loading
close
SON DAKİKALAR

Vahap Seçer: Bizim şikayet etmek, af dilemek gibi bir görevimiz yok, biz hesabı, helali sandıkta isteriz

Vahap Seçer: Bizim şikayet etmek, af dilemek gibi bir görevimiz yok, biz hesabı, helali sandıkta isteriz
Tarih: 16.05.2021 - 16:51
Kategori: Yerel

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, "Pandemi tedbirlerinin yan etkileri de oldu. İnsanları eve kapatıyoruz. İyi güzel de şu anda 14 ay bitti. İnsanlara ‘eve kapanın’ demekle olmuyor. Bu insanlar ne yiyecek, ne içecek? Buna bakmak lazım" dedi.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Gazeteci Ahmet Özdemir’in sunduğu ‘Başkan Özel’ programına konuk oldu. Başkan Seçer’in önemli açıklamalarda bulunduğu program, Kanal 33, SUN TV, KOZA TV ve İÇEL TV ekranlarından canlı olarak yayınlandı. Başkan Seçer, programda sosyal politikalardan alt ve üst yapı çalışmalarına, MESKİ hizmetlerinden tarımsal desteklere, kadın istihdamından Metro ihalesine kadar birçok konu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Başkan Seçer, pandemiden dolayı bayramda Mersin’e gelemeyen yurttaşların bayramlarını kutlamak için billboardlara çıktıklarının anımsatılması üzerine, “Bu bayram kimse gelemedi Mersin'e, Biz selam söyleyelim herkese. Tüm illerimize hatta yurtdışında bizlerle gönül bağı kurmuş kardeşlerimize, hemşehrilerimize, tüm vatandaşlarımıza da selam göndermiş olalım istedik, bunu amaç ettik. Biz de bunları billboardlara taşımak istedik. Böyle bir güzel mesajla sadece Mersin’deki hemşehrilerimizin değil, tüm ülkemizde hatta yurt dışında olan vatandaşlarımızın bayramını kutlamak istedik” dedi.

Pandemi sürecinde Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak seferber oldukları hizmetleri anlatan Başkan Seçer, sosyal belediyecilik anlayışıyla hareket ettiklerini, kentteki ihtiyaç sahibi vatandaşları unutmadıklarını söyledi. Mersin’in sosyo-ekonomik yapısı hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Seçer, “Sosyal politikalar bizim için olmazsa olmaz. Tabi ki kentin üst yapısı, alt yapısı, parkı, sanatı, kültürü bunlar hep olacak. Hep konuşacağız, hep yapacağız. Onlara yönelik de vizyonumuz, projelerimiz var ama insanlar aç iken, yoksul iken, bakıma ihtiyacı var iken de onları görmemezlikten gelemeyiz. Kendimize sanal, pembe bir tablo çizemeyiz. Mersin'in böyle bir yönü var. Onun için yönetime geldik ve sosyal politikalarla başladık” dedi.

“Bizim şikayet etmek, af dilemek gibi bir lüksümüz, görevimiz yok”

Başkan Seçer'in açıklamaları şöyle:
“Pandemi tedbirlerinin yan etkileri de oldu. İnsanları eve kapatıyoruz. İyi güzel de şu anda 14 ay bitti. İnsanlara ‘eve kapanın’ demekle olmuyor. ‘Efendim kendinizi koruyun. Maske, mesafe, hijyen, bir araya gelmeyin’. İyi güzel de bu insanlar ne yiyecek, ne içecek? Buna bakmak lazım. Helallik istemekle bu işler olmuyor. Bizim şikayet etmek, af dilemek gibi bir lüksümüz, bir görevimiz yok. Biz yöneticiyiz. Biz hesabı, helali sandıkta isteriz. Hesap verilebilirse göreve devam ederiz. Eğer hesap veremezsek, helallik alamazsak da görevimize son verir, bunu da halk yapar. Dolayısıyla biz şikayet etmeden, ama, fakat, lakin demeden, halkın şu anda içinde bulunduğu olumsuzlukları ortadan kaldırmanın çarelerini bulmalıyız. Devletiz biz, imkan bizde, vergi bize ödeniyor, ülkenin kaynaklarını sevk ve idare edenler bizleriz, onları en etkili ve en akıcı şekilde kullanacak olan bizim alacağımız kararlar. Bizim yapacağımız yönlendirmeler, bizim uygulayacağımız politikalar… Şimdi bir kere burada gerçekleri ortaya koymak lazım. İnsanları aşılama zorunluluğumuz var. Amerika, İngiltere, Fransa, İspanya, Almanya böyle yaptı diye şu anda normalleşmeye döndü. Bunları da görmek lazım. İnsanlarımızı kapatarak, bu süreci uzatarak bir çare olamayız. Biz aşı bulup getirmek zorundayız. Bu gerçekler ışığında konuşursak bizim yapacağımız iş şu: Bir an önce vatandaşlarımızın önemli bir kesimini aşılamak, nokta. Diğerleri kalıcı bir çözüm değil.

“İhtiyaç sahibi olmayan yurttaşlarımız pandemiden dolayı ihtiyaç sahibi oldu”

İnsanlar mutfakta tencere kaynatamıyor, çocuklarına aş pişiremiyor. Alo 185 TEKSİN Çağrı Merkezi vasıtasıyla vatandaşlar talepte bulunuyor. Bizim kayıtlarımız var, vatandaşlarımıza geçen yıl 170 bin koli gıda katkısı yaptık. Biz onlardan yola çıkarak bu yıl da gıda kolilerimizi bize talep gelmeden dağıtmaya başladık. Hem Ramazan, hem de kapanma vesilesiyle gün itibariyle konuşuyorum, 100 bini geçtik ve talepler devam ediyor. Emin olabilirsiniz ki Alo 185’te şu ana kadar 40 binin üzerinde bize çağrı geldi. Biz bunu talebe dönüştürdük. Bir diğer konu da bugüne kadar hiçbir şekilde ihtiyaç sahibi olmayan yurttaşlarımız bu pandemiden dolayı, bu kapanmalardan sonra ihtiyaç sahibi oldu. Bizim esnafımız var, kendine yeten insanlardı. En azından gün kazanıp, gün yerdi. Şimdi onlar da işinden oldu.

Sistemimizde kayıtlı olan 200’e yakın çölyak hastasına özel glütensiz gıda kolileri hazırlayıp dağıttık. Tam kapanmadan dolayı çiftçinin ürettiği ürünler elinde kaldı. Hem üreticiye hem de vatandaşın derdine derman olmak adına bu ürünleri alıp vatandaşlara ücretsiz dağıttık.

“Ben kent için mücadele ediyorum, kent için varım”

("Pandemi sürecinde yerel yönetimler ile merkezi yönetim ortaklaşa çalışmalar yürütmüş olsaydı insanların mağduriyeti daha mı az olurdu?" sorusu) Ben bir siyasetçiyim. Ankara siyasetini de biliyorum. Şu anda yerel siyasetçiyim, yerel siyaseti de biliyorum. Bu kutuplaşmanın, ayrımcılığın bize hiçbir faydası yok. Merkezi yönetimdekiler ‘Biz ayrımcılık yapmıyoruz’ diyorlarsa ben bunun doğru olduğuna inanmam. Çünkü uygulamalarda böyle bir şey görmüyorum. Hiç kimse böyle şirinliğin arkasına sığınmasın. Ben Mersin Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Merkezi hükümetin atadığı bürokratların bana daha yakın olmasını, benimle yardımlaşmalarını, bürokrasiye işlerimin takılmamasını arzu ederim. Ben zaten kent için mücadele ediyorum. Ben kent için varım. Neticede biz vatandaşın verdiği yetkiyle onların kaynaklarını yasalar çerçevesinde kullanıyoruz. Devletin kurumları, devletin makamları bir siyasi partinin güdümünde olamaz. Demokrasi hepimize lazım. Bugün bana lazım olan demokrasi, yarın iktidar partisinin mensuplarına da lazım olacak. Bugün bana lazım olan hukuk, yarın iktidar partisinin siyasilerine de lazım olacak. Birbirimize bugün biz bu noktadayız, yarın siz bu noktalara gelirsiniz gibi parmak sallayan, birbirimize mesaj gönderen bir havada da olmamalıyız ama realitede bu sıkıntı yaşıyoruz. İcraatlarımızda kaynak bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Kurumlarda işimizin görülmesi gecikiyor, imzalar gecikiyor. Meclis’te bazı konuların çok daha seri görüşülmesi gerekiyor, daha hızlı geçmesi lazım. Bizim kaynak arayışlarımıza yardımcı olmaları lazım ki biz bunları hizmete dönüştürelim.

“Şu anda bizim 38 noktada çalışmalarımız devam ediyor”

Şu anda bizim 38 noktada çalışmalarımız devam ediyor. Bu yılbaşı itibarı ile 555 bin ton asfalt kullanmışız, yollar yapmışız. Sadece 2021 yılı için programladığımız o kadar 550 bin ton. Yani 2 yılda yol yapımında kullandığımız malzemeyi biz sadece 2021 yılı için programlamışız. Demek ki pandemiye rağmen üst yapı konusunda sürati artırmışız. Geçen yıl pandemiden dolayı üst yapı, alt yapı bazı ihaleleri iptal etmiştik, projeleri rafa kaldırmıştık. ‘Pandemi sürecini atlatalım daha sonra devam ederiz’ demiştik ve son süratle devam ediyoruz. Yol asfalt birimimiz 38 noktada, 155 araçla 427 personelle çalışıyor. Bu kendi araçlarımız ve personellerimiz. Bir de tabi ki özel şirketlerin yaptığı yani ihale ettiğimiz bölgeler var. Şu anda yoğun olarak şehir merkezinde çalışıyoruz.

Sevgi Kavşağı bitti. Şimdi Göçmen Kavşağı başlayacak. Oradaki eksiklerimizi de görerek yeni bir anlayışta bir proje yaptık Göçmen Kavşağı’na. En geç Temmuz’da oranın inşaatı başlayacak herhangi bir aksilik çıkmazsa inşallah. Şu an Hal Kavşağı’nın çalışması var. Orası da çok yoğun bir yer. Tırmıl Sanayi’nin Çevre Yolu’na otobana bağlantı yolunun olduğu bölge. Oranın da köprülü kavşak çalışması yapılacak. Bunlar da 2021 yılı yani bu yıl içerisinde başlayacağımız projelerimiz olacak. 2023-2024’te köprülü kavşak çalışmalarımız devam edecek. Kipa var. Orası çok önemli, orada da çalışma yapıyoruz.

(Karayolları’nın uhdesinde olan Akbelen’de yapılacak olan kavşak çalışması) Projesi yapılmış hatta ihalesi yapılmış ama ödenek sorunu, para sorunu var diye bana gelen bilgiler. Karayolları’nın yetkililerine de buradan seslenmek istiyorum: ‘Oranın yapılması lazım’ Vatandaş tarafından da çok talep gelen bir yer. Çok sıkıntı yaşıyor vatandaşlar. Bizim uhdemizde olsa benim de öncelik vereceğim bir yerdi orası. Sevgi Kavşağı’ndan önce ya da yapacağımız Göçmen Kavşağı’ndan önce orayı yapacaktık. O kadar elzem, önemli bir yer.

“Evde sağlık ve bakım hizmetlerini geldiğim günden bu yana çok önemsiyorum”

Biz belediye olarak bu yılın ilk 4 ayı itibariyle bu nüfusun yaklaşık yüzde 2.9’una hizmet veriyoruz. Bu önemli bir rakam. Yani Bakanlık nüfusun yüzde 3.5’una ulaşabiliyor, yardımcı oluyor, hizmet veriyor. Biz belediye olarak nüfusun yüzde 2.9’una hizmet verebiliyoruz. Evde sağlık ve bakım hizmetlerini ben geldiğim günden bu yana çok önemsiyorum ve çok olumlu dönüşler alıyoruz.

Toroslar ilçesinin ardından Tarsus’ta açılacak olan ‘Mola Evi’ için inşaat çalışmaları sürüyor. Kültür Park’ın Mersin İdman Yurdu ile Hilton arasındaki kısımda da bir çalışma yürüteceğiz. Orada şu anda tahkimat çalışması başladı. Sonra parkta da düzenleme yapacağız. O kısımda Mola Evi de yapacağız. Engelliler ve Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanlığımızın emrine vermek üzere bir Mola Evi de gerçekleştireceğiz. Bunların sayısını artıracağız. Engelliler için belediyemiz her alanda çalışmalarını daha da tahkim ederek devam ediyor.

“Aynı otobüsleri aynı şartlarda alsak 103 milyon lira fazla para ödememiz lazım”

Toplu taşıma filosunu yenileyip, kente daha modern ve konforlu toplu taşıma araçları kazandırmak istiyoruz. CNG yakıt tüketimine sahip 87 Sarı Limon’u 48 ay vade ile 152 milyon 600 bin liraya aldık. Döviz arttı. Otobüs alımında doğru bir zamanlama hamlesi yaptık. Aynı otobüsleri aynı şartlarda alsak 103 milyon lira fazla para ödememiz lazım. Yeni fiyatıyla 255 milyon 500 küsur bin lira. Onu kaça almıştık? 152 bin küsura. Keşke biz bu kadar farklı bir tabloyla karşılaşmasaydık.

Biz şimdi EBRD kredisi aldık. 22 milyon avro. 7 milyonu da hibe. Faizini masrafını koyun, 22 alacağız. 2 yıl ödemeyeceğiz. 8 yıl ödeyeceğiz. Yani toplam 10 yılda 18 ödeyeceğiz. 5 milyon avro cebimizde kalacak. Böyle bir kredi bulduk. Şu anda Cumhurbaşkanlığı’nda, yatırım programına alınmasını bekliyor. Buradan da tekrar duyurmak istiyorum. İmzalandığı anda, Hazine’nin onayladığı anda para hazır. Yaklaşık 100-110, o para kaç otobüse denk gelirse tekrar otobüs alımına çıkacağız.

“Bundan sonraki süreçte çok daha hızlı hareket edeceğiz”

51 akıllı durak ve 600 yeni durak yaptık. 500 adetlik yeni durak yapımı için de ihaleye çıktık. Tevfik Sırrı Gür Lisesi önünde katlı otopark çalışması sürdürüyoruz. Büyükşehir olarak birçok alanda yer sıkıntısı çekiyoruz. Şöyle düşünün olayı; arabayı birinci vitese alırsınız, hareket ettirirsiniz. Sonra 2’nci vites, 3’üncü vites, 4’üncü vitese artırırsınız. İlk kalkışta diyelim ki 100 metre mesafeyi 20 saniyede kat edersiniz ama süratlendikten sonra 100 metre mesafeyi 1 saniyede, 2 saniyede kat etmeye başlarsınız. İnşallah biz de bundan sonraki süreçte çok daha hızlı hareket edeceğiz, çok daha hizmetlerimiz gözle görülür olacak, hızlı olacak.

(Metro ihalesi) Bizim ihalenin yaklaşık maliyeti çok düşük kaldı. Çünkü 1,5 yıl önce hazırlanmış. Yani demir fiyatları 3 lirayken, şimdi atıyorum kilosu 7 lira olmuş ya da çimento fiyatları 1 birimken hazırlanmış, olmuş 2 birim ya da diğer girdi maliyetleri. Hal böyle olunca biz KİK’e fikir sorduk. Arkadaş, biz çıktık ihaleye, çok yüksek rakamlar atıldı. Zaten bir geçerli teklif vardı, o da yüksekti. Biz ondan görüş bekledik. Dediler ki ‘bu ihaleye giren firmaları tekrar davet edebilirsiniz, teklif alabilirsiniz’ ve onlar tekrar bize teklif verdiler. 3 teklif geldi. 4, biri teşekkür attı. Diğerleri rakam attı. Şimdi onun üzerinde dosya inceleniyor. Her şey kanuni çerçevede olacak ve bu açık ihale. Buna herkes girdi. Yani biz çağırıp sana veriyoruz, sana veriyoruz gibi bir yöntem kullanmadık. Devam ediyor. Mutlaka neticelenecek.

“Kaldırım işgalinden o kaldırımı işgal edenin dışında kimse memnun değil”

Kentin temiz bir görüntüye kavuşabilmesi adına yeni adımlar attık. MESDEM üst kurul toplantısında tabela kirliliği ve kaldırım işgalleri gündeme geldi. O tabelayı asanın dışında kimse memnun değil. Kaldırım işgalinden o kaldırımı işgal edenin dışında kimse memnun değil. Bütün vatandaş şikayet ediyor. Ben pandemi sürecinden dolayı bekliyorum. Benim sorumluluk alanlarım var, ana caddeler, bulvarlar. Oralarda tabela kirliliği, kaldırım işgalleri, hepsini ortadan kaldırmaya karar vermişiz. Mersin güzel bir kent diyoruz, yaşanabilir bir kent diyoruz. Bunları sağlamak zorundayız. Benim oy kaygım yok. Belli bir müddet sonra görecekler ki o gün bana itiraz edenler, bana kızan, kaldırım işgali yapan, gereksiz yere tabela asan esnafımız dahi bir müddet sonra yaptığımızın doğru bir uygulama olduğunu görecek.

Mersin’in dört bir yanı kadın emeği ile dolu

Kadın istihdamına önem veriyoruz. Büyükşehir Belediyesi’nin her kademesinde kadın yöneticilerin ve personelin var. Öncelikli olarak evdeki kadın iş gücünü açığa çıkarmayı hedefledik ve bu yönde çalışmalar yaptık. Mersin’deki tüm kadın kooperatiflerine destek verdik. Kadınların kazanç elde etmelerinin yanı sıra sosyal hayata da daha çok karışıyorlar.  

“Tarıma önemli katkılar veriyoruz”

Tarıma çok önemli katkılar veriyoruz. Üretim alanlarında yöreye özgü fide, fidan ve makine destekleri sunduk. Geçen yıl 60 kilometre sulama borusu yardımı yaptık. Bu yıl ise desteği 100 kilometreye çıkarıp önümüzdeki günlerde dağıtımını yapacağız. Arıcılara ekipman desteği, süt üreticilerine süt soğutma tankları desteği ve üzüm sıkma makinesi, hamur yoğurma makinesi gibi tarımsal alanda üreticiyi güçlendiren destekler verdik.

“Bu yıl basınçtan dolayı su çıkmayan yerlerin sorununu ortadan kaldıracağız”

En meşakkatli görevi Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi yapıyor. Belediyeye bağlı kuruluştur. Aslında yatırımların en çok olduğu yerdir. Vatandaşla da iç içe olan yerdir. Çünkü kanalizasyon, su, yağmur suyu vatandaşlarımızın direk hayatına dokunan konular bunlar ama en çok şikayet alınan konu da odur. Hak veriyorum. Vatandaş her zaman haklıdır. Haftalık olarak Alo 185’ten bana raporlar gelir. Cevaplanan çağrılar, kayda alınan, bitirilen, aksayan, geciken ne varsa ben her şeyi görüyorum orda. Onun için yönlendiriyorum. Zaten bayramdan sonra geniş bir tanıtım yapacağız. Artık bu uygulama telefonlara indirilebilecek. Oradan direk bizlere ulaşabilecekler. Bize ulaşmak çok kolay. Ama baktığınız zaman en çok gelen çağrılar su kesilmesi, kanalizasyon, kanal açma, bir de vidanjör. Taşucu çok yoğundu ama azaldı. Neden? Biliyorsunuz oranın kanalizasyonunu Silifke’ye bağladık. Silifke’nin arıtmasını da büyüteceğiz. Kanalizasyonları devreye soktuğumuz takdirde bunları ortadan kaldıracağız. Örneğin Yeşilovacık. Orada gerçekten çok büyük bir sıkıntı yaşıyoruz. Turizm bölgesi. Anamur içme suyu sıkıntısı yaşıyor. Biliyorsunuz Anamur’a 100 yıllık bir proje yapıyoruz. Otluca Projesi. Kargıpınarı, Tömük kanalizasyon sorunu yaşıyor. Şu an kendi imkanlarımızla Elvanlı’dan, Tömük’ten aşağı doğru indirdik o bölgelerde içme suyu sorununu hallediyoruz. 13 milyon liralık bir yatırım devam ediyor. Kanalizasyon çok önemli. FRIT-II kapsamında 10 milyon Euro civarında bir kredi çıkarma imkanımız oldu. Pandemi dolayısıyla işler ağır yürüdü. Çok kısa süre içerisinde, bu bizle alakalı bir şey değil yol almış gidiyor. Bu FRIT-II kapsamında yurt dışı hibe kredisi İller Bankası’nın uhdesinde yürüyor. Yine Akdeniz ilçemizdeki Homurlu bölgemizde FRIT-II kapsamında kanalizasyon projesi var. Mezitli’de içmesuyu projesi için 17 milyon Euro hibe aldık. Şu anda ihale aşamasında. Kuyuluk’u bitirdik, Kumkuyu’yu bitirdik. Şu an çevre düzenlemesini yapıyoruz. Oradaki vatandaşlarımız çok mutlular gerçekten. İnsanların sorunlarını giderdiğim zaman, hizmet yaptığım zaman bana bir teşekkür geldiğinde çok mutlu oluyorum. Gözne’de kanalizasyon sorunu vardı, orada başladık. Su sorunu bitti. Geçen yıl yaşamıştık. Cehennem Deresi’nden yeni isale hattık çektik. Yeni depolar yaptık. Önemli bir şey söyleyeceğim. Özellikle yüksek yerlere, bazı noktalara su çıkmıyordu. Kocavilayet, Yenişehir ilçesi de önemli bir bölge su sıkıntısı yaşıyordu. Tarsus Berdan’dan aldığımız su miktarını çok küçük miktarda yüzde 10 artırdık. Bu çok önemli bir miktardır.

“SCADA ile suları çaldırmayacağız”

SCADA ile suları çaldırmayacağız. Derdim garip gureba ile değil. 10 metreküp, 5 metreküp su kullanmış adamın yiyecek ekmeği yok feda olsun. Ama karun gibi zengin müteahhitler, inşaat yapıyorlar enselerindeyim. Koca koca işletmeler milyon dolar ciro yapıyorlar enselerindeyim. Bedava tahsis yaptırmış 100 dönüm, 150 dönüm bahçe yetiştiriyor adam Milli Emlak’tan. Son 10 yılda çok moda oldu biliyorsunuz Hazine arazileri hep tahsis edildi. Cevizi ekiyor, bademi ekiyor nasıl olsa bedava aldık, suyu da MESKİ’den alıyor, o da bedava. Bir adam buluyor içeriden onları da tespit ediyoruz. Hepsini ortaya çıkarıyoruz, ifşa ediyoruz, işten atıyoruz. Biz burada vatandaşlarımıza su yetiştirelim derken, insanlar susuzluktan kırılırken; onlar açıyorlar ceviz suluyorlar, badem suluyorlar. Bunlara göz açtırmayacağız."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları