Torunlarımıza sahip çıkalım

Hüsnü Mahalli: Soydaşlarımıza böyle bir ilgi gösterdiğimize göre; konumuz ümmet değil, millet demektir.

Libya’daki ateşkes anlaşmasına son anda imza koymaktan vazgeçen General Hafter’e kızan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hafter’e destek veren Başkan Putin’e de kızgınlığını gizlemedi.

Türkiye’nin Libya ilgisine de değinen Erdoğan, “Harita üzerinde biraz uzak gözükebilir ama bizim için Libya yabancı bir yer değil. Barbaros’un yadigarı. Derin, tarihi insani bağlarımız var. Kayıtsız kalamayız. Kimse bizden sırtımızı dönmemizi bekleyemez. Hafter’in etnik temizliğe tabi tuttuğu Barbaros’ların, Turgut Reis’lerin soyu olan Köroğlu Türkleri de var. Hafter onları da yok etmenin peşinde. Libya’daki ecdat torunlarına sahip çıkmak en baştaki görevlerimizden biri. Dünyanın diğer yerlerindeki soydaşlarımız ne ise Libya’daki Köroğlu Türkleri de odur’ dedi.

Kesin gidip onları kurtarmalıyız.

Demek Ankara, dünyanın neresinde olursa olsun soydaşlarımıza ilgi gösterme modunda.

Suriye, Irak, Kafkaslar, Orta Asya, İran ve Balkanlar hatta türkülerimize konu olan Yemen…

Soydaşlarımıza böyle bir ilgi gösterdiğimize göre; konumuz ümmet değil, millet demektir.

Biraz da rahmetli Turgut Özal’ı hatırlatır gibi.

‘Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar Türk-İslam sentezi’.

Son günlerin moda tartışması şeriat söylemleriyle yakından ilgili.

Anlaşılan Ankara, bildik huylarından vazgeçecek gibi görünmüyor.

Görünmediği için de sorunlarımız bitmeyecek.

Libya son örnek.

Fransa, İtalya, Rusya, İngiltere, Almanya ve ABD’nin yakından ilgilendiği Libya’da; Ankara, “Ben de varım” dediğine göre konuyla direkt ilgili Mısır, BAE ve Suudileri karşısına almış oluyor.

Bu üç ülke Arap olduğuna göre Arap Libya ile ilgilenince; Ankara, “Benim de burada soydaşlarım var” diyor.

İlginç.

Peki başka ülkeler de gelip “Bizim Türkiye’de soydaşlarımız var” der ve müdahaleye kalkışırsa o zaman Ankara ne yapacak?

Bu ülkede en az 20 milletten insan yaşıyor.

En büyük grup Kürtler ve Ankara’nın onlara ilgi tutum ve davranışı ortada.

Hikaye biraz karışık ama Ankara’nın umurunda değil.

Ankara, işini gücünü bırakmış İdlib’le ilgileniyor.

Önceki gün ‘İdlib’e sahip çıkalım’ kampanyası başlatıldı.

İdlib’de soydaşlarımız yok ama ümmetin evlatları var.

Her türlü silahlı-silahsız İslamcı gruptan on binlerce militan, İdlib ve çevresinde barınıyor.

Geçen hafta İstanbul’a gelen Putin, “Alın artık bunları” dedi.

Önceki gün Moskova’da, MİT Başkanı Hakan Fidan’la buluşan Suriye İstihbarat Başkanı Ali Memlük, “Çıkın artık Suriye’den” demiş.

Tam bu sırada Tunus İslamcı Nahda Partisi lideri ve Parlamento Başkanı Gannuşi, çaktırmadan Ankara’ya gelmiş ve Libya için iş birliği konularını konuşmuş.

Tunus’ta kıyamet kopuyor ve İslamcılara karşı büyük bir öfke var.

Özetle bölge giderek karışıyor ve bu karışıklıklarda Ankara’nın rolü çok büyük. Ankara isterse bu karışıklıklara kısa bir süre içinde çözüm bulunabilir.

Örneğin Suriye, Libya, Irak, Sudan ve Yemen…

Lübnan, Mısır ve Tunus’ta daha az düzeyde sıkıntılar var.

Hepsi Arap ülkesi ve bu ülkeler kendi aralarında kavgalı.

Tüm Müslüman ülkeler gibi.

Bu ülkeler; sorunları kendi aralarında çözemeyince, herkes bir parmak atıyor.

Ankara ‘Komşuda pişer, bana da düşer’ modunda.

‘Pişmezse ben pişiririm’ der gibi.

Ankara böyle düşündüğü ve gereğini yaptığı sürece Türkiye düzlüğe çıkmaz.

Türkiye çakmazsa bölge hiçbir zaman çıkamaz.

Çıkmaya çalışanlara da ABD izin vermiyor.

Son örnek İran.

Bu ülke de karışırsa varın siz düşünün bölgenin halini.

Ortadoğu’dan sonra Kafkaslar ve Orta Asya da karışacak.

Trump açık söylüyor:

“Beni petrol ve para ilgilendiriyor”

Neyse ki “Kürtler soydaşımızdır” demiyor.

Yemin Billah; adam gelir Türkiye, Irak, Suriye ve İran’ı işgal eder.

Petrol ve petrol parasını cebe indirmek için adam zaten Körfez ülkelerinde çöreklenmiş durumda. Kimse de onu ‘Yahu yeter artık’ demiyor, diyemiyor.

İran’ı çevreleyen 15 kadar işleri var ve hala “İran komşularını tehdit ediyor” diyor.

Trump’ın ‘komşu’ dediği tek ülke İsrail’den.

İsrail, BOP ve Arap Baharı’ından karlı çıkan tek ülke.

Gerisi palavra.

Herkes figüran.