Mustafa Suphi ve Arkadaşlarını Kim Öldürdü?

Madem geriye doğru işlenmiş “suç”lara bakıyoruz… Madem bir yüzleşme ve hesaplaşma dönemi başlatılmak isteniyor…

“Kazdık on beşlerin ismini,

Kanlı kızıl bir mermere!

Bir çelik aynadır gözlerimiz,

On beşlerin resmini görmek isteyenlere…”

Nazım Hikmet 1925

Madem geriye doğru işlenmiş “suç”lara bakıyoruz…

Madem bir yüzleşme ve hesaplaşma dönemi başlatılmak isteniyor…

Madem geçmişte işlenmiş cinayetler ve katliamlar söz konusu…

O zaman tarihin karanlığına terk edilen Mustafa Suphi ve yoldaşlarının ölümünü de konuşmalıyız…

***

Türkiye’de sol hep düşman olarak görüldü…

Hep baskı ve zulüm gördü…

Hep yasaklandı…

Solun Türkiye’de kaderi ölüm ve zulüm oldu…

***

Sanıldığının aksine Türkiye’de sosyalist sol ve işçi hareketinin köklü bir tarihi ve geçmişi var…

Ve oldukça eskilere dayanıyor…

Kurtuluş savaşı döneminde de sol etkin bir rol oynuyor…

Sol ve komünist çevreler Emperyalist işgale karşı kurtuluş mücadelesini destekliyor…

***

Ekim devrimi, yalnızca işçi sınıfı hareketi ve siyaseti açısından değil, ezilen halklar/uluslar açısından da çığır açıcı bir özellik taşır…

Ekim devrimiyle birlikte kurulan Sovyetler birliği, tüm dünyada emperyalizme karşı mücadeleleri destekler…

Özellikle “doğu halkları”nın mücadele ve örgütlenmesine büyük önem ve destek verir…

***

TKP, 10 Eylül1920’de Bakü kongresiyle Mustafa Suphi ve yoldaşlarının öncülüğünde kurulur…

Hem TKP hem de Mustafa Suphi doğu halklarının mücadelesinin örgütlenmesinde, komintern’in yapacağı çalışmalarda etkin bir rol oynar…

Bu amaçla Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliye hareketine desteklemek için Türkiye’ye gelmeye karar verirler.

***

Ancak, ne yazık ki Sovyetlerden Türkiye ye gelişleri olaylı olur…

Geldikleri her yerde de gericilerin öncülüğünde provokatif eylem yapılır…

“Zorunlu” olarak Deniz yoluyla, devam etmek zorunda kalırlar…

Ve Karadeniz de Yahya Kaptan çetesi tarafından katledilirler…

Yahya Kaptan çetesi de yine Topal Osman’ın adamlarındandır…

***

Mustafa Suphi ve yoldaşlarının katledilmesinin üzeri örtülür…

Kimin planladığı, kimin emir verdiği hala “net” olarak açığa çıkarılmış değildir…

Mustafa Suphi ve yoldaşlarının ölümünü araştıran Ali Şükrü Bey bir “şekil”de öldürülür…

Cinayetle suçlanan Yahya Kaptan öldürülür…

Cinayeti planlayan ve Emir veren Topal Osman öldürülür…

***

Yani “bulaşan” herkes ölür…

Ama gerçek ortaya çıkmaz…

Mustafa Suphi ve yoldaşlarının ölüm emrini verenler “ortaya” çıkarılmaz…

***

Yani anlayacağınız faili meçhuller yeni değil…

Ve sol, ilk defa öldürülmüyor…

Bir tarihle yüzleşme ve hesaplaşma yaşanmalıdır…

Türkiye’nin demokratikleştirilmesi ve demokrasinin kurumsallaşması için bu zorunludur…

Ama bu yüzleşme ve hesaplaşma küçük siyasi oyunlara ve çıkarlara kurban edilmemelidir…

***

Ne yazık ki Türkiye sol ve sosyalist hareketi de bugüne kadar bu olayın üstüne gitmemiş/gidememiştir…

Bu soruyu yeniden sorma zamanı geldi ve geçiyor bile…

Mustafa Suphi ve yoldaşlarının ölüm emrini kim verdi?

***

Hazır arşivler açılacakken, bu arşivler de açılmalıdır…

İmambakır Üküş