loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Doğu-Güneydoğu da Ne Yapmalı?

Prof. Dr. Ahmet Özer
Tarih: 11.02.2012

CHP doğu-güneydoğuda çok zayıf.

I.Giriş

CHP doğu-güneydoğuda çok zayıf. Bu hem iktidar olmasını engelliyor hem de Kürt sorunun çözümünde CHP’nin elini zayıflatan bir işlev görüyor. Yeni bir çıkış için bölge halkına üçüncü bir ses, soluk ve çıkış yolunu förmüle etmelidir. Bu yolda ilerlemeli, çıkış yolu göstermeli, toplumu bir bütün olarak ferahlatmalı, çözümün psikolojik ve pratik altyapısını oluşturmalıdır. Bu partisel çıkarların da ötesinde Türkiye barışı için yerine getirmesi gereken bir görevdir. Çünkü giderek daha çatışmalı bir alana sürüklenerek büyüyen Kürt sorunu AKP iktidarının uygulamalarıyla içinden çıkılamaz hale gelmiş bulunuyor. Bu gidişat halkı tedirgin ediyor, topluma olan maliyeti her gün biraz daha büyüyor. Bu sorunu toplumsal barışla çözmekten başka yol olmadığı konusunda hemen hemen herkes hemfikir. “Ama çözümün aktörleri kim, kim çözecek?”, soruları öne çıkıyor ve önem kazanıyor. Burada CHP devreye girebilir. Bu hem toplumsal barışı sosyal demokrat bir parti olarak kurmasını sağlar hem de güneydoğudaki maküs talihi yenerek iktidara yürümesini sağlayabilir. Bu amaçla geçmişten dersler çıkararak yeniden yapılanma sürecinde bu alanda farklı, etkin ve sonuç alıcı stratejiler ortaya konulabilir. Bunlar yapılmadığı takdirde bölgede kan kaybedileceği kaçınılmazdır. Somut olarak sunulabilecek öneriler ise şunlardır:

II. Somut Öneriler

1. Güneydoğu Komisyonu adı altında bir çalışma grubu kurulmalı. Bu komisyon hem Doğu ve güneydoğudaki sorunları irdelemeli hem de bölgenin sosyal-ekonomik, demografik, kültürel, politik alanlarının bir envanterini çıkararak doğru ve etkili politikaların oluşturulmasına yardımcı olmalıdır. İkinci adımda, tespit edilen bu panoramaya uygun olarak devletin bölgeye ilişkin tarım toprak, sanayi, eğitim, kültür, sağlık gibi sektörlerdeki politikalarını tespit etmeli ve yetkili organlara öneri şeklinde sunmalıdır. Bu alternatif çözümler projelere dayalı olarak programlanmalı. Programda yer alacak çözümlerin bildik laf ve uygulamaların ötesinde çözüme ulaştırıcı olması için objektif bir araştırma yapılmalıdır.

2. Sosyo-ekonomik durumun dışında demokratik çözüm önerileri de getirilmelidir. Partinin söylediği “insanın kimliği şerefidir”, “silahlar bırakıldığında genel af konuşulabilir”, “kardeşlik kanı yenecektir”, “sorunu AKP değil CHP çözecektir” söylemleri geliştirilmeli ve yerinde anlatılmalıdır. Kürt sorununa ilişkin siyasi-sosyal ve ekonomik ve demokratik çözüm önerilerinin yer aldığı bir kitapçık çıkarılarak bölge halkına ulaştırılabilir.

3. Bu süreçte örgütlenme yeteneği ve aktarma gücü olan fedakâr, cesaret¬li ve yetenekli genç insanlar yer almalıdır. Bunlar birer toplumsal değiş¬me ve örgütlenme öncüsü gibi çalışmalı, bu insanlara yetki ve sorumlulukla beraber yer ve değer verilmelidir. Politik katılımları teş¬vik edilmeli ve desteklenmelidir.

4. Bölgede feodal yapı aşılmalı, siyaset ilerici değişimci bir kimliğe kavuşturulmalıdır. Geleneksel feodal unsurlar siyaset yoluyla değişimi engellemekte, bölgedeki gelenek¬çi-geri yapının sürmesine neden olmaktadırlar. Bölgenin geri ve gelenekçi bir yapıda olması onların varlık koşuludur. Bu durum  "kapalı toplumsal ve siyasal bir ortam" yaratmak suretiyle bölgedeki sosyal ve siyasal buna¬lımları beslemektedir. 

5. Politikadan medet, yarar ve umar bekleyenlerin tasfiyesiyle boşalacak yerler politikaya katkıda bulunmak için uğraş veren yetenekli, üretken ve dürüst insanların katılımı sağlanarak ikame edilmelidir. Bu insanlar aynı zamanda bölge halkının politi¬kaya katılması, boşalan yasal zeminin tekrar doldurulmasına katkı sağlayacaklardır.  Partinin yeniden örgütlenmesi de bu esaslar üstünde yükselmelidir.

6. Böyle bir siyasi atak ve irade kitlelere güven verecek, Partinin yeniden örgütlenmesine, güçlenmesine yol açacaktır. Ayrıca bölgenin teveccühüne mazhar olduğunu gördüğüm genel başkan Sn Kılıçadaroğlu bozulan ilişkileri düzeltmek, azalan güveni yeniden tesis etmek açısından bir şanstır, meğer ki bu şansı cesurca kullanmalıdır.

7. Bölgesel kalkınma ve eşitsizliğin giderilmesi için mevcut "katı merkeziyetçi idari yapı”nın ademi merkeziyetçi bir anlayışla reorganize edil¬eceği deklere edilmelidir. Genel Başkanın deklere ettiği kısmen yanlış bazı anlamalara yol açan, AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartında kaldırılması düşünülen çekincelerin ne olduğu ve neye yol açacağı iyice anlatılmalıdır. Bilinmelidir ki böyle bir yapılanma hem yaşanan bölgesel sorunların aşılmasına katkı sağlayacaktır hem de bunu gerçekleştiren yapının Türkiye'deki değişime damgasını vurması sağlayacaktır.

8. Güneydoğu'yu kalkındıracak özel tedbirler programlanmalıdır. Yoksulluk, açlık ve işsizliğin diz boyu olduğu bölgede şok yatırımlar olması ve bunun kalkış aşamasına kadar sürmesi gerektiği görüştüğümüz Ticaret Sanayi Odaları başta olmak üzere iş alemince dile getiriliyor. Sanayiciye ucuz kredi, düşük vergi gibi devlet desteği sağlayacak teşvik politikası projeler eşliğinde anlatılmalıdır. Devletin bu bölgede iyileşme sağlanıncaya kadar ekonomik olarak yatırımlarını CHP iktidarında sürdüreceği özellikle vurgulanmalıdır. 

9. Batıdaki büyük kentlerdeki demografik şişmeyi ve çarpık kentleşmeyi önlemenin yolunun Doğu ve Güneydoğudaki kentsel ve kırsal yapıları ıslah etmekten geçtiği bilince çıkarılmalıdır. Batı metropollerinde yaşanan sorunların en önemli nedenlerden biri kırdan  göç edenlerin birinci göç istasyonları olan bölge kentlerine oradan da batı metropollerine yaptığı göçtür. Bunu önlemenin yolu ise barış ve huzur ortamıyla birlikte bölgede nüfusun kendi iç dinamikleriyle kontrolsüz artışını durdurmak, kırsal istihdamı sağlamak, kentsel nüfus emme kapasitelerini yükseltmek, yaşama düzeyini sağlıklı ve güvenilir kılmaktan geçer.

10. Bütün bunların içinde gerçekleşeceği siyasi istikrar ortamı ise gerekli ve zorunlu bir koşuldur. Bu nedenle bölgede insan hakları ve demokrasinin tesisi ile toplumsal barışı sağlamak elzemdir. Unutulmamalıdır ki ekonomik istikrarın (ve gelişmenin) temel ön koşulu siyasi istikrardır.

11. CHP bölgde zayıftır. Bunun için hem örgütsel hem de söylemsel düzeyde yeni bir yapılanmaya gitemesi şarttır. Bir partinin çözüm gücü ve etkin siyasi aktör olması için iktidar olmak gerekir. İktidar olmanın yolu ise oy almaktan geçiyor. CHP’nin bölgeden gerekli oyu alamamsı onun batıdaki oyunu da aşağı çekmekte motivasyonunu olumsuz etkilemektedir. Bu durumu mutlaka değiştirmesi gereikiyor.

12. Yaptığım görüşmelerden anladığım kadarıyla son genel seçimde bölgede gösterilen adayların çoğu isabetli olmamıştır. Kimi adaylar partiyi temsil edecek niteliklerden yoksun, halkın teveccühünden uzak oldukları gibi; örgütler de çalışmamış ama adayların da kolektif çalışma blinci ve pratiği olmadığı için herkes bir baş çekmiş sonuç beklenenin çok altında olmuştur. Bu illerde hala örgüt ve örgütlenme ihtiyacı en üst düzeydedir.
Bunlar vakit geçirilmeden yapılmalı. Ertelemek, beklemeye almak, zamanı gelince yapılır türündeki yaklaşımlar hem sorunları daha da ağırlaştırarak içinden çıkılamaz bir hale sokacak hem de ülkeye zaman kaybettirecek hem de partinin bir çözüm ve iktidar gücü haline gelerek projelerini uygulamasını geciktirecektir.

III. Sonuç
Yirmi beş yılı aşkın bir süredir bölgede çatışmalı bir ortam yaşanırken; siyasi partiler bu ortamı değiştirmek yerine, oy uğruna bölgesel statükoyu temsil eden geleneksel ve feodal kurumlara yönelerek, hem siyasete gerici bir fonksiyon yüklemek süretiyle toplumsal değişmeyi engellemiş, hem de siyasetin sanki sadece bu zümrenin işi olduğunu sergileyerek nitelikli unsurların siyasete katılmasını engellemiştir. Bu durumun negatif sonuçları her bakımdan CHP’de  de kendini göstermektedir. 
Yeni genel başkan ve yeni CHP ile parti değişim sürecine girmiş, ancak (“Genel başkan değişti ama, acaba CHP bir bütün olarak değişebilecek mi?” kaygısı ve sorusu başta olmak üzere)  yukarıda anlatılan nedenlerle 12 Haziran seçimlerinde beklenen sonuç bölgede elde edilememiştir. Böyle olunca da Bölgede alınan oylar CHP’nin genel ortalamasını sürekli aşağı çeken bir rol oynamakta ve iktidar hedefini zorlaştırmaktadır. İktidar olmak için bu durum mutlaka değişmelidir. Bu statukoyu elbette ki değişimden yana olanlar değiştirecektir. Yeni CHP, değişimi önce kendinden başlayarak, hedefleri, misyonu ve gelecek vizyonu ile bunu mutlaka gerçekleştirmelidir. 
Bundan sonra yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ve yerel seçimler bu çalışmaların uygulandığı zemin olarak değerlendirilmeli ve akabinde genel seçimde bölgedeki makus talih yenilerek iktidara giden yol açılmalıdır. Ancak, bunun olabilmesi için, sanki yarın seçim varmış gibi bugünden çalışmalara başlanmalıdır.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları