loading
close
SON DAKİKALAR

'Hastasıyız nükleerin'

Necdet Pamir
Tarih: 28.02.2014

Necdet Pamir; Gelecek nesilleri tehdit ediyor. Nükleer malzemenin teröristlerin eline geçme riski büyük tehdit.

Başarılı müzisyen, program yapımcısı, gurme, vb. Ayhan Sicimoğlu’nun o kadar çok özelliği var ki Mazhar Alanson, ünlü şarkısı ‘Peki peki anladık’ı ona ithaf etmiş! Sımsıcak bir kişilik Sicimoğlu. Onun dilimize armağan ettiği sözcük: 

“HASTASIYIZ!” Ona çok yakışıyor: “Hastasıyız”!

Nasıl ki “at sahibine göre kişner”; söz de öyle. Bazılarının ağzında fena sevimsizleşiyor: “Nükleerin hastasıyız!”

Nükleerin sorunlarını görmezden geliyor hazretler! Devekuşu misali! Sadece ilk yatırımı değil toplam maliyeti de çok yüksek. İşletme güvenliği (Fukuşima’da da görüldü) çok tartışmalı. Nihai atık sorunu, hiçbir ülkede çözümlenememiş. 

Gelecek nesilleri tehdit ediyor. Nükleer malzemenin teröristlerin eline geçme riski büyük tehdit.

“Nükleer hastaları”, önce Akkuyu’yu mekan seçtiler. Prof. Ahmet Ercan diyor ki: “Bölgede riskli tektonik yapılar var: Kıbrıs Dalma Batma Kuşağı, Ölü Deniz Kırığı, G. Ege Dalma Batma Kuşağı, D. Anadolu kırıkları. 4000 yıllık geçmiş deprem davranış bilgileri, bu diri ve devingen kuşaklar boyunda, büyüklükleri M=7,9’a, etki alanı 200 km’ye varan çok yıkıcı depremlerin olduğunu, bunların denizde yarattıkları tsunami dalgalarının 1000’lerce km uzakta bile etkili olduğunu ve 10 binlerce kişiyi öldürdüğünü belgelemiştir.” Yanıt? “Olsun; nükleerin hastasıyız”.

Devam: “G. Ege Dalma-Batma kuşağında tsunami olasılığı %13, dalga yüksekliği 1 - 6 metre; Ölü Deniz Kırığı’nda ise %6, dalga yüksekliği 1 - 3 metredir. Deprem olasılığı, kaza riskini arttırabilecek en önemli öğelerden biridir. Depremlerin şaşmaz bir yasası vardır. Bir yerde belli büyüklükte deprem oluyorsa, gelecekte de o yerde en az o büyüklükte bir deprem olacaktır.” Yanıt? “Hastasıyız”.

Akkuyu’daki santrali Rus Rosatom inşa edecek. Yakıt onlardan; işletme onlarda. Atıklar mı? Bakan Yıldız “O konu Ruslar’ın sorumluluğunda; Rusya’ya götürecekler” diyebiliyor. Herşey onlarda, ama “bu nükleer santral enerjide dışa bağımlılığımızı AZALTACAK(MIŞ)”! Yersen!

Yakıt, Türk Boğazları’ndan, Ege adaları arasından, güneydeki cennet kıyılarımızdan geçip gelecek; atıklar aynı yoldan geri gidecek! “Boğazlar petrol tankerleri nedeniyle risk altında” değil miydi? Çalık’ın sahiplendiği Samsun - Ceyhan Petrol Boru Hattı inşa edilsin diye, durmadan bu gerekçeyi öne sürmüyor muydunuz? Peki, nükleer yakıt/atık risksiz mi? 

“Olsun, nükleerin hastasıyız”.

ÇED Raporu olmadan, inşaat başlatıldı. Arazi, milletvekillerine bile kapatıldı. Kanunsuz inşaata gerekçe: “Santral değil, taş ocağı işletiyoruz”. Taş ocağı işletme ruhsatı da yok! “Olsun, hastasıyız!”

Enerji Bakanı, burada birkaçını sıraladığımız riskleri, ABD’de yapıldığını öne sürdüğü bir “sosyolojik” araştırmayla çürütmüştü! Buna göre (NTV-5 Nisan 2011) “ABD'de bekarların evlilere göre 6 yıl az yaşadıklarının saptandığını; sigaranın insan ömrünü 2.3 yıl, yoksulluğun 700 gün, alkolün 130, kalp rahatsızlıklarının 2100 gün öne çektiğini” açıklamıştı. Yıldız “Nükleer santrallerin neden olduğu ömür kaybıysa sadece 0.03 gün olarak saptanmış" dedi. Buna karşı “Dam üstünde saksağan…” diye başlayan, “zoolojik” bir araştırmayla yanıt verilebilir… Bakan Yıldız’ın bu dehşetengiz açıklamasıyla, RTE’nin “Aygaz da mı kullanmayalım?” vecizesi hafif kaldı!

Onun için, siz siz olun, içki ve sigarayı derhal bırakın! Kalbinize dikkat edin; yoksulsanız, bir yolunu bulup zengin olun! 

Bekarsanız, hemen evlenin ve Akkuyu’ya taşının! Hasta olacaksanız, nükleerin hastası olun!

Bu arada Mazhar Alanson da şarkısını RTE ile Enerji Bakanı’na ithaf etsin: Hiç değilse “Siz neymişsiniz be abi” kısmını… Zira bu kadar hikmet, akıllara zarar!

Necdet Pamir - Karşı Gazetesi

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları