Fatih Altaylı, Fatih Portakal, Levent Gültekin, Soner Yalçın, zamane yezitleri

İstanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş son yazısında; 'Fatih Altaylı, Fatih Portakal, Levent Gültekin, Soner Yalçın, Kılıçdaroğlu düşmanlığında birbiriyle ve Erdoğan'la yarışır durumdalar.'

Bir kesimde Kılıçdaroğlu'na yönelik bitip tükenmez bir öfke var.

Bir kesimde Kılıçdaroğlu'na yönelik bitip tükenmez bir nefret var.

Bunun nedeni kişisel değil.

Bunun nedeni siyasal da değil.

***

Bu seçimler sonrasında ortaya çıkmış bir şey değil.

Yani seçim sonuçları dolayısıyla ortaya çıkmış bir şey değil.

 Yalnızca seçim sonuçları bu durumu köpürttü.

İçlerindeki nefreti ve kini daha büyük bir şekilde kusmalarına neden oldu.

***

Bir kesimde seçim öncesinde Kılıçdaroğlu'nun adaylığına yönelik tepkiler vardı.

Kılıçdaroğlu aday olmamalı diyorlardı.

Neden diye sorulduğunda verdikleri cevap ‘ama O Alevi'den öteye geçemiyordu.

Kılıçdaroğlu seçim kazanamaz çünkü ‘O Alevi’ kampanyasını her kesimden insanda görmek mümkündü.

***

Fatih Altaylı, Fatih Portakal, Levent Gültekin, Soner Yalçın'ın Kılıçdaroğlu düşmanlığının sonu ve sınırı yok.

AKP'nin ve Erdoğan'ın ‘hışmından’ ve ‘baskısından’ kurtulmanın en kestirme yolu AKP'den ve Erdoğan'dan daha çok Kılıçdaroğlu düşmanlığı yapmaktı.

Ne yazık ki Fatih Altaylı, Fatih Portakal, Levent Gültekin, Soner Yalçın, Kılıçdaroğlu düşmanlığında birbiriyle ve Erdoğan'la yarışır durumdalar.

Erdoğan mı yoksa bu dörtlü ‘çete’ mi daha çok Kılıçdaroğlu'na hakaret ediyor siz karar verin.

***

Soner Yalçın'ın Kılıçdaroğlu ve CHP hakkındaki düşünceleri artık eleştiri ve hakaret sınırını aşmış açıkça ‘nefret suçu’ kapsamındadır.

Soner Yalçın açıkça ‘Alevi’ düşmanlığı yapıyor.

Soner Yalçın açıkça ‘Kürt’ düşmanlığı yapıyor.

Kılıçdaroğlu'nu ‘Dersimli’ ve ‘Alevi’ diyerek sözüm ona mahkûm ediyor.

***

Aslında bu yeni bir durum değil.

Kerbela'dan bu yana devam eden bir mücadele.

Dün de Kerbela'da kamu gücünü elinde bulunduranlar Hüseyin'e ve yoldaşlarına saldırıyordu.

Bugün de kamu gücünü elinde bulunduranlara biat edenler Hüseyin'in yolundan gidenlere saldırıyorlar.

***

Dün de Kamu gücünü elinde bulunanlar Hüseyin'i ve yoldaşlarını yalnızlaştırmak için kamu gücünü ve kamu makamlarını peşkeş çekiyordu.

Bugün de kamu gücünü -yerel ve merkezi- kullananlar insanları yolundan etmek için peşkeş çekiyor.

Dün de kamu gücünü ve imkânlarını kullananlar Hüseyin'in yoldaşlarını ayartmak-yoldan çıkartmak için her şeyi yapıyorlardı.

Bugün de kamu gücünü kullananlar herkese istediği her şeyi veriyorlar.

***

Ancak bu kez durum farklı.

Kerbela'da da Hüseyin ve yoldaşları direndi ama yenildiler.

Bugün Hüseyin'in yolundan gidenler CHP'de yenilmediler.

İşte Soner Yalçın'ın feryadı figanı bundadır.

***

Soner Yalçın CHP'yi ‘Alevi Partisi’ ilan ediyor.

Soner Yalçın Kılıçdaroğlu'nu ‘mezhepçilik’ yapmakla suçluyor.

 Hatta Fatih Altaylı, Fatih Portakal, Levent Gültekin, Soner Yalçın ‘çetesi’ CHP'de ‘Alevi değilsen hiçbir şey olamazsın’ diyor.

Bu ‘çeteye’ göre CHP'de ki bütün milletvekilleri, belediye başkanları, örgüt yöneticileri, hatta mahalle delegelerinin bile hepsi Alevi.

***

Peki bunun gerçek olmadığını bilmiyorlar mı?

Bal gibi biliyorlar.

Bunlar tam tersine Alevilerin Kılıçdaroğlu döneminde partide ki birçok görevden uzak tutulduğunu bilmiyorlar mı?

Bal gibi biliyorlar.

***

 Peki neden bu yalanlar?

 Peki neden bu iftiralar?

Peki neden bu algı operasyonları?

Bunun nedeni ‘Alevilere’ görünmez olun çağrısıdır.

***

Ama O Alevi belediye başkanı olmasın.

 Ama O Alevi belediye meclis üyesi olmasın.

Ama O Alevi il başkanı olmasın?

Ama O Alevi PM üyesi, MYK üyesi olmasın.

***

Aleviler CHP'ye oy versin ama görünmesinler.

Aleviler CHP'ye üye olsunlar ama bir yere yönetici olmasınlar.

Aleviler yalnızca oy versin ama başkanları seçmesin.

Aleviler üye olsun ama Genel Başkan hiç olmasınlar.

***

Biliyorsunuz; Deniz Baykal döneminde Aleviler ve Kürtler CHP'de daha etkindiler.

Biliyorsunuz; Deniz Baykal döneminde Aleviler ve Kürtler parti yönetiminde daha çok temsil ediliyordu.

Biliyorsunuz: Deniz Baykal döneminde Ahmet Gürbüz Ketenci İstanbul'da il başkanı seçildiğinde Deniz Baykal’ın ‘çok şükür Kürt ve Alevi olmayan bir il başkanımız var’ demişliği var.

Yani Kılıçdaroğlu döneminde tam tersi bir durum yaşandı-yaşanıyor.

***

İstanbul’da CHP il kongresi tek adayla oldu.

Ankara'da CHP il kongresi bir anlamda tek adayla oldu.

 İzmir'de CHP il kongresine tek adayla gidildi.

Niye;Alevi bir il başkanı seçilmesin diye.

***

29 Mayıs sabahı ‘değişim’ tartışmalarını kim başlattı?

29 Mayıs sabahından itibaren Kılıçdaroğlu istifa etsin kampanyalarını kim veya kimler başlattı?

29 Mayıs sabahından itibaren Kılıçdaroğlu gitsin de kim gelirse gelsin kampanyalarını kim başlattı?

29 Mayıs sabahında daha CHP seçim sonuçlarını kurullarında konuşmadan-tartışmadan CHP'yi kamuoyunda zayıflatan tartışmaları kim başlattı?

***

 Soner Yalçın'a göre ‘Genel Merkez tarafından pompalanan saflaşmanın ana konusu mezhepçilik’miş.

Soner Yalçın'a göre ‘Cemevleri’nin meşrulaştırılması’ olumsuz bir durummuş.

Soner Yalçın'a göre ‘Alevilerin gücü ve varlığı CHP'yi yıkıma götürüyormuş.’

Soner Yalçın'a göre ‘Kimin ne kadar delegesi var sorusu’ büyük bir rahatsızlık yaratmış.

***

Soner Yalçın'a göre Kılıçdaroğlu ‘birikimsiz’ imiş.

Soner yalçına göre Kılıçdaroğlu ‘kabiliyetsiz’ imiş.

Soner Yalçın'a göre Kılıçdaroğlu ‘vasat-çapsız’ biriymiş.

Soner Yalçın'a göre Kılıçdaroğlu ‘CHP'ye inançsız’ birisiymiş.

***

Soner Yalçın kendi kafasına göre Kılıçdaroğlu'nu mahkûm etmek için ‘Alevilik-Kürtçülük’ gibi kimlikçi siyasetçi ilan ediyor.

Soner Yalçın CHP'lilere Kılıçdaroğlu'na ‘Dersimli’ ve ‘Alevi’ diyerek sözde hedef gösteriyor.

Soner Yalçın CHP'lilere ‘Helalleşme gibi laflarla Cumhuriyet devrimlerinde hata arayan-gören ‘Dersimli’ Kılıçdaroğlu'nu onaylamayı sürdürecek mi’ diye soruyor.

Soner Yalçın ‘Dersimli’ diyerek Dersim isyanını hatırlatarak aklı sıra Kılıçdaroğlu'nu ‘infaz’ ediyor.

***

Kılıçdaroğlu'na ‘Dersimli’ diyerek aklı sıra onu isyanla özdeşleştiriyor.

Kılıçdaroğlu'na ‘Dersimli’ diyerek aklı sıra Cumhuriyet karşılıklığı ile özdeşleştiriyor.

Kılıçdaroğlu'na ‘Dersimli-Alevi’ diyerek aklı sıra onu Atatürk karşıtlığıyla özdeşleştiriyor.

***

CHP'de kimin kaç delegesi var, bu delegelerle ne yapabiliriz; bir olağanüstü kurultay yapılabilir mi soruları nerede gündeme gelmişti?

Bu sorular o meşhur ‘zoom toplantısında’ gündeme gelmişti.

Hatırlayın CHP tüzüğüne göre en yetkili olan PM üyelerinin, Grup Başkanı ve Grup Başkan vekillerinin bir belediye başkanından söz alarak konuştuğu toplantıda; bir belediye başkanı görevlendirdiği parti yöneticilerinden ‘rapor’ istiyordu.

İstediği konularsa Parti Meclisinde gücümüz ne, mevcut kurultay delegeleriyle bir olağanüstü kurultay olur mu ve yeni başlayan mahalle delege seçiminde durumumuz ne raporlarıydı.

***

Soner Yalçın panik içinde çünkü istediği olmuyor.

CHP'nin yol ayrımında olduğunu söylüyor.

Soner Yalçına göre Kılıçdaroğlu'na destek verirsen ‘gerici’ Kılıçdaroğlu'na karşı olursan ‘ilerici’ olursun.

Son yazısında ise Soner Yalçın’ın CHP'ye dair CHP'de bir ‘değişime’ dair bir umudu kalmamış çünkü destekledikleri çakma ‘’değişimciler’’ kaybediyor.

***

Bu yüzden Soner Yalçın CHP'yi ‘Alevi Partisi’ olmakla suçluyor.

Bu yüzden Soner Yalçın CHP'nin sonunun ‘Birlik Partisi’ gibi olacağını iddia ediyor.

Bu yüzden Soner Yalçın CHP'nin sonunun ‘Barış Partisi’ gibi olacağını iddia ediyor.

Bu yüzden Soner Yalçın CHP'nin sonu ‘Alevi köy derneği olacağını” iddia ediyor.

***

100 yıldır ‘Sünni Partisi’ olmayan CHP bugün de ‘Alevi Partisi’ olmaz.

Bu güne kadar kimsenin aklına CHP ‘Sünni Partisi’ demek gelmedi ;Kılıçdaroğlu Genel Başkan olduğunda ise CHP ‘Alevi Partisi’ olmaz.

İçinizdeki bu kin ve nefret duygusu mu gözlerinizi kör etti?

Yoksa size destek olan kamu gücü mü gözlerinizi kör etti?

***

AKP'ye ‘Sünni Partisi’ diyemeyenler kolayca CHP’ye ‘Alevi Partisi’ diyebiliyor.

Türkiye'de milyonlarca Alevi-Bektaşi var.

Bir tane üst düzey devlet yöneticisi yok.

Bir tane bakan yok.

***

Bu coğrafyada yüzlerce yıl Aleviler-Bektaşiler ‘görünmez’ oldu.

İstenen niyet ne olursa olsun yine aynı.

İsteyen yine Aleviler-Bektaşiler ‘görünmez’ olsun.

 Peki bu Aleviler-Bektaşiler size ne yaptı?

İmambakır Üküş