loading
close
SON DAKİKALAR

Yeni nesil paranoya

Atay Sözer
Tarih: 12.01.2020
Kaynak: www.istanbulgercegi.com

Atay Sözer; Anlattığımda abartı yok; adım ölçer, nefes ölçer türünden uygulamaları akıllı telefonunuza indiriyorsunuz o da size istediğiniz bilgileri veriyor tabii bir örneği de uydularda saklanıp istendiğinde istenilen yere servis ediliyor.

Sanıyorum bu da farklı bir paranoya olsa gerek.

Ne zaman bir mekâna gitsem çıkışında telefonuma bir mesaj gelirdi;

“Falanca yeri nasıl buldunuz?” diye.

Önceleri çok rahatsız oluyordum, hatta ilk mesaj geldiğinde çok şaşırmıştım.

“Benim oraya gittiğimi nasıl anladılar?” diye epey bir tedirgin olmuştum.

Sonra kuzenimin ilkokula giden torunundan öğrendim ki uydular aracılığıyla kimin nerede olduğu, hangi saate nereye gittiği, attığı adım, aldığı nefes sayısı anında saptanıp merkeze bildiriliyormuş.

Anlattığımda abartı yok; adım ölçer, nefes ölçer türünden uygulamaları akıllı telefonunuza indiriyorsunuz o da size istediğiniz bilgileri veriyor tabii bir örneği de uydularda saklanıp istendiğinde istenilen yere servis ediliyor.

Attığınız adım, aldığınız nefes birileri tarafından öğreniliyor ve günün birinde telefonunuza “Nefes açıcı” bir ürünün reklamı gelebiliyor.

Artık bu durumu kanıksadım hatta olumlu tarafından bakıp kendimi güvende bile hissediyorum, demek yukarıdan birileri beni izliyor hatta Orwell’inBüyük Birader’ine fark atar biçimde. Biraderin başıma bir tehlike geleceğini gördüğünde iyi tarafına da denk gelmişse müdahale etme olasılığı bile mümkün.

Daldırmış giderken telefonundan “Hop bilader önüne bak çukura düşeceksin” diye bir ses gelebilir.
Gelişen teknoloji artık insanların peşine ajan takıp takip ettirilmesini bitirdi, bu yüzden bir meslek de teknolojiye yenilip tarihe karıştı. Artık ajanlar cebimizde.

Bir keresinde pizzacıda oturmuş bir şeyler yiyordum, telefon çaldı; bir arkadaş, “Afiyet olsun mantarlıyı gömüyorsun galiba?” diye makaraya başladı.

Etrafıma bakındım, herhalde yakınımda olacaktı.

Değilmiş Adana’daymış, ama sosyal medya hesabımda harita üzerinde konum belirterek “Falanca pizzacıda” diye anında bilgi vermiş.

Özellikle eşlerinden gizli kaçamaklar yapan kişiler için (kadın, erkek fark etmez) çok sakıncalı bir teknoloji tabii; “Hem telefonum akıllı olsun hem de özgürlüğüm” diyemiyorsunuz birinden birini tercih edeceksiniz.

Aslında özgürlük ilk nesil cep telefonlarıyla yok oldu; isteyen herkes istediği anda size ulaşabiliyordu, “Evde yoktum, falan yerdeydim” bahanelerini uydurmanız iyice zorlaşmıştı.

Telefonlar akıllandıktan sonra bu durum daha da katlanarak iyice katlanılmaz bir hale dönüştü.

Ama son zamanlarda bu tür konum bildiren mesajlar azalmaya başladı ve tamamen kesildi.

Ciddi bir paranoyaya kapıldım.

“Beni takip etmiyorlardı…”

Gittiğim mekanlarla ilgili “Falanca yeri nasıl buldun?” türünden mesajlar alamıyordum artık.

Bir arkadaş aradı “Yahu kaç zamandır neredesin, haber hiç alamadık.”

“Sosyal medya hesaplarımda konumum görünmüyor mu?”

“Yoo…”

Durum gerçekten endişe vericiydi.

Acaba Büyük Birader’in başına bir şey mi gelmişti?

Psikoloğa gittim; “Peşimde kimse yok beni takip etmiyorlar” dedim.

Şaşırdı “Böylesini ilk kez görüyorum, literatürde bir örneği yok, yardımcı olamam” dedi.

Sanırım kendiyle dalga geçtiğimi düşünüp kibarca başında savmıştı.

Telefonumun bozulmuş olma olasılığı yüksekti, servise götürdüm.

İyice bir incelediler; “Bir haltı yok” dediler.

“Niye beni takip etmiyorlar o zaman?”

Şöyle bir süzdü; “Yaş kaç oldu beybaba?”

Beybaba lafına biraz bozulmuştum doğrusu; evladımdan kardeşe oradan abiye sonra da amcaya terfi etmiştik amcaya zor alışmıştım ki şimdi de beybaba çıktı. Bir süreden beri de otobüs-lerde genç hanımlar yer vermeye başlamıştı zaten, insan bir tuhaf oluyor doğrusu.

“60’a girdik bu yıl…” dedim.

“Tamam işte mesele anlaşıldı, yıl başından itibaren yaşı gelenler kademeli olarak takip listesinden çıkartılmalar başladı.”

“O nasıl şey?”

“Seni ne diye takip etsinler ki, artık ne işlerine yararsın? Hakkında öğrenecekleri her şeyi çoktan öğrenmişlerdir zaten, emekli de olmuşsundur artık, bir mal satmaya kalksalar alamazsın, bu yaştan sonra sakıncalı bir şeyler de yapman şüpheli. O konuda da içleri rahat. Yahu Büyük Birader bile sana göre çok genç artık. Nüfus katlanarak artıyor her yıl, dolasıyla takip edilmesi gereken genç bir kitle var, takip portföyünü boşuna şişirip işgal ediyorsun. Bu yıl böyle, 70 yaşına geldiğinde bazı sosyal medya hesaplarından da şutlanacaksın, 80’ine 90’ına gelebilirsen büyük ihtimalle akıllı telefonun da iptal edilir ama zaten ihtiyacın da olmayacaktır ya demas olmuşsundur ya da evinde bir köşede romatizmalarınla oturuyorsundur; çok gerekiyorsa yanı başındaki çevirmeli telefonunla idare edip nostalji yaparsın.”

Dışarı çıktığımda epey rahatlamıştım, çok şükür paranoyak değildim.

Bir otobüse bindim, genç bir kız “Gel beyamca” diye yer verdi, kolumdan tutup oturmama da yardım etti.

Herkesin elinde bir akıllı telefon, parmaklarıyla sürekli ekranı okşayıp duruyorlar.

Kendi telefonuma baktım, ekranda “Servis Dışı” yazıyor.

Otobüsteki bütün telefonlulara acıyarak baktım.

“İşiniz çok zor Büyük Birader sizi izliyor, kollayın kendinizi iş işten geçmeden” diye haykır-dım.

Telefonlarına odaklandıklarından kimse beni duymadı.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları