Yeni CHP’lilere Öneriler

Şimdi CHP yönetiminde ve meclis gurubunda gerçek “çok yeni” CHP’liler var…

CHP, Türkiye’nin en köklü ve en eski partisidir…

Dolayısıyla bir tarihi ve geçmişi var…

Bazıları tarihleri ve geçmişleriyle övünürler…

Bazıları içinse geçmiş ve tarihleri utanılacak bir şeydir…

Onun için geçmişlerinin üzerini örtmeye, kapatmaya çalışırlar…

***

Şimdi, özellikle Aralık kurultayıyla işbaşına gelen ve kendilerine daha çok yeni CHP, bazı dergilerde “neo-CHP”li denen bir grup var…

Onlar için, varsa yoksa CHP’nin geçmişinden kopmak…

İçerde ve dışarda “biz başkayız” dedirtmek…

Onun için her yolu deniyorlar…

Her role soyunuyorlar…

Her kılığa giriyorlar…

***

Yeni CHP’nin sorunu da tam burada başlıyor…

Bir gün söylediklerini, bir diğer gün kendileri yalanlıyorlar…

Her genel başkan yardımcısı ayrı telden çalıyor…

Her parti meclis üyesi ayrı telden oynuyor…

Bütün iş, genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na düşüyor…

Genel başkan; her gün “aslında öyle söylemek istememişti” diyerek genel başkan yardımcılarını “düzeltiyor”…

Şimdi CHP’nin geçmişiyle hesaplaşmasında moda…

Heyetler Avrupa’ya gidiyor…

Heyetler Amerika’ya gidiyor…

Maksat, “yeni CHP’yi anlatmak”…

Maksat, eskiyle ilgimiz yok demek…

***

Şimdi CHP yönetiminde ve meclis gurubunda gerçek “çok yeni” CHP’liler var…

Bir kısmı a-politik, yeni CHP’li…

Bir kısmı liberal politik yeni CHP’li…

Bir kısmı tescilli sağcı-yeni CHP’li…

Bir kısmı tescilli Demirelci yeni CHP’li…

Bir kısmı tescilli Fethullahcı yeni CHP’li…

Bir kısmı Özal’ın prensi yeni CHP’li…

Eminim, ne CHP’yi biliyor nede CHP’nin kökleri hakkında doğru dürüst bilgileri var…

Yeni demekle, eski CHP ve köklerinden, geleneklerinden hemencecik kurtulacaklar sanıyorlar…

***

Bunlar yeni, yepyeni CHP’li…

CHP’nin geçmişi ve geleneklerini birisinin bunlara anlatması lazım…

Öyle Deniz Baykal, Önder Sav’dan kurtulacaklar sanıyorlar…

Başları belada…

Farkında değiller…

***

Birincisi; CHP sandıkları parti değil…

Ya da bilindiği gibi 9 Eylül 1923’de kurulmuş bir parti değil…

Kökleri daha eskilerden, daha derinlerdedir…

CHP’nin kökleri, ittihat terakkiye oradan da müdafaa-i hukuk cemiyetine dayanır…

Bu ittihatçıların ne kadar “tehlikeli” olduğunu biliyorsunuz sanıyorum…

İttihatçıların büyük bölümü de Anadolu ve Rumeli müdafaa-i hukuk cemiyetin oluşumunda yer almışlardır…

Bunların gelenek ve kültürü CHP’nin genetiğinde yer alıyor…

Hatta bu ittihatçıların büyük silahşörü Yakup Cemil biliyorsunuz Çerkez’di…

Önder Sav’da Çerkez…

Hatta bence akrabalar…

Zaten, bütün CHP örgütlerinin Önder Sav’a bağlı “asker” diye görüldüğü için durmadan görevden alıp, yerine yenileri atanıyor…

Sonra o yenileri de görevden alınıp, tekrar en yenileri atanıyor…

Buna rağmen çözüm bulunamıyor…

Bu da gösteriyor ki, Yakup Cemil ve Önder Sav akraba…

Aynı genetik…

Niye mi?

Biliyorsunuz Yakup Cemil idama mahkûm edildiğinde, idam mangasının karşısına çıkarılır…

 Subay, askerlere ateş emri verir…

Ama asker Yakup Cemil’e ateş açmaz. Yakup Cemil’e saygı ve bağlılık içindir…

Arka arkaya gelen ateş emrine rağmen askerler ateş etmez…

Durumu fark eden Yakup Cemil, askerlere “nişan al” diye emreder…

Askerler nişan alır…

Yakup Cemil askerlere gülümser…

Ve “ateş” diye emir verir…

Askerler ateş açarlar…

Onun için ne kadar “ateş” emri verseniz de CHP’de kimse ateş açmaz…

***

Deniz Baykal biliyorsunuz, Menderes’in yakasına yapışan gençtir…

Yani, yeni girdiğiniz yolda size engel bir geçmişi var…

***

Zaten yeni Türkiye’de bu kadar “geçmiş”le başarılı olamaz…

Cumhuriyet var…

Mustafa Kemal var…

Var oğlu var…

Hangi biriyle uğraşacaksınız, Allah aşkına…

***

Bakın, hepimiz her yere atamayla, tayinle geldiniz…

Parti meclisine, atandınız…

İl başkanlıklarına atandınız…

Milletvekilliklerine atandınız…

Eee şimdi ne olacak…

Kongre gözüktü ufukta…

Ne yani, siz şimdi kapı kapı üyelerin ayağına gideceksiniz…

Hadi gittiniz diyelim…

Ne diyeceksiniz…

“Fethullah bilge bir insan”dı…

“Tekke ve zaviyeler açılsın.”

“Amerikan karşıtlığının artmasından rahatsızız.”

“Herkes için CHP.”

“Libya’ya hep beraber demokrasi götürdük.”

“Zöhre Ana hepimize şifa versin.”

Zor dostum zor…

***

Onun için gelin vazgeçin bu sevdadan…

Girdiğiniz, olduğunuz her partiyi batırdınız…

Bakın, ne ANAP var…

Ne DYP var…

Ne DSP var…

Ne SHP var…

Gittiğiniz her yeri kuruttunuz…

Şimdi sıra CHP’de mi?

***

Gelin vazgeçin bu sevdadan…

Bunların geçmişi kabarık…

Boşuna ne kendinizi ne de CHP’lileri uğraştırmayın…

Benden söylemesi…

Siz bunları “tanımıyor”sunuz…

Vakit varken, kaçıverin…

İmambakır Üküş