loading
close
SON DAKİKALAR
Video Arşivi

Neşet Ertaş Ölür mü?

Büyük üstat Neşet Ertaş’ın doğum tarihi halen kesin olarak bilinmiyor.

5-6 yaşlarında bağlama ve keman çalmaya bağlayan Neşet Ertaş, babası Muharrem Ertaş ile birlikte gittikleri düğünlerde babasına kemanla eşlik ediyordu. Geçimlerini düğünlerde aldıkları paralardan temin eden Ertaş'lar, birlikte 8 yıl il il gezerek bu işi sürdürdüler.

Neşet Ertaş, bu seyahatler yüzünden okula da gitmemiş, gidememiştir.

Neşet Ertaş’ın Kendi Ağzından İstanbul’a Gelişi

Cebimde iki buçuk liram vardı. Kırşehir’den Ankara’ya kadar da otobüs iki buçuk lira, ben İstanbul’a gidiyorum. Ankara’da otobüsten indim, çığırtkanın birine gittim dedim ki "ben İstanbul’a gideceğim, param yok". Elimde sazım var ya, "çal" dedi ben başladım çalmaya... Sırası gelince çığırmaya gidiyor, geri geldiği zaman çal demesine gerek yok, alıştım çalıyorum.

Ne zaman vardıysam, ta gece yarısına kadar saz çaldım. En son otobüsün arkasında şöyle bir oyuk yer vardı beni oraya verdi, İstanbul’a kadar ayakta geldim..

Hiçbir zaman ben demeyen bir karakteri vardı. Devlet sanatçılığını kabul etmemesi, ayrımcılık olarak görmesi onun mütevazılığını ve karakterini ortaya koymaya yeterli oldu. Nil Karaibrahimgil’in: ” Neşet Ertaş’ı tanımıyorum, dinlemedim.” Sözlerinden sonra: Biz yaşlı adamız, kızımız henüz genç dinlemeyebilir, duymamış olabilir bu normal, bunda yanlış bir şey yok diyerek mütevazı kişiliğinden ödün vermemiştir. Bu açıklamalar sonrası Nil Karaibrahimgil’in özrü gecikmemiştir.

BirGün gazetesi yazarı Hakan Demir de bu konuda, şu tweeti atmıştı: ‘'Kimse kimsenin önünde eğilmesin diyerek el öptürmeyen, devlet sanatçılığını ayrıcalık olmasın diye reddeden insanlık ustasıdır Neşet Ertaş..''

Neşet Ertaş, İTÜ’den fahri doktora unvanı almış ve fahri doktora unvanı aldığı günün akşamı Can Dündar'ın "evet Neşet Usta, tebrik ederim. Önce heykeliniz dikildi, şimdi doktora aldınız. Ne hissettiniz bugün sahnede?" sorusuna;

"Efendim, dikilen bir heykel bir gün olur sökülür, ama ekilen emek hiçbir zaman sökülemez. O koparılsa bile yine devamı gelir." diye cevap vermiştir.

Neşet Ertaş önceki bestelerinin çoğunda sevgiliye duyulan aşk ve özlem konularını işlemişti. Son kasetlerindeki bestelerinde ise insanlara belli mesajlar veriyor: Allah aşkı, insan hakkı ve sevgisi, ana ve babaya duyulan özlem, ilim ve cehalet, memleket hasreti, ölüm gibi. Sanatçı bunun nedenini şöyle açıklıyor: "Aşık Veysel‘in de dediği gibi benim sadık yarim gara topraktır. Gözünen görülen, e! İnen tutulan, yediğimiz içtiğimiz, canımız topraktır. Bu toprağın en güzeli insandır, insanların en güzeli de anamız ve yarimizdir. İnsanı seven insan; hakkı sever, biz de o hakkın aşığıyız. Şüphesiz ki ölmez, yitmez, yemez, içmez, solmaz bir tek Allah' tır. Allah hepimizi eşit yaratmış. Haksızlık, cana gıyma, düşük görme olmasın. Allah’tan geldik Allah’a gideceğiz. Cehalete hatırlatabildimse mutluyum. "
DİĞER VİDEOLAR