiğini anlatan Canan, kararı temyiz etmesinin ardından Kartal 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Gebze Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını “hukuki dayanaktan yoksun” bulduğunu belirtti. Bandırma İnfaz Savcısı Onur Oğuzer’in ise karara itiraz ettiğini anlatan Canan, “Savcı, eski hatalı uygulamaların devam etmesi için talepte bulunmuş. Çünkü Gebze Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına göre beni 1 saat dahi cezaevinde tutmaları suçtu. Savcılık açıkça bu suçu işlemiş. Mahkeme kararı olmadan beni aylarca cezaevinde tutmuş. Benden habersiz dosyanın itiraz süreci karara bağlanana kadar da ben öylece beklemişim” ifadelerini kullandı.

Tam bir yılan hikâyesi gibi

Dava dosyasının Kartal ve Gebze Mahkemeleri arasında kendisinden habersiz gidip geldiğini anlatan Canan, mektubunu şu cümlelerle bitirdi: “Gebze kararında direnmiş, Kartal reddetmiş. Tam bir yılan hikâyesi. Sonunda dosya Bandırma’ya geldi. Kartal’ın kararına itiraz ettim. Dosya Adalet Bakanlığı’na gitti. İki mahkeme kendi kararlarında direnmişler. Karara son noktayı koyması gereken yer de Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü değil Yargıtay olması gerekirdi. Sonuç olarak hiçbir hukuki dayanağı olmadan keyfi olarak cezaevinde tutuluyorum. ''

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları