loading
close
SON DAKİKALAR

Üyelik sürecini popülizm kurbanı etmemeliyiz

Üyelik sürecini popülizm kurbanı etmemeliyiz
Tarih: 12.02.2012 - 02:08
Kategori: Ekonomi

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bugünlerde AB'deki sıkıntıları bahane ederek, bunu da mazeret göstererek, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecini daha fazla sorgulayanlar olduğunu söyledi.

Babacan, Dışişleri Bakanlığı’nda düzenlenen 4. Büyükelçiler Konferansı kapsamında, AB’deki ekonomik kriz, olası siyasi sonuçları ve Türkiye ekonomisi başlıklı bir sunum yaptı.

Babacan, AB’deki son dönemde yaşanan sıkıntılara değinerek, bunu bazılarının mazeret göstererek, Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerini ve AB’ye üyelik sürecini daha fazla sorgulayanların bulunduğunu, ancak AB’nin Türkiye için hala çok önemli olduğunu söyledi.

Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin 1959’a kadar dayandığını anlatan Babacan, 2002’de iktidara gelmeden önce, hükümet programını hazırlarken, bu konuda çok tartıştıklarını, AB’nin Türkiye’ye gerekli olup olmadığı üzerinde, çok durduklarını kaydetti.

Sonuçta çok net şekilde AB’ye üyelik sürecinin Türkiye’ye çok şeyler kazandıracağına inandıklarını, bu nedenle üyelik sürecini sürdürdüklerini ifade eden Babacan, AB’nin bir değerler ve idealler birlikteliği olduğunu, Türkiye’nin de bu değerleri benimsemesi gerektiğini söyledi. Şu anda da hala aynı noktada olduklarını, bu konuda, asla bir taviz olmadığını, asla bir acaba bulunmadığını kaydeden Babacan, bugün AB’deki en büyük sorunun, kendilerinin belirledikleri değerleri ve idealleri ve koydukları prensiplere, kurallara uymamalarından kaynaklandığını söyledi.

Babacan, geçen hafta Fransa’da yapılan oylamaya değinerek, bu oylamanın sonucunda AB’ni AB yapan çok temel değerlerin ve ifade özgürlüğünün hiçe sayıldığı bir karar alındığını belirtti.

Bunların bir hata olduğunu ifade eden Babacan, "Ama bizim kendi iç reformlarımız açısından ve siyasi reformlarımız açısından, AB’nin kriterleri, standartları, normları hala Türkiye için son derece önemli" dedi.

Babacan, Türkiye’deki demokratikleşme sürecinin ve daha iyi bir demokrasi için, AB kriterlerini hala önemsediklerini kaydetti. Babacan, "Bizim önümüzdeki dönemde üyelik olsun olmasın, üyelik tarihi ne olursa olsun, hedeflerimizin orada sağlam şekilde durması ve bu yönde ilerlememizin Türkiye’ye büyük faydası var. Bu sebeple, AB üyelik sürecini asla popülizm kurbanı etmemeliyiz" diye konuştu.

AB’de ortak para politikası varken, ortak maliye politikasını gereksiz görenler bulunduğunu ifade eden Babacan, ortak maliye politikası çerçevesinin oluşturulması ve buna uyulmaması halinde yaptırımların uygulanması, bunun içinde yaptırımların belirlenmesi gerektiğini söyledi. Babacan, aksi halde avro bölgesinin dağılmasından bahsedildiğini kaydetti.

Avrupa’da zamanında düzenleme yapılmaması nedeniyle bankacılık sisteminin kırılgan olduğunu, rekabet gücünün zayıfladığını, verimliliğin düştüğünü belirten Babacan, bunun ileride ekonomiyi olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu.

Başbakan Yardımcısı Babacan, sorunların çözülmesi için yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu, ancak siyasi karar alma mekanizmalarının çalışmadığını kaydetti.

Türkiye’nin, Avrupa’da yaşanan söz konusu ekonomik krizden neden etkilenmediğine de değinen Babacan, 2008 yılı öncesinde Türkiye’de mali uyum sağlandığını, bütçe açığının düşürüldüğünü, fiyat istikrarının sağlandığını, Merkez Bankası’nın karşılıksız para basmadığını, bankacılık, sosyal güvenlik ve sağlık reformlarının gerçekleştirildiğini söyledi.

Türkiye’de güçlü bir siyasi irade bulunduğunu, ekonomi alanında cesur kararlar alınabildiğini anlatan Babacan, şu anda 14 AB üyesi ülkeden risk primi açısından Türkiye’nin daha iyi konumda bulunduğunu da sözlerine ekledi.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları