İmambakır Üküş; CHP ve Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecini de CHP’den beklenmeyecek kadar iyi yönetti. CHP adayını açıklayıncaya kadar her gün bütün Türkiye CHP’nin adayının kim olacağını konuştu-tartıştı. CHP ve Kılıçdaroğlu bütün Türkiye’yi önce “olmazlar” üzerinden tartıştırdı. Son gün Muharrem İnce açıklanarak AKP ve Erdoğan’ın ezberi bir kez daha bozuldu…
Son 16 yıldır her seçim döneminde gündemi AKP ve Erdoğan belirliyordu…
AKP inanılmaz bir “algı operasyonuyla” her şeyi kendine göre “dizayn” ediyordu…
Böylece siyaseti istediği alana hapsediyordu…
Muhalefetin ufkunu ve söylemini de böylece AKP ve Erdoğan belirliyordu…
***
Gündemi ve tartışma konularını AKP ve Erdoğan belirliyordu…
Siyaseti ve toplumu “kutuplaştırma” üzerinden ayrıştırarak kendine egemenlik alanı yaratıyordu…
Muhalefet de belirlenen gündeme takıldığı için AKP’nin ve Erdoğan’ın politikalarına istemeden de olsa hizmet ediyordu…
16 Nisan referandumuna kadar süreç hep böyle işledi…
***
İlk defa 16 Nisan referandumu öncesi CHP ve Kılıçdaroğlu AKP’nin ve Erdoğan’ın bu “oyunu”nu bozdu…
Bırakın AKP’nin ve Erdoğan’ın belirlediği gündeme “takılmayı” gündemi tamamen CHP ve Kılıçdaroğlu belirledi…
Siyaseti daraltan ve kutuplaştıran AKP politikalarını boşa çıkaran CHP ve Kılıçdaroğlu referandum kampanyasını AKP veya Erdoğan karşıtlığından çıkardı…
Tüm kampanyayı neden Hayır denmesi gerektiği ve rejim değişikliğine karşı tavır üzerinden şekillendirdi…
***
CHP ve Kılıçdaroğlu birbirinden çok farklı gerekçelerle “Hayır” diyen herkesi, birleştirici bir politikayı hayata geçirdi…
Kampanya boyunca CHP bayrakları ve CHP logoları kullanılmadı…
CHP’yi veya Kılıçdaroğlu’nu öne çıkaran bir kampanya yerine “neden Hayır” dendiğini öne çıkaran bir kampanya yapıldı…
“Hayır” diyen güçlerle birleşildi ve ortak bir neden ortaya konuldu…
***
OHAL koşullarına, bütün eşitsizliklere, baskılara, tehditlere, hilelere rağmen Türkiye “Hayır” dedi…
AKP geleneği 1994’ten bu yana ilk defa İstanbul ve Ankara’da kaybetti…
Yalnız İstanbul ve Ankara değil neredeyse bütün büyük kentler “Hayır” dedi…
“Hayır” iradesi Türkiye’nin aydınlık geleceğine dair umutları yeniden yeşertti…
***
CHP ve Kılıçdaroğlu 16 Nisan’da ortaya çıkan “Hayır” iradesine sahip çıktı…
Hem “Hayır” bileşenlerinin birliğini devam ettirmek hem de bu iradeyi büyütmek için çaba gösterdi…
16 Nisan’da ortaya çıkan “dayanışmayı” CHP ve Kılıçdaroğlu sahiplendi…
O süreçte kurulan güçlü bağlar bugün AKP’nin ezberini bozan politikaların hayata geçirilmesini mümkün kıldı…
***
AKP ve MHP “baskın seçim” kararı alırken herkesi hazırlıksız yakalamayı umarak o kararları aldı…
Aynı zamanda kendileri dışında güçlü bir “ittifak” olmayacağı varsayımıyla MHP’yi baraj altından kurtarmak için alelacele ittifak yasasını Meclis'ten geçirdiler…
AKP ve MHP’nin hesabı çok basitti; nasıl olsa CHP’den Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu olur ayrıca CHP’yi HDP ile ittifaka mecbur bırakır ve iş biter, bitirilir diye hesap yapıldı…
AKP’nin ve Erdoğan’ın hesabında hiç CHP’nin Saadet Partisi, İYİ Parti ve DP ile ittifak yapabileceği yoktu…
***
Kılıçdaroğlu, “baskın seçim” kararıyla birlikte AKP’nin ve Erdoğan’ın ezberini bozan politikaları arka arkaya hayata geçirdi…
AKP ve Erdoğan öylesine darbeler aldı ki, gördüğünüz gibi saçma sapan bir kampanya yürütmek durumunda kaldı…
AKP ve Erdoğan öyle hatalar, öyle yanlışlar, öyle gafları arka arkaya yapıyor ki AKP’liler bile şaşkın…
Hatta bu kadar yanlışlık ve hata üst üste olunca birçok kişi “acaba Erdoğan bırakıp gitmek için mi yapıyor” yorumları yapıyor…
***
AKP ve Erdoğan’ın ezberi önce İYİ Parti konusunda bozuldu…
AKP ve MHP “baskın seçim” tarihini belirlerken İYİ Parti'nin seçime katılmasını engelleyecek bir tarihi bilinçli bir şekilde seçtiler…
YSK’nın İYİ Parti'yi seçimleri sokmayacağı belli olunca CHP 15 milletvekilini YSK toplantısı öncesi istifa ettirerek İYİ Parti'ye grup kurdurdu ve böylece YSK engeli aşıldı…
Zaten bur duruma tepki gösteren AKP Genel Başkanı Erdoğan YSK’yı erken karar almamasından dolayı eleştirdi…
***
“15’liler olayı” yalnızca AKP-MHP ve YSK tuzağını boşa çıkarmakla kalmadı…
AKP’nin, MHP’nin ve Erdoğan’ın ezberi bozuldu hem de toplumda büyük bir heyecan ve umut dalgası yarattı…
“Baskın seçimle” moral bozukluğu yaşayan toplum 15’liler olayıyla AKP’nin oyununun bozulmasıyla moral buldu…
CHP ve İYİ Parti dayanışması toplumda bir heyecan yarattı…
***
CHP ve Kılıçdaroğlu’nun hamleleri bununla da sınırlı kalmadı; bütün “Hayır bileşenleri partilere-güçlere “sıfır baraj” önerisi getirdiler…
CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun “sıfır baraj” önerisinde HDP de, BTP de, ÖDP de, EMEP de, Adalet Partisi de, bütün “Hayır” diyen güçler vardı…
Ancak bu mümkün olmadı…
İttifak Saadet Partisi, İYİ Parti, DP ve CHP ile sınırlı kaldı…
***
AKP ve Erdoğan hiçbir şekilde CHP ve Saadet Partisi'nin ittifak yapılabileceğini hesaplayamadı…
AKP ve Erdoğan hiçbir şekilde, CHP’nin İYİ Parti ile DP ile ittifak yapabileceğini hesaplayamadı…
AKP ve Erdoğan CHP yapsa yapsa HDP ile ittifak yapmak zorunda kalır o zaman da işi bitirmek kolay olur hesapları yaptılar…
Ancak CHP ve Kılıçdaroğlu AKP’nin ve Erdoğan’ın bütün planlarını boşa çıkardı, ezberini bozdu…
***
CHP ve Saadet Partisi'nin parlamenter demokrasi ve özgürlükler konusunda uzlaşması büyük bir tarihsel uzlaşmadır…
CHP ve İYİ Parti'nin parlamenter demokrasi ve özgürlük konusundaki uzlaşması büyük bir tarihsel uzlaşmadır…
CHP’nin Demokrat Parti (DP) ile parlamenter demokrasi ve özgürlükler konusunda uzlaşması büyük bir tarihsel uzlaşmadır…
Türkiye’nin Cumhuriyet kuruluşundaki “uzlaşmasına” yakın bir uzlaşmadır…
***
Bu ve tarihsel uzlaşma ile Cumhuriyetçiler, demokrat, muhafazakar-dindar ve milliyetçi kesimler ilk defa bir araya gelmiş oluyorlar…
Bu uzlaşmanın sayısal-niceliksel özelliğinden çok sosyolojik ve politik niteliği daha da çok önemlidir…
Parlamenter demokrasi ve özgürlükler için Türkiye’nin merkez sol, merkez sağ ve merkez dindar muhafazakar güçleri bir araya gelmiş durumdadır…
Türkiye’nin içinde bulunduğu kutuplaşmayı aşmak için bu uzlaşma ve buluşma tarihsel önemdedir…
***
Millet İttifakı AKP’nin ve Erdoğan’ın ezberini bozdu…
Zaten gece-gündüz her saat konuşan AKP Genel Başkanı Erdoğan günlerce konuşmadı, konuşamadı…
AKP ve MHP yöneticileri günlerce beklediler “belki ittifak olmaz, belki bozulur” diye…
Ancak bütün eksiklerine ve zaaflarına rağmen ittifak büyük bir başarıyla gerçekleştirildi…
Böylece AKP’nin Meclis'teki çoğunluğuna son verecek bir irade ortaya konmuş oldu…
***
CHP ve Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecini de çok iyi yönetti…
Hatta CHP’den beklenmeyecek kadar iyi yönetti…
CHP adayını açıklayıncaya kadar her gün bütün Türkiye CHP’nin adayının kim olacağını konuştu-tartıştı…
CHP ve Kılıçdaroğlu bütün Türkiye’yi önce “olmazlar” üzerinden tartıştırdı…
Sonra “olur” ve “olabilir”i konuşturdu ve tartıştırdı…
Son güne kadar hiç de CHP’den beklenmeyen bir şekilde “sır” gibi saklı tutarak toplumda beklenti ve heyecan diri tutuldu…
Son gün Muharrem İnce açıklanarak AKP ve Erdoğan’ın ezberi bir kez daha bozuldu…
***
Herkes Kılıçdaroğlu aday olacak diye beklerken, Kılıçdaroğlu hem de kurultayda kendisine karşı aday olmuş Muharrem İnce’yi aday gösterdi…
Hem de Muharrem İnce’nin deyimiyle “zaman zaman haddini aşan eleştiriler ve açıklamalar” yapmış olan Muharrem İnce’yi Kılıçdaroğlu aday olarak ilan etti…
Böylece “dışarıdan” aday beklentileri boşa çıkarıldı; bütün CHP’lileri birleştiren bir isim adaylaştırıldı…
Ne kadar doğru ve isabetli bir aday belirlendiği de kampanyada ortaya çıkmış oldu…
***
Kılıçdaroğlu ve CHP bu süreçte küçük hesapların ve beklentilerin içinde olmadı…
Tam tersine İYİ Parti'ye, Saadet Partis'ine ve DP’ye barajı sıfırlatma imkanı yarattı…
AKP’nin siyasal rejimi iki-buçuk partiye sıkıştırmasına izin vermedi…
Türkiye’nin çıkarlarını partinin ve liderliğinin önüne koydu…
***
Şimdi AKP ve Erdoğan kime karşı mücadele edeceğini şaşırmış durumda…
Şimdi AKP ve Erdoğan kime ne diyeceğini şaşırmış durumda…
Saadet lideri Temel Karamollaoğlu Cumhurbaşkanı adayı ve Saadet Partisi'nin baraj engeli yok…
İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener Cumhurbaşkanı adayı ve İYİ Partinin baraj engeli yok…
***
Muharrem İnce çok başarılı ve coşkulu bir kampanyayla AKP’nin ve Erdoğan’ın ezberini bozmuş durumda…
CHP ve Kılıçdaroğlu 16 Nisan referandumunda ortaya çıkan başarılı çizgide bir kampanyayla AKP’nin Erdoğan’ın ezberini bozmuş durumda…
AKP ve Erdoğan Muharrem İnce’ye mi cevap versin Kemal Kılıçdaroğlu’na mı cevap versin şaşırmış durumda…
AKP ve Erdoğan ilk defa bir seçime moral üstünlüğü, psikolojik üstünlük olmadan giriyor…
CHP ve toplumsal muhalefet ilk defa böylesi büyük bir moral üstünlüğüyle seçime giriyor…
***
Toplumda artık AKP’nin ve Erdoğan’ın kaybedeceği algısı var…
Daha önemlisi AKP ve MHP’lilerde bile bu “kaybedecek” duygusu var…
AKP, MHP, BBP ve HÜDA-PAR ve neredeyse bütün dini cemaatlerin desteğine rağmen seçimi kaybedeceği algısı her kesimde var…
Yalnızca AKP ve MHP’nin 1 Kasım’da aldığı oy %62 civarında, buna rağmen kimse AKP ve Erdoğan’ın %50’yi bulacağına inanmıyor buna AKP’liler ve MHP’liler de dahil; yolun sonu görünüyor…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
çok iyi oldu.CHP olarak , neşem yerine yok.Toplumun uzerinde ki ölü toprağı kalktı.